İpek yolunda türkler orta asya ilk türk devletleri



Yüklə 112,29 Kb.
tarix15.03.2018
ölçüsü112,29 Kb.
#31748

İPEK YOLUNDA TÜRKLER

ORTA ASYA İLK TÜRK DEVLETLERİ (ANAYURT’TAN ANADOLU’YA)

Türklerin Orta Asyada ki yaşamları nasıldı

Türklerin ilk yurdu Orta Asya yani Türkistan’dır. Türkistan kelime olarak da “Türklerin yaşadığı ülke” anlamına gelmektedir. Orta Asya’nın coğrafi koşulları çok acımasızdı. Bölgenin yükseltisi 1200-1400 metre arasındaydı. Çok az yağış alıyordu. Kış mevsiminde sıcaklık -50 dereceye kadar düşüyordu. Türkler burada boylar halinde yaşıyorlardı. Boylar aralarında akrabalık bağı olan ailelerden oluşuyordu. Yaşadıkları yerin bozkır olması ve iklim koşulları nedeniyle geçimlerini hayvancılıktan sağlıyorlardı. En fazla at ve koyun besliyorlardı. Hayvanlarına otlak bulmak için yaylak ve kışlaklar arasında konargöçer bir yaşam sürdürüyorlardı. Bahar ve yazda; otu, suyu bol olan yüksek yaylalara, kışları da soğuktan korunabilecek alçak düzlüklere göç ediyorlardı. Bu yaşam biçiminde Türklerin en önemli yardımcısı atlardı. Türkler, atlar sayesinde pek çok yere hâkim oldular, hareket kabiliyeti yüksek ordular kurdular, farklı yerleri yurt edindiler.

Anayurttan Göçler

Bir süre Türkler Orta Asya’dan göç etmek zorunda kaldılar.



Orta Asya’dan Göçlerin Nedenleri:

  • Zamanla nüfusun artması, otlakların hayvanları besleyemez olması.

  • Boylar arasında çatışmalar başlaması

  • Çin’in baskısı.

  • Salgın hastalıklar nedeniyle hayvanların çoğunluğunun ölmesi.


ASYA  HUN DEVLETİ (M.Ö. 220-M.S. 216)

Orta Asya’dan göç etmeyip kalan Türkler tarafından kurulmuştur. Bilinen ilk Türk devletidir. Devlete Asya Hun Devleti veya Büyük Hun Devleti adı da verilir.

  • Bilinen ilk hükümdarları Teoman’dır. (M.Ö. 220-209)

  •  Çinliler bu dönemde Türk akınlarına karşı koymak için Çin Seddi’ni yapmışlardır. 6000 km uzunluğundaki, 8 metre yüksekliğindeki ve 7,5 metre genişliğindeki Çin Seddi Türk akınlarına engel olamamıştır.

  •  Teoman’dan sonra devletin maşına Mete Han geçmiştir. Mete Han Çinlilerle mücadele etmiş. Ülkesini en geniş sınırlara ulaştırmıştır. Ordusunu daha iyi yönetebilmek için onlu, yüzlü, binli ve onbinli gruplara ayırmış ve başlarına “onbaşı” yüzbaşı” binbaşı” ve “tümenbaşı” atamıştır. Mete Han tarafından bulunan bu sistem günümüzde tüm dünya orduları tarafından kullanılmaktadır.

  • Hunlar, tarihte ilk kez Orta Asya’da yaşayan bütün Türkleri tek bayrak altında toplayan Türk devletidir.

  • Hunlar ülkenin hanedanın ortak malı olması (veraset sistemi) ve Çin entrikaları sonucunda M.S. 48’de Kuzey Hunlar ve Güney Hunlar diye ikiye bölünmüş ardından her ikisi de Çin tarafından ortadan kaldırılmıştır. (M.S. 216)

Asya Hun Devleti yıkıldıktan sonra Çin hakimiyetine girmek istemeyen Hunlar, Karadeniz’in kuzeyine göç ettiler. Bu göç sırasında önlerine çıkan devletleri ya yönetimlerine aldılar ya da bu devletler Hunların önünden kaçarak yer değiştirdiler. Tarihte devletlerin bu yer değiştirmesine Kavimler Göçü denir.


  • Kavimler Göçü’nün Sonuçları:

  • 1-Göç eden Türkler Avrupa’da, Avrupa Hun Devletini kurdular.

