Hipotez V e V a r s a y I m biRBİrleriNİn yerine kullanilabiLİR mi?



Yüklə 35,98 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix26.11.2017
ölçüsü35,98 Kb.
#12824


HİPOTEZ  V E  V A R S A Y I M BİRBİRLERİNİN YERİNE 

KULLANILABİLİR Mİ? 

Burhan BALOĞLU* 

Ö Z E T 


Bilimsel araştırmalarda kullanılan hipotez ile varsayım birbirlerinden farklı 

kavramlardır. Bilimsel araştırmalarda genellikle bu  i k i kavram birbirleri yerine 

kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı bu iki kavramın kullanımındaki karışıklığa 

açıklık getirmektedir. 

Anahtar Kelimeler: Sosyal Bilim, Kuram, Hipotez, Varsayım, Sosyal 

Bilimlerde Araştırma 

A B S T R A C T 

Hypotheses and assumption are different concepts each others. Both concepts 

are used instead of each other by scientist. The aim of this study is to clarify the 

use of concepts. 

Key Words: Social Science, Theory, Hypotheses, Assumption, Social 

Science Research 

Bilgi, gelişigüzel toplanmış bir gözlem sonucu değildir. Olayların 

doğruluğu belirli kurallara göre; deneyle kanıtlanarak bir bütünü oluşturur. 

Bilimsel bir araştırmada kuramsal çerçevenin kurulması ve hipotez (faraziye) 

ileri sürülmesinin yanında varsayımların belirlenmesi de büyük önem taşır. 

Bilimsel araştırmaların aşamaları; tümdengelim yoluyla genel bir ön tahminden 

yola çıkarak iddianın (veya savın) oluşturulması, daha sonra bu iddiayı ispat 

için verilerin toplanması, en sonunda da ileri sürülen iddiaların probleme 

uygulanması, yani sınanması gelir. Bu şekilde iddia geçici bir açıklamayla 

formüle edilmiş olur. Böylece iddialar ve gözlemler bilinen bir kuram çerçevesi 

içine yer alır. Çünkü bilim, olayları belirli kurallar çerçevesinde inceleyerek 

gerçek olanı ayırt eder. Bunu yaparken olaylarla bütünü ile değil, sadece bazı 

yönleriyle ve derinlemesine ilgilenir. Bir araştırmanın bilimsel bir çerçeveye 




126 HİPOTEZ  V E  V A R S A Y I M BİRBİRLERİNİN YERİNE KULLANILABİLİR Mİ? 

oturtulmasında kuram, varsayım ve hipotez temel unsurlardır. Biz bu makalede 

varsayım ile hipotezin birbirinden farklı işlevleri olduğunu ele almaya 

çalışacağız. 

Bilindiği gibi bilimsel araştırmaların ilk adımını kuram oluşturur. Kuram 

birbiriyle alakalı olup, birbirine ters düşmeyen ve kendilerinden, sınanabilecek, 

hipotezler çıkarılabilecek olan kavramlar, ifadeler ve fikirler sistemidir. Daha 

doğru bir ifadeyle somut ve küçük realiteler üzerinde yapılmış araştırmalardan 

çıkan; fakat aynı zamanda yapılacak araştırmalara da ışık tutacak önceden 

söylenmiş bir neticedir. Ayrıca ortak gerçeklerin daha büyük bir çerçeve içinde 

geçerli olduğu bir durumu ifade eder. Bu çerçevenin genişliği bazen tarih, bazen 

de cemiyet boyutlarını aşacak şekilde ortaya çıkabilir. Kari Manheim'ın 

belirttiği gibi, sağlam bir kuram kurabilmenin şartlarından biri, tarihe bir 

gözlem sahası olarak bakabilmektir. Tarihi gözlemlerin bir değer 

taşıyabilmelerini ve kuramı oluştururken bize faydalı olmalarını istiyorsak, 

belirli bir zaman dilimindeki olayları, olguları ve sosyal değişmeleri günümüzün 

şartlarına göre değil, meydana geldikleri devrin şartlarına göre yorumlamamız 

gerekir. Kısaca kuram bir dünya görüşü, paradigma çerçevesi içinde anlamlı ve 

geçerlidir. Bu yorumlayış kuramın teşekkülünü meydana getirir. Kısaca bir 

kuram, somut araştırmaların genel sonucu veya hedefi olarak karşımıza çıkar. 

Fakat, bir defa ortaya konduktan sonra artık bir vasıta rolünü oynar. Bu ise bilgi 

edinme sürecinin herhangi bir araştırmada ortaya atılan geçerliliği ve 

güvenirliliği bilimsel olarak tespit edilmiş, iç tutarlılığı olan bir genel bilgi ve 

açıklama düzenidir

1

. Böylece bilimsel bir araştırmada olgular arasındaki 



karşılıklı ilişkiler ve bu ilişkilerin sistemli bir çerçeveye oturtulması birinci 

adımı oluşturmaktadır. 

Bu yüzden sosyal ve pozitif bilimlerde kuramlara dayalı model seçmek 

oldukça yaygındır. Bu bir bakıma araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkileri 

ayrıntılarıyla gösteren, araştırmanın yöntemini, amacını ve sınırlarını belirleyen 

bir yapıdır. Daha doğrusu toplumsal bir olguyu temsil için oluşturulan 

sistemleştirilmiş kurallar bütünüdür. Kuram ve modellerden başka bilimsel 

yöntemin diğer iki unsuru olan ve makalemizin konusu oluşturan; varsayımı ve 

hipotez arasındaki farkı ele almaya çalışalım. 

Eğer bir araştırmacı araştırma konusunu sadece betimleyerek açıklama 

niyeti taşıyorsa; tıpkı bir gezegenin hareketini izler gibi, böyle bir durumda 

* İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi 

1

 Amiran Kurtkan, Sosyal tümler Metodolojisi, İstanbul 1982, s.144. 




BURHAN BALOĞLU 

127 


varsayıma gerek duyulmaz. Çünkü araştırıcı burada sadece olay ve olguları 

açıklama durumundadır. Buna karşılık araştırıcı daha güzel bir dünya kurmak 

için çabalıyorsa olayların ve olguların değişik versiyonlarını aramak 

durumundadır. Daha açık bir ifadeyle içinde yaşadığımız toplumun kurallarını 

bizler koyuyorsak, daha iyiye ulaşmak için önceden tartışmak ve belirli ve 

sınırlı ortamlarda ileri sürdüğümüz görüşlerin geçerliliğini test etmek 

durumundayız. Bu ise ancak çeşitli varsayımlar altında ileri sürdüğümüz 

iddiaları denemekle gerçekleşebilir. 

Ayrıca sosyal bilimlerde, çeşitli olaylara yaklaşan düşünürlerin siyasi 

inanç, felsefi ve değer yargılarına göre değişen aynı olgunun farklı görüşleri ya 

da benimsediği ideolojileri vardır. Sözgelimi liberal ve devletçi ekonomik 

anlayışa sahip iki iktisatçının kurdukları kuramlar kendi içlerinde tutarlı olabilir. 

Ancak bu kuramların mantıki tutarlılığı ve içsel bütünlüğü olmasına rağmen 

nasıl oluyor da birbirleriyle çelişen sonuçlar ortaya çıkıyor. Bunun bir sebebi 

araştırıcının kendi siyasi inançlarına ve felsefi görüşünü destekleyen ve 

doğrulayan sonuçlara ulaşmasını sağlayan kendisine uygun varsayımları 

seçmesidir

2

. Varsayımlar farklı olduğu için çözümler de farklı olmaktadır. 



Sözgelimi, herkesin fiyatları bildiğini varsayabiliriz, fakat bu sadece bir 

varsayımdır. Bu ifadeyi test etmeyiz. Başka bir örnek verilecek olursa, liberal 

öğretiye bağlı iktisatçılara göre, piyasa ekonomisinin kendiliğinden işleyişi, 

kendi iç kuvvetleri, işsizlik problemini çözmektedir. Buna rağmen bir işsizlik 

ortaya çıkarsa, bunun nedeni, ekonominin kendiliğinden işleyişini önleyen 

müdahalelere bağlanır. Buna karşılık J.M.Keynes piyasanın kendiliğinden 

işleyen sistemiyle işsizlik problemini çözülemez. O'na göre ancak ekonomiye 

bir müdahale yapıldığı zaman işsizlik problemi çözülebilir. Görüldüğü gibi her 

iki çözümde de mantıki bakımdan tutarlı kuramlara dayanmaktadır. Her ikisi de 

kendi içinde geçerlidir. Bu geçerlilik varsayımlarının değişik olmasına 

dayanmaktadır. 

Çünkü varsayımlar araştırmanın başında, doğruluğu sınanmaya elverişli 

olmayan kanıtlanmasına gerek görülmeden, doğru olarak kabul edilmesi 

gereken, denenmeyen bir yargılardır. Alan Musgrave üç tür varsayım arasında 

ayrım yapmak gerektiğini belirtir:

Gülteıı Kazgan; İktisadi Düşünce ve Politik İktisadın Evrimi, Remzi Kitapevi Yayınlan, İstanbul 1980. 



3

 Alan Musgrave, "İktisadi Teoride 'Gerçekçi Olmayan Varsayımlar', Saptırılmayan F-Saptırması" Çev. 

Mehmet Okran, İktisatta yöntem Tartışmaları, Ankara 1946, s. 179-187. 



128 HİPOTEZ VE  V A R S A Y I M BİRBİRLERİNİN YERİNE KULLANILABİLİR Mİ? 

1) Dikkate ahnmayabilirlik varsayımları: Bunlar kuramın amacı 

bakımından bazı olguların önemsiz olduklarını, sonucu değiştirmeyeceklerini 

öne süren varsayımlardır. 

2) Alan varsayımları: Bu tür varsayımlar ise, kuramın nerede uygulanıp 

nerede uygulanmayacağını belirlerler. Bunlar gerçek durumlardan ne derece 

uzak olurlarsa, kuram de o ölçüde dar bir uygulama alanına sahip, o derece 

önemsiz bir kuram olacaktır. 

3) Keşfe yarayan varsayımlar: Araştırmacı bu varsayımların gerçekçi 

olmadığını bilir. Bu varsayımlar, başlangıç aşamalarında keşif sürecini 

basitleştirmek amacıyla kullanır. 

Bu aşamadan sonra kuramın geçerliliğini belirleyen tahminler ortaya 

çıkar. 

Bu yüzden denemek ve sınamak için geliştirilen bir yargı olan hipotezi ile 



varsayımı birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Çünkü pozitif bilimlerde 

olduğu gibi sosyal ilimlerde de önceden olaylar hakkında bir takım 

değerlendirmeler yapma veya tahminlerde bulunma mecburiyeti vardır. Bu 

yüzden değişkenler arasında var olduğu tahmin edilen iddialar, geçici ön hüküm 

olarak araştırmada doğruluğu sınanmak üzere ileri sürülür. Bunlar henüz test 

edilmemiş muhtemel çözümlemeleri içeren önermelerdir. Yani neyi aramakta 

olduğumuzu anlatır. Araştırmadan beklentilerimizdir. Açıklamaya yönelik olan 

böyle soyut genellemelerden ise gözlem ve deney sonuçları elde edilir. Bunlar 

önceden kestirilen ve kısaca değişkenler arasındaki tahmin edilen ilişkilerdir. 

Ayrıca hipotezlerin belirli bir kuramsal yapıya dayalı olması 

gerekmektedir. Bu bakımdan hipotez ile kuram arasında çok yakın bir bağlantı 

vardır. Görüldüğü gibi kuram da hipotez gibi bir açıklama aracıdır. Ancak 

hipotez belli ve sınırlı bir açıklama iddiası taşırken, kuram daha kapsamlı ve 

köklü açıklamalar getirir. Özellikle kuram tek tek olgulardan çok; olgu türlerine 

ya da olgular arasında saptanmış ilişkilere yönelik bir açıklamadır. Ayrıca 

hipotez doğru görüldüğü halde doğruluğu ve kesinliği henüz bilinmeyen bir 

önermedir. Araştırma sonuçlarının geçerliliği bu yargıların doğruluğuna 

bağlıdır. 

Yukarıdaki açıklamalar ışığında hipotez ile varsayımın birbirlerinden 

farklı iki işlev üstlendiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla hipotez, bir iddiayı 

kapsarken; varsayım, gerçek dünyanın karmaşıklığı içinde, kullandığımız 

değişkenleri daha kontrollü test edebilmemiz için kullandığımız bir 




BURHAN BALOĞLU 

129 


soyutlamadır. Sonuç olarak varsayım ile hipotezi aynı anlamda birbirlerinin 

yerine kullanılan değil, aksine birbirini tamamlayan iki farklı aşamadır. 

K A Y N A K Ç A 

BABBIE, Earl, The Practice of Social Research, Wadsworth Publishing Company, California 

1992. 

B A U M A N , Zygmunt, Sosyolojik Düşünmek, Çev. Abdullah Yılmaz, 4. Baskı, Ayrıntı Yayınları, 



İstanbul 2004. 

BLAUG, Mark, The Methodology of Economics, Second Edition, Cambridge University Press, 

Cambridge 1992. 

BORDENS, Kenneth S. and ABBOUT, Bruce B., Research Design and Methods, 2. Edition, 

Mayfield Publishing Company, Mountain View 1991. 

BRYAN, Magee, Karl Popper'ın Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı, 2. Baskı, Çev. Mete Tunçay, 

Remzi Kitabevi, İstanbul 1990. 

BUĞRA, Ayşe, İktisatçılar ve İnsanlar, Bir Yöntem Çalışması, İletişim Yayınlan, İstanbul 1995. 

CAPRA, Fritjof, Batı Düşüncesinde Dönüm Noktası, Çev. Mustafa Armağan, İnsan Yayınlan, 

Ankara 1994. 

CHALMERS, Alain, Bilim Dedikleri, Çev. Hüsamettin Arslan, 2. Baskı, Vadi Yayınlan, Ankara 

1994. 


COLE, Stephen, Sosyolojik Düşünme Yöntemi, Sosyoloji Bilimine Giriş, Çev. Bekir Demirkol, 

Vadi Yayınlan, Ankara 1999. 

ERCAN, Eren, İktisatta Yöntem, 4. Baskı, Ezgi Yayınlan, Bursa 1994. 

FEYERABEND, Paul K., Özgür Bir Toplumda Bilim, Çev. C. Ceren, Pınar Yayınlan.İstanbul 

1991. 

FIND1KOĞLU, Z. Fahri, İçtimaiyat, Metodoloji Nazariyeleri, C. 2, İstanbul Fakülteler Matbaası, 



İstanbul 1961. 

GOODE, William J. ve Hatt, Paul K., Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemi, Ankara 1973. 

K A Z G A N , Gülten; İktisadi Düşünce ve Politik İktisadın Evrimi, Remzi Kitapevi Yayınlan, 

İstanbul 1980. 

K U R T K A N , Amiran; Sosyal İlimler Metodolojisi, Filiz Kitapevi, İstanbul 1982. 

MUSGRAVE, Alan; "İktisadi Teoride 'Gerçekçi Olmayan Varsayımlar'; Saptmlmayan F. 



Saptırması", Çev. Mehmet Orhan, İktisatta Yöntem Tartışmaları, Ezgi Yayınlan, Ankara 

1996. 

Yüklə 35,98 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə