HUMANİZMİN ÇIKIŞ ve YAYILIŞI
211
ve hâkimiyetin zevkini tatmış oldukları için gasbedilen bu nimetleri
tekrar elde etme emeli ferdiyetlere daha kuvvetli bir hamle kudreti
bahşediyordu. Bilhassa arzu hilâfına sükûnete icbar edilmiş olan kim
seler arasında ferdiyeti harekete geçiren düşünceler ve bu düşüncelerin-
mahsulü olan yazılar ferdiyetin yolunu aydınlatmaya hizmet ediyorlardı.
Bu anlarda çok olagelen sürgünlük te, yukarda bilmünasebe işaret
ettiğimiz üzere, ferdiyetin gelişmesine yarıyan önemli bir faktördü. Zira
sürgünlerde ferdiyet duygusunun, partiyi kaybedip te evinde âtıl kalan
lara nisbetle, daha kuvvetli bir surette gelişeceği gayet tabiidir. Kaldı
ki türlü bölgelerden gelen sürgünlerin birbirleriyle tanışmaları, fikir
mübadeleleri en yüksek ölçüde müessir olmakta idi. Meselâ Dante'nin
kendisine uygunsuz şartlar dahilinde Floransa'ya dönmesi teklif edildiği
vakit, yahut ta başka bir münasebetle, yazdığı şu satırlar dikkate
şayandır: "Sanki güneşi ve yıldızları her yerde göremez miyim ? Şehirde
halkın önünde şöhretsiz ve hacil bir surette görünmeden, en asil haki
katlere zihin yoramazmı yım ? Ekmeksizde kalmam. „ Sanatkârlarda
mecburî ikamete inatla kafa tutarak hürriyetlerini şu eda ile ifade edi
yorlar: "Her şeyi öğrenmiş olan, hariçte, hiç bir yerde yabancı değil
dir. Malı gasbedilmiş, dostlarından ayrılmış olduğu halde bile her şeh-
ıin hemşerisidir ve korkmaksızın talihin tehavvüllerini istihkar eder,,
1
.
Dante Alghieri (1265 -1321)
Yukarda izah ettiğimiz
2
Floransa hanedan mücadelesi dolayısiyle
sürgüne gidenler arasında o vakitler moda şairi olarak tanınmış olan
24 yaşındaki Dante ile Petrarka'nın babası da bulunmakta idi. Haya
tının gelişme çağında, lonca başkanı sıfatiyle şehrin ileri gelen biri
olarak, papa adına sürgün giden Dante, papayı bu andan itibaren nifak
hükümdarı olarak görmiye başlamış, bundan sonra kendini artık kayser
taraftarlığını belirten yazılarına vermişti. Hayatının artakalan yarısını
yurt özlemiyle geçirmiş ve gurbette ölmüştür.
Dante'nin şahsı için felâket olan bu sürgünlük yolu, beşeriyetin
saadetine mahreç olmuş, sürgün olarak ölen Dante'yi kültür tarihinde
ölmez bir kudret yapmıştı. İtalya'nın çılgın parti mücadelelerinin acısını
şahsında duymuş olan Dante, sürgünlükte maddî kuvvet olmaktan
çıkmış, manevî bir kudret olmuştu. Dante gibi devrinin birçok duygulu
kişileri de yurt, fakat aynı zamanda din ateşiyle yanıyorlardı. Frans
Assisi'nin müritleri memleketi yer yer dolaşıyor, dünyanın fâniliğini,
ölümün dehşetini, öte-dünyanın hazzını halka telkin ediyorlardı. Ruhî
bir gerginlik ve tahammür devresi yaşıyan İtalya'da donuk bir şekilde
büyük hadiselerin arifesinde bulunulduğu seziliyor, yeni haberler, ha
laskarlar bekleniyordu. Cemiyetin elemli ruhu sabır ve tevekkül ile
avunmuya uğraşırken bir taraftan Dante'nin ateşîn yazıları, diğer taraf-
1
Jacob Burckhardt, cilt 1, 8. 141 - 149.
