Gida tarim ve hayvancilik bakanliğI İYİ tarim uygulamalari kodu



Yüklə 0,51 Mb.
səhifə4/7
tarix24.02.2018
ölçüsü0,51 Mb.
#27967
1   2   3   4   5   6   7

* 31/7/1998 tarihli ve 23419 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mera Yönetmeliği

Bir işletmenin üretebileceği yıllık toplam azot miktarı hesaplanırken yukarıdaki tablo değerleri dikkate alınmalıdır. Bu değerler kullanılarak yapılan hesaplamalar sonucunda, Nitrata Hassas Bölgeler için 1600 kg ve üzeri, Nitrata Hassas Olmayan Bölgeler için ise 3500 kg ve üzeri azot/yıl üreten hayvancılık işletmeleri iyi tarım uygulamaları kodunu uygulamak ile yükümlüdür.



Tablo 2.1’ den de açıkça anlaşıldığı gibi; hayvan türüne bağlı olarak 1 BBHB, her yıl 70-85 kg N üretir. Uygulamada ise bu miktar daha fazla veya daha az olabilir. Hayvan gübresinde bulunan gerçek azot miktarı hayvanın türüne, ırkına, cinsiyetine, yaşına ve rasyonun protein yüzdesine göre değişiklik göstermektedir.
2.3. Nitrata Hassas Bölgeler için yılda 1600 kg ve üzeri azot üreten, Nitrata Hassas Olmayan Bölgeler için ise yılda 3500 kg ve üzeri azot üreten hayvancılık işletmelerinde gübre yönetim planlaması oluşturulmalıdır.


    1. Azotlu Gübrenin Niteliği ve Uygunluğu


Azotlu gübreler nitratlı, amonyumlu, amonyumlu ve nitratlı ve amidli (üre) gübreler olarak dört gruba ayrılır. En çok kullanılan kimyasal gübreler amonyum sülfat, kalsiyum amonyum nitrat, amonyum nitrat, üre, triplesüperfosfat, normal süperfosfat, diamonyum fosfat ve 20.20.0 kompoze gübreleridir.

Amonyumlu veya amonyum oluşturan gübreler fizyolojik asit özellikli gübreler olduğundan toprak pH’sını düşürüp asitleştirirken, nitratlı gübreler fizyolojik alkali özellikte olduklarından toprak pH’sını yükselterek alkalin özellik kazandırırlar.

Gübrelerin çözünürlüğü, gübrenin suda ne kadar çözündüğünün bir ölçüsüdür ve bitki besin maddelerinin alınabilirliklerini ve gübrelerin uygulama yöntemlerini etkileyen önemli bir özelliktir. Yüksek çözünürlüklü gübreler suda kolayca çözünebilirler. Yüksek çözünürlüklü gübrelere fertigasyon (gübrenin sulama suyu ile uygulanması) sistemlerinde ihtiyaç duyulur. Düşük çözünürlüklü gübreler ise suda kolaylıkla çözünmezler ve bitki besin maddeleri yavaş çözünür durumdadır. Bu gübrelerin üretimindeki ana amaç, bitki besin maddelerinin kaybını en az düzeye indirerek en yüksek düzeyde yararlanmayı sağlamaktır. Neredeyse azot, potasyum ve kükürtlü gübrelerin tümü tamamen suda çözünür durumdadır. Bu da, gübrelerdeki mevcut bitki besin maddelerinin tamamen çözünür durumda olduğunu göstermektedir.

Yüksek oranda yağış alan veya sulama yapılan topraklarda üre ve amonyum formunda azot içeren gübreler yıkanma riskini en aza indirmek amacıyla tercih edilmelidir.
2.4. Yüksek oranda yağış alan veya sulama yapılan topraklarda, azotu nitrat formunda içeren gübreler, yıkanma riski yüksek olduğundan bölünerek uygulanmalıdır.
Sıcak ve nemli toprak koşullarında, NH4’dan NO3’a dönüşüm daha hızlı olacağından, yıkanma ile azot kaybının fazla olduğu topraklarda çiftçiler, azotlu gübreleri dozlara bölerek uygulayamadıklarında veya diğer yönetim tekniklerini kullanmaları mümkün olmadığında, ekonomik olarak uygun olması durumunda NH4’un NO3’a dönüşmesini yavaşlatmak amacıyla geliştirilen nitrifikasyon inhibitörlü gübreleri kullanmalıdır. Sıcak iklimlerde gübre uygulamasından hemen sonra sulama imkânı yoksa kurak bölgelerde ve pH’sı yüksek topraklarda gaz olarak kayıp riski yüksek olduğundan üre ve üre azotu içeren üre amonyum nitrat (ÜAN) kullanılmamalıdır.


    1. Kimyasal Gübrelerin Muhafazası

Kimyasal gübreler kapalı yerlerde muhafaza edilmeli yağmur, aşırı nem ve sıcaktan korunmalıdır. Yüksek hava nemi kimyasal gübrelerin özelliklerinin bozulmasına sebep olur ve onları gübreleme için uygun olmayan hale getirir. Gübre deposu havalandırma sistemine sahip olmalıdır, yağış ve nemi içeri almamalıdır. Gübre depolarının zemininde ızgara olmalı ve gübre istifleri yan duvarlara temas etmemelidir. Alttaki gübre torbalarında taşlaşmaya yol açmaması için üst üste en fazla 5 sıra istif yapılmalıdır.

2.5. Kimyasal gübreler, aynı yerde depolanması durumunda saklanan gıda, yem ve diğer ürünlere kolayca bulaşacağından insan gıdası, yem ve benzeri ürünlerden uzak tutulmalıdır.

Sıvı gübre bulunan depolardan meydana gelen sızmalar yer altı sularının kirlenmesi için yüksek risk oluşturur. Bu nedenle gübrelerin depolanması, karıştırılması ve tarlaya taşınması sırasında çok dikkatli olunmalıdır.


2.6. Sıvı gübreler korozyona (aşınmaya) dayanıklı sızdırmaz depolarda saklanmalıdır. Bu depoların gereğinden fazla doldurulmasından kaçınılmalıdır.


    1. Hayvan Gübresinin Uygulanması


Hayvan gübresinin uygulanması; toprağın su tutma kapasitesi, havalanması, bitki köklerinin gelişimi, toprak yapısının iyileştirilmesi ve verimliliğinin artması gibi toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini geliştirir.

Hayvan gübresi toprağı organik madde yönünden zenginleştirmesinin yanında bitki besin maddelerini de içerdiğinden gübreleme planları yapılırken azot, fosfor ve potasyum miktarları hesaba katılmalıdır.

Amonyak şeklinde azot kaybı riski, alkalin (pH değeri >7) ve kireçli topraklarda yüksektir. Üzerinde bitki olmayan toprağa hayvan gübresi uygulandığında mineralizasyon hemen başlayacağından ortamda bulunan nitrat, yağmurlu dönemlerde yıkanmaya maruz kalır.
2.7. Hayvan gübresi (katı hayvan gübresi, sıvı hayvan gübresi ve sulu hayvan gübresi ) ile uygulanan "toplam azot" miktarı, Nitrata Hassas Bölge için hektara 170 kg, Nitrata Hassas Bölgelerin dışında ise 340 kg’ı geçmemelidir.
Değişik tipte hayvan gübrelerinin 170 kg N/ha'a kadar olan uygulama oranları, gübreleme planları için kullanılabilir. Gübreler uygulanmadan önce analiz edilmeli ve hayvansal gübreden gelen besin maddesi miktarları da gübreleme planlarında hesaba katılmalıdır.
2.8. Tarım alanlarında kullanılmak üzere işletmeye dışardan gelen hayvan gübresi, analiz belgesi ile birlikte alınmalıdır.
Hayvan gübresi, içerdiği toplam azot, amonyum, nitrat ve organik azottan dolayı bitkiler için değerli bir bitki besin maddesi kaynağıdır. Bu yüzden gübre planları yapılırken hayvan gübrelerindeki azot, fosfor ve potasyum miktarları dikkate alınmalıdır. Hayvan gübresinin gübre olarak değerlendirilmesinde ve bu gübrelerin çevreye etkileri üzerine uygulama zamanı, miktarı ve şekli etkili olmaktadır.

Büyüme döneminde bitkiler çok fazla besin maddesine ihtiyaç duymaktadır ve nitrat kirliliği riski nispeten az olacaktır. Ayrıca büyüme dönemi öncesinde yapılan gübreleme nedeniyle, otların gübre kokusu ve tadını taşıma riski de engellenmiş olacaktır.


2.9. Katı hayvan gübresi çayır ve meralara büyüme döneminden önce uygulanmalıdır.
Bitki örtüsü bulunmayan alanlara uygulanan sulu ve katı hayvan gübrelerinin toprağa hemen hızlı bir şekilde karıştırılması, bitki besin maddesi kaybını azaltmakta, gübrenin bitki besin maddesi değerini artırmaktadır.

2.10. Sulu hayvan gübresi/bulamaç veya katı hayvan gübresinin uygulanması, araziye mümkün olduğu kadar yeknesak bir şekilde yapılmalıdır. Bulamaç ya da sıvı hayvan gübresi uygulama miktarı 50 m3/ha’dan fazla olmamalıdır.


Sıvı hayvan gübresinin toprağa enjekte edilmesi tavsiye edilmekle birlikte farklı bir uygulama yapılacaksa, yerleşim alanları ve civarında kokudan doğacak rahatsızlığı azaltmak için hafta sonları, resmi tatiller ve akşam saatlerinde uygulama yapılmasından kaçınılmalıdır.

Hayvan gübresinin uygulama miktarı; yetiştirilecek bitkinin besin maddesi ihtiyacı ile hayvan gübresi ve toprağın bitki besin maddesi içeriğine göre belirlenmelidir.

Gerekli gübre miktarını hesaplamak için, gübrenin ve toprağın azot, fosfor, potasyum ve organik madde içerikleri analiz edilmelidir. Bitki için önerilen azot uygulama miktarı, hayvan gübresi kullanma sınırını (170 kg N/ha) aşarsa, geriye kalan azot ihtiyacı kimyasal gübrelerden sağlanabilir.
2.11. Çiftçiler, hayvan gübresi taşınmasına dair kayıtları tutmakla yükümlüdür. Bu kayıtlarda asgari olarak çiftçinin adı ve adresi, hayvan gübresi türü ve miktarı, teslim yeri ve tarihi bulunmalıdır.


    1. Kümes Altlığı ve Yönetimi

Kümes tavukçuluğu ülkemizde hızlı gelişme gösteren bir sektör olduğundan, gübrenin doğru bir şekilde üretimi, bertaraf edilmesi, doğru ve ekonomik bir şekilde yönetimi oldukça önemlidir. Kanatlı gübresinin doğru bir şekilde bitkisel üretimde ve enerji sektöründe kullanılması, işletmeye ve ülke ekonomisine katkı sağlayacaktır. Kanatlı gübrelerinin çevreye en az zarar verecek şekilde kullanılması gerekmektedir. Kanatlı yetiştiricileri, kümes altlığını hayvan gübresi formatına dönüştürmeyle ilgili bazı yöntemler kullanmaktadır. Ekonomik olarak; kurutulduktan sonra ısıl işlem sonrası toz veya peletli gübre olarak tarım alanlarında kullanılması, enerji elde edilmesi ve gübre/kompost oluşturulmasında anaerobik fermantasyon, kompostlama ve gazlaştırma metodolojilerinin standartlar ve çevre sağlığı açısından değerlendirilmesi gerekir.

