Havuz suyundaki toplam çözünmüş madde: Havuz suyundaki toplam çözünmüş madde



Yüklə 445 b.
tarix11.04.2018
ölçüsü445 b.
#37651



















Havuz suyundaki toplam çözünmüş madde:

  • Havuz suyundaki toplam çözünmüş madde:

    • Mineraller ve kimyasallar
    • Dezenfektanlar ve yan ürünleri
    • Yüzücülerin taşıdıkları (ter, idrar, saç sprayi, losyon, vb)
    • Buharlaşma ile konsantre olur
    • Önerilen maximum kons. 2,500 mg/L








Toplam çözünmüş katı madde (TDS) ile arasındaki bağıntı;

  • Toplam çözünmüş katı madde (TDS) ile arasındaki bağıntı;

  • TDS = İletkenlik x 0,5 (Saf sularda)

  • TDS = İletkenlik x 0,68 (İletkenlik <1000 µS/cm)

  • TDS = İletkenlik x 0,75 (1000<İletkenlik<4000)

  • TDS = İletkenlik x 0,82 (4000<İletkenlik<10000)



Suyun içerdiği çözünmemiş organik ve inorganik katı asıltılar suya bulanıklık verir.

  • Suyun içerdiği çözünmemiş organik ve inorganik katı asıltılar suya bulanıklık verir.

  • Çökeltme ve süzme işlemleri ile giderilir.

  • Kum, çakıl, aktif karbon filtreleri veya membranla filtrasyon

  • Kolloidal madde; katı asıltılar

  • NTU (Nephelometric Turbidity Units)







Toplam sertlik sudaki kalsiyum ve magnesyum iyonlarının konsantrasyonudur.

  • Toplam sertlik sudaki kalsiyum ve magnesyum iyonlarının konsantrasyonudur.

  • Havuzlarda yalnız kalsiyum sertliği önemlidir.

  • Havuzlarda 200 – 400 ppm CaCO3 kalsiyum sertliği idealdir.









Havuz suyu kimyasında çok önemli

  • Havuz suyu kimyasında çok önemli

  • Toplam Alkalinite üç şekilde bulunur:

      • Bicarbonate Carbonate Hydroxide
      • 5.0 7.0 8.0 8.2 9.0 10.0 pH








Anyonlar

  • Anyonlar

    • CO3-2 ve HCO3- (70-75% )
    • SO4-2 ve Cl- de önemlidir.
  • Katyonlar

    • Ca+2 (60%)
    • Mg+2 (15-20%)
    • Na+ (15-20%)
    • K+ (5-10%)


pH = -log [H+]

  • pH = -log [H+]

  • pH = 4 ise [H+] = 10-4

  • pH = 7 ise [H+] = 10-7

  • pH = 10 ise [H+] = 10-10







Su ortamındaki fiziksel, biyolojik ve kimyasal süreçler sıcaklığın etkisi altındadır.

  • Su ortamındaki fiziksel, biyolojik ve kimyasal süreçler sıcaklığın etkisi altındadır.

  • Örneğin, su sıcaklığının yükselmesi oksijenin suda çözünürlüğünü azaltırken balıkların oksijen gereksinimini yükseltir.

  • Yüksek sıcaklık birçok kimyasal bileşiğin çözünürlüğünü arttırarak kirleticilerin sudaki canlı yaşamı üzerindeki etkilerini çoğaltır.



Sularda yapılan sıcaklık ölçümleri su kimyası ile ilgili bazı hesaplamalarda kullanılır.

  • Sularda yapılan sıcaklık ölçümleri su kimyası ile ilgili bazı hesaplamalarda kullanılır.

  • Yüzey sularının sıcaklığı, coğrafi konum, yükseklik, mevsim, günün değişik saatleri, akarsu debisi, derinlik ve kirletici kaynaklardan karışan atık özelliklerine bağlı olarak değişir.

  • Yeraltı sularının sıcaklıkları genellikle yüzey sularına göre daha düşüktür.

  • Suların sıcaklığı, kapsamı geniş olan bir parametredir ve standart sıcaklık önermek güçtür.



Yüzücünün rahat yüzmesi için önemlidir.

  • Yüzücünün rahat yüzmesi için önemlidir.

  • Klorun etkinliğini değiştirir:

    • Yüksek sıcaklıklarda klor etkinliği azalır
    • Yüksek sıcaklıklarda bakteri üreme hızı artar
  • Yüksek sıcaklık bulanıklık yapar



      • Beş Denge Faktörü
      • pH
      • Toplam Alkalinite
      • Kalsiyum Sertliği
      • Sıcaklık
      • Toplam Çözünmüş Katı Madde


-0.3 and +0.3 arası su dengededir.

  • -0.3 and +0.3 arası su dengededir.







Azot, canlıların yapısında bulunan temel elementlerden biridir. Bu nedenle azot, canlı besin maddelerinin de vazgeçilmez bir bileşenidir.

  • Azot, canlıların yapısında bulunan temel elementlerden biridir. Bu nedenle azot, canlı besin maddelerinin de vazgeçilmez bir bileşenidir.



Yüzey ve yeraltı sularına karışan azot bileşikleri doğal veya insan kökenli olabilir.

  • Yüzey ve yeraltı sularına karışan azot bileşikleri doğal veya insan kökenli olabilir.

  • Doğal azot yükleri su ortamlarında bulunan mikroorganizmalardan, yağışlardan ve yüzeyaltından sulara karışan azot bileşiklerinden oluşur.



N2 = moleküler azot,

    • N2 = moleküler azot,
    • NH4+, NH3, NH4OH = amonyak azotu
    • NO2- = nitrit iyonu
    • NO3- = nitrat iyonu
    • Organik azot: proteinler, amino asidler, ure




Nitrit sularda düşük miktarlarda bulunan bir azot bileşiğidir.

  • Nitrit sularda düşük miktarlarda bulunan bir azot bileşiğidir.

  • Nitrit iyonu sularda oldukça yaygın olarak görülür, fakat nitrata oranla oldukça düşük miktarda bulunur.



Bozunan bitkisel ve hayvansal atıklar,

  • Bozunan bitkisel ve hayvansal atıklar,

  • evsel ve endüstriyel atık sular,

  • tarımda kullanılan gübreler,

  • katı atıkların yakılması,

  • yüzey ve yer altı sularına nitrit sağlayan başlıca kaynaklardır.

  • Nitrit, insan ve hayvanlar için nitrattan daha fazla zehirleyicidir.



Nitrat sularda bulunan bağlı azot bileşiklerinin en önemlisidir.

  • Nitrat sularda bulunan bağlı azot bileşiklerinin en önemlisidir.

  • Yüzey sularında en kararlı azot bileşiği olan nitrat iyonunun yüksek çözünürlüğü, azot bileşiklerinin tamamen oksitlenmiş olmasının sonucudur.

  • Yüzey ve yeraltı sularındaki nitrat çoğunlukla organik veya insan kaynaklıdır.



Bozunan bitkisel ve hayvansal atıklar,

  • Bozunan bitkisel ve hayvansal atıklar,

  • endüstriyel atıksular (azotlu gübre, nitrit asit v.b. endüstriler),

  • tarımda kullanılan gübreler,

  • atmosferik azotun yağışlarla yıkanması,

  • atıksu arıtma tesislerinin çıkış suları

  • yüzey ve yeraltı sularındaki nitratı sağlayan başlıca kaynaklardır



TER İDRAR

  • TER İDRAR

  • Azotlu Bileşikler (mg/l) % (mg/l) %

  • Ure 680 68 10 240 84

  • Amonyak 180 18 560 5

  • Amino asidler 45 5 280 2

  • Kreatinin 7 1 640 5

  • Diğer 80 8 500 4

  • Toplam N 992 100 12 220 100



Sularda fosfor çeşitli fosfat türleri şeklinde bulunur.

  • Sularda fosfor çeşitli fosfat türleri şeklinde bulunur.

  • Fosfor, mağmatik kayaçlarda oldukça yaygın olarak bulunan bir elementtir.

  • Sedimentler içinde de oldukça yaygın olarak bulunmasına rağmen, doğal sulardaki derişimi 1 mg/L’nin çok altındadır.





Fosfatlar sentetik gübrelerde, temizliği kolaylaştırıcı madde olarak deterjanlarda, kabuklanma ve korozyonu önleyici olarak arıtılmış içme ve kullanma sularında kullanılır.

  • Fosfatlar sentetik gübrelerde, temizliği kolaylaştırıcı madde olarak deterjanlarda, kabuklanma ve korozyonu önleyici olarak arıtılmış içme ve kullanma sularında kullanılır.



Yüzey ve yer altı sularındaki fosfat, kayaçlardan ve topraktan,

  • Yüzey ve yer altı sularındaki fosfat, kayaçlardan ve topraktan,

  • bozunan bitkisel ve hayvansal atıklardan,

  • evsel ve endüstriyel atıklardan,

  • arıtma tesisi atıksularından,

  • katı atık deponi alanlarından,

  • tarımda kullanılan gübrelerden,

  • sulamadan dönen atık sulardan,

  • kaynaklanır.



Doğal sulardaki sülfatın başlıca kaynakları;

  • Doğal sulardaki sülfatın başlıca kaynakları;

  • magmatik kayaçlar

  • deri, selüloz, tekstil, sülfirik asit, metalürji endüstrisi atıksuları,

  • asit yağmuru ve kükürt içeren maden sahalarının drenaj suları da yüzey ve yeraltı sularındaki sülfat miktarını arttıran kaynaklardır.

  • Yerleşim bölgelerinde evsel atıksuların yüzeysel sulara boşaltılması veya çeşitli yollarla yeraltı suyuna sızması, bu sulardaki sülfat derişimini yükseltir.

  • Yüzey sularında sülfat derişimi birkaç mg/L ile binlerce mg/L arasında değişebilir.



Doğal sularda başlıca iyonlar (Ca2, Mg2+, Na, HCO3-, SO42-, Cl-) olup suyun içerdiği çözünmüş maddelerin % 90’ını oluştururlar.

  • Doğal sularda başlıca iyonlar (Ca2, Mg2+, Na, HCO3-, SO42-, Cl-) olup suyun içerdiği çözünmüş maddelerin % 90’ını oluştururlar.

  • Doğal sular, bu ana iyonlar dışında eser düzeyde Ağır metaller içerir.



Demir dışındaki diğer ağır metaller sularda genellikle 1 mg/L’den düşük derişimlerde bulunurlar.

  • Demir dışındaki diğer ağır metaller sularda genellikle 1 mg/L’den düşük derişimlerde bulunurlar.

  • Doğal sulara evsel ve endüstriyel atık sular ve madencilik faaliyetleri atıkları aracılığıyla bazen önemli miktarda ağır metaller katılır.

  • Madencilik faaliyetleri ortaya çıkan katı atıkların yıkanması sonucu sulara Fe, Cu, Pb, Cr, Zn, Mn gibi metaller karışır.







Kalıcı

  • Kalıcı

  • Oksitleyici

  • Etkin

  • Ölçülebilir

  • Ekonomik

  • Dozajı kolay

  • Güvenli

  • En az yan ürünler



Halojenler: klor, brom

  • Halojenler: klor, brom

  • Oksidanlar: ozon, hidrojen peroksid,

  • klor dioksid, monopersulfat

  • Diğerleri: Biguanidin, Bakır, Gümüş





XCl + H20 HOCL + Yan Ürün

  • XCl + H20 HOCL + Yan Ürün

  • Hipokloröz

  • Asid

  • HOCL OCL- + H+

  • Hipokloröz Hipoklorit Hidrojen

  • Asid





FC = HOCL + OCL-

  • FC = HOCL + OCL-

  • Minimum = ?

  • Maximum = ?













Oluşumunu engellemek

    • Oluşumunu engellemek
    • Dönüm noktası klorlaması
    • Taze su takviyesi
    • Ozon veya UV Işın uygulaması
    • Oksidan kimyasallar (H2O2, monopersülfat)




CC = TC - FC

  • CC = TC - FC

  • Kloraminlerin azot gazına dönüştürülmesi için gereken klor miktarı BPC

  • BPC için gerekli FC

    • BPC = 10 x CC
    • BPC = 10 x (TC – FC)






  • Giardia-bağlantılı salgınlar

  • Cryptosporidium- bağlantılı salgınlar



Giardia kistleri ve Crytosporidium ookistleri klor da dahil olmak üzere dezenfektanların çoğuna dirençlidir.

  • Giardia kistleri ve Crytosporidium ookistleri klor da dahil olmak üzere dezenfektanların çoğuna dirençlidir.

  • Klora en dirençli olan Crytosporidium ‘da % 99’luk bir azalma sağlayabilmek için, pratikte kullanılamayacak düzeylerde, 30 mg/l klor konsantrasyonlarında 320 dakika (pH 7 ve 250C’de) gerekmektedir.



Giardia kistleri ve Crytosporidium ookistlerinin durdurulmasında ozon klora göre daha etkin bir dezenfektandır.

  • Giardia kistleri ve Crytosporidium ookistlerinin durdurulmasında ozon klora göre daha etkin bir dezenfektandır.

    • Crytosporidium oositleri 5mg/l
    • Giardia kistleri 0,6 mg/l
  • ozona duyarlıdır.

  • UV ışınları da Giardia kistleri ve Crytosporidium ookistlerinin durdurulmasında etkilidir.



Cryptosporidiosise sebep olan parazit (Cryptosporidium spp.), uzun yıllar sığırlarda ishal oluşturan bir patojen olarak bilinirken 1976 yılından sonra insanları da enfekte ettiği anlaşılmıştır.

  • Cryptosporidiosise sebep olan parazit (Cryptosporidium spp.), uzun yıllar sığırlarda ishal oluşturan bir patojen olarak bilinirken 1976 yılından sonra insanları da enfekte ettiği anlaşılmıştır.

  • Günümüzde bu hastalıkla ilgili vaka sayıları gittikçe artmakta, özellikle de AIDS'liler başta olmak üzere immün sistemi baskılanmış kişilerde ciddi sonuçlara yol açmaktadır.

  • İnsanlara bu hastalığın geçişi, özellikle büyük baş hayvanların atıklarıyla kontamine olmuş sular vasıtasıyla olmaktadır.

  • Bu protozonın da Giardia'nınkine benzer klorlamaya dirençli ve filtrasyonla uzaklaştırılması gereken kistleri (ookist) vardır.





















Havuzlarda ozon sistemleri filtrasyon sistemleriyle bağlantılıdır. Ozon havuz içine mekanik bir cihazla beslenmektedir.

  • Havuzlarda ozon sistemleri filtrasyon sistemleriyle bağlantılıdır. Ozon havuz içine mekanik bir cihazla beslenmektedir.

  • İki yöntemle üretilmektedir:

    • -UV-ozon
    • Corona Deşarj


Ozon kendine has bir kokuya sahiptir.

  • Ozon kendine has bir kokuya sahiptir.

  • 0,05-0,1 ppm konsantrasyonlarda ve özellikle zayıf havalandırılan alanlarda göz, burun, deri ve solunum problemlerine yol açmaktadır.



Klor gazı üretmek için elektrikli cihazlar (KLOR JENERATÖRÜ) üretilmiştir.

  • Klor gazı üretmek için elektrikli cihazlar (KLOR JENERATÖRÜ) üretilmiştir.

  • Klor gazı suda çözünen sodyum klorürden (tuz) elektrolizle üretilmektedir. Bu proses aynı zamanda sodyum hidroksit (NaOH) de üretmektedir.

  • Klor gazı (Cl2) ve NaOH birbiriyle temas ettiğinde sodyum hipoklorit (NaOCl) , sıvı klor, oluşmaktadır.

  • Bu cihazlar piyasada yaygın olarak bulunmaktadır.



Havuz dezenfeksiyonda kullanılan en önemli fiziksel ajan “ultraviyole ışınlarıdır”.

  • Havuz dezenfeksiyonda kullanılan en önemli fiziksel ajan “ultraviyole ışınlarıdır”.

  • UV ışınları bakterileri öldürmektedir. Havuz suyu UV ışınlarından geçirildiğinde bir bakterisid olarak iş görmektedir.

  • UV ve ozon birlikte havuz dezenfeksiyonunda Avrupa’da (UVAZON) uzun yıllardan beri kullanılmaktadır.



Bakterisidal olan ultraviyolenin kullanıldığı sistemlerde en büyük sorunlar:

  • Bakterisidal olan ultraviyolenin kullanıldığı sistemlerde en büyük sorunlar:

    • -Sürdürülebilen bir kalıntı olmaması
    • -Algler üzerinde çok az veya hiç etkisinin olmamasıdır.
  • Bu nedenlerden ötürü UV sistemlerinin sedece konvensiyonel dezenfeksiyon sistemleriyle bağlantılı olarak kullanılması önerilmektedir.



Bakır, yosunlar üzerinde

  • Bakır, yosunlar üzerinde

  • Gümüş bakteriler üzerinde sidal etkiye sahip olduğundan,

  • Sanitizasyonun etkinliğini arttırmak için

    • -Elektrolizle veya
    • -Bir gümüş veya bakır elektrottan bir elektrik akımının geçirilmesiyle suyun içine gümüş ve bakır iyonları verilmektedir
















Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə