9
Konya
UMMAN DENİZİ
İzmir
İznik
Ankara
AKDENİZ
Edirne
GİRİT
BİZANS İMP.
Selanik
Fârâb
Talas
Kahire
Cidde Mekke
0 250 500 750 1000 Km
Trabzon
Sinop
KARADENİZ
BULGARLAR
BULGARLAR
H
A
Z
A
R
D
E
N
İ Z
İ
MACARLAR
KUMANLAR
Van
Harran
Kayseri
Sivas
Diyarbakır
Nusaybin
Adana Kargamış
Şam
Sidon
Süveyş
Kudüs
Medine
ARABİSTAN
KI
ZI
L
DE
N
İZ
BA
SRA
KÖ
RFE
Zİ
Basra
Bağdat
Musul
İskenderiye
Harzemşahlar Devleti
Semerkant
Buhara
Amuderya (Ceyhun) Nehri
Sırderya (Seyhun) Nehri
Harzem
Nurata
Gürgenç
MAVE
RAÜ
NNE
HİR
ARAL GÖLÜ
Rey
İRAN
Nesa
Tus
Merv
Bakû
Şiraz
Hürmüz
HARZEMŞAHLAR DEVLETİ
İsfahan Yezd Kirman
Herat
Gazne
dönüştüğünü yazmıştır.
31
Bölgede yaşayan birçok kavim, birbirleriyle savaşmaktan
bozulan bu kanalların tamirine zaman ayıramadığı için Amuderya Nehri sularının
Aral Gölü’ne ulaşmaması uzun yıllar devam etmiştir. Harezm’deki siyasî durum
sakinleştikten sonra sulama kanalları yeniden yapılmış ve Amuderya suları tekrar
Sarıkamış’a, oradan da Uzboy’a kadar gitmiştir.
32
Buna rağmen iki üç yıl boyunca
Amuderya’nın aşağı topraklarında yaşayan kabilelerin nüfusu oldukça azalmıştır.
Günümüzde buralarda araştırma yapan arkeologlar XIV-XVI. yüzyıla ait çok az
esere rastlamışlardır. Bu da bize bu yıllar arasında bu bölgede çok az insanın
yaşadığını gösterir. Bütün bunların sebebi de buralara suyun gelmemesi olabilir.
Hem Amuderya Nehri’nin yönünün değişmesi hem de Aral Gölü’nün suyunun
azalması dolayısıyla Harezm vahasının ekolojik durumu oldukça kötüleşmiştir. 1430
yılında Özbek Hanlığı’nın hâkimi Ebu’l-Hayr Han, Harezm bölgesini Timurlulardan
almasına rağmen buralardaki iklim şartları sebebiyle bu toprakları bırakıp gitmiştir.
33
Harita 2: Harzemşahlar Devleti (1097–1231)
31
Trudı Horezmskoy Erheologiçeskoy Ekspeditsii (Harezm Gezi Grubunun Etnografik ve Arkeolojik
Eserleri), Cilt I, AN SSSR, Moskva 1952, s. 429.
32
Hilda Hukkem, Vlastitel semi Sozvezdiy, Adolet Basımı, Taşkent 1995, s. 93, 296–297.
33
Pavel Petroviç İvanov, Oçerki po İstorii Sredney Azii (XVI-seredina XIX vv.) (XVI. Yüzyılın
Başından XIX. Yüzyılın Ortasına Kadar Orta Asya Tarihine Dair Denemeler), Moskva 1958, s. 33.
10
Karakalpakların oluşumu XII-XIII. yüzyıllarda Aral’da yaşayan Kanglı
kabileleri ile de bağlantılıdır. Kanglı kabilesi Oğuzların ve Kıpçak-Kimek
kabilelerinin karışımı sayesinde oluşmuştur.
34
Orta Çağ vakayinamelerinde geçen
Rusça
Çornıye Klobuki, Farsça
Kavm-i Külâh- ı Siyah
35
ve Türkçe Karabörklü
terimleri aslında Kıpçak-Kimek terimi ile alâkalı olup bundan ortaya çıkmıştır.
36
Karakalpaklar arasında Kanglı kabileleri vardır. Kanglı ismi sadece Kıpçaklara ait
değildir.
37
Bu terimin daha eski “Kangar” birleşmesiyle ilişkisi vardır. Bizans
tarihçileri Peçenekleri X. yüzyılda bu isimle çağırmışlardır.
38
Bu isimler tarihte
Oğuz-Peçenek kabileleri ile Aral ve Sırderya bölgesinden göç eden kabileler
tarafından kullanılmıştır. Bu ad onlara giydikleri şapkaların renginden dolayı
verilmiştir ve Kıpçakların kullandığı bu terimi Kiev Rusyası’nda yaşayan kabileler
de benimsemiştir.
39
Karakalpaklar uzun süre Kıpçakların arasında yaşamış ve Altın
Orda Devleti’nin parçalanmasından sonra Doğu Nogay Ordası’na katılmışlardır.
XVI. yüzyılda Karakalpak halkı oluşumunu tamamlamış ve Deşt-i Kıpçak
40
bozkırlarının Türk dilli toplulukları Nogaylar, Özbekler ve Kazaklardan ayrı
bir
topluluk olarak ortaya çıkmışlardır.
41
Günümüzde Karakalpakların en büyük
34
S. P. Tolstov, “Gorada Guzov, (İstoriko-Etnografiçeskiye Etyudı)”, Sovetskaya Etnografiya, No:3,
Moskva-Leningrad 1947, s. 77, 100; T. A. Jdanko, ayn. esr., s.100, 103; T. A. Jdanko,
Karakalpaki,
(Osnovnıye Problemı Etniçeskoy İstorii i Etnografii)” (Etnik, Tarihî ve Etnografik Problemler
Açısından Karakalpaklar), Rapor, Moskva 1964, s. 9-11.; İ. Kafesoğlu, ayn. esr., s. 40-42, 265-267.
35
Abdülkadir İnan, “Karakalpaklılar”, Makaleler ve İncelemeler, Cilt I, TTK yay., Ankara 1998, s.
45.
36
Oçerki İstorii Karakalpakskoy ASSR (Karakalpakistan MSSC Tarihine Dair Denemeler), Cilt I,
Taşkent 1964, s. 130; Saadettin Gömeç,
Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Akçağ yay.,
Ankara 1999, s. 177.
37
W. Barthold, Orta Asya Türk Tarihi Dersleri, Çağlar yay., Ankara 2004, s. 101-106; Ahmet
Caferoğlu,
Türk Kavimleri, Ankara 1983, s. 24.
38
Zeki Velidi Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, İÜEF yay., İstanbul 1981, s. 159; Faruk Sümer,
Türk Cumhuriyetlerini Meydana Getiren Eller ve Türk Destanları, İstanbul 1997, s. 73-754; A. N.
Kurat, Türk Kavimleri, s. 55, 69; “Kanglı”, TA, Cilt XXI, MEB yay., Ankara 1974, s. 203.
39
Oçerki İstorii Karakalpakskoy ASSR, s. 120.
40
Kıpçakların oturdukları ve yayıldıkları sahayı ifade eden Deşt-i Kıpçak tabiri, XI. yüzyılın
ortalarından XIII. yüzyılın ilk yarısına kadar olan devredeki Kıpçak Hanlığı’nın yayıldığı sahayı
ifade eder. Deşt-i Kıpçak, Doğuda İrtiş Irmağı’ndan başlayıp, Batı Sibirya’yı, Hazar Denizi’nin ve
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırları da içine alır. Deşt-i Kıpçak’ın batıdaki sınırı ise Karpat
Dağları’na dayanmaktadır. Ayrıca Deşt-i Kıpçak güneyde Kırım’ı içerisine alarak, Kuzey
Kafkasya’daki Kuban ve Terek ırmakları sınır olmak üzere Hazar Denizi’ne, Aral Gölü’ne, oradan
da Seyhun (Sırderya) boylarına kadar uzanmaktaydı. Mustafa Kafalı, “Deşt-i Kıpçak ve Cuci
Ulusu”, İÜEF Tarih Dergisi, sayı: 25, İstanbul 1971, s. 179–180.
41
İstoriya Karakalpakskoy ASSR (Karakalpakistan MSSC Tarihi), AN UZSSR, Karakalpakskiy Filial,
Cilt I, Taşkent 1974, s. 98.