Haç ve H ilal Altı nda Ortaçağda Yah u d i l e r 6 5
n e geçmek üzere Yahudilere, uygulanıyordu.
Religio licita,
hu
kuksal bir terim olmasa da, üçüncü yüzyılın başından beri kul
lanılmaktaydı.s
Roma'nın Yahudilere yönelik hukuksal politikası, bazı ba
kımlardan, daha önceki rejimlerin hoşgörülü politikasını aşıyor
du. Sünnet, bir tek görünmez tanrıya tapma, haftada bir gün ça
lışmama ve Tiberya'daki lidere hediyeler gönderme gibi ayrık"
1
(Romalılara göre, özel) ananeleri -edebiyatta bazılarının "pagan
antisemitizm" dediği Yahudi karşılı bir eğilimi besleyen bir öz-
gülülük- öğütleyen bir dinle karşı karşıya olan Roma, kendi va
tandaşlarına bile
izin
vermediği "atasal hukuk"u hoş görmek zo
runda kaldı.6
Augustus'un bir buyruğu, "Yahudiler, hpkı en ulu tanrıları
nın ulu ruhbanı Hyrcanus zamanında yaphkları gibi kendi ana
nelerini kendi atal
arının
hukukuna göre sürdüreceklerdir" der.7
Bu yasa, Roma yöneticilerinin Yahudilere yönelik tahammülle
rini, yüzyıllarca tutarlı bir şekilde ve sürekli uygulanan bir poli
tikayı aydınlatır. İmparator Hadrian'ın Sebt ayinini ve sünneti
yasakladığı 132-135'teki Yahudi isyanı sırasında Yahudi ibadeti
nin yasallığı konusundaki tutumlarını değiştirdiler.B Karar, İm
parator Antonius Pius (137-161) tarafından yürürlükten kaldırıl
dı. Dahası 212'de İmparator Caracalla, imparatorluktaki Romalı
olmayan herkese vatandaşlık hakkı verdi. Buyruk, isim olarak
Yahudilerden (ya da bu açıdan herhangi bir "yabancı" gruptan)
söz etmese de, Caracalla'nın buyruğunun Yahudileri de kapsa
dığı konusunda bilim adamları genelde hemfikirdir.9 Böylece,
pagan Roma yönetiminin son yüzyılında Yahudiler, hukuksal
olarak hoşgörüden diğer Roma vatandaşlarıyla eşit duruma
yükseldiler.
Yahudilere uygun görülen "hoşgörÜ," Roma toplumunun öz
sel bir özelliğinden, pagan çoktanrılı dininden kaynaklanıyordu.
Çoktannlı toplumlarda tanrılar ve o tanrıların halkları, birbirle
rinin varlığını hoş görürler. Çoktanrıcılık, modem dünyanın
66 Mark R.
Cohen
"dinsel çoğulculuk" dediği şeyi doğurur.10 Buna karşın, tektanrı
cılık asli olarak dışlayıcıdır. Tanrı'nın birliği, ona inananların bü
tün insanları ona tapmada birleştirme arzusunda karşılığını bu
lur. Bu nedenle, antik dünyadaki tektanrıcılar -Yahudiler- pagan
Roma'nın, dini hoşgörüsüne karşılık vermediler. Gerçekten de
Romalıları kendi dinlerine döndürmeye çalışhlar. Erken Hıristi
yanlar, Romalı "Yahudi olmayanlar"a tektanrıcı hoşgörüsüzlüğü
Musevilikten miras aldılar. Aynı zamanda, sahnedeki yeni tek
tanrıcılar olarak, kendi tanrılarının gerçekliğine inanan Hıristi
yanlar, hem sorun hem de bir rekabet kaynağı olarak Yahudile
rin
devam eden varlığıyla karşılaşhlar. Dördüncü yüzyılda Hı
ristiyanlık Roma İmparatorluğu'nun devlet dini olarak pagancı
lığın yerini alınca, pagancılığın ve Museviliğin etkisini kırma fır
sah doğdu. Şimdi Museviliği ele alıyoruz.
Hıristiyan-Roma Yahudiler Hukuku
İmparator Theodosius
Il'nin
emriyle
429 ile 438 yılları arasın
da derlenen Theodosian Yasası, Hıristiyan dönemin başlangı
cından itibaren Roma imparatorluk yasalarını birleştirir.11 Bu ya
sadaki Yahudiler hukuku, hoşgörü (çoktanrıcı Roma'nın mirası)
ile tektanrıcı Hıristiyanlıkta asli olarak yar olan hoşgörüsüzlü
ğün bir karışımıdır.Yasanın erken ortaçağda Latin Bah'daki
önemli etkisi nedeniyle, Latin Hıristiyanlığındaki Yahudiler hu
kukunun temelidir.
Ammon Linder'in Roma imparatorluk hukukunda Yahudiler
hukuku incelemesi, bu konuda kusursuz bir rehberdir.12 Theo
dosian Yasası, konuları bakımından "kitaplar"a ve "başlıklar"a
ayrılan binlerce yasayı kapsar. Yahudilerle ilgili yasalar, bütü
nün küçük bir or
anını
oluşturur.13
Theodosian Yasası'nda Yahudilerle ilgili pasajların büyük ço
ğunluğu
(68,
pasajdan 51'i), son bölümde, resmi Hıristiyan kilise
ile diğer dinler arasındaki ilişkiyi konu alan Kitap 16'da yer alır.
Şaşırhcı değil, bu kitap pagan Roma hukukunun temeli olan dini
Haç
ve
H i lal Altı nda Ortaçağda Yah udiler 6 7
çoğulculuktan yola çıkar. Bir yanda Hıristiyan ruhbanlığa özel
ayrıcalıklar veren diğer yanda erken Hıristiyanlığın temel hasım
larına -sapkınlık, paganizm ve Musevilik-savaş açan bir dizi uy
rukla karşılaşırız. Örneğin Başlık
5,
"Sapkınlar Üzerine," Yahudi
lere "fışkırıp daha geniş alanlara yayılan bulaşıcı ve salgın bir
hastalık" diyerek, sapkınların yanı sıra onları da anti-Katolik
düşmanlığa ortak olarak görür.14 Yaklaşık iki ay sonra, Romalı
görevlilerin böylesi suçlar konusunda dikkatli olmaları uyarıla
rıyla güçlendirilip yeniden yayınlanan bu aynı yasa, Yahudileri
sapkınlarla ve "toptan pagan denilen Yahudi olmayanlarda eş
leştirir.15 Linder şu yorumda bulunur: "Beşinci yüzyılın başın
dan itibaren Yahudilerin paganlarla ve sapkınlarla bütünleşti
rilmesi, İmparatorluk yönetiminin Yahudi politikasında temel
bir değişikliği gösterir'' ve bunun "Yahudilerin bu dönemdeki
hukuksal statüsünü etkilemesi kaçınılmazdı."16
Kitap 16'nın 8. ve 9. başlıkları, sadece Yahudiler'le ilgilidir.17
Diğer metinlerdeki yasaların tekrarlanması pahasına, Yahudiler
le ilgili bu kadar çok metni ardışık iki başlıkta pekiştirmekle Ya
sa, özel önlemleri gerektiren özel bir sorun olarak Yahudiler üze
rinde yoğunlaşmış. Bu pekiştirme, Caracalla'nın 212 tarihli yasa
s1 ile Roma devletinin Hıristiyanlaşması arası dönemde -
Yahudilerin Roma hukukuna tabi kılındığı yüzyıl- ulaşılan du
rumdan bir ayrılmaya işaret ediyordu. Bu durum, Hıristiyan
Yahudiler hukukunun, Hıristiyan çevrenin çeperlerinde hatta
' dışında yaşayan bir halk için özel bir yasaya daha sonraki evri
minin de habercisiydi.
Genelde kabul edildiği gibi, 8. başlık eski pagan-Roma hoş�
görüsünün özelliklerini sürdürür.
Aynı
zamanda bazı anla hm
biçimleri de kilisenin yeni kaygılarını yansıhr. Museviliğin meş
ruluğunun
tanınm
ası ve bunun sonucu olarak Yahudilerin dini
ibadet için toplanmal
arının
garanti edilmesi, Hıristiyanlık öncesi
dönemden taşınır. Bu konuda 393 tarihli ilk yasa şunu onaylar:
"Yahudi tarikahnın hiçbir yasayla yasakl
anma
dığı yeterince ka-
Dostları ilə paylaş: |