MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:154 K:254
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
103
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL
REFEREED
JOURNAL
OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
Resim 1. Konsept Eskizi ve Royal Ontario
Müzesi Ek Binası, D. Libeskind (Url1)
Bir başka yaklaşım ise tasarım konusu ile
ilişkili unsurlardan yola çıkmaktır. Örneğin
Libeskind tarafından tasarlanan Royal
Ontario Müzesi ek binasında mevcut müze
koleksiyonu tasarım konusunun içeriği ola-
rak konsepti belirlemiştir. Koleksiyon ağır-
lıklı olarak değerli taşlardan oluşmaktadır ve
konsept biçimsel olarak kristalin formundan
elde edilmiştir (Resim 1). Nitekim bu form
yapının daha sonra The Crystal (kristal) ola-
rak bilinmesini sağlamıştır (Url1).
Diğer taraftan işlevin salt içerik olarak biçimi
belirleyişinden de söz edilebilir. Bu yaklaşım
Louis Sullivan’ın “biçim işlevi izler” metafo-
ru ile somutlaşır. Aynı dönemde Corbusier’in
mimariyi işleyen bir makineye benzetmesi,
biçimsel yorum farklılıklarına rağmen mi-
marinin özellikle işlevden biçimlenen göster-
mektedir (Erman, 2016: 30-33).
Tschumi ise Sullivan’ın
“biçim işlevi izler”
yaklaşımına alternatif olarak
“konsept içe-
riği izler (mi?)” diyerek, biçimin oluşma-
sında alternatif bir yolun varlığını tartışır.
Tschumi’ye göre konsept programın içeri-
ğinden ya da problemin kendinden kaynak-
lanabilir (Tschumi, 2005: 11-16). Benzer
şekilde Tigges ve Janson bina programından
elde edilen kavramlar yardımıyla konsepte
ulaşılabileceğini belirtir. Dolayısıyla konsept
programın önüne geçerek kavramsal bir fik-
re dönüşür ve bunun sonucunda programa ait
bir veri binayı biçimlendiren konseptin bir
parçası haline gelir (Tigges ve Jonson, 2014:
70-71).
Resim 2. Guggenheim Müzesi, İç Mekan
Görüntüsü ve Kesit, F.L. Wright (Url2)
Programdan konsepte ulaşan yaklaşımın en
belirgin örneği Wright’ın New York’taki
Solomon R. Guggenheim müzesidir (Resim
2). Müze programında yer alan kesintisiz do-
MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:154 K:254
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
104
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL REFEREED
JOURNAL OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
laşım gereği konsept haline gelerek bir rampa
ile müze mekanının gezilmesi fikrine dönü-
şerek biçimi oluşturmuştur (Tschumi, 2005:
11-16).
Bağlama ait Parametreler
Bağlam kavramının mimaride tanımlana-
rak tartışılmaya başlanması 1950 yılında
Venturi’nin Princeton Üniversitensinde sun-
duğu “Context in Architectural Composition”
(Mimari Kompozisyonda Bağlam) isimli tez
çalışmasıyla olur. Venturi tasarımda parçacı,
içeriden dışarıya, tümevarım odaklı yönteme
ve Modernizmin bağlamı reddeden evrensel
tasarım anlayışına karşı çıkarak, “bağlam bi-
naya anlam kazandırır” düşüncesini öne sür-
müştür (Theunissen, 2010: 53-62).
1980-1990’lı yıllarda postmodernizmin etki-
siyle yayılım gösteren bağlam anlayışı çev-
redeki yapılarla görsel ve estetik benzerlik
aracılığyla yere ait olma hissini pekiştiren
uyum arayışını içerir. Ancak bugün tartıştı-
ğımız bağlam kavramı yer ile görsel ilişkiyi
desteklemekle beraber, yere ait pek çok diğer
unsuru da kapsamına alır. İlk adımda bağlam
mevcut yapı alanın topografyası ve koşulla-
rı olarak öne çıkarken daha geniş kapsamda
sosyokültürel, ekonomik, yasal, tarihi ve ya-
kın çevreye ait tüm doğal, yapay ve diğer fi-
ziksel koşullar olarak ele alınabilir (Bielefeld
ve El Khouli, 2005: 15-32), (Tigges ve
Jonson, 2014: 73-75). Bu bakımdan bağlam;
tarihi, kültürel, coğrafi, politik ya da ekono-
mik temelli olabilir (Tschumi, 2005: 11-16).
Kimi araştırmacılar için ise çevreye ait fi-
ziksel koşullar ve veriler bağlamı oluşturur.
Bağlama ait bu veriler kavramları oluşturarak
konsepte ulaşılır. Dolayısıyla konsept bağlam
ile tanımlanabilir. Ancak bağlamdan kavrama
ve konsepte ulaşırken tasarımcıya ait yorum
sonucu değiştirebilir. Bağlama ait özelliklerin
nasıl değerlendirileceği, ulaşılacak kavramla-
rın önceliği tasarımcıların bağlama bakışıyla
değişiklik gösterebilir. Örneğin bağlama ait
öncelikli kavramlar turizm tesisi tasarımı ya-
pan bir uzman tarafından doğal güzellikler,
tarihi doku, manzara, sanayi yapısı tasarlayan
bir uzman tarafından ise ulaşım, enerji kayna-
ğı, mal ve hizmet aktarımı olanakları olarak
dikkate alınabilir.
Bunun yanında aynı işlevdeki bir yapıyı di-
ğerinden ayıran ise onun bağlamla ilişkisine
yönelik kriterler, amaçlar, öncelikler ve zo-
runlulukları ele alış biçimidir. Bu noktada ta-
sarımcının bina ve çevre arasındaki bu ilişki-
yi nasıl dikkate aldığı tasarımın farkını belir-
ler. Bağlam olarak çerçevelenen bu koşullar
yorumlanan bir unsur olarak tasarıma yansır.
Tasarımcının bağlamı nasıl yorumladığı ise
konsept aracılığıyla ortaya çıkar (Tschumi,
2005: 11-16).