  • 2-Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldı. (MS. 395)

  • 3-476’de Batı Roma İmparatorluğu yıkıldı.

  • 4-Avrupa’nın etnik yapısı değişti. Avrupa’da İngilizler,

  • Fransızlar, İspanyollar gibi yeni milletler ortaya çıktı.

  • 5-Avrupa uzun süre karışıklık içinde kaldı.

  • 6-Günümüz Avrupa devletlerinin temelleri atıldı.

  • 7-Avrupa’da feodalite dönemi başladı.

  • 8-Avrupa Türk kültürüyle tanıştı.

  • 9-Çoğu tarihçiye göre İlkçağ sona erdi ve Ortaçağ başladı.



KÖK TÜRK  DEVLETİ

  • Asya Hun devletinin yıkılmasından sonra Orta Asya’daki Türk boyları siyasi birlikten yoksun olarak dağınık yaşamaya başlamışlardı. Bu dağınık Türk boylarını bir araya getiren Bumin Kağan 552 yılında Kök Türk devletini kurdu.

  • Devletin merkezi Ötüken’dir.

  • Kök Türkler, tarihte Türk adıyla kurulan ilk Türk devletidir.

  • Bumin Kağan’ın ölümünden sonra Çin entrikaları sonucu devlet iyice zayıflamış ve 630 yılında devlet yıkılmıştır.  

2.Kök Türk Devleti (Kutluk Devleti)

  • 681 yılında Kutluk Han Kök Çin esaretinde geçen 30 yıldan sonra Türkleri yeniden bir araya getirerek Kutluk Devleti’ni kurdu.

  • Devlet en parlak zamanını Bilge Kağan, Kültigin, Vezir Tonyukuk zamanında yaşamıştır.

  • Orhun Yazıtları bu dönemde dikikmiştir.

  • İpek Yolu için Çinlilerle mücadele etmişlerdir. Sasanilere karşı Bizans ile anlaşma yapmışlardır.

  • Kutluk Devleti 744 yılında Türk boyları Basmiller, Karluklar ve Uygular tarafından yıkılmıştır.


ORHUN YAZITLARI (KÖK TÜRK KİTABELERİ): Türk tarihinin yazılı ilk belgeleridir. Kitabeler halkın görmesi, ibret alması için dikilmiştir. Türk kelimesi ilk kez bu belgelerde kullanılmıştır. Kitabeler Kutluk Devleti ( II. Köktürk Devleti) döneminde Bilge Kağan, Kültigin ve Tonyukuk adına dikilmiştir. Kitabeler Köktürk Alfabesi ile 8. Yüzyılda dikilmiştir. Tonyukuk anıtı 727, Kültigin anıtı 732’de, Bilge Kağan anıtı ise 735’de dikilmiştir. Kitabeler 1893’de Danimarkalı Wilhelm Thomsen tarafından çözülmüştür. Köktürk Kitabeleri, O dönemdeki Türklerin yaşayışı, mücadeleleri hakkında bize bilgi veren önemli bir kaynaktır.

UYGUR DEVLETİ (745-840)

  • Kutluk devletine son veren Karluk, Basmil eve Uygur boyları tarafından kurulmuştur.

  • Kuruldukları yer günümüzde Moğolistan sınırları içinde bulunan Balasagun’dur.

  • Kurucusu Kutluk Bilge Kül Kağan’dır.

  • Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir.

  • Uygurlar din olarak Maniheizm’i benimsemişlerdir. Bu din et yemeyi ve savaşmayı yasakladığı için yerleşik hayata geçtiler ve savaşçılık özelliklerini kaybettiler.

  • Zamanlarına oldukça ileri bir medeni toplum olan Uygurlar, mal edinme, satış protokolü, malı ve eşyayı kiraya verme, ortaklık kurma, evlatlık verme, iş sözleşmesi, köle satışı, vakıfname, vasiyatname, çeşitli konularda belgeler bırakmışlardır.

  • Yerleşik yaşama geçen Uygurlar mimari eserler bırakmışlardır. Surlarla çevirdikleri şehirlerinde saraylar, tapınaklar, evler ve dükkanlar inşa etmişlerdir.

  • Uygurlar Tarımla uğraşmışlar ve aynı zamanda ticaret yapmışlardır.

  • Uygurlar, Çin’den aldıkları matbaayı geliştirdiler, pamuktan kağıt yaptılar.

  • Uygurlar 840 yılında Kırgızlar tarafından yıkıldılar.

TÜREYİŞ DESTANI: Uygurların Destanıdır.

Büyük Hun Hakanlarından birinin iki kızı vardı. Kızlarının ikisi de bir birinden güzeldi. Öyle güzeldi ki, Hunlar, bu iki kızın da, ancak ilahlarla evlenebileceğine inanıyor ve bu kızların insanlar için yaratıldığını söylüyorlardı. Hakan da aynı şekilde düşündüğü için kızlarını insanlardan uzak tutmanın yollanın aradı, ülkesinin en kuzey ucunda, insan ayağı az basan veya insan ayağı hiç görmeyen bir yerinde, çok yüksek bir kule yaptırdı. Kızların ikisini de bu kuleye kapattı. Ondan sonra da aklınca inandığı ilaha yalvarmağa, gelip kızlarıyla evlenmesi için yakarmağa başladı. Öyle yalvarıyor, öyle yakarıyordu ki sonunda bir gün. Hakanın kendi aklınca inandığı İlâh dayanamadı ve bir Bozkurt şekline girip geldi. Hun Hakanının kızlarıyla evlendi. Bu evlenmeden birçok çocuklar doğdu; bunlara Dokuz Oğuz-On Uygur denildi. Çocukların hepsinin sesi Bozkurt sesine benzedi. Yine bu çocuklar, birer Bozkurt ruhu taşıyarak çoğaldılar.



İLK TÜRK DEVLETLERİNDE KÜLTÜR VE UYGARLIK:

Ülke yönetimi: Ülkenin başında Hakan, Han veya Kağan unvanını taşıyan bir hükümdar bulunurdu. Devlet yönetiminde önemli kararlar KUTULTAY adı verilen mecliste alınırdı. Kurultay gerekirse Hakanın önerisini reddebilirdi. Bir defasında Bilge Kağan’ın devletin merkezini surlarla çevirme ve yerleşiş yaşama geçme önerileri reddedilmişti. Kurulaty’a hükümdarın eşi katun(hatun) da katılırdı.

Hukuk: Sosyal hayatı düzenleyen yazılı olmayan “töre” adı verilen kanunlar vardı. Töre halkın kendi içinde ve devletle halk arasındaki ilişkileri düzenliyordu. Devlet halkının tüm ihtiyaçlarını karşılıyor ve onları koruyordu.

Sosyal Yaşam: İlk Türk devletlerinde halkın geniş hakları vardı. Halk kendine ait sürülere sahipti. Yerleşik hayatı tercih edenler verimli topraklarda tarım yapmışlardır. Orta Asya’nın büyük kısmı bozkırlardan oluşsa da tarıma elverişli yerler de vardı. Kök Türklerde hemen hemen her ailenin bir tarlası vardı.

Madencilik: Türkler tarihte demir madenini işleyen ilk milletlerdendir. Demirden bata silahlar olmak üzere pek çok eşya yapmışlardır.

ATLI ASKERLERDEN MODERN TÜRK ORDUSUNA

Mete Han, Hunların başına geçtikten sonra orduyu, oz, yüz, bin olarak birliklere ayırmış ve orduyu düzene koymuştur. Mete Han döneminde oluşturulan “onlu sistem” günümüze kadar gelmiştir.

Mete’nin Asya Hun Devleti’nin başına geçtiği tarih olan M.Ö. 209 Türk Kara Kuvvetlerinin Kuruluş Tarihi kabul edilmiştir ve Türk Kara Kuvvetlerini sembolize eden brövede yer alır.

Türklerin orduya verdikleri önem yaşadıkları coğrafya ile ilgilidir. Türklerde ordu ile halk iç içe olup halkın büyük çoğunluğu orduda görev alır ver her zaman savaşa hazır olurdu. Bu yüzden Türklere “Ordu Millet” denmiştir. Ordu genelden atlı birliklerden oluşur ve kılıç, ok, yay, kargı en önemli silahlardı.

Günümüzde Türk ordusu kara, hava, deniz bölümlerine ayrılmıştır. 20 yaşına gelen her Türk erkeği askerlik yapmaktadır. Askerlik bir vatan görevidir. Türk ordusunun tarih boyunca ortaya çıkmış en belirgin bazı özellikleri şunlardır:


Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ve geleceğinin teminatıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin simgesi olan Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk vatanını ve Türkiye Cumhuriyetini iş ve dış tehlikelere karşı korur

İPEK YOLU

Çin’in Şian kentinden başlayan İpek Yolu Kırgizistan,Özbekistan, Türkmenistan ve İran gibi ülkelerden geçerek Anadolu’ya oradan da Avrupa’ya uzanıyordu.



  • *İpek yolu insanlar tarafından yapılmış bir yol değildir. Bu yol doğanın ve iklimin hazırladığı geniş vadi

  • yatakları ile kervanların konaklamalarına yarayacak vahalardan oluşmaktaydı.

  • *Yol üzerinde zamanla şehirler gelişti.

  • *Bu yolda daha çok İpek taşındığı için yola bu isim verilmiştir. İpeğin yanı sıra baharat, değerli taşlar, porsolen, kürkler, tahıl, cam, yağ, bal, fildişi gibi ürünler taşınıyordu. Taşımada daha çok deve kullanılıyordu. Kervanlara silahlı muhafızlar eşlik ediyor ama haydut saldırıları yine de oluyordu.

  • *İpek Yolu 2000 yıldan beri insanlık tarihinde devletler arasında siyasi, ekonomik ve kültürel bir köprü olmuş ve bu yol için ülkeler savaşmıştır.

  • *İpek Yolu doğu-batı arasında kültürel alışverişte, geleneklerin, yeniliklerin, inançların taşınmasında önemli rol oynamıştır. Bu yoldan sadece tüccarlar değil aynı zamanda elçiler, bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve din adamları da geçmiştir.

İSLAMİYET’İN DOĞUŞU VE YAYILIŞI

İslamiyet Öncesi’nde Arabistan

  • Siyasi birlik yoktu.

  • Araplar kabileler hakinde yaşıyorlardı. Kabileler arasında kav davaları eksik olmuyordu.

  • İnsanlar puta tapıyorlardı.

  • İnsanlar arasındaki sınıf farkları vardı. Kölelik yaygındı. Kadınlar bir eşya gibi alınıp satılıyordu. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu.

  • Ticaret, tarım ve hayvancılık temel geçim kaynaklarıydı.

  • Bu döneme Cahiliye Dönemi adı verilir.

İslamiyet’in Doğuşu ve Hz. Muhammed Dönemi

  • Hz. Muhammed 571 yılında Mekke’de doğdu. Doğmadan önce babası Abdullah’ı, küçük yaşta annesi Amine’yi kaybetti. Önce dedesi Abdulmuttalib’in yanında onun ölümüyle de amcası Ebu Talib’in himayesinde himayesinde büyüdü. Gençliğinden itibaren yaşadığı toplumun yanlışlarını düzeltmeye, bunlara çözüm aramaya başladı. Zulme ve haksızlığa uğramış kimselerin yardımına koştu. Herkes tarafından güvenilir olduğu için El-Emin (Güvenilir) denilmiştir.

  • 610 yılında 40 yaşındayken peygamberlikle görevlendirildi ve İslamiyet dinin yaymaya başladı.

  • Ancak Mekkelilerin İslamiyet’e tepki göstermeleri ve Müslümanlara baskı yapmaları sonucu Medine’ye hicret edildi.

Hicret

Hicretin Nedenleri

  • Mekkelilerin İslamiyet’e tepki göstermeleri ve Müslümanlara baskı yapmaları

  • Hz. Muhammed’in İslamiyet’i değişik yerlerde yaymak istemesi.

Hicretin Sonuçları

  •  Medine’de İslam devleti kurulmuştur.

  •  Müslümanlar siyasi bir güç haline gelmişlerdir.

  •  Müslümanlar ise Medine’de yaşayan Yahudiler arasında savunma anlaşması yapılmıştır.

Bedir Savaşı (624):

Nedeni: Medine’ye hicret eden Müslümanların malları Mekke’de kalmıştı. Mekkeliler bunları yağmalayıp Şam’da sattı. Hz. Muhammed buna bir misilleme olmak üzere Şam’dan dönen kervanın yolunu kesmek istemesi.

Gelişme: Yapılan savaşı Müslümanlar kazandı.

Sonuçlar:

  • 1-Müslümanlar daha güçlü hale geldi.

  • 2-Şam ticaret yolu Müslümanların kontrolüne girmiştir.

  • 3-Savaşta esir düşen Mekkeliler 10 Müslüman’a okuma yazma öğretmesi karşılığında serbest bırakılmıştır. Bu durum İslamiyet’in eğitime verdiği önemi gösterir.

Uhud Savaşı (625):

Nedeni: Medinelilerin Bedir Savaşının öcünü almak istemeleri.

Gelişme: Uhud Dağı eteklerinde yapılan savaşta her iki taraf da kesin bir sonuç alamadı.

Sonuçlar:

  • 1-Savaş sırasında Hz. Muhammed tarafından geçide yerleştirilen okçuların yerini terk etmesi O’nun sözünün dinlenmesi gerektiğini ortaya koymuştur.

  • 2-Önceden yapılan anlaşmaya uymayan Yahudiler Medine şehrinden çıkarılmıştır.

Hendek Savaşı (627):

Nedeni: Mekkelilerin Müslümanları daha fazla büyümeden engellemek istemeleri. Yahudilerle Mekkelilerin işbirliği yapması.

Gelişme: Müslümanlar bu savaşta Medine’nin etrafına büyük bir hendek kazarak savunma savaşı yapmışlardır.

Sonuçlar:

  •  1-Mekkelilerle işbirliği yapan Medine’deki Yahudiler şehirden çıkarılmıştır.

  •  2-Hendek Savaşı Müslümanların son savunma savaşı olmuştur.

  •  3-Bu savaştan sonra İslamiyet’e girişler artmıştır.

  • 4-Müslümanların önemli bir güç olduğu kanıtlanmıştır.

 

Hudeybiye Antlaşması (628):

  • Medeniye hicret eden Müslümanlar Kabe’ye giderek hac yapmayı ve aynı zamandaki Mekke’deki yakınları görmek için yola çıktılar. Mekkeliler buna izin vermeyince karşılıklı görüşmelerden sonra antlaşma imzalandı. Hudeybiye Antlaşmasına göre;

  • İki taraf arasında 10 yıl boyunca savaş olmayak,

  • Müslümanlar Kâbe’yi ertesi yıl ziyarete edecekti.

  • Ailesinin izni olmadan Müslüman olmak için Medine’ye gelen Mekkeliler şehre alınmayacak, Mekke’ye sığınan Müslümanlar ise geri verilmeyecekti.

Önemi: Bu antlaşma ile Mekkeliler Müslüman devletinin varlığını resmen tanımış oldular. Müslümanların aleyhine gibi görünen maddeler sonradan onların lehide dönmüştür.

Hayber’in Fethi (629):

 

Mekkelilerle işbirliği yaparak Müslümanlar’a zarar vermek isteyen Yahudilerin yaşadığı Hayber fethedildi. Yahudilerin vergi ödeme karşılığı burada yaşamalarına izin verildi. Burasının alınması ile Şam ticaret yollarının güvenliği sağlanmış oldu.



Mute Savaşı (629):

Bizans ile Müslümanlar arasında yapılan ilk savaştır. Her iki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamamıştır.

Mekke’nin Fethi (630):

  • Hz. Muhammed, Hudeybiye Antlaşmasına uymayan Mekkeliler üzerine 10.000 kişilik bir kuvvetle sefere çıktı. Bu ordu ciddi bir direnişle karşılaşmadan Mekke’yi fethetti.

  • Mekke’nin fethinden sonra 632 yılında Veda Haccını yapan Hz Muhammed rahatsızlanan 63 yaşında vefat etmiştir.

DÖRT HALİFE DÖNEMİ (632-661)

Hz. Muhammed vefat etmeden önce yerine kimseyi tayin etmemiştir. O’nun vefatından sonra sırasıyla Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali başa geçmiştir. Bu halifeler seçimle iş başına geçtiği için bu döneme Cumhuriyet Dönemi ismi de verilir.



Hz. Ebubekir Dönemi (632-634)

  • Yalancı peygamberler ve zekat vermek istemeyenlerle mücadele edilmiştir.

  • Kuran-ı Kerim kitap haline getirilmiştir. Kuran-ı Kerim’in kitap haline getirilmesinde ezbere bilen hafızların savaşlarda şehir olmaları ve yazılı olduğu deri, taş, ağaç vb. gibimalzemelerin korunmasındaki güçlük etkili olmuştur.

  • Arap yarımadası dışında fetihler başlamıştır

Hz. Ömer Dönemi (634-644)

  • Suriye, Filistin, Irak, İran, Mısır ve Azerbaycan fethedildi. İran’ın fethiyle Türklerle Müslümanlar komşu olmuştur.

  • Sınırların genişlemesiyle; divan teşkilatı kurulmuş, hicri takvim kabul edilmiş, ülke eyaletlere ayrılmış ve başına valiler atanmıştır. Adalet işleri

 

Hz. Osman Dönemi (644-656)

  • İran’ın fethi tamamlandı. Trablusgarp ve Tunus fethedildi. Kafkaslara kadar ilerleyen Müslüman orduları burada Hazarlar tarafından durduruldu.

  • İlk Müslüman donanması kurulmuş, Rodos fethedildi, Kıbrıs vergiye bağlandı.

  • Kuran-ı Kerim çoğaltılarak önemli İslam merkezlerine gönderildi.

  • Müslümanlar arasında iç karışıklılklar başlamış bu durum fetihlerin durmasına neden olmuştur.

 

Hz. Ali Dönemi (656-661)

  • Fetihler tamamen durdu.

  • Müslümanlar arasında ayrılıklar başladı.

  • Hz. Ali’nin ölümüyle Dört Halife Dönemi sona ermiştir.

EMEVİLER DÖNEMİ (661-750)

  • Hz. Ali’den sonra başa Muaviye’nin geçmesiyle İslam Tarihinde Emeviler dönemi başlamıştır.

  • Müslüman İstanbul’u iki defa kuşatmış ama alamamıştır.

  • Hz. Muaviye’nin ölmeden önce oğlu Yezid’i halife tayin etmesiyle halifelik babadan oğula geçen saltanata dönüşmüştür.

 

  • Kerbala Olayında (680), Hz. Muhammed’in torunu Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi Müslümanların Şiiler ve Sünniler şeklinde kesin olarak gruplara ayrılmasına neden olmuştur.

Emeviler Döneminde

  • Arapça resmi dil ilan edilmiş,

  • İlk İslam parası bastırılmış,

  • islam orduları 711 yılında İspanya’nın fethine başlamış böylece İslamiyet Avrupa’da da yayılmaya başlamıştır. Müslümanlar İspanya’ya ENDÜLÜS adı verilmiş 732 yılında Puvatya Savaşı’nda Franklara yenilene kadar Avrupa’da ilerlemişlerdir.

 

Emevilerin Yıkılışında Etkili Olan Neden;

  • Arap milliyetçiliği yapmaları ve diğer milletlere değer vermemeleri etkili olmuştur.

  •  Bu nedenle toprakları içerisinde yaşayan farklı milletler kendilerine cephe almış ülke içinde başlayan bir ayaklanma ile Emeviler sona ermiştir.

 

ABBASİLER DÖNEMİ (750-1258)

  • Emeviler’den sonra İslam Devleti, Hz. Muhammed’in amcasının soyundan gelen Abbasiler tarafından yönetilmiştir.

  • Bizans sınırında AVASIM adı verilen şehirler kurulmuş ve bu şehirlere Türkler yerleştirilmiştir.

  • Türklere devlet yönetiminde ve orduda görev verilmiştir. Sadece Türkler için kurulan SAMERRA şehri kısa sürede devletin yönetim merkezi olmuştur.

  • Abbasiler 1258 yılında İlhanlı devleti tarafından yıkılmıştır.

Abbasiler Döneminde;

  • Arap olmayanlara Emevilerin aksine hoşgörüyle yaklaşmışlar bu durum İslamiyet’in yayılmasını hızlandırmıştır.

  • Bilim ve kültür alanında pek çok gelişme yaşanmıştır.

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İslamiyet Türkler Arasında Yayılıyor

TALAS SAVAŞI (751):

  • Nedeni: İslam ordularının Orta Asya’ya kadar ilerlemesi ve Çinlilerin onları önlemek istemesi.

  • Gelişme: Türkler bu savaşta Arapları desteklemiş ve savaşı Araplar kazanmıştır.

  • Sonuçlar:

  • Orta Asya’da Çin etkisi sona ermiştir.

  • Türkler İslamiyet’i benimsemiş ve gruplar halinde İslamiyet’e girmeye başlamışlardır.

  • Türk-İslam Tarihi başlamıştır.

Türklerin İslamiyet’i Kabul Etmesinde Etkili Olan Nedenler:

  • 1- Kök Tanrı inancında da tek Tanrı, Cennet-Cehennem gibi kavramların olması.

  • 2- İslam dininideki “gaza” düşüncesinin Türklerin savaşçılık özellikleri ile benzerlik göstermesi.

Türklerin İslamiyet’e Yaptığı Hizmetler

  • Dış saldırılara karşı İslam topraklarını korumuşlardır.

  • İslamiyet’i dünyanın değişik yerlerine yaymışlardır.

  • İslam bilim ve kültürünün gelişmesine katkıda bulunmuşlardır.

Karahanlılar (840-1212)

  • Uygurların yıkılmasının ardından Karluk, Yağma, Çiğil Türk boyları birleşerek Karahanlıları kurmuşlardır (840).

  • Devletin kurucusu Bilge Kül Kadir Han’dır.

  • Karahanlılar ilk Türk-İslam Devleti’dir.

  • Karahanlılar başlangıçta Gök Tanrı dinine inanıyorlardı. Satuk Buğra Han’ın hükümdarlığı döneminde İslamiyet’i kabul ettiler ve 960 yılından itibaren Müslüman olmaya başlamışlardır. (Satuk Buğra Han, İslamiyet’i seçtikten sonra Abdülkerim adını almıştır.)

  • Ülke bir süre sonra iç karışıklıklar sonucunda “doğu” ve batı” olarak ikiye ayrılmış, Doğu Karahanlılar Karahitaylılar (1211), Batı Karahanlılar ise Harzemşahlar tarafından (1212) yıkılmışlardır.

  • Karahanlılar Türkçe’yi resmi dil ilan etmişlerdir. Türk geleneklerini devam ettirmişlerdir. Türk İslam medeniyetinin temelleri Karahanlılar döneminde atılmıştır

Bu dönemde birçok eser yazılmıştır. Bunlardan DİVAN-Ü LÜGAT-İT TÜRK Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Türkçe’nin Arapça’dan zengin bir dil olduğunu ortaya koymak ve Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılan bu eser İLK TÜRKÇE SÖZLÜK olarak kabul edilmektedir. Eserde aynı zamanda o dönemde Türklerin yaşam biçimleri hakkında bilgiler aynı zamanda bir de dünya haritası bulunmaktadır.

Yine Karahanlılar döneminde önemli devlet adamalarından biri olan Yusuf Has Hacip tarafından KUTADGU BİLİG adlı eser yazılmıştır. Kutadgu Bilig “Mutluluk Veren Bilgi” demektir. Bu kitap, öğüt ve ahlak konusunda bilgiler verir. İnsanların iyi olması neler yapması gerektiğini anlatır.

Gazneliler (963-1187)

  • Alp Tigin tarafından günümüzde Afganistan sınırları içerisinde yer alan Gazne’de kurulmuştur (963.)

  • Devletin en önemli hükümdarı Gazneli Mahmut’tur. Devlet en gelişmiş zamanını onun zamanında yaşamıştır. Yaşamının tam 45 yılını gaza ve fetihlerle geçitmiştir. Ülkesini adaletle yönetti. Farklı milletlerden oluşan halkına iyi davrandı. Sanatçılara değer verdi. Ünlü bilgin Biruni ve ünlü şair Firdevsi onun himayesinde yaşadı ve eser verdi. Hindistan’a 17 sefer yapmış ve burada İslamiyet’in yayılmasını sağlamıştır. Böylece günümüzdeki Pakistan devletinin temelleri atılmıştır.

  • Gazneli Mahmut aynı zamanda Abbasi halifesi Büveyhoğulları tehlikesine karşı korumuş ve hizmetleri karşılığında kendisine “Sultan” unvanı verilmiştir. Türk tarihinde Sultan unvanını kullanan ilk hükümdar Gazneli Mahmut’tur.

  • Gazneli Mahmut’tan sonra ülkenin başına oğlu Sultan Mesut geçti. Onun döneminde Selçuklularla yapılan 1040 Dandanakan Savaşı’nda Gazneliler yenildi. Bu savaştan sonra yıkılma sürecini girmişlerdir.

  • Gazneliler, ordularını o dönemin tankları sayabileceğimiz filleri kullanıyorlardı.

  • Kuruldukları bölge itibariyle birçok milletten oluşan Gaznelilