Güney kore ülke raporu



Yüklə 454,56 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/14
tarix04.02.2018
ölçüsü454,56 Kb.
#23815
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14

Bölündükten sonra  

 

1943'de Kahire  Deklarasyonu esnasında  yapılan  ilk  plana  göre  birleşik  bir  Kore  planı 

kararlaştırılmıştı, Sovyetler  Birliği ve  ABD  arasında  tırmanan Soğuk  Savaş  husumeti  yüzünden  Kore 

yarımadasında  iki  ayrı  hükümetin  kurulmasına  neden  oldu.  Her  biri  kendi ideolojileri ile  Kore'nin 

bölünmesine  yol  açtı.  Böylece  Kore,  1948  tarihinde  bölündü  ve  iki  devlet  kendi  siyasi  idareleri  ile 

oluştu. Kuzey Kore'de eski Japon karşıtı gerilla ve komünist eylemci Kim Il-sung Sovyetlerin desteği ile 

güç  kazandı  ve  Güney  Kore'de  sürgünde  olan  ve  sağcı  Koreli  siyasi  lider Syngman  Rhee Güney 

Kore'nin cumhurbaşkanı olarak göreve geçti. 

 

25  Haziran  1950'de Kuzey  Kore,  Güney  Kore'yi  işgal  etmeye  kalktı  ve  bu  da  Kore  Savaşını 



kıvılcımladı.  Bu  savaş  Soğuk  Savaş  döneminin  ilk  en  büyük  çatışmasıydı.  Aynı  zamanda Sovyetler 

Birliği Birleşmiş Milletler'i boykot etti ve bu da veto haklarının yitirmelerine yol açtı. Üstün Kuzey Kore 

kuvvetlerinin bütün ülkeyi birleştireceği belli olunca Sovyetler Birliği'nin veto hakkını kaybetmesi ile 

Birleşmiş  Milletler  böylece  iç  savaşa  müdahale  etme  imkânı  buldu.  Sovyetler  Birliği  ve  Çin,  Kuzey 

Kore'yi  her  anlamda  destekledi.  Daha  sonraki  seneler Çin  ordusundan milyonlarca  asker  Kuzey 

Kore'ye  askeri  anlamda  destek  olmak  için  savaşa  katıldı.  İki  tarafta  oluşan  bu  büyük  gelişmelerden 

sonra  ve  sivil  Kore  halkının  hem  güneyde  hem  kuzeyde  gördüğü  büyük  kayıplardan  sonra  savaş 

sonunda  bir  çıkmaza  ulaştı.  1953  senesinde  ateşkes  sağlandı;  ama  bu  ateşkes  hiçbir  zaman  Güney 

Kore  ve  Kuzey  Kore  tarafından  imzalanmadı.  Böylece  yarımada  iki  ülke  arasındaki  orijinal  sınır 

yakınlarında askerden  arındırılmış bölge  adında  ikiye  bölündü.  Barış  antlaşması  iki  devlet  arasında 

imzalanmadı. Bu teknik olarak iki ülkenin bugünde hâlâ savaş halinde bulunduklarını gösteriyor. Kore 

savaşı neticesinde en az 2,5 milyon insan hayatını kaybetti.  

 

1960'da bir öğrenci ayaklanması sonucu otokratik cumhurbaşkanı Syngman Rhee istifa etmek 



zorunda  kaldı.  Bu  istifadan  sonra  Güney  Kore  siyasi  istikrarsızlık  bir  döneme  girdi,  zayıf  ve  etkisiz 

hükümete  karşı  general Park  Chung-hee Syngman  Rhee'nin  istifasından  bir  sene  sonraaskeri  bir 

darbe yaptı.  Park  cumhurbaşkanlığı  görevine  geçti  ve  bu  görevi  1979'a  kadar  devam  etti 

bir suikastte uğrayana  kadar.  Park  Chung-hee  döneminde  Kore'de  hızlı  ihracata dayalı  ekonomik  bir 

büyüme sağladı ama ayrıca Güney Kore'ye siyasi ağır baskılarda bu dönemde yoğundu. Park ağır bir 

şekilde  acımasız  askeri  diktatör  olarak  eleştiriliyordu,  Kore  ekonomisinin  onun  görevi  süresince 

önemli ölçüde gelişmiş olmasına rağmen. 

