Inocte 2017
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches
September 12-14, 2017 Baku
17
HAYALLE GERÇEK ARASINDA BİR BEY/AŞİRET: BAYBURD BEY/
BAYBURDLULAR
Alaattin AKÖZ
*
ÖZET
Karamanoğulları tarihine dair ilk kaynaklardan Dediği Sultan Menakıbnamesi ve Şikari
tarihinde bu hanedanla birlikte anılan ve beyliği oluşturan aşiretlerin en büyüklerinden biri
olarak zikredilen Bayburd Bey ve Bayburdlular hakkındaki bilgilerin sıhhati Osmanlı dönemine
geldikçe sıkıntılı bir hal almaktadır. Beyliğin ilk atası Nure Sufi ve ardıllarının yürüttüğü bütün
seferlerde adı zikredilen Bayburd Bey ve Bayburdlular, beyliğin diğer büyük kolu olan Turgud
Bey ve Turgudlularla birlikte anılmaktadırlar. Hatta 1277 yılında Konya’yı alıp, Selçuklu tahtına
Siyavuş’u geçiren Karamanoğlu Mehmed Bey’in Konya – Ankara arasındaki araziyi ikiye bölüp
yarısını Turgud Bey’e, diğer yarısını da Bayburd Bey’e verdiği zikredilmekte, bu idari tasarrufun
Osmanlı egemenliği dönemlerinde de devam ettiği anlaşılmaktadır. Ne var ki Karamanoğlu
beyliği bakiyelerinin -bey, aile, cemaat, aşiret- neredeyse tümü Osmanlı arşiv kaynakları
üzerinden takip edebilmekte iken bu bey ve aileye dair veriler yok denecek kadar azdır.
Osmanlının bölgeye dair ilk kaynağı olan 1465 tarihli ve sonraki yıllara ait tahrir defterlerinde
Karamanoğulları bey ve sipahileri bir şekilde yer alırken Bayburd Bey ve ailesinin hiç bir şekilde
zikredilmemiş olması, Bayburd isminin bütün kaynaklarda sadece idari taksimat içerisinde bir
yer adı olarak anılması bu ailenin farklı bir adla devam ettiği veya alttaki bir cemaat ünitesinin
başa geçmesiyle yapı değiştirdiği, böylece canlı bir hayalete dönüştüğü şeklinde yorumlanabilir.
Bu çerçevede Karamanoğlu beyliğinin önde gelen bey ve aşiretlerinden birinin gözle görünür
elle tutulurken zaman içindeki görünmez hale geliş seyri bildirimizin temelini teşkil edecektir.
Anahtar Kelimeler: Karamanoğlu, Turgut, Bayburd, aşiret, cemaat
*
Prof. Dr., Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, email: aakoz@selcuk.edu.tr, TÜRKİYE
Inocte 2017
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches
September 12-14, 2017 Baku
18
TOKAT MÜZESİ DEPOSUNDAN AKADEMİK LİTERATÜRE BİR KATKI
Alpaslan DEMİR
*
ÖZET
600 yıl hüküm sürmüş bir cihan devletinden geriye kendilerinin “hazine-i evrak” olarak
nitelendirdikleri milyonlarca evrak kalmıştır. Bu evrakların çoğunluğu Başbakanlık Osmanlı
Arşivi’nde olmak üzere Ankara ve İstanbul’da bulunan çeşitli kamu kuruluşlarına ait arşivlerde
saklanmaktadır. Bu belgelerin tasnif edilmiş olanları “Osmanlı Dünyası”nı anlamak için çalışan
araştırmacıların hizmetine sunulmaktadır. Yakın dönem sayılabilecek 30-40 yıl öncesinde
taşrada bulunan Osmanlı dönemi evrakları da yapılan düzenlemelerle, “doğruluğu tartışmalı”,
İstanbul ve Ankara’da bulunan çeşitli arşivlere toplandı. Taşradan gelen bu evraklar hali hazırda
mevcut arşivlerin kataloglarında da yer alması sebebiyle araştırmacılar tarafından bilinmekte ve
rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Bu bildirinin konusu ise Tokat müzesinden Osmanlı dönemi
evrakları Ankara’ya gönderilirken her nasıl olduysa deponun bir köşesinde unutulmuş olması
nedeniyle müze deposunda kalmış olan 18 defterin tanıtımıdır. Bu defterler gerek Tokat gerekse
Tokat çevresindeki bazı şehirlerin 19. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın başlarına kadar olan
devresine ait önemli evraklardır. Bu evraklar arasında nikah defterleri, şeriyye sicilleri, askeri
defterler, mahkemeye ait defterler ve vakıflara ait defterler bulunmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Arşivi, Tokat, Amasya, Şeriyye Sicili, Nikah Defteri,
Mahkeme Kayıtları.
*
Doç. Dr., Gaziosmanpaşa Üniversitesi, email:
alpaslandemirtr@yahoo.com
, TÜRKİYE
Inocte 2017
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches
September 12-14, 2017 Baku
19
ROMANIAN CONTRIBUTIONS TO THE HISTORIOGRAPHY OF THE OTTOMAN
EMPIRE’S RELATIONS WITH THE ROMANIAN COUNTRIES – Gheorghe I.
Brătianu
Anişoara POPA
ABSTRACT
The purpose of this paper is to point out the contribution that the Romanian historian
Gheorghe I. Brătianu (1898-1953) had to the study of the Ottoman Empire's relations with the
Romanian Countries and with Romania (after 1862). His historiographical work, his historical
conception and method but also the historical argument for his social and political activity
during the Interwar Period and the Second World War are aspects that we have explored using
unedited archival documents, neglected works, and other primary source documentary. New
nuances of the Ottoman, Russian and Romanian rapports concerning Bessarabia and Dobrogea
are emphasized also in our paper.
Keywords: Dobrogea, Bessarabia, Ottoman Empire, Gheorghe I. Brătianu
Professor PhD at the Faculty of Communication and International Relations within Danubius University
of Galati, Romania, apopa@univ-danubius.ro
Inocte 2017
International New Tendencies Congress in Ottoman Researches
September 12-14, 2017 Baku
20
OSMANLI DEVLETİ’NDE KONARGÖÇERLERDEN TAŞIMACILIK HİZMETİ ALIMI:
KİRA DEVESİ USÛLÜ
Arif SARI
*
ÖZET
Yol organizasyonun gelişmediği ve yolların atlı arabalar için uygun olmadığı sanayileşme
öncesi toplumlarda hem dayanıklılığı hem de yüksek yük taşıma kapasitesi nedeniyle taşımacılık
sahasının en önemli vasıtası deveydi. Tüccarlar büyük kervanlar oluştururken taşımacılık
hizmetini çok sayıda deveye sahip olan Türkmen aşiretlerinden kiralama usûlüyle
sağlamaktaydı. Konargöçerler taşımacılık sahasında o derece uzmanlaşmışlardı ki neredeyse
XIII. asırdan itibaren Anadolu’da transit ticarî taşımacılık onların tekelinde bulunuyordu.
Kerestenin tersanelere, madenlerin dökümhanelere, zâhirenin şehirlere ve limanlara, resmî
kurumlar ya da vakıflar için bina yapımında gerekli inşa malzemelerin icap eden mahallere ve
özellikle sefer sırasında askerî malzemenin menzile götürülmesi gibi devlet işleri de Osmanlı
hükumetinin Türkmenlerden kiraladığı develerle yapılırdı. Hac kafileleri dahi Türkmenlerden
kira devesi usulüyle taşımacılık hizmeti alınarak oluşturulabiliyordu.
Türkmenler ticarî kervanlara deve kiralarken mesafe, yükün niteliği, hizmetin verileceği
mevsim, bedelin aynî veya nakdî olması gibi birçok unsura göre değişen tarifeler uyguluyorlardı.
Deve sürücüsü olarak kendileri de kervanlara katılan Türkmenler doğrudan ticarete de dahil
oluyorlar, bu yolla ikinci bir kazanç daha elde edebiliyorlardı. Bu nedenle Türkmenler ticarî
kervanlara deve kiralamayı tercih ederler ancak resmî hizmetler için deve vermekten uzak
durmaya çalışırlardı. Zira hükumete deve kiraladıklarında kira bedelini belirlemede yetkileri
yoktu ve çoğu zaman bedel vergilerine mahsup edilirdi. Bu keyfiyet hükûmet ve konargöçerler
arasında bazen ciddi anlaşmazlıklara da neden olurdu.
Bu çalışmada, Türkmenlerin taşımacılık sahasına deve kiralama yöntemiyle hizmet
sunmaları anlamına gelen kira devesi usûlünün, ticarî ve resmî alanda uygulanması üzerinde
durulacaktır. Osmanlı ticari taşımacılığında Türkmenlerin işgal ettikleri mühim mevki ve
aşiretlerin bu sahada elde ettikleri uzmanlığın ortaya konulması ile kira devesi uygulamasının
hükûmet-aşiret ilişkilerine etkisinin izahı bu bildirinin asıl konularını teşkil etmektedir.
Anahtar Kelimeler: Türkmenler, Devecilik, Taşımacılık, Kira Devesi, Ticaret
*
Dr., Gazi Üniversitesi, e-mail:
arifsari.gazi@gmail.com
, TÜRKİYE
Dostları ilə paylaş: |