İ : 6 6 . 3 . 1339 C : 1
halde İstanbul'u temin etmek neye mütevekkif ise, bu
temin edilmelidir. Efendiler istanbul'da yavaş yavaş
nüfusumuzu gaip ediyoruz. Efendiler istanbul'da ik
tisadiyatımızı gaip ediyoruz, bunu hepiniz görüyorsu
nuz. Sonra da ecnebilere kapıyı açtıktan sonra hiç bir
teminat atmıyarak onların vapurları, zırhlıları bizi
tehdit eder bir vaziyette oldukça, istanbul'un atide
vaziyeti çok karanlıktır.
BASRt BEY (Karesi) — Bütün sevahrl öyledir.
M. DURAK BEY (Devamla) — Efendiler Musul
meselesine atfı kelam edersek arkadaşlardan birçoğu
buna temas ettiler. Görüyorum ki bundan sonra ye
ni hudutlarımız dahilinde, Musul gaıyet mühim bir
meseledir. Bendeniz bugün harbin Çanakkale'sini ne
kadar mühim görüyorsam, Türkiye için Erzurum'u,
Kars'ı nasıl mühim görüyorsam, Musul'u da o kadar
mühim görüyorum. Çühki oradg/bir Kürdistan hü
kümeti teşekkül etmiştir. Efendiler, o kürdüstan mu
hiti bugün Erzurum'a sekiz saat Cenubuna kadar ge
liyor. Efendiler mesele gayet mühimdir. Açık söyle
mek lâzım gelirse, şimdiye kadar memlekette iyi bir
idare tesis edememişizdir. Halk gayri memnundur.
Efendiler eğeV memlekette iyi bir idaremiz olmuş ol
saydı, ben bunu bu kadar mühim görmiyeeektim,
Fakat iyi bir idare görmediğim için âtideki tehlikenin
pek ya'kımda olacağını görüyorum.
Efendiler, Kürdistan havalisine dair bir iki söz
söylemekliğ'ime müsaade buyurunuz. Kürdüstan ah
vali gayet nazik ve gayet fena ve gayet mühimdir. Bil
miyorum ki siz de öyle söylersiniz, burada bir birimü-
zi alda'fmıyalım, dertlerimiızti açık söyliyeliüm. (Açıfk
söyîiyelim sesleri) Eğer aldatacak isek, her şeyi kapı-
yalım, inelim. Eğer açık söyliyecek isek söyîiyelim.
(Devam sesleri) Efendiler, bilm'iyorumlki Heyeti Ve-
kilemiz Reisi Beyefendi ile Heyeti Murahhasa Reisi
miz Paşa Hazretleri Kürdistan ahvaline dalir hakiki
malumatları ne dereceye kadardır. Bunu bilmiyorum.
Efendiler 1329ya Kürdistan'da ve Kürdistan'ın ufak
bir yerinde bir isyan zuhura geldi. işte Bitlis mebus
ları burada. Ben de o zaiman orada idüm. Bunun sa-
faha'Cinl size arz etmiş olsam saatlerce devam eder.
Bunun için böndeniz teferruattan vaz geçiyorum. Me
selâ, Selim idam edilirken bir şey söylemişti, pek acı
dır. Ne çare memleketimiz'in derdidir, söyliyeceğim.
Bunu bendenize söyledi ve bir arkadaşım da orada
îdi. Demişti ki Ey Türkler, beni idam edeceksiniz;
ediniz. Fakat memleketiııtodeki idareden utanmıyor
musunuz? Bu kadar yerleri verdiniz ne kadar yer
leri şuna, buna Hibe ettfiniz. O vakitki idareyi hepiniz
bilirsiniz. Bunda bizim bir kusurumuz vardır diye
söylemiyorsunuz. Ne zararı var Bitlis'i de bize veri
niz; ne olur, Allah muhafaza etsin, o vakitte bizim
bir kaç kazamız sukut etmişti. Bitlis kısimen sukut
etmişti. Allah'tan olacak ki ertesi güttü sabahleyin
yine Bitlis'i istirdat eittik. işte burada BrsîMiler. De
miştir ki efendiler, bir Bitlisli bize veriniz, bir de ba
şımıza siz kontrol koyunuz, biz sözden ziyade iyi ida
re etmezsek o vakit başımıza vurunuz. Yine siz alı
nız koca bir Bitlisli taksim öttünfe. Ne var bir parça
sını da, mesela SelimV verimiz... Bendenizin bu söz
o gün bu gün hiç kulağımdan gfflömiyor. Meselâ Se-
lim'e bu sözü söyleten MaıesizEkti. 'Baştan ayağa
böyledir. Memleketteki idaremize güvenecek biç bir
yerimiz yoktur. Yani, en ufak bir teminatı yoktur.
Bunun için çok rica ederim, bu Musul meselesini öy
le bir ufak bir mesele zannetmeyiniz. Eğer Musul
meselös'i etrafa intişar eder ve Kürdistan'da gerek
ingiliz propagandasiyle gerek ingiliz parasiyle bir
çok şeyler yapılır ve orada bir çok esaslar zuhura
gelirse bunu kolay kolay imha etmek imkânı yoktur.
O vakit korkarım ki Şarkta da mühim vakayı cere
yan eder, zannederim efendiler.
Efendiler, dertlerimi soY%eceğim çünki; tarih hiç
olmazsa beni tecziye etmesin, tarih bana lanet eflme-
sîn,
Kürdistan'da cereyan edecek mühim vefcayı yal
nız ingiliz vasftasiyle olmaz. Maalesef, maalesef baş
ka vasıltalar da vardır. Efendiler, biz emin değiliz.
Ne kadar emniyet ederseniz ediniz, bunlar hamamda
ki birtakım oyuncaklardan - sabun serilir gibî olan
oyuncalklardan - değildir. Efendiler güvenilecek bir
şey vardır. Ne şu, ne bu; kendi kuvvetteiz. Güvene
cek bir şeyimiz vardır ne şu ne bu. Efendiler kendi
kuvvetimiz bizim güveneceğimiz şey kendi kuvvet ve
kudretim izdir. Bunun için Musul meselesini âtiye ta
lik etmek, aradan zaman geçirmek, zan ederim, doğru
değildir. Eğer haricen mühim vakayı cereyan edece
ğinden korkuluyorsa ve harpte muvaffak oîamıya-
cağımız kanaati varsa, Heyeti Vekile de Musul'un
bir sene sonraya teklifine muvafakat ediyor. Niçin
Musul idaresiyle bir idarei müştereke sokmuyorlar?
Hiç olmazsa bir sene sonraya talk edelim. Fakat bu
nu müştereken idare edeîim. Bizden hiç böyle bir
teklif yok. Her şeyi onlara bırakıyoruz ve çekiliyo
ruz. Yani bendeniz böyle bir şey olsun demek iste
miyorum. Fakat, Hiç olmazsa en sön sekilinde bunu
bir sene sonraya talik ediyoruz. Bu memleket bizim
dir. Bizi çıkarıyorsunuz, siz idare ed'iyorsunuz. Bu
— 153 —