 

Park'a düzenlenen suikasten sonraki seneler ülkede önemli siyasi telaşlar olmasına neden oldu, eski 



bastırılmış  muhaleft  liderleri  birden  oluşan  siyasi  boşlukta  cumhurbaşkanı  olmak  için  kampanyalar 

başlattı.  1979'da 12  Aralık  darbesi Chun  Doo-hwan tarafından Choi  Kyu  Hah'nın  geçici  hükümetine 

yapıldı.  Choi  Kyu  Hah  o  sıralar  geçici  cumhurbaşkanıydı  ve  Park  hükümeti  sırasında  başbakanlık 

görevini  yürütüyordu,  Chun  darbeden  sonra  çeşitli  önlemler  alarak  iktidara  yükseldi,  ayrıca  Chun 

geniş  bir  sıkıyönetim  alarak  üniversiteleri  kapattı,  siyasi  faaliyetleri  yasakladı  ve  basını  kısıtladı.  17 

Mayıs  tarihinde  cumhurbaşkanı  görevine  geçtikten  sonra  Güney  Kore'nin  genelinde  protestolar 

başladı,  çünkü  halk  demokrasi  talep  ediyordu,  özellikle Gvangju şehrinde  protestoların  yoğun 

olmasıyla,  Chun  bu  şehre  özel  kuvvetler  gönderdi Gvangju  Demokratikleşme  Hareketi'ni  şiddetle 

bastırmak için.  

 

Chun  ve  hükümeti  Kore'yi  1987'ye  kadar  despot  bir  idare  altına  aldı,  ta  ki Seul  Ulusal 



Üniversitesine giden  bir  üniversitelinin  işkenceyle  öldürülene  kadar.  10  Haziran'da Katolik  Rahipler 

Adalet  Derneği bu  olayı  halka  taşadı,  bu  da  ülke  çapında  büyük  gösterilere  neden  oldu.  Sonunda, 

Chun'un partisi Demokratik Adalet Partisi ve parti lideri Roh Tae-woo 29 Haziran Bildirgesini ilan etti, 

bu  bildirgede  cumhurbaşkanının  doğrudan  halk  tarafından  seçilmesi  ön  görülüyordu.  Roh  seçimi  az 

bir farkla muhalefet liderleri Kim Dae-Jung ve Kim Young-Sam karşı kazandı. 

 

 




1988'de  Seul'da 1988  Yaz  Olimpiyatları düzenlendi.  Güney  Kore  1996'da  da Ekonomik  Kalkınma  ve 

İşbirliği Örgütü'ne üye oldu. Devlet 1997 Doğu Asya Mali Krizinde olumsuz etkilendi, ama yine de ülke 

bu krizden çabuk kurtulabildi ve ekonomisini büyütmeye devam etti, yavaş da olsa. 

 

Haziran  2000'de  cumhurbaşkanı  Kim  Dae-Jung'un Güneş  Politikası angajmanı,  Kuzey  Kore'nin 



başkenti Pyongyang'da Inter-Kore Zirvesi'nin düzenlenmesine neden oldu. Bir sene sonra Kim Güney 

Kore  ve  Doğu  Asya'da  demokrasi  ve  insan  hakları  için  yaptığı  çalışmalar  ve  özellikle  Kuzey  Kore'yle 

barış  ve  uzlaşma  çabaları  için  Nobel  Barış  Ödülü'ne  laik  görüldü.  2002  senesinde,  Güney  Kore  ve 

Japonya  ortaklaşa  işbirliği  içerisinde 2002  FIFA  Dünya  Kupası'na  ev  sahipliği  yaptı,  ancak 

sonrasında Liancourt  Kayalıklarıüzerindeki egemenlik iddiaları  yüzünden  (Kore'de  Dokdo  olarak 

anılıyor  ve  Japonya'da  Takeshima  olarak) Japonya  ve  Güney  Kore'nin  ilişkileri kötüleşti.  Bu  olay 

medyada Liancourt Kayalıkları Krizi olarak anıldı. 

