MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:148 K:220
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
117
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL
REFEREED
JOURNAL
OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
GİRİŞ
Tarih boyunca tüm kültürlerin ölüm karşı-
sındaki ortak inançları, ölümün yalnızca bi-
yolojik aktiviteler sonucunda gelişen bir son
olmadığıdır. Özellikle dinlerin de etkisi ile
ölüm, bir yaşam biçiminden başka bir boyuta
geçiş ya da bir anlamda yolculuk olarak gö-
rülmüştür. Bu inanç doğrultusunda, insanoğlu
ölülerine yolculukları sırasında barınabile-
cekleri geçici konaklama yerleri inşa etmiştir
(Uslu, 1997:1).
Toplumların ve kişilerin yaşantısında; olayla-
ra, kişilere, yapılara, kavramlara ve objelere
çeşitli nedenlerle yapılan simgeleştirilme ey-
lemi, kültür denilen olgunun en ilginç yön-
lerinden biri sayılabilmektedir. Oluşturulan
simgelerin büyük bir bölümünü ise anıtlar
oluşturmaktadır. Türkçe sözlüklerde anıt; “ta-
rihsel bir özelliği olan büyük ve önemli bir
olayı, ulusça sevilen, sayılan, tarihe geçmiş
bir kimseyi gelecek kuşaklara tarih boyun-
ca anımsatmak için yapılan ya da dikilen,
göze çarpacak büyüklükte, simge niteliğinde
yapı, yontu, gömüt, sütun ya da benzeri bir
yapıt” olarak tanımlanmaktadır (Dülgerler ve
Karadayı Yenice, 2008: 67-77). Çil (2010:5)
ise anıtları, gelecek nesillere aktarılacak kül-
türel izler olarak tanımlamıştır.
Foxall (2013:167) kültürel, politik ve sosyal
coğrafya alanında yapılan birçok yeni çalış-
manın, kimlik, bellek ve peyzaj arasında iliş-
ki kurduğundan, bununla beraber tarihçilerin,
siyaset bilimcilerin ve sosyologların, anıtları
resmi tarihin ve belleğin yansımaları olarak
kabul ettiklerinden bahsetmiştir.
ohnson ve diğ. (2004:316-328) de benzer şe-
kilde anıtsal mimari ve anıtların, günlük ya-
şamın coğrafyasını çerçevelemedeki rolünün,
toplumun sosyal hafızası açısından hafife alı-
namaz olduğunu belirtmiştir.
Alderman ve Dwyer (2009:51), kamusal sem-
boller olarak tanımladıkları anıtların, yalnız-
ca geçmişe yönelik bazı perspektifleri yansıt-
makla kalmadıklarını, toplumsal düzenin bir
parçası olarak daha büyük kültürel manzara-
ları tarif ettiklerini söylemişlerdir.
Yaşadığı dönemde önemli olaylarda adı geç-
miş insanlara anıt mezar yaptırma geleneği
çok eski dönemlerden beri süregelmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi’nde ülke-
mizde türbe yapımı olarak ortaya çıkan bu
gelenek, daha sonra simgesel özellik taşıyan
yapısal materyallerle göze çarpmakta ve “anıt
mezar” adını almaktadır. Anıt mezarları diğer
mezarlardan ya da mezarlıklardan ayrılan en
önemli özellik, özel bir kişi için yaptırılmış
olması ve daha gösterişli yapısal ve bitkisel
materyaller içermesidir. Ölümün bilinmezli-
ğine, unutmanın ve unutulmanın ezici ağırlı-
ğına yönelik bir tür karşı koyuşu simgeleyen
anıt mezarlar, hemen hemen bütün kültürler-
de önemli bir konuma sahiptir. M.Ö. 4. yüz-
MTD
www.mtddergisi.com
ULUSLARARASI HAKEMLİ TASARIM VE MİMARLIK DERGİSİ
Ocak / Şubat / Mart / Nisan 2017 Sayı: 10 Kış - İlkbahar
INTERNATIONALREFEREEDJOURNAL OF DESIGNANDARCHITECTURE
January / February / March / April 2017 Issue: 10 Winter – Spring
ID:148 K:220
ISSN Print: 2148-8142 Online: 2148-4880
(ISO 18001-OH-0090-13001706 / ISO 14001-EM-0090-13001706 / ISO 9001-QM-0090-13001706 / ISO 10002-CM-0090-13001706)
(Marka Patent No / Trademark)
(2015/04018 – 2015/GE/17595)
118
ULUSLARARASI HAKEMLİ
TASARIM MİMARLIK DERGİSİ
INTERNATIONAL REFEREED
JOURNAL OF DESIGN AND ARCHITECTURE
PRINT ISSN: 2148-8142 - ONLINE ISSN: 2148-4880
yıldan itibaren yaygınlaşmaya başlayan anıt
mezarlar; krallar, soylular ve bazı zenginler
için inşa edilmişlerdir. Bu mezarlar, tasarım
ve planlama açısından büyük çeşitlilik gös-
teren, genelde kent dışında büyük yolların
yakınında, büyük yapı kompleksleri olarak
tasarlanmışlardır (Ak, 2003:1).
Cumhuriyetin ilanından sonra ülkemizde
anıt mezar yapımı konusunda ilk ciddi çalış-
ma Anıtkabir ile ortaya çıkmıştır. Atatürk’ün
ölümünün ardından anıt mezar yapımı için
araştırmalar başlamış, kurulan komisyonun
çalışmaları sonunda Rasattepe olarak anılan
bugünkü tepe tercih edilmiş ve istenilen ya-
pının özellikleri belirlenmiştir. Bu özelliklere
göre; Anıtkabir bir ziyaret yeri olacaktır. Bu
anıt, Büyük Ata’nın; asker Mustafa Kemal,
devlet adamı Gazi Mustafa Kemal, büyük
politikacı ve bilim adamı, büyük düşünür ve
nihayet yaratıcı büyük dehanın vasıflarının,
güç ve yeteneklerinin bir timsali olacaktır.
Anıtkabir’in ihtişamının uzaktan da görülme-
si sağlanacaktır (Ak
ve Kesim, 2013:38-55).
Bir başka anıt mezar örneği ise İzmir’in
Menemen İlçesi’nde bulunan Kubilay’ın
Anıt Mezarıdır. Mezar, Menemen ilçesinin
güney çıkışında en yüksek noktada yapılmış-
tır. Anıtkabir örneğinde olduğu gibi anıt blok,
çevreden soyutlanmak için yükseltilmiştir.
Anıt mezar çevresini sınırlandırmak için her-
hangi bir sınır elemanı kullanılmamış, bunun
yerine yaklaşık 5.000 m²’lik alan bitkilendi-
rilmiştir. Türkiye siyasetine yön vermiş ki-
şilerden Adnan Menderes ve Turgut Özal’ın
Anıt Mezarlarının yer seçimi yapılırken,
diğer örneklerde olduğu gibi, kentin büyük
bir kısmından algılanabilecek bir alan tercih
edilmiştir. Her iki mezarda da anıt bloğunun
yükseltilmemiş olması, çevreden soyutlamak
ve anıtsallaşmak kaygısının bulunmadığı gös-
termektedir. Turgut Özal’ın Anıt Mezarında
giriş, alle çalışmasıyla desteklenmiş ve anıt
odak noktası konumuna getirilmiştir. Adnan
Menderes’in Anıt Mezarında ise bir tören ala-
nına yer verilmiştir (Ak ve Kesim, 2013:38-
55). Ülkemizden birkaç anıt mezar örneği
Şekil 1’de görülmektedir.
Şekil 1. Ülkemizden Birkaç Anıt Mezar
Örneği (Anonim, 2017a-b-c)
Çanakkale Savaşları sırasında şehit olan Türk
askerleri için yapılan anıt da yine geniş bir