2
Bakınız : yukarda s. 14.
212
ŞÜKRÜ AKKAYA
tan Boccacio'nun büyülü şiirleri etrafa çökmüş olan boğucu havayı
dağıtacak, yürekleri tazeliyerek yaşama zevkini aşılıyacaktı.
Dante sürgünlükte geçimini sağlamak için gâh hatip, gâh diplomat
veya hukukçu olarak şunun bunun hizmetinde, yahut ta yarı anlaşılmaz
şair olarak dolaşırken ruhu hayatın son muhtevasına, en yüksek idelere
açılmıştı. Büyük kültür merkezlerinde tahsil edip etmediği bilinmemekle
beraber skolastik bilgiye tamamiyle tesahüp ettiği muhakkaktır. Sko
lastik ve tasavvufi mahiyetteki şiirlerinde umumî meseleleri tefsir, teşbih
mecaz yollu izahlarla mütalâa ettikten sonra gittikçe ilerlemek ve yük
selmek suretiyle en yüksek ideleri halk dilinde kaleme alışı çok önem
lidir.
Vakıa İtalyanın son nesil çağında Floransalılar arasında hâtıra
yazmanları da halk dilinde yazmıya başlamışlardı. Fakat Dante'nin
âlimane, diyalektik tarzda dilin iç kudretinin istediği yüksek metalibin
yer tutması çok önemli idi. Hatta lâtince yazmış olmakla beraber
"İtalya-halk dili üzerine,, adlı kaleme aldığı kitapçıkta daha derinliklere
dalmış, kendisi farkına varmadan ulusal sanat diline temas etmekle
Dante gelecek nesillere asıl fikrî mirası bırakmış oluyordu
1
.
Kayserlik taraftarlığı yazılarını tekemmül ettirdikten sonra Dante, en
yüksek ulusal hız ve heyecanla kültürün miras bıraktığı en yüksek
idelere el atmıştı: İlâhî ve beşerî olan şeylere son şeklini vermek
üzere Tanrının dünya düzeninin nağmelerini, "Divina Comedia,, eserini
halk diliyle kaleme almıştı. Şair Orta çağın bilgi ve hikmetini, astronomi,
tabiat bilgisi, felsefe, teoloji, tarih, siyaset ve Antik ilimlerini derlediği
bu eserinde skolastik dünya ve tarih çehresini şekillendirmeksizin,
yer yüzünde başladığı dolaşmada öte dünyanın üç âleminden; cehen
nemin korkunç uçurumlarından, a'râfın taşlı yamaçlarından, cennetin
billuri havasından geçişi tasvir edişi daha çok önemlidir. Bütün dünya
bilgilerini ve duygularını, erkenden keşfettiği kendi ruhundan geçiren
Dante, eserinin hem nâkili hem de kahramanı bulunmaktadır. Yalnız
birçok cinaslar, kinayeler, manalı kelâm vesaire dolayısiyle maksadın
anlaşılması hayli güçtü. Onun için daha er çağlarda tefsirler ve izahlar'
yapılmak zarureti hasıl olmuştu.
Vakıa eserde taraftarlık gayet açık, fakat hiç bir Avrupa kavminin
kendi kahramanlarını, serserilerini cennette ve cehennemde bu şekilde
tasvir eden bir tarih kitabı yoktur. Kültür gelişiminde Dante'nin
şahsiyeti, Fransız ruhî hâkimiyetinin sona ererek İtalyan dünyasına
intikalinde, geçit yerini teşkil eder. Dante'nin İlâhi Komedi eserinin
tesiri müthiş olmuştu. Şair Boccacio eserin açıklanması için Floransa'ya
davet edilmişti
2
.
1
Bakınız : Yukarda s. 9
2
Walter Götz, s. 182-188.