Təşkilatlarına Dővlət Dəstəyi Şurası tərəfindən maliyyələşdirilən Gənc yazarlara



Yüklə 3,5 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/60
tarix25.06.2018
ölçüsü3,5 Kb.
#51121
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   60

Mən də sənin kitabındakı seirləri, Sənin SÖZünü bas-
dım bağrımdan o yana. “Qədərində götür” dedin. Qə-
dərində götürdüm, daşıya biləcəyim qədər, bacım!
Yükümüz mübarək!!!
74


BOLQARISTAN
Rafet ULUTÜRK
Dünya Türk Gencleri Birliğinin liderlerinden olan 
yazar   Bulgaristan   türkleri   ile   ilgili   araşdırmaları 
ile tanınır
BULGARİSTAN TÜRKLERİNİN TARİHİ
Bulgaristan’da   Türk   toplumu   dendiği   zaman   bu 
toplumun dört kesimden oluştuğu görünmektedir.
1. Anadolu’dan Osmanlı ile giden türkler 
- Konyarlar, Türkmenler ve Anadolulu halk kesiminin 
göçü 
- Tokat, Konya ve Kastamonu civarından halk kesimi
- XVI yy. Teke (Antalya) isyanı sonrasında Balkanlara 
göç ettirilen müslüman türk Nüfusu
- Kırımdan göç eden tatar türkleri
2.  Pomak   türkleri  Balkanlara   Osmanlıdan   önce 
gelen kuman kıpçak türklerinin bakiyesi.
3. Gagavuz türkleri – Karadenizin kuzeyinden Bal-
kanlara gelerek yerleşen Oğuzların torunlarıdır
4.  Türk  kimliğini  benimsemiş  olan  Müslüman 
Çingeneler  –   Bulgaristan’da   hıristiyan   çingenelere 
rom,   müslüman   çingenelere   ise   tsigani   derler. 
Müslüman   çingeneler   türk   kimliğini   gönülden 
benimsemiş   ve   Jivkov   döneminde   yapılan   isim 
değiştirme   baskılarına   sert  bir  şekilde  direnmişlerdir. 
Bu günde türklerin çoğunluğunu oluşturduğu HOH e 
oylarını vermektedirler. 
Aynı kültür ve tarih içinde yorulmuş olan bu 4 kesim 
arasındaki   kültürel   bağların   güçlendirilmesi   ve   var 
olma   mücadelesinde   güç   birliğinin   oluşturulması 
gerekmektedir.   Bulgaristan   yönetimi   sürekli   olarak 
Gagavuzları “Dinini vermiş dilini vermemiş” Pomakları 
75


da   “Dilini   vermiş   Dinini   vermemiş”   Bulgarlar   olarak 
gösterme çabasındadırlar. Ancak asıl gerçek ise her iki 
toplumun da Türk kökenli olmalarıdır.
Bulgaristan   Osmanlı   İmparatorluğu’nun   en   önemli 
bölgelerinden   biri   olmuş   ve   bu   bölgede   eğitime, 
ziraata   ve   sanayiye   büyük   önem   verilmiştir.   Ancak 
tarihte   93   Harbi   olarak   bilinen   1877-1878   Rus-Türk 
Harbinden sonra Rumeli Vilayetinde Bulgaristan devleti 
oluşturulmuş   ve   Bulgaristan   Türklerinin   trajediler   ile 
dolu   göç   ve   çilekeş   hayatı   başlamıştır.   Esas   olarak 
baktığımızda   Bulgaristan   Türkleri   tarihi   de   93 
Harbinden   sonra   başlamaktadır.   Bulgaristan’da 
yaşayan   Türk   nüfusla   ilgili   kesin   rakamlar   hiç   bir 
dönemde   kesin   olarak   verilmemiştir.   Bulgaristan 
istatiklerine güvenilmediğinden dolayı Bulgaristan'daki 
kesin Türk nüfusu bilinmemektedir. Çeşitli kaynaklara 
göre 1877 den önce Bulgaristan  da Türk nüfusu  % 
54,7' sini teşkil ediyordu. Bulgar resmi istatistiklerinin 
1892   yılında   Bulgar   Prensliğinde   yaşayan   Türkler 
634.258   düştüğünü   göstermektedir.   1905   –   1910 
yıllarında   600.000   'e   inmiştir.   Bulgaristan’ın   Türk 
nüfusun yaşadığı birçok bölgeyi de topraklarına katmış 
olmasına   rağmen,   artması   gereken   Türk   nüfusun, 
aksine   azaldığı   görülmektedir.   Rusların   yaptığı   zu-
lümden ve katliamdan kurtulmak üzere, Balkanlardan 
1 milyon civarında Türk perişan bir halde göç etmek 
zorunda   kalmıştır   geride   kalan   malları   (toprakları, 
evleri)   ise   Hıristiyan   Bulgarlar   tarafından 
yamalanmıştır.   Bu   insanların   haklarını   arayan,   hatta 
konuşan   dahi   yok.   1912   –   1913   yılı   Balkan 
Savaş'larında   da  aynı   olaylar   tekrarlanmıştır,   Türkler 
yine göç etmek zorunda kalmıştır.
1919  - 1923  arası;  Mart  1920  'de  yeni seçimler 
yapıldı ve bu kez Bulgaristan çiftçi partisi tek başına 
iktidara   geldi.   Stanboliyski'nin   temel   hedefi, 
76


Bulgaristan’ı modern bir ta-rım ülkesi haline getirmekti 
ve   bu   amacı   gerçekleştirmek   için,   bir   dizi   reform 
başlatmıştır. Yeni bir toprak reformu yapıldı. Köylere 
sağılık   ve   eğitim   hizmetleri   getirilmişti.   Aleksandır 
Stanboliyski   yönetiminde   Bulgaristan   Türkleri   ilk   kez 
bu dönemde Bulgaristan’da  Türk Azınlığı biraz   rahat 
nefes almış oldu. Bulgar hükümeti olarak burada ya-
şayan   Türklere   karşı   görevleri   bulunduğunu   açıkça 
kabul   etmiştir.   Sofya   Hükümetinin,   Türk   azınlığına 
karşı açıkça tutum değiştirmesinin nedenlerinden biri, 
Türklere Bulgarların Dünya savaşında silah arkadaşlığı 
etmiş   olmalarıdır.   Ayrıca   Bulgaristan’ın   imzaladığı 
27.X.1919   Neuilly   Anlaşmasında   ,,azınlıkların 
korunması"   başlıklı   bir   altbölüm   vardı   (   bölüm   III, 
altbölüm   IV,   madde   49,   57   )   Stanboliyski'nin 
imzaladığı anlaşmada Bulgaristan Türk azınlığının bü-
tün   milli   haklarını   güvence   altına   almıştı.   I   dünya 
savaşı   sonunda   Bulgar   Hükümetinin   Türk   azınlığına 
karşı  eski düşmanca tutumu  değişmişti.  Bu değişme 
Türk okullarında da açıkça görüldü. Milli Eğitim Bakanı 
Stoyan   Omarçevski   idi.   20   mayıs   1920   de   bakanlık 
sandalyesine oturur oturmaz hemen, eğitim alanında 
reformlara başlamıştır ve 21 temmuz 1921 de yeni bir 
Milli   eğitim   yasası   çıkartmıştır.   Bulgaristan   Hükümeti 
kırk   yıldan   beri   sanki   ilk   defa   Türk   azınlığına   karşı 
sorumluluğu  olduğunu hatırlıyordu.  Türklerle  ilgili en 
önemli karar, Türk okulları için "Okul Fonlari" oluştu-
rulmasıydı. Şimdi ilk kez Türk okullarına da tarla, çayır, 
koru gibi gelir getirecek emlak ayrılmasına karar veri-
liyordu. Bakanın en olumsuz tutumu, Türkçe okul ki-
tapları konusunda görüldü. Bu konuda yeni Bakan da 
eski   Hükümetlerin   politikasını   sürdürdü.   Bu   konuda 
anlayışsız ve sertti. 
Bu Hükümet bir darbeyle 1923 yılında devrildi. Rus-
ya’dan   destek   alan   Tsankov   halk   ittifakı   kurdu   ve 
77


Yüklə 3,5 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   60




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə