3
Zaten tarihî belgelerde de Doğu Peçenekleri; Kara-börklü, Çornıye Klobuki, Kara-
kalpaklılar olarak adlandırılmışlardır.
Karakalpakça-Rusça sözlüğe göre kalpak şapka demektir.
7
Kalpak kelimesi
bazı eserlerde “vergi; Türk-Tat” anlamlarında da geçmektedir. Sivri uçlu takkenin
üstüne giyilen kalpak, genelde keçeden yapılmış her türlü şapkayı karşılamak üzere
kullanılmıştır. Kırgızlarda da keçeli, uzun ve silindir şeklinde olup kenarları yukarı
doğru kıvrılmış bir başlık türü olan kalpak giyilir. Karakalpakların ismi Kırgız-
Kaysaklara yakındır.
8
Kalpak teriminin anlamı konusunda birçok âlim fikir
belirtmiştir. Bu fikirleri incelediğimizde farklı görüşler bulunduğunu görmekteyiz.
Bunlardan ilkinde, bugünkü Karakalpaklar Orta Çağda Kiev steplerinde yaşayan
Çornıye Klobukilerle yakınlaştırılarak Karakalpak teriminin oluşumu Batı Asya ve
Doğu Avrupa ile ilişkilendirilmiştir.
9
Bazı âlimler ise, Çornıye Klobukilerin,
Karakalpakların oluşumunda belli roller oynadıklarını kabul etmelerine rağmen bu
terimlerin birbirleri ile aynı olduğunun düşünülmesine bir anlam verememektedirler.
Bu âlimler, hem Orta Çağa ait Çornıye Klobuki terimini hem de eski Karakalpak
terimini genellikle Güneydoğu Aral Bölgesi ve Harezm Vahası ile
alâkalandırmışlardır. Âlimler Karakalpak teriminin Karakalpak halkının siyah şapka
giymeleri dolayısıyla ortaya çıktığını düşünmektedirler. Bazı âlimler Karakalpaklar
arasında, Karakalpak teriminin oluşumu ile ilgili şöyle yazarlar: “Karakalpakların
vatanlarını kaybettikleri için yas tutmak amacıyla siyah şapka giydikleri konusunda
rivayet vardır.” Karakalpaklarda gerçekten de yas zamanı siyah giysi giyme
gelenekleri vardır. Bu giysiye çapan denir. Çapan, önü açık elbisedir. Kadınlar siyah
elbise giyerler. Siyah şapka ise yasın önemli bir parçası değildir. Bazı âlimler de
kalpak teriminin askerî başkanlara, eski Karakalpak, Kırgız ve Kazak akraba
toplulukları içerisinde beylere ve büyüklere unvan olarak verildiğini düşünmekte,
Kalpak terimini tamamıyla Karakalpaklarla birleştirmektedirler.
10
Bu durumda
7
Karakalpaksko-Russkiy Slovar (Karakalpakça-Rusça Sözlük), Moskva 1958, s. 364.
8
Davlen Aitmuratov, Tyurkskiye Etnonimı (Türk Etnononimler), Nukus 1986, s. 25.
9
Akdes Nimet Kurat, IV-XVIII. Yüzyıllarda Karadeniz Kuzeyindeki Türk Kavimleri ve Devletleri,
Ankara 1992, s. 68; Pavel Petroviç İvanov, “Karakalpakiya”,
Materialı k İziçeniyu İstorii
Karakalpakov,
Trudı Pervoy Konferentsii po İzuçeniyu Proizvoditelnıh Sil Karakalpakskoy ASSR,
Cilt II, Leningrad 1934, s. 183. Ayrıca Çornıye Klobuki teriminin açıklaması için bk. T. N.
Majchrzyk, Czarni Klobucy, Wydwnictwa Geologiczne, Polska Akademia Nauk Institut Hıstorii
Kultury Materialnej, Waszawa 1985, s. 147–156.
10
D. Aitmuratov, ayn. esr., s. 30.
4
Türkistan’daki
11
Türk kabilelerinin bütün başkanlarının Karakalpaklardan olduğunu
düşünmemiz gerekir. Hâlbuki tarihte Karakalpak ve Çornıye Klobuki terimleri
Kıpçaklar tarafından basit, halk (tebaa) anlamında kullanılmıştır.
Harita 1: 10. yüzyılda Türk kavimleri ve Asya’daki topluluklar
Karakalpak teriminin gelişimi ve oluşumu sürecinde âlimler kalpak
kelimesinin sadece baş giysisi ve vergi anlamında kullanıldığını tespit
ederek
araştırmalarını bu konuda yoğunlaştırmışlardır. Hâlbuki bu kelimenin “üst, yukarı,
yukarı bölge
12
, yüce, ulu
13
; baş; kahraman, bahadır, yılmaz, güçlü; unvan adı
14
” vb.
başka anlamları da vardır. Bu gibi anlamlardan dolayı âlimler kabile başkanlarına ve
askerî kumandanlara verilen veya askerî çağrı olarak kullanılan “kalpak” terimini
Karakalpak olarak isimlendirmişlerdir.
11
Bugün Orta Asya diye tanıtılan ve Türklerin tarihinde önemli bir yeri olan Türkistan’ın coğrafî
sınırlarını şöyle çizebiliriz: Batıda Hazar Denizi ile Horasan Dağları, güneyde Hindukuş ve Kûh-i
Sefid dağları, kuzeyde Kazakistan bozkırlarının kuzey sınırlarında kalan ve 5.340.066 km
2
lik
sahayı içine alan bölge. bk.
Zeki Velidi Togan,
Bugünkü Türk İli (Türkistan) ve Yakın Tarihi,
(Enderun Kitabevi), İstanbul 1981, s. 1–2.
12
S. E. Malov, Pamyatniki Drevnetyurkskoy Pismennosti (Eski Türk Yazılı Eserler), Moskva-
Leningrad 1951, s. 410.
13
Kâşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügat’it Türk, çev: Besim Atalay, Cilt III, TDK yay., Ankara 1986, s.
215-217.
14
D. Aitmuratov, ayn. esr., s. 29.
AVARLAR
MACARLAR
İTİL BULGARLARI KIPÇAKLAR
S İ B İ R Y A
KİMEKLER
KI
RG
IZ
LA
R
OĞUZLAR
KARLUKLAR
Hanbalık
(Pekin)
Karakum
Beşbalık
Turfan
Kaşgar
Yarkent
Hotan
Semerkant
Buhara
Aşkabat
Cent
Sırderya
Talas
Selenga
Orhun
Amuderya
Tahran
İsfahan Gazne
Ötüken
Hami
GO
Bİ
ÇÖ
LÜ
TİBETLİLER
MOĞOLLAR
A F R İ K A
A R A B İ S T A N
HİNDİSTAN
ÇİN HİNDİ
0 600 1200 1800 2400 3000 Km
Ç
İ
N
BULGARLAR
HA
ZA
RL
AR
PE
ÇE
NE
KL
ER
AKDENİZ
UMMAN DENİZİ
ARAL
GÖLÜ
BALKAŞ GÖLÜ
BAYKAL GÖLÜ
H
A
Z
A
R
D
E
N
İZ
İ
BENGAL
KÖRFEZİ
Çİ
N
DE
Nİ
Zİ
K
IZ
IL
D
EN
İZ
BA
SR
A K
ÖR
FE
Zİ
KARADENİZ
DOĞU RO
MA