 

 



SİYASİ YAPI 

  

Birçok  demokratik  devlet  gibi,  Güney  Kore'nin  yönetme  şekli  üç  ayağa  bölünüyor:  Yürütme 



erki,  Yargı  ve  Yasama  organı.Güney  Kore'nin  yürütme  ve  yasama  organları  ulusal  düzeyde  başlıca 

görev  yürütüyor,  gerçi  yasama  organındaki  çeşitli  bakanlıklarda  yerel  seviyedede  görevlerini 

gerçekleştirebilliyor.  Yerel  hükümetler  yarı-özerktir  ve  kendilerine  ait  yasama  ve  yürütme  organları 

vardır.  Yargı  organı  görevini  hem  ulusal  hem  yerel  düzeyde  yürütüyor.  Güney  Kore  anayasal  bir 

demokrasiye  sahiptir.  Güney  Kore'nin  hükümet  yapısı  Kore  Cumhuriyeti  Anayasası  tarafından 

belirlenir.  Bu  belge  cumhuriyetin  1948  yıllında  ilan  edildikten  sonra  birkaç  kez  revize  edildi.  Bu 

revizelere  rağmen  anayasa  birçok  özelliklerini  koruya  bildi,  sadece  kısa  süreli  İkinci  Güney  Kore 

Cumhuriyeti döneminde hariç, ülke her zaman başkanlık sistemine dayalı bir şekilde bağımsız bir icra 

kurulu başkanı ile yönetildi. Güney Kore'de seçimler ilk defa doğrudan 1948'de gerçekleştirildi. Güney 

Kore  tarihinde  birçok  kez  1960'lardan  başlayan  ve  1980'lere  kadar  uzanan  askeri  diktatörlükler  ve 

darbeler  yaşamış  olsa  da,  o  günden  bu  güne  ülke  başarılı  liberal  bir  demokrasiye  sahip.  The  World 

Factbook  bugünlerde  Güney  Kore  demokrasisini  "tamamen  işleyen  modern  bir  demokrasi"  olarak 

tanımlıyor. 

 

Yasama görevini üzerine alan Güney Kore Parlamentosu'nun 299 üyesi vardır. Meclis üyeleri 4 



yıl için halk tarafından seçilirler. Cumhurbaşkanının meclisi feshetmek yetkisi vardır. 

 

Güney  Kore'de  başkanlık  sistemi  hakimdir.  1972  Anayasasıyla  yürütme  görevi,  Ulusal 



Konferans  tarafından  beş  yıl  için  seçilen  Cumhurbaşkanına  verilmiştir.  Ülkede  Cumhurbaşkanı 

yürütmenin  başıdır  ve  beş  yıl  için  halk  tarafından  seçilir.  Yürütmeyle  ilgili  kararların  tamamı 

Cumhurbaşkanının  kontrolündedir.  Cumhurbaşkanlığına  aday  olacak  kişi  eğer  herhangi  bir  siyasi 

kimliğe  sahipse  (parti  üyeliği  veya  milletvekilliği  gibi)  seçimlerden  en  az  bir  yıl  önce  bu  görevinden 

istifa etmek zorundadır. 

 

Güney  Kore’de  Cumhurbaşkanı  meclis  tarafından  içinden  veya  dışından  bir  kişi  Başbakan 



adayı  olarak  gösterilmekte  ve  bu  kişinin  adaylığının  açıklanmasından  sonra  en  fazla  20  gün  içinde 

parlamentoda  bir  oturum  yapılarak  Başbakan  adayının  oylanması  gerekmektedir.  Bu  oylamada 

parlamento  üyelerinin  en  az  yarısının  hazır  bulunması  ve  adayın  Başbakan  olabilmesi  için  geçerli 

oyların salt çoğunluğunu alması gerekmektedir. 

 

Güney  Kore’de  Başkanlık  sistemi  olduğundan  yani  yürütmenin  Cumhurbaşkanında  olması 



nedeniyle  Başbakanın  yönetimdeki  rolü  zayıf  kalmaktadır.  Başbakan,  daha  çok  Meclis  ve 

Cumhurbaşkanı arasında bir köprü görevi görmektedir. 

 



Yüklə 454,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   14




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə