5
Karakalpak ve Çornıye Klobuki terimlerinin açıklamasına dayanarak
Karakalpak isminin bu Türk kavminin ırk hususiyeti ile ilgili olmayıp yaşayış ve
giyiniş tarzları ile alâkalı onları diğer topluluklardan ayırmak için kullanılmış bir
isim olduğunu söyleyebiliriz. Etnografik malûmatlara göre keçe, daha sonra koyun
yününden yapılmış siyah şapkalar, Karakalpakların, Oğuz Türkmenlerinin ve
Kıpçakların giyiminin önemli bir parçası olmuştur. Kalpak, tarihte Kıpçaklar için
vazgeçilmez bir unsur olarak kabul edilmiştir. Asilzadeler karagülden yapılmış
kalpak kullanırken diğerleri normal kürklerden yapılmış kalpak kullanmıştır.
Kulların, yani kölelerin kalpak kullanması ise yasaklanmıştır.
15
Doğu bilimci
Hammer, Karakalpakların oluşumu ile ilgili P. İ. Rıçkov’a dayanarak şunları yazıyor:
“Bu kavim topraklarından kovulmaları dolayısıyla yas tutmak amacıyla siyah şapka
giymeye başladı. Çornıye Klobuki ve Siyah Şapkalılar terimi bu olay yüzünden
onlara isim olarak verildi.”
16
N. M. Karamzin de bu fikre katılmış ve şöyle
yazmıştır: “
Bu isim (siyah şapkalılar) onlara tabi ki giydikleri siyah şapkalar
yüzünden verilmiştir.”
17
Sonuç olarak genel kanıya göre günümüzdeki Karakalpakların bu isimle
adlandırılmalarıyla ilgili iki önemli ihtimal ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birincisi
Karakalpakların başlarına taktıkları kara kalpaklardan dolayı, ikincisi ise başlarında
bıraktıkları bir tutam kulpaklarından yani bir tutam saçlarından dolayı bu ismi
aldıkları şeklindedir. Bize göre Karakalpakların bu ismi almalarının en büyük nedeni,
başlarına taktıkları kara kalpaklardır. Karakalpaklar, Altın Orda Devleti bünyesinde
Nogaylar, Başkırtlar vb. Türk kavimleriyle yaşarlarken bu devletin Timur tarafından
yıkılmasıyla yurtlarından olmuşlardır. Altın Orda Devleti’nde yaşayan Türk
kavimlerinin çoğu bu dönemde başlarına kara kalpak takmaktadır. Fakat Altın Orda
15
Murat Adji, Kaybolan Millet (Deşt-i Kıpçak Medeniyeti), çev: Zeynep Bağlan Özer, AKM yay.,
Ankara 2001, s. 106-107.
16
D. Aitmuratov, ayn. esr., s. 10.
17
Pavel Petroviç İvanov, “Oçerk İstorii Karakalpakov” (Karakalpak Tarihine Dair Denemeler),
Materialı Po İstorii Karakalpakov, Sbornik, Trudı İnstuta Vostokovedeniya, İzdatelstvo AN SSSR,
Cilt VII, Moskva-Leningrad 1935, s. 13; P. P. İvanov’un adı geçen bu makalesi H. Ortekin
tarafından Türkiye Türkçesine çevrilerek Ülkü Dergisi’nin 65, 66, 67. sayılarında yayımlanmıştır.
Fakat bu çeviri eksik olduğundan biz bu eserin orijinalinden yararlanmayı uygun bulduk. Bu
çeviriler için bk., Pavel Petroviç İvanov, “Karakalpakların Tarihine Dair Materyaller”, çev: H.
Ortekin, Ülkü Dergisi, sayı:65, Ankara 1938, s. 417-424; aynı müellif, “Karakalpakların Tarihine
Dair Materyaller”, çev: H. Ortekin, Ülkü Dergisi, sayı:66, Ankara 1938, s. 539-544; aynı müellif,
“Karakalpakların Tarihine Dair Materyaller”, çev: H. Ortekin, Ülkü Dergisi, sayı:67, Ankara 1938,
s. 29-41.
6
Devleti’nin yıkılmasıyla yeni kurulan Nogay Hanlığı içerisinde Nogaylarla birlikte
yaşayan Karakalpaklar, bu ordadan ayrılarak kendi başlarına
hareket etmeye
başlamışlardır. Bağımsız hareket eden bu Türk topluluğu diğer Türk kabileleri
tarafından Karakalpaklılar olarak adlandırılmıştır. Bu isimle adlandırılmalarında
Kazakların ve Özbeklerin de büyük rolü olmuştur. Çünkü XV. yüzyılda Altın Orda
Devleti’nin yıkılmasıyla bağımsız yaşamaya başlayan bir kısım Türk kabileleri iç
kargaşalar sebebiyle Sırderya ve Amuderya bölgelerine göç etmiştir. Bu bölgelerde
yaşayan Kazaklar ve Özbekler de Altın Orda Devleti’nden kopan bu Türk
kabilelerini başlarında bulunan kara kalpaklarından dolayı Karakalpaklar olarak
adlandırmışlardır. Bu isim zamanla diğer bütün kavimlerce benimsenmiş, bu Türk
kavminin genel adı olmuştur.
2- Karakalpakların Kökeni
Günümüzde Karakalpak adıyla bilinen halk, tarihî kaynaklarda bu isimle ilk
olarak ancak XVI. yüzyıl sonunda (1578) geçmektedir.
18
Bu halkın daha önceki
tarihleri ile ilgili bilgiler oldukça yetersiz olup daha çok varsayımlara dayanmaktadır.
Karakalpakların yeni tarihlerini anlayabilmek için eski tarihlerini detaylı bir şekilde
incelemek yararlı olacaktır. Bunun için ilk olarak Karakalpakların, Kıpçaklarla ve
Peçeneklerle olan münasebetlerini incelemek gerekir.
Kıpçaklar, 1060 yıllarında İtil boylarından hareket ederek Rus topraklarına
girmiştir. Bu Kıpçak boylarıyla beraber hareket eden bir kısım Doğu Peçenekleri de
Rus topraklarına gelmiştir.
19
XI. yüzyılın başlarında Rus topraklarına yerleşen diğer
Peçeneklerle birleşen bu Türk boyları Dnyeper Nehri’nin
Ros denilen bölgesinde
hayatlarını idame ettirmeye başlamıştır.
20
Bu Türk kabileleri kendilerine buralarda
kaleler yapmıştır. Bunların yönetim merkezi de Torçevsk şehri olmuştur. Ruslar bu
kabileleri 1140 yılından itibaren “Çornıye Klobuki” olarak adlandırmıştır.
21
Rus
vakayinamelerinde bu yıllardan itibaren “Çornıye Klobuki” terimi sık sık geçmeye
18
Boribay Ahmedov, İstoriko-Geografiçeskaya Literatura Siredney Azii XVII-XVIII. v. v. (XVII-
XVIII. Yüzyıllarda
Orta Asya Tarihi, Coğrafyası ve Edebiyatı), II. Pismeenniye Pamyatniki,
Taşkent 1985, s. 62–65.
19
Faruk Sümer, “Peçenekler (IX-XII. Yüzyıllarda Yaşamış Ünlü Bir Türk Eli)”, Türk Dünyası
Araştırmaları Dergisi, sayı: 94, İstanbul 1995, s. 63.
20
Akdes Nimet Kurat, Peçenek Tarihi, İstanbul 1937, s. 175–177.
21
Bela Kossanyi, “XI-XII. Asırlarda Uzlar ve Komanların Tarihine Dair”, Belleten Dergisi, sayı:29,
Ankara 1944, s. 130.