Yöneticiler İçin Yeni Bir Bakış İKİNCİ abdülhamid han'in liderlik sirlari


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları



Yüklə 3,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə42/50
tarix21.06.2018
ölçüsü3,8 Kb.
#50577
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   50

II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
Sadık paşalar II. Abdülhamid Han'a asilere karşı silahla karşı-
lık vermek için teklifte bulunuyordu. Padişah da; "Bir kişi için bin
kişi yanmaz. İki kardeş birbirini vurmaz. Tüfekçilerin silahları top-
lansın. Kimse bir silah atmasın. Kimsenin burnunun kanamasını is-
temem. Ne yapacaklarsa yapsınlar" şeklinde emirler veriyordu.
RUS ÇARI'NIN TEKLİFİ
Nihayet Asiler Taşkışlayı dövmeye başladılar. Saray muhasara
altına alındı. Her an ölümle burun buruna. Asilerin ne yapacağı bel-
li değildi. Amcası Sultan Azize yaptıklarını kendisine de yapabilir-
lerdi. Bu muhasaradan biraz önce Rusya Büyükelçisi Mabeyn-i Hu-
mayun'a giderek Çar'm Selamını Padişaha iletir ve :
"Kendileri hasta diye işittim. Arzuları neyse bildirsinler. Kıl-
larına zarar gelmeden her arzuları yerine getirilecektir. Emirlerine
muntazırım" Bunu duyan Padişah;
"Allah bana böyle bir şey yapmayı kısmet etmesin. Başıma ge-
170 lecek her felakete razıyım. Ecdadımın mezarı neredeyse benimki de
• orada olmalıdır. Bu ihaneti yapmaktansa ölümü tercih ederim" diye-
rek elçiye şu emri verir "Çar hazretlerinin selamına teşekkür etti-
ğimi, işittikleri gibi hasta olmadığımı, gösterdikleri dostluktan dola-
yı da teşekkür ettiğimi söyleyiniz" (291)
"KAHT-I VÜKELA"
27 Nisan 1909. Asilerin attığı top sesleri Sarayın duvarlarında
yankılanmaya başlar. Çocuklar, kadınlar korku ve dehşet içinde.
Sultan Abdülaziz'in hal'i ve kendisine yapılan suikast ve işkenceler,
çocukların hafızasında tazelenmektedir. Bu felaketin babalarının
başına gelmesinden korkuyor, ne oldu, ne olacak endişesi onları uy-
kusuz, yemeksiz ve susuz bırakıyordu.
Saray bu korku ve endişeler içerisinde bekleşirken, dost zan
edilenler çoktan sarayı terketmişler. Koca sarayda Patişah ve kadın-
lardan başkası neredeyse kalmamış. Atılan silah sesleri ve bahçeye
düşen kurşunları gören kadınlar korkudan bayılıyor, ne olacağı ve
ne yapacakları belirsizliği içinde iken dehşetli sahnede en metin, ve
vekarım terk etmeyen Sultan büyük tevekkülle küçük salonda ma-
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
sasının başında oturmakta. Bu kargaşayı, ağlayışları hiç işitmiyor-
muş gibi kitap ve evraklarıyla meşgul. Elindeki tespihiyle odasında
güleryüzle dolaşmaktadır.
HİZMETİN TARİHİ VESİKALARI
Bu arada bir sandığa yerleştirdiği bir çok vesikayı iki harema-
ğası ile Başkatibe gönderir. Bunlar kendi hizmetlerini gösteren tari-
hi vesikalardır. Harem ağaları ile de Başkatibe şunları söyletir:
"ZAMANIMDA DEVLET ADAMI AZLIĞI "KAHT-I VÜ-
KELA" OLDUĞU HALDE münavebeyle Said ve Kamil Paşaları
kullanarak devleti idare ettim. Fakat bakalım benden sonra kim ve
nasıl idare edecek" ( 292)
Beklenen müthiş gün ve saat gelmişti. 33 yıllık mücadele son
buluyordu. Asiler yorganı kapmıştı. Çocuk ve kadınlar ağlaşıyor,
Allahu tealaya dua ediyordu. Padişah yine sakin ve tevekkülle ço-
cuklarının arasında dolaşıyor, onları tesilli ediyordu. Çocuklarına 171
tam bir teslimiyetle "Takdiri İlahi yerini buldu. Elhamdülillah" di- •
yordu.
Devletler ve şirketler uyumlu, davaya gönül vermiş, "peki"
diyen ve gerektiğinde fikrini açıkça ifade eden kadrolarla yük-
selirler. Güçlü kadrolar, iyi vezir ve yardımcılar bulunmaz hazi-
nedir. Bu hazineden mahrum liderlerin başarısı çok zordur.
11.Abdülhamid Han bu zoru kısmen de olsa başarmış nadir dev-
let adamlarındanır.
ACEMİ SİYASETÇİLER
İttihad ve Terakki Cemiyeti liderleri, yaptıkları acemi siyaset-
leri ile ortalığı birbirine katmışlardı. Yapacakları icraatlarda kendi-
lerine destek olması için, Selanik'ten avcı taburlarını getirerek taş
kışlaya yerleştirdiler. Kendilerine karşı olanları çekinmeden öldürü-
yorlar, memlekette terör havası estiriyorlardı. Kısa zamanda halkın
huzuru kaçtı. İttihatçılar lanetle anılmaya başlandı. Yine bunların
baskısıyla hükümet alaylı subayları ordudan çıkarttı. Bu sırada bazı
gazeteler, İttihatçılara karşı halkın dini duygularını galeyana getiren


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırlan
Mehmet AYDIN
neşriyat yaparak, halkı ve orduyu isyana teşvik ediyordu. Rumi 31
Mart günü dördüncü avcı taburuna bağlı askerler gece yarısı isyan
ederek subaylarım hapsettiler. Padişah Abdülhamid" Han, isyanı Hü-
seyin Hilmi Paşanın gönderdiği bir telgraf sonucu öğrendi. İsyancı-
lar sadrazamın azledilmesini, görevden alınan alaylı subayların tek-
rar orduya alınmasını istiyorlardı. Bunun üzerine Hüseyin Hilmi Pa-
şayı sadrazamlıktan azl ederek yerine Tevfik Paşayı getirdi ve Mü-
şir Edhem Paşayı da harbiye nazırı yaptı. Mabeyn başkatibi ile is-
yancılara isyandan vazgeçtikleri takdirde affedildiklerine dair bir
hatt-ı hümayun gönderdi. Bunun üzerine isyan bir mikdar yatıştı.
Ancak, ertesi gün yine alevlendi.
İsyanın Rumeli'deki yankısı büyük oldu. Hadisenin kim tara-
fından hazırlandığı belli olmadığı için, Sultan boy hedefi oldu.
Üçüncü ordu ile gönüllü Bulgar müfrezesi ve Sırp, Yunan, Yahudi,
Arnavut çetecilerden müteşekkil bir ordu kurularak İstanbul'a sevk
edildi.
172 Kızı Şadiye Sultan'dan nakledelim;

"Etlerim Cımbızla lime lime lime edilse bile bir ecnebi dev-
lete sığınmam"
"Yıldız Sarayının duvarları kalın ve çok yüksekti. Muhkem de-
mirden büyük kapıları vardı. Bu kapılarda gündüz ve gece askerler
nöbet beklerdi. Harem cihetinde, geceleyin nöbetçiler iç kapının
önünde görünün, gündüz ise uzaktan burasını gözaltında bulundu-
rurlardı...
"Bu telaşlı ve sarayda emniyetin yok olduğu sıralarda, İngilte-
re, Fransa, Almanya gibi büyük devletlerin elçiliklerini babamla
mülakatları vardı. Halihazır vaziyet karşısında kendilerine müraca-
at vaki olduğu takdirde, devletlerinin babamın emirlerine amade ol-
duklarını resmen bildirmişlerdi. Babam bilmukabele teşekkür etmiş
ve böyle bir şeye lüzum olmadığını beyan etmişti."
"Mülakatı takiben babamın: (Bu hazırlıkların, tamamiyle be-
nim hayatım üzerinde olduğu, gün gibi aşikardır.Amacam Abdüla-
ziz'i akibetıne maruz kalacağım ise bence malum! Bununla beraber.
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
etlerimi cımbızla koparacaklarım bilsem, bir ecnebi devlete ilticayı
düşünmem. Vatanımdan kaçmak mucib-i ardır. Hatta bu, benim gi-
bi otuzüç sene bir devlete Padişahlık etmiş bir insanın irtikab ede-
miyeceği en büyük alçaklıktır. Ben Allahıma ve mukadderatıma ta-
biim!) dediğini bizzat kulaklarımla işittiğim vakit içinde buluğun-
duğumuz halin vehamet derecesini ancak kavrayabilmiştim. Bütün
kuvvet ve kudret, şimdi bir gölge gibi, Yıldız duvarları içine çekil-
mişti. Bunun ötesi, meşruti idarenin muhafazısana memur askeri
kıt'alarla işgal edilmişti. Kıt'alar saraydan ziyade, parlamentoyu
koruyacak tarza vaz ve tertip edilmişlerdi...
Babama isnat olunan 31 Mart vak'ası zuhur ettiği vakit ben on-
yedi yaşında idim.Babamın hadiseden hiç haberi yoktu.Duyduğu
vakit çok müteessir olmuştu.Mes'ele bir garazkar grubun tahrikiyle
ve Meşrutiyet muhafızı kıt'aları(şeriat isteriz!) diye parlemento
aleyhine isyan ettirmek şeklinde babamın padişahlıktan hal' edilme-
si için icat edilmiş çok feci bir tertip idi."(293)
Mevcudu on beş bine varan Hareket Ordusu, 24 Nisan'da Top- 173
kapı ve Edirnekapı'dan şehre girerek yol üzerindeki askeri karakol- •
ları teslim aldı ve Harbiye Nezaretini işgal etti. Taksim kışlası ile
Taşkışla'daki mukavemet, şiddetli top ateşi karşısında kırıldı. Bu
arada Yıldız Sarayının işgali sırasında Sultan Abdülhamid Han ken-
disine sadık olan Birinci ordu ile, Hareket ordusuna karşı konulma-
sı hususunda yapılan teklifleri kabul etmeyerek; "Müslümanların
halifesi olduğunu ve Müslümanı Müslümana kırdıramayacağım"
söyledi. Eğer ülkenin en mükemmel ordusu olan Birinci Orduya,
karşı koyma emri verilseydi, derme çatma olan Hareket ordusu bir
anda dağıtılabilirdi. Padişah'ın emrine boyun eğen askerler silahla-
rın teslim edince, 25 Nisan günü Hareket Ordusu İstanbul'a hakim
oldu. Mahmud Şevket Paşa, sıkıyönetim ilan ederek suçlu suçsuz
bir çok insanı idam ettirdi. Yüzlerce Balkan çetesiyle saraya girerek
kıymetli eşyaları yağmaladı. İttihad ve Terakki hakimiyetini devam
ettirmek için İstanbul'da terör havası estirmeye başladı.
27 Nisan 1909 günü Ayan ve Mebuslar meclisi toplandı.
Ay an'dan Gazi Ahmed Muhtar Paşa, kürsüye gelerek, önceden ka-
rarlaştırıldığı gibi Padişah'ın hal' edilmesini teklif etmişti. Bu teklif
kabul edildikten sonra, yine Gazi Ahmet Muhtar Paşa, hal' kararının


Yüklə 3,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   38   39   40   41   42   43   44   45   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə