İman küFÜr siniri tekfir meselesi


B- Küfrü Gerektiren Sözler (Elfâz-I Küfr)



Yüklə 1,23 Mb.
səhifə8/21
tarix19.10.2018
ölçüsü1,23 Mb.
#74978
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   21

B- Küfrü Gerektiren Sözler




(Elfâz-I Küfr)

Küfrü gerektiren bâtıl akide başlığı altında ince­lediğimiz konularda hangi çeşit inanış ve düşünce­nin küfrü gerektirdiğini görmüş olduk. Bu kısımda da kişiyi küfre düşüren sözlerden bahsedeceğiz.

Daha önce de söylediğimiz gibi, fıkıh kitapları el-fâz-ı küfr konusunda sistemli bir görünüş arzetme-mektedir. Bu sebeple genellikle münferid olaylarda verilmiş olan fetvalar bu eserlerin muhtevasını teşkil

etmektedir. Ayrıca bu konularda kaleme alınmış olan müstakil elfâz-ı küfr risaleleri genel çizgiler vermek­ten, bu konuda belli kıstaslar ortaya koymaktan uzak­tır. Bu fetvalar daha çok önceki fetvaların derlemesi durumundadır. Küfrü gerektiren sözler başlığını koy­duğumuz bu kısımda sayıları kabarık olan fetvaları ayrı ayrı zikretmek imkânsızdır. Bu sebeple elden gel­diği kadar umûmi kaideleri ortaya koymaya çalışa­cağız. Elfâz-ı küfre dair bir risale yazan ve Bed-rurreşîd ismiyle tanınmış olan hanefî âlimi Muham­med b. İsmâ'îl b. Mahmûd (v. 678/1366), risaleyi yazış sebebini özetledikten sonra, kişilerin küfre düşmele­rine sebep olan sözlerin şu üç kısımdan birine girdi­ğini kaydeder. Ona göre küfre sebep olan sözler, ya istihzadır. Yani dinin esaslarından birini alaya al­maktır. Veya inanılması gereken şeyleri, zarûrât-ı di­niyeyi hafife almak, küçümsemek demek olan istih­faftır. Yahut da haramhğı kesin olarak bilinen şey­lerin helâl olduğunu söylemek (istihlâl) tir. 322



1. İman Esasları İle İlgili Küfür Sözleri

Genellikle küfrü gerektiren bâtıl akidenin yani küfür olduğu sabit olan bir inancın dil ile söylenme­si de küfürdür. Çünkü dil kalbin tercümanıdır. Kalb-teki inanç dille açıklanabilir. Bu durumda bir önce­ki kısımda küfre girdiğini açıkladığımız inançlardan herbirini dil ile söylemek küfür olmakta, kişinin mü'-min özelliğini kaybetmesine sebep teşkil etmektedir.Genetikle hanefi fetva kitaplarından faydalanarak vereceğimiz aşağıdaki bilgiler hakkındaki tenki­di ise ileriye bırakıyoruz.



a) Allah Teâlâ'nın zâtı, sıfatları, isimleri, emri-leri, yasaklan ve fiilleri hakkında şaka olsun diye ve­ya alay ederek konuşmak, onun zâtını, sıfatlarını, fiil­lerini, isimlerini, emir ve yasaklarını küçümseyici söz­ler sarfetmek küfürdür. 323Kur'ân-ı Kerîm'de bu ko­nuya işaret edilerek şöyle denilmiştir: «Şayet onlara (seninle birlikte Tebük'e giderlerken niçin alay et­tiklerini) sorsan, andolsun ki "biz ancak yol zahme­tini hissetmemek için lafa dalmış bulunuyor, şakala­şıyorduk" derler. De ki: "Allah ile, onun âyetleriyle, onun Resulü ile mi eğleniyordunuz? (Bihûde) özür dilemeye kalkmayın. Siz iman (ettiğinizi ikrar) dan sonra küfrettiniz.»324

İmam el-Gazzâli (v. 505/1111) bazı bâtınîlerin «Allah Teâlâ vahdeti vermesi ve yaratması itibarıy­la birdir. Başkalarına ilmi verdiği ve yarattığı için âlimdir. Onun var olması başkalarını var ettiği için­dir. Onun nefsinde vâhid, mevcud, âlim olması bu sı­fatlarla muttasif olduğu içindir.» demeleri sebebiyle küfre düştüklerini söyleyerek şunları ilâve eder: «Çünkü vâhid sıfatını vahdetin yaratılmasına hamlet­mek hiç bir te'vil kaidesiyle uzlaş tınlamaz. Eğer Al­lah vâhid sıfatını vahdeti yarattığı için almış olsay­dı, meselâ üç dört sayılarını yarattığı için de üç dört ismiyle isimlendirilmesi gerekirdi. Bu tip sözler Re-sûlüllahı getirdiği şeylerde yalanlamaktır ve sonra­dan te'vil adını almıştır.»325

el-Beyâzi (v. 1098/1687) de «Rabbim gökte midir, yoksa yerde midir? bilmiyorum.» diyen kimsenin küf­re düşeceğini söyler. Çünkü o, böyle bir sözün Allah'a yön ve yer isnat etme anlamına geldiği, bu çeşit bir isnadında ancak yaratıklar için söz konusu olabile­ceği, dolayısıyla bu sözün Allah'a noksanlık izafe et­mek olduğu kanaatındadır.326

Bu arada Allah Teâlâ'nın Kur'ân'da geçen el, yüz, v.b. gibi sıfatlarının insanların sıfatlarına benzediği­ni söylemek, Allah'ı yaratıklarına benzetmek demek olduğundan küfür sayılmıştır. 327Halbuki el-Âmidi (v.631/1233) ve el-Cürcânfnin (v. 816/1413) de dediği gi­bi tecsîme yönelen şahıs Allah'tan başkasına tapmamaktadır";! 328Ayrıca Müşebbihe ve Mücessimenin tu­tundukları bazı nakli deliller de yok değildir. Meselâ: Peygamberimiz cahil bir cariyeye «Allah nerededir?» diye bir soru yöneltmiş, cariye «göktedir» cevabını verince onun mü'mine olduğuna hükmederek 329 Al­lah'a cihet isnadının küfür olmadığını ortaya koy­muştur.

Selef âlimlerine ait Akâid risalelerini incelediği­mizde göreceğimiz gibi, selef, «Allah'ın üst (fevk) ci­hetinde bulunduğu» görüşüne bu konudaki nasslan zahiri üzere alıp; te'vil, teşbih ve temsil yoluyla nass-lar üzerinde tasarruf yapmayı caiz görmemeleri sebe­biyle sahip olmuştur. (Bkz. İbn Kudâme, Lum'atü'l-İ'tikâd, s. 14).

Allah Teâlâ'nm zalim olduğunu söylemek- te KüJ fürdür. 330Yine «Bu şeyi Allah bana emretse önü yap­mam.» diyen Allah'ın emrini inkâr etmiş sayılacağın­dan kâfirdir denmiştir.331 Allah'tan müstağni oldu­ğunu söylemekde küfürdür. 332

Fukaha Allah Teâlâ, ve peygamberi ile alay et­meyi, onları küçük görmeyi eserlerinde sebbetme (sövme) olarak nitelendirmiştir. Şerhu'ş - Şifâ'da bu konuya temas eden 'Ali el-Kâri (v. 1014/1606) Allah'a yalan ve acz nisbet ederek söven kimsenin kâfir ola­cağım kaydetm iştir. 333

Sebbetme İbn Teymiyye'nin (v. 728/1328) de de­diği gibi, kendisinden değerden düşürme, hafif gör­me, alaya alma kastedilen sözdür.334 Bu durumda Al­lah ve Resulü için söylenmiş olan, kendisinde noksan­lık, alay, hafife alma, inkâr bulunan her söz sövme mefhumunun içine girmektedir.

Sebbeden (söven) kimsenin küfre düştüğüne ve böyle birinin durumunun ne olacağına dair müstakil eserler vardır. Hanefilerden İbn 'Âbidin (v. 1252/ 1836) bu konuda Kitâbu Tenbihi'i - Vülât ve'l-Huk-kâm 'alâ Şâtimi Hayri'l - Enam isimli bir risale yaz­mıştır. O bu risalesinde hanefilerden aynı konuda ya­kılmış olan başka bir eserin olmadığını söylerse de, 335 kendisinden önce Ahaveyn ismiyle bilinen Muhyid-dîn Muhammed b. Kasım (v. 904/1463) aynı konuda es-Seyfu*l - Meşhur 'alâ'z - Zmdîk ve Sâbbi'r - Resul isminde bir eser meydana getirmiştir.336

Mâlikîlerden Kâdî'Iyâd (v. 544/1149) eş-Şifâ' isim­li eserinin sonunda bu konuya yer vermiş, şâfi'üerden Takıyyuddîn Ebu'l-Hasan 'Alî es-Sübkî (756/1354), es-Seyfu'l-Meslûl isimli müstakil bir eser ortaya koymuştur".337Bu konudaki en hacimli ve en doyurucu eser isq hanbeliîerden İbn Teymiyye'ye (v. 728/1328) ait es-Sârimu'] -Meslûl isimli eserdir.



b) Peygamberler ile ilgili olarak kişiyi küfre dü­şüren inançları dil iîe söylemek de küfürdür. Dili ile söylemeyip bu inancı kalbinde gizleyen ise münafık olur. Dünyada kendisine müslümanlara uygulanan hükümler tatbik edilir. Hanefî fetva kitaplarından et-Tâtârhâniye'de zikredildiği üzere peygamberlerden birinin veya bir kaçının peygamberliğini ikrar etme­yen veya bir peygamberi ayıplayan kâfir olur.338 Ay­rıca Bâtıniyye - İsmâîliyyenin başlattığı bir cereyan­da olduğu gibi velinin nebiden üstün olduğunu söyle­mek küfür kabul edilmiştir'.339

Bir kimse peygamber olduğunu iddia etse, başka, biri de onu âciz bırakmak ve yalancılığını ortaya koy-: inak için kendisinden mucize göstermesini istese, mu­cize göstermesini isteyen kâfir olmaz. Eğer böyle bir düşüncenin dışında mutlak olarak mucize gösterme­sini isterse, bu isteği kendi küfrüne sebep olmaktadır.340 Peygamberliğini iddia edenin ise bu iddiası se­bebiyle kanı helâl olmuştur. Tevbe etmezse öldürü­lür.341

Biraz yukarda temas ettiğimiz gibi peygamberlik müessesesi ve peygamberler ile alay etmek, onları kü­çük görmek ve hafife almak seb diye isimlendirilir. Bu konuya temas eden âlimler Hz. Peygamberi ayıp­layan, küçük gören, onunla alay ederek kendisine eza verenlerin kâfir olacağını söylerler 342". Bu fikre varır­ken de şu âyetlerin ışığı altında hareket ederler: «Yi­ne münafıklardan öyleleri vardır ki. Peygamberi in­citiyorlar ve «O (her söyleneni dinleyen) bir kulak­tır» diyorlar. De ki: «O sizin için bir hayır kulağıdır. Allaha da inanır, mü'minlerede. İman edenleriniz için bir rahmettir. Allahın Resulüne eziyet verenlere ise acıklı bir azap vardır.»,343«Şüphe yok ki, Allaha ve Resulüne eziyet verenlere Allah dünyada ve âhirette lanet etmiştir. Onlara pek hor düşürücü bir azap ta hazırlamıştır.,344 «Celâlim hakkı için, eğer münafık­larla kalblerinde şehvet hastalığı bulunanlar ve şe­hirde mü'minlerin ayıplarını arayıp yayanlar vazgeç­mezlerse, muhakkak seni onlara musallat ederiz. Son­ra seninle o şehirde az bir zamandan fazla komşu ola­mazlar. Koğulmuş olarak nerede ele geçiriUrlerse tu­tulurlar, kıyasıya Öldürülürler.».345

Bazı fıkıhçüar söven sövmeyi helâl görmezse kâfir olmaz, fâsık olur demişlerdir. 346Fakat Ebû Hanife (v. 150/767) ve tabileri, Süfyân es-Sevrî (v. 161/777), el-Leys b. Sa'd (v. 175/791), eş-Şâfi'i (v. 204/819), Ah-med b. Hanbel (v. 241/855), Ebû Bekr ibnul-Münzir (v. 319/931), es-Sübkî (v. 756/1354) 347îmam Mâlik (v. 179/795) 348, İshâk b. Râhûye (v. 238/852) ile mâli­ki fakîhlerinden Muhammed b. Sehnûn (v. 256/870) 349 gibi fıkıhçılarm çoğunluğunu teşkil ettiği grup seb-betmek suretiyle Hz. Peygambere eziyet edenlerin kâ­fir olduklarında, bu sebeple böyle birinin öldürülme­sinin gerektiğinde hemfikirdirler. Diğer peygamber­lere söven de kâfir olur ve öldürülmesi gerekir.350

İbn Teymiyye (v. 728/1328), hakaret, küçük dü­şürme, alay şeklinde cereyan eden seb hadisesinin normal bir irtidattan daha büyük bir olay olduğunu kaydederek şunları söyler: «Hz. Peygambere söv­mek suretiyle, Allaba, peygamberine ve mü'minlere eziyet vermek ve bu eziyet neticesi ortaya çıkan mef-sedet, mücerred küfür ve riddetin mefsedetinden da­ha büyüktür. Bu sebeple seb riddetten daha büyük bir günahtır.».351

c) Kitaplar ve Kur'ân-ı Kerim hakkındaki küf­rü gerektiren inancı dille söylemek küfürdür. Kur'ân ile, bir süresi veya âyetiyle alay etmek, onu küçüm­semek küfürdür.352

Kur'an'ın mahluk olduğunu söylemenin* küfrü gerektirmediğini daha önce zikretmiştik. Kur'ân'm Allah kelâmı olmayıp beşer sözü olduğunu söylemek ise küfürdür".353 Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyur­muştur: «Velîd b. Muğire (v. 1/622) şöyle dedi: «Bu ancak sihirbazlardan öğrenilip rivayet edilen bir si­hirdir. Muhakkak bu bir insan sözüdür.» Ben de onu muhakkak cehenneme sokacağım». 354



d) Melekler ile ilgili küfrü gerektiren inancı dil ile söylemek küfürdür. Ayrıca melekleri ayıplamak, onları küçük görmek, onlara sövmek küfürdür.355 Ölüm meleğini gördüğünü söyleyeni bazı âlimler ha­karet mânâsı sezinledikleri için tekfir etmiş, çoğun­luk ta tekfir etmemiştir. Son görüş daha çok tercih edilmiştir. 356Ğurâbiye mezhebinin iddia ettiği gibi Cebrail (a.s.) m vahiy getirirken hata ettiğini, Hz. Alî'ye (v. 40/661) getirecekken yanlışlıkla Hz. Pey­gambere getirdiğini söylemek de küfürdür. 357

Âhiret ve ahvâli ile ilgili küfrü mucip inancı dil ile söylemek küfürdür. Âhiret ve ahvalinden birini küçük görmek, hafife almak ve alay etmek de küfür­dür. 358Hanefî fetva kitaplarından el-Bezzâziye'de zikr edildiğine göre ölülerin dünyaya geri döneceğini, ruh­ların tenasühünü, Allah'ın ruhunun imamlara geçti­ğini söylemek küfürdür. 359




Yüklə 1,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə