450
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
İsmail’i şahit olarak gösterir ve kısrağın kendisine ait olduğunu ispatlar.
Bu dönem ülkede Ermeni isyanlarının yayıldığı hatta Kayseri’de de bir
isyanın yaşandığı dönemdir. 279 numaralı bu defterde iki toplum arasında-
ki ilişkileri yansıtan belgelerin az sayıda olmasının nedenlerinden birinin
de bu isyanlar olduğu söylenebilir. Fakat 124 numaralı sicil bize halâ bir
Ermeninin birkaç Türkü mahkemede şahit olarak gösterebildiğini ispatla-
maktadır. Bu iki toplum arasındaki ilişkilerin ne kadar köklü olduğunun da
bir göstergesidir.
Sonuç
Değerlendirdiğimiz 223, 224, 225 ve 279 numaralı Kayseri şer’iye si-
cillerinde, Türkler ve Ermeniler arasındaki ticarî faaliyetleri gösteren top-
lam 48 davaya ilişkin belge bulunmuştur. Bu belgelerde yer alan davalar
alım-satım ve alacak konularını içermektedir. Bu belgeler iki toplumun
yoğun bir ticarî ilişki içerisinde olduğunun kanıtıdır. Genellikle alım-sa-
tım belgelerine konu olan menkûller bağ, menzil (konak) ve dükkânlardır.
Alım-satım ile ilgili belgeler incelendiği zaman Ermeni ve Türklerin hem
çalışma hayatında hem de günlük yaşamda komşuluk ettikleri görülmekte-
dir. Bu ticarî ilişkiler zaman zaman alım satım boyutunu da geçmiş Erme-
niler ve Türkler arasında ortaklıklar kurulmuştur. Unutulmamalıdır ki bi-
zim değerlendirdiğimiz sadece dört şer’iye sicilidir. Eminiz ki Kayseri’ye
ait diğer şer’iye sicilleri de incelenirse bu ortaklık ve ticarî ilişkilere çok
daha fazla örnek bulunabilir.
Borç davalarına bakıldığında bu davaların Türkler kadar Ermeniler
lehine de sonuçlandığı anlaşılıyor. Davaların sonucunu tayin eden şahitler
incelendiği zaman da görülüyor ki Ermeniler iddialarını ispatlamak için
Müslümanları şahit olarak göstermişlerdir. Bu da iki toplum arasındaki iyi
ilişkilerin bir kanıtıdır.
İncelemenin sonunda anlaşılıyor ki Türkler ve Ermeniler arasındaki
ticarî ilişkiler zamanla azalmaktadır. Bunda 1893 senesinde bölgede çıkan
Ermeni isyanının etkisinin büyük olduğu düşünülmektedir.
ERMENİ KADINLARINA AİT TEREKELER
Yrd. Doç. Dr. Jülide Akyüz
Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü
E-mail: julakyuz@hotmail.com; Tel: 0 474 212 02 01–3115.
Özet
Uzun yıllar Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan önemli
topluluklardan birisi olan Ermeniler hakkındaki araştır-
malar daha çok siyasî içerikle sınırlı kalmıştır. Günümüzde
daha çok sosyal-kültürel tarih araştırmaları ön plandadır.
Bir arada yaşayan kültürlerin birbirinden etkilendiği de
diğer bir gerçektir. Yaşanan tarihî süreç elbette Ermenileri
de etkilemiştir. Sosyal ve kültürel anlamda meydana gelen
bu etkileşimler şer’iye sicillerindeki kayıtlardan daha kolay
anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi şer’î hukuk Müslüman bir toplumda yaşayan
gayrimüslim kesimin kendi hukukları çerçevesinde ha-
reket etmesine, istedikleri taktirde İslâm mahkemelerine
başvurmalarına izin vermiştir. Bu hakkı kullanan Ermeni
kadınların XVIII. yüzyıl Ankara şer’iye sicillerine kaydedilen
terekelerinden yola çıkılarak bir takım değerlendirmeler
yapılması düşünülmektedir. Tereke sahibi kadınların, ço-
cukları, eşleri, mal varlıkları, giysileri, takıları, cehizleri, evle-
rinde kullandıkları eşyalar gibi yaşantıyı göz önüne seren
bulgular Ermenilerin Osmanlı toplumu içerisindeki sosyal
ve kültürel konumunu aydınlatacaktır.
455
Yrd. Doç. Dr. Jülide AKYÜZ
Giriş
Osmanlı Devleti, imparatorlukların temel karakteri olan çok ulusluluk
vasfını yıkılışına kadar devam ettirmiştir. Osmanlı Devleti’nde millet-i sâ-
dıka unvanına sahip olmuş Ermeniler ile Türkler arasındaki tarihî ilişkiler
uzun bir geçmişe dayanır
1
. Uzun süre bir arada yaşamış farklı etnik ve dinî
toplumların sosyolojik açıdan birbirlerine benzeşmeleri doğal bir süreç
kabul edilmektedir. Bugüne kadar Ermeniler ile ilgili yapılan çalışmalar
olayın daha çok siyasî boyutunu ele almıştır. Ermeni Sorunu adı altında
uluslararası arenaya taşınmış olan olayın farklı açılardan değerlendirilme-
si gerekmektedir. Bu nedenle de sosyo-kültürel çalışmalara ihtiyaç vardır.
Burada bir Osmanlı şehrinde, Ankara’da XVIII. yüzyıl zaman diliminde
şer’iye sicillerine yansımış tereke kayıtlardan hareketle Ermeni kadınları-
nın sosyal yaşantıları hakkında bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
Konuya geçmeden önce Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan gayri-
müslimlerin hukukî statüsüne değinelim. Osmanlı topraklarında yaşayan
Müslümanlar ehl-i İslâm, Darü’l-İslâm’da yaşayan ve İslâm devletinin te-
baası olanlar gayrimüslim; müste’minler ise Müslümanların aht ve amanı-
na girmiş olmaları dolayısıyla ehl-i zimmet statüsündedirler
2
. Hukukî açı-
dan Müslümanlar gibi gayrimüslimler Osmanlı Devleti’nin bireyi olarak
Müslüman her vatandaşla eşit haklara sahiptirler. Gayrimüslimler hukuk
1 Kamuran Gürün, Ermeni Dosyası, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1983; Esat Uras,
Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul 1950.
2 J. Schacht, “Aman” EI²/I, 1960, s.429-430; Halil İnalcık,. “İmtiyazat”, EI²/I, s.1178–1189.
Dostları ilə paylaş: |