Kanatlı gübresi kafeslerdeki yetiştirme yöntemine veya altlığa bağlı olarak katılara ve yarı-katılara ayrılır. Tavukların besi amaçlı yetiştirilmeleri halinde altlığın yaklaşık 60 günde bir kaldırılması önerilmektedir.
2.12. Et tavukçuluğunda elde edilen gübre, fermantasyon süresince sızdırmaz zemin üzerinde yığınlar halinde biriktirilmelidir. Bu yığınlardan yağmurun da etkisiyle olabilecek sızmalara karşı sıvı toplama çukurları yapılmalıdır.
Kurutma sistemine sahip olmayan bir kümeste yetiştiriciliğin yapılması halinde hayvan gübresi yarı katıdır. Günlük olarak ya da daha uzun aralıklar ile (20-60 gün), doğal olarak kurumaya bırakılacağı alanlara yığınlar halinde toplanır. Havalandırması ve kurutma sistemi olan modern tesislerde ise gübre katı halde çıkar ve yığın halinde biriktirilebilir veya fermantasyonu hızlandırmak için 2-3 defa karıştırılır. Büyük kapasitelere sahip işletmelerde çıkan gübrenin kapalı dönem boyunca uygun depolama şartlarında biriktirilmesi için büyük kapasitede depolara ihtiyaç duyulur. Gübre hacminin küçültülmesine yönelik kurutma tedbirlerinin alınması ekonomik bir yaklaşımdır.

Kafes sisteminde gübrenin uzaklaştırılması sürekli bant sistemi ve kanal sistemi ile olmaktadır.

Kanatlı gübresindeki yüksek fosfor içeriği (% 1-2), bir problemdir. Kümes altlığı bitkilerin azot ihtiyacını karşılamak amacıyla topraklara uygulandığında aynı zamanda topraklara yüksek oranda fosfor da verilmiş olur. Uzun vadede, yüksek oranda uygulanan fosforun su kaynaklarına taşınması göllerde ötrofikasyon meydana gelmesine neden olmaktadır. Tarımsal Kaynaklı Nitrat Kirliliğine Karşı Suların Korunması Yönetmeliği’nin amaçlarına ulaşmak için azot ve fosforun yüzey su kaynaklarına ulaşımının engellenmesi gerekmektedir.


    1. Küçükbaş (Koyun-Keçi) Hayvan Gübresi

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, genellikle saman ve talaşın altlık olarak kullanıldığı zemin üzerinde yapılır. Altlık katı olup zemin üzerinde ya da ızgara altında fermente oluncaya kadar kalabilir.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği; meralarda, ağıl adı verilen küçük barınaklarda veya rahat hareket edebilecekleri alanlara sahip (gezinti avlusu) yarı açık barınaklarda ya da kapalı sistem barınaklarda yapılır. Yetiştirildiği barınak tipine bakılmaksızın elde edilen gübre, katı gübre olarak nitelendirilir. Çünkü büyükbaş hayvan gübresi gibi sıvı özellikte değildir ve büyükbaş hayvan gübresine uygulanan geleneksel metotlar, küçükbaş hayvan gübresi için uygun değildir.

Gübre üretimi hayvanın ırkına, cinsiyetine, yaşına ve beslenme şekline göre değişir. Kullanılacak altlık miktarı yetiştiricilik için seçilen barınak tipinden elde edilecek gübreyle bağlantılı olarak belirlenir.

Günlük barınak temizliğinin yapılması, gübrelerin toplanması ve sızdırmaz tanklara, gübre depolama tesisine veya uygulanacağı araziye yığılması gibi planlamaların önceden yapılmış olması yetiştirici için önemlidir. Ancak,


  • Yeraltı ve yerüstü sularını, gübreden kaynaklanabilecek bulaşmalara karşı korumak için barınak dışı avlularda drenajın iyi yapılması,

  • Drenaj kanalı akış yönünün dere yatağına doğru verilmemesi ve kırsal yerleşim bölgelerinde ise, alınacak tedbirlerin bitişik komşu arazilerin etkilenmesini önleyecek şekilde planlanması,

  • Gübrenin barınak içi ve dışından (avludan) kürek, bel veya sıyırıcı ile düzenli olarak toplanması,

  • Gübre yığını veya depo alanının göz önünde olmaması, sinek, kemirgen ve oluşacak kötü kokular için gerekli önlemlerin alınması,

  • Gübre deposunun, yeraltı ve yerüstü sularıyla temasın olmadığı ve boşaltımın çabuk yapıldığı yerlerde olmasına dikkat edilmesi gerekmektedir.




    1. Silaj Atığı ve Yönetimi

Silaj, su içeriği yüksek yeşil yem bitkilerinin, havasız ortamda süt asiti bakterilerinin etkisiyle fermantasyona uğratılmaları suretiyle elde edilir ve saman balyasına alternatif olarak hayvan yemi olarak kullanılır. Silolarda veya plastik örtüyle kaplı yığınlar halinde veya çukurlarda muhafaza edilir. Fermente olurken “silaj atık suyu” adı verilen ve su havzasına karışırsa suyu geniş çapta kirletebilen bir sıvı açığa çıkar. Silaj atığı, tarımsal işletmedeki en güçlü kirletici atıklardan biridir ve ıslah edilmemiş kanalizasyondan 200 kat daha fazla kirletici etkiye sahiptir.

Silajlık bitkilerin yetiştirildiği toprağa silaj atığını kontrollü bir şekilde geri yaymak, bitkiler tarafından alınan besinlerin bazılarının geri dönüşümünü sağlayacağından kabul edilebilir bir yöntemdir.

Kirlenme kazalarından sakınmak için silaj uygun bir şeklide taşınmalı ve depolanmalıdır. Yüksek hacimlerde silaj atığı yönetimi masraflı ve zor olacağından, bu atıkların üretiminin minimuma düşürülmesi gerekebilir. Bu durumda tarımsal işletmede atık riskini düşürmek için bazı önlemler alınmalıdır. Bunlar;



  • Silaj yapılacak bitkilerde hasat zamanının geciktirilmesi ile bitkilerin nem oranı azaltılarak üretilen silaj atığı miktarı azaltılabilir.

  • Silaj bitkileri, hasadın ardından solmaya bırakılır. Eğer bitkiler uzun süreliğine solmaya bırakılırsa, daha az silaj atığı üreteceklerdir.

  • Kuru şeker pancarı parçaları ve arpa gibi nem oranı düşük katkılar silajlık bitkilerle karıştırıldığında silaj atığı daha fazla absorbe edilebilir.

  • Silaj atıkları filtreleme, çökelme, hendekler vb. uygun arıtma tesislerine yönlendirilebilir.

  • Depolama tesisleri her durumda, çevreye doğrudan boşaltımı engellemek için sızdırmaz olmalıdır.

  • Depolama tesisinin yeri ve türü zemin, toprak yapısı ve iklim koşulları gibi etmenlere göre seçilebilir.

2.13. Silaj depoları ve silaj sızıntılarının toplama sistemleri sızdırmaz, silaj depolarının zemini sızıntıların tahliyesi için eğimli olmalıdır. Silaj depoları ve toplama sistemlerinin yılda en az bir defa aşınma ve sızıntı kontrolü yapılmalıdır.


Silaj sızıntıları depolarda toplanabildiği gibi toplam hacmin %5’ini geçmeyecek şekilde sıvı gübre depolarında da toplanabilir.


    1. Kimyasal ve Hayvansal Gübreler İçin Uygulama Homojenliği


Gübrelerin araziye düzensiz bir şekilde dağıtılması aşırı gübrelemeye yol açabilir. Serpme işleminden önce hayvan gübresinin homojen hale getirilmesi faydalı olacaktır. Bu şekilde uygulanacak miktar da kontrol edilebilir. Uygulanan gübrenin kontrolünün iyi yapılması aşırı gübrelemenin önüne geçilmesi açısından da önemlidir. Bunun için, bitki gereksiniminin belirlenmesi, gübrelenecek parsel ve uygulama şekli, sezon başında toprakta bulunan azot miktarı, toprakta bulunan organik maddenin ve uygulanan hayvan gübresinin mineralizasyonu sonucunda ortaya çıkan azot miktarı ile toprağın verimi ve kimyasal gübre kullanımının dikkate alınması tavsiye edilir.
2.14. Gübreler toprağa uygulanmadan önce homojen hale getirilmelidir.
Tüm mineral ve organik gübre çeşitleri arazide homojen bir şekilde dağıtılmalıdır. Gübrelerin homojen olmayan uygulamalar, arazi üzerinde aşırı veya yetersiz gübrelenmiş alanlara neden olabilir. Aşırı ve yetersiz gübreleme, verimi ve kaliteyi artırmayacağı gibi ekonomik kayıplara da yol açacaktır.

Bitkilerin büyüme evresindeki ihtiyaçlarını tam olarak karşılayabilmek amacıyla kimyasal ve hayvansal gübrenin bölünerek uygulanması önerilir. Katı hayvan gübresi ekimden önce uygulanırken, sıvı hayvan gübresi özellikle çapa bitkilerinde sıra aralarına birkaç defada uygulanmalıdır.

Bitkinin ihtiyaçları doğrultusunda bir parsele uygulanacak miktarın tespitinde, aşırı gübreleme ve bunun sonucunda gübrelerin yıkanıp kaybolma riski dikkate alınmalıdır. Çiftçi bitkinin ihtiyaçları ile toprakta bulunan ve gübreleme yoluyla sağlanan bitki besin maddelerini dengede tutmalıdır.

Türkiye'de hayvan gübresinin araziye dağıtılması işleminde her zaman makineler kullanılmamaktadır. Gübre serpme makineleri bulunmakla birlikte sayıları sınırlıdır. Bitki besin maddelerinin sulara karışmasına ilişkin kontrolün daha iyi yapılabilmesi için serpme dozu ve homojenlik büyük önem taşımaktadır.

Sıvı hayvan gübresi uygulamasında bazı ekipmanlar geniş çaplı serpme imkanı sağlar (yüksek basınçlı dağıtıcılar vb.). Bazıları kötü ayar yapılması veya besleme borusunun kopması sonucunda sızıntılara neden olabilir. Bu duruma dikkat edilmesi gerekir. Ayrıca, ekipmanın ayarı ve parselin işaretlenmesi de homojen dağıtma işlemi için son derece önemlidir.

Gübre serpme işleminde yerüstü suları ve akarsu yatağına olan mesafe de dikkate alınmalıdır (Tablo 2.2). Ayrıca hava şartları özellikle rüzgar yönü ve rüzgar hızı da uygulama sırasında dikkate alınmalıdır. Aynı şekilde, uygulama koşulları ve arazideki bitki örtüsü de önemlidir.


    1. Göller, Suyolları ve Kuyulara Yakın Yerlerde Hayvan Gübresi ve Kimyasal Gübre Uygulanması

Yüzey ve yeraltı sularının kalitesi, azot ve fosfor gibi bitki besin maddeleri ile organik maddelerin konsantrasyonuna veya mikroorganizma içeriğine bağlı olarak değişir. Bu nedenle doğal su kaynaklarına, yeraltı suyu veya kıyı suları da dahil sulara hayvan gübresi ve kimyasal gübrelerin karışmaması için çok dikkat edilmelidir. Gübreleme yaparken aşağıdaki hususlara uyulmalıdır.



  • Gübrenin doğrudan yüzey sularına karışması engellenmelidir.

  • Gübre uygulaması yapılırken hava koşulları (rüzgar, yağış vs.) göz önüne alınmalıdır.

  • Gübre toprağa uygulandıktan sonra yağmur suyu ile topraktan yıkanarak aşağı tabakalara doğru süzülmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Her çeşit hayvan gübresi ve kimyasal gübre uygulanırken su kaynakları ile arasında güvenli bir mesafe bırakılmalı ve rüzgarlı havalarda daha fazla dikkat edilmelidir.

Hayvan gübresinin ve kimyasal gübrelerin yağmur suyuyla yıkanma riski, arazinin eğimli olması, toprak yüzeyinin sıkışmış olması veya arazide suyun akışını yönlendiren tekerlek izlerinin olması durumunda artar. Akarsu, su yatakları ve su kaynakları boyunca şerit halinde bir araziyi sürerek engebeli bir yüzey oluşturulması veya şerit halinde bitkili bir arazi parçasının bırakılması, gübrelerin su ile yıkanıp su kaynaklarına ulaşmasını engelleyebilir. Fakat gübrelerin suya ulaşmasını engelleyecek bu tampon şeritlere güvenmekten ziyade, yıkanarak taşınmaya yol açacak gübre uygulamalarından kaçınılmalıdır.



Toprağın sığ olduğu (30 cm’den az) ve altındaki kayaçların çatlak veya kırık bir yapıya sahip olduğu ya da karstik olduğu arazilerde yeraltı suyunun kirlenme riski yüksektir. Bu tip arazilere hayvan gübresi uygularken çok dikkat edilmelidir. Kirlilik riski çok yüksekse; hektar başına uygulanacak sulu hayvan gübresi veya sıvı gübre miktarı bir uygulamada 25 m³’den fazla olmamalıdır.
2.15. Akarsular, su yatakları gibi su kaynakları boyunca uzanan arazilerde engebeli bir yüzey oluşturularak veya şerit halinde bitkili bir arazi parçası bırakılarak gübrelerin su ile yıkanıp su kaynaklarına ulaşması engellenmelidir.
Gübrelerin su kaynaklarına karışmasını önlemek için uygulama sırasında su kaynağından güvenli bir mesafe bırakılmalıdır. Gübrelerin sondaj kuyularına karışacak şekilde uygulanması yasaklanmıştır.
2.16. Her çeşit gübre uygulaması için, eğimi %12’den az ve %12’den fazla olan arazilerde, gübre uygulama alanı ile su kaynakları arasında bırakılması gereken mesafelere uyulmalıdır (Tablo 2.2).
Tablo 2.2. Gübre uygulamasının su kaynaklarına mesafesi

Su kaynakları

<%12 eğim

> % 12 eğim

Göl, gölet ve baraj

20 m

40 m

Nehirler

10 m

20 m

Ana sulama kanalları

5 m

10 m

Tarımsal işletme ve sondaj kuyuları

5 m

10 m

İçme suyu kaynakları

50 m

100 m


2.17. Eğimi %20'yi geçen arazilerde gübre uygulamaları özel tedbirler (teraslama, kalıcı bitki örtüsü vb.) alınmak kaydıyla yapılmalıdır.
2.18. Eğimi %12'yi geçen tarım arazilerine hayvan gübresi uygulandığında uygulamadan sonra 12 saat içerisinde, eğim %12 den az ise 24 saat içerisinde toprakla karıştırılmalıdır.
2.19. Sıvı hayvan gübresi uygulanacaksa 6 saat içinde toprağa karıştırılmalı veya direkt toprak altına verilmelidir. Sıvı hayvan gübresi, eğimi %12'den fazla olan alanlara uygulanmamalıdır.


    1. Gübreleme İçin Uygun Olmayan Dönemler


Çiftçiler toprak üzerinde bitki örtüsü bulunmadığı dönemlerde yıkanma riskinin fazla olması nedeniyle gübre uygulamalarından kaçınmalıdır. Yıkanmanın yoğun olabileceği dönemler genelde sonbahar sonu ile ilkbahar başı arası dönemlerdir ve sızmanın şiddeti, yağışın yoğunluğu ve toprak tipine göre değişmektedir.

Gübrenin cinsine göre 3 tip gübre tanımlanabilir. Bunlar:

Tip I : C/N oranı 8'den yüksek organik azot içeren gübre, örneğin altlıklı hayvan gübresi,

Tip II : C/N oranı 8'den düşük organik azot içeren gübre, örneğin altlıksız hayvan gübresi, sulu hayvan gübresi gibi.

Tip III : Kimyasal gübreler.

Bu sınıflandırmanın temeli organik azotlu gübrenin mineralizasyon hızının az ya da fazla olmasına dayanmaktadır. Gübre C/N oranı (karbon ve azot arasındaki oran) organik azotun mineralizasyonu için ana unsurdur. Yüksek veya düşük olabilecek bu oran ayrışma hızındaki en önemli öğedir. Organik formdan mineral forma geçiş (NH4 veya NO3) C/N oranına bağlıdır. C/N oranı yüksek gübreler, örneğin "altlıklı hayvan gübresi", daha uzun sürede, C/N oranı düşük gübreler, örneğin "altlıksız hayvan gübresi", daha kısa sürede ayrışırlar. Yüksek C/N oranına sahip gübrelerin uygulandığı alanlarda azotun sızarak kaybolma riski düşükken, düşük C/N oranına sahip gübrelerin uygulandığı alanlarda azotun sızarak kaybolma riski yüksektir.

Ayrıca sulu hayvan gübresinde nitrifikasyonu geciktiren ürünler kullanılması ile bazı iklim şartlarında uygulama tarihleri öne alınabilir.

Gübrelerdeki mineralizasyon durumu bölgelerin iklim şartlarına bağlı olarak nem ve sıcaklığa göre değişmektedir. Örneğin kış mevsimini ılıman ve nemli geçiren bölgelerde mineralizasyon devam ederken, kış mevsimini soğuk ve kurak geçiren bölgelerde mineralizasyon yavaşlamaktadır. Bunun yanında istisnai durumlar da söz konusu olabilir.

Gübrelerin dozlara bölünerek uygulanması özellikle tavsiye edilmektedir. Kimyasal ve hayvansal gübre uygulamaları sırasında ve uygulama sonrasında gaz şeklinde amonyağın kaybolma riski son derece yüksektir. Gaz halinde atmosfere karışma riski özellikle pH’sı yüksek olan topraklarda oldukça fazladır. Ayrıca, yüksek sıcaklık ve düşük neme sahip topraklarda da amonyağın gaz halinde kaybolma riski yüksektir. Gübreler, mümkünse ekim veya dikim zamanına yakın uygulanmalıdır.
2.20. Azotlu gübreler yetiştirme dönemi boyunca uygun miktarlarda bölünerek uygulanmalıdır.
Bu uygulama dozları, bitkiye ve mevcut koşullara bağlı olarak değişmektedir. Özellikle çok yıllık bitkilerde en az ikiye, tek yıllık bitkilerde koşulların uygun olması durumunda en az üçe bölünerek uygulanabilir. Bitki türüne de bağlı olarak mümkünse banda uygulama tercih edilmelidir.

Bitkiler tarafından alınan bitki besin maddelerinin miktarı büyümenin ilk evrelerinde düşük olup, bitki büyüdükçe artmaktadır. Çiçeklenme ve bazı bitkilerde çiçek açma evresinden sonra en yüksek seviyeye ulaşır. Gübrelerin etkinliği, uygulanacak gübrenin dozlara bölünerek uygulanması ile artırılabilir. Örneğin; gübre dozunun 1/3'ü ekim veya dikimden önce, 2/3'ü ise büyümenin yoğun olduğu dönemde uygulanabilir, ikinci uygulama da iki parça halinde yapılarak azotun kaybolma riskinin en aza indirilmesi sağlanabilir.

Gübre etkinliğini artırmanın yolu, özellikle alkali topraklarda sıvı ve katı gübrelerin ekimden önce veya sonra kök bölgesine uygulanmasıdır. Taban gübresi uygulaması bitki besin maddelerinin bitkiye nüfuz etmesini sağlayarak, optimum verim ve kalite elde etmek için gereken gübre miktarını da azaltmaktadır. Taban gübresinin makine ile uygulaması ise dünya çapında yaygındır. Ayrıca, çiftçiler sulama sistemi yoksa uzun süren kurak dönemlerde azotlu gübre uygulamalarından kaçınmalıdır.

Sulu tarım yapılan alanlarda azotlu gübre uygulaması ürünün yüksek oranda su tükettiği dönemlerde yapılmalıdır. Uygulamanın ekim veya dikimden sonraki 4 hafta içinde ve hasat zamanından önceki son 3 hafta içinde yapılmasından kaçınılmalıdır. Gübreleme yapılamayacak dönemler bitkinin türüne göre belirlenebilir (Tablo 2.3 ve Tablo 2.4).
Yüklə 0,51 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə