HidrolojiNİn tanimi



Yüklə 312,37 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/11
tarix04.02.2018
ölçüsü312,37 Kb.
#23459
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

 

 

biriktirme alanına akarsulardan, derelerden, çaylardan yani kısaca karalardan sisteme 



(denizlere) akan suların tamamı girdi olarak alınır. Ayrıca diğer bir girdi denizlerde meydana  

yağışlardır. Sistemde biriktirme alanından uzaklaşan suların buharlaşması nedeniyle meydana 

gelen kayıplar ve sızmalar çıktı olarak alınacaktır. Mevcut su potansiyelinde girdiler ve 

çıktılar nedeniyle bir değişim meydana gelir. Bu değişimi azalma veya artma olarak görmek 

mümkündür 

1.6 Hidrolojinin Metotları 

 

1.Ölçmeler:Bütün hidrolojik çalışmalarda ilk adım gerekli doğal verilerin toplanması 



için ölçmeler yapılmasıdır.(Yağış,Buharlaşma,Akım ölçüleri gibi) Hidrolojik olayları 

laboratuarda benzeştirmek bugün için mümkün olmadığından ölçmelerin doğrudan doğruya 

tabiatta yapılması gerekmektedir.Bunun için yeter sıklıkta bir ölçme ağının kurulması,bu 

ağdaki istasyonların yeterli prezisyonu olan araçlarla donatılması ve bu ölçeklerin itinalı bir 

şekilde okunması gerekir. 

 

2.Verilerin İşlenmesi:  Ölçmeler sonunda elde edilen bilgiler çok sayıda dağınıktır.Bu 



verilerin insan eliyle kaydedilmesi yerine otomatik olarak kartlara,şeritlere geçirilmesi ve veri 

tabanları halinde saklanması uygundur. 

3.Matematik Modeller Kurulması: Fizik kanunları esas alınarak kurulan bu modeller 

doğadaki hidrolojik sistemlerin soyutlanmış benzerleri olarak düşünülebilir.Bu modellerin 

kurulmasında sistem analizi metotları önem kazanmaktadır.Hidrolojik modeller insanların 

doğada yapacakları değişikliklerin sonunda hidrolojik büyüklüklerde oluşacak değişmelerin 

tahmininde de kullanılır. 

4.Olasılık hesabı ve İstatistik Metotların Kullanılması: Örneğin elde bulunan 30 yıllık 

ölçme sonuçlarını kullanarak bir akarsuda gelecek 100 yıl içinde görülecek en büyük taşkını 

kesin olarak belirlemek mümkün değildir.Bu bakımdan olasılık teorisi ve istatistik hidrolojide 

kullanılması büyük önem taşır.Ancak bu bilimler yardımıyla 100 yıllık taşkın debisi için 

tahminler yapmak mümkün olabilir.   

 

1.7 Hidrolojik Çevrim   

 Su 


doğada çeşitli yerlerde ve çeşitli hallerde (sıvı, katı, gaz) bulunmakta ve yer 

küresinin çeşitli kısımları arasında durmadan dönüp durmaktadır. Suyun doğada dönüp 

durduğu yolların tümüne birden hidrolojik çevrim denir. Hidrolojik çevrimi gözden geçirmeye 

herhangi bir noktasından başlaya biliriz. Atmosferden başlayacak olursak, atmosferde buhar 

halinde bulunan su yoğunlaşarak yağış  şeklinde yeryüzüne düşer. Karalar üzerine düşen 

suyun büyük bir kısmı (%60-75 kadarı )zeminden ve su yüzeylerinden buharlaşma ve 

bitkilerden terleme yoluyla denizlere erişmeden atmosfere geri döner, bir kısmı bitkiler 

tarafından alı konur (tutma), bir kısmı zeminden süzülerek yeraltına geçer (sızma). Geriye 

kalan su ise yerçekimi etkisiyle hareket ederek akarsulara ve onlar yoluyla denizlere ulaşır 

(yüzeysel akış). Yeraltına sızan su ise yer altı akışı yoluyla sonunda yeryüzüne çıkarak 

yüzeysel akışa katılır.  

Denizlere ulaşan su da buharlaşarak atmosfere geri döner. Görüldüğü gibi su katı, sıvı ve gaz 

hallerinde doğanın çeşitli kısımları arasında ve çeşitli yollar izleyerek dönüp durmaktadır. Bu 

çevrim için gerekli enerji güneşten ve yerçekiminden sağlanır. Yerküresinin iklim sistemi ile 

yakından ilişkili olan hidrolojik çevrim günlük ve yıllık periyotları olan bir süreçtir.  

 

6




 

 

 



 

Şekil 1.1 Mühendislik Gözüyle Hidrolojik Çevrim  

Y(t)=f(x(t) 

 

Şekil 1.2 Sistem Kavramı 

Hidrolojik çevrimin mühendislik hidrolojisi bakımından daha anlamlı ve daha ayrıntılı 

bir diyagramı Şekil 1.1’de görülmektedir. Bu diyagramda hidrolojik çevrim doğadaki çeşitli 

biriktirme sistemleri arasındaki ilişkiler  şeklinde gösterilmiştir. Atmosfer biriktirme 

sisteminden, yüzeysel biriktirme sistemine düşen yağışın bir kısmı sızma yoluyla zemin nemi 

biriktirme sistemine, oradan da Perkolasyon yoluyla yeraltı biriktirme sistemine geçmektedir. 

 

7




 

 

Her üç sistemin de buharlaşma ve terleme yoluyla atmosfer ile ilişkileri bulunduğu gibi 



yüzeysel biriktirme sistemi yüzeysel akış, zemin nemi biriktirme sistemi yüzey altı akışı ve 

yeraltı biriktirme sistemi de yeraltı akışı  şeklinde sularının bir kısmını akarsu biriktirme 

sistemine göndermektedir. Bunlara akarsu biriktirme sistemine düşen yağış eklenip 

buharlaşma kayıpları çıktıktan sonra geriye kalan su akarsulardan akış şeklinde denizlere veya 

göllere ulaşmakta, oradan buharlaşma ile atmosfere geri dönmektedir. 

 

Şekil 1.3 Mühendislik Gözüyle Hidrolojik Çevrim 

 Hidrolojik  çevrim  sırasında su aynı zamanda yer yüzeyinden söktüğü katı taneleri 

akarsular yoluyla göl ve denizlere taşıyarak yerkabuğunun biçim değiştirmesine neden olur. 

Şekil l.2’ deki diyagramda kullanılan sistem kavramı hidrolojik çalışmalarda önem taşır. 

Sistem, düzenli bir şekilde birbirleriyle ilişkili olan ve çevresinden belli bir sınırla ayrılan 

bileşenler takımı olarak tanımlanır.  

1.8 Kütlenin Korunumu: 

Kütlenin korunumu ilkesi hidrolojik çevrimin herhangi bir parçasında suyun ne yok 

olduğunu,ne de yoktan var olduğunu gösteren süreklilik denklemine götürür ( su dengesi, su 

bütçesi ). Bu denklemde X göz önüne alınan hidrolojik sisteme birim zamanda giren su 

miktarı, Y birim zamanda sistemden çıkan su miktarı, S ise sistemde birikmiş su miktarıdır. 

Bu denklem herhangi sonlu bir 

Δt zaman aralığındaki değerler (X,Y) göz önüne alınarak da 

yazılabilir: 



X – Y = dS / dt   

    X-Y=Δ



1.9 Yerküresinin Su Dengesi 

 Doğa su miktarı bakımından dinamik denge halindedir. Su tükenmez bir doğal kaynak 

olup yer küresindeki toplam su miktarı zamanla değişmez. Uzun bir süre göz önüne 

alındığında hidrolojik çevrimin herhangi bir parçasına giren ve çıkan su miktarları birbirine 

 

8



Yüklə 312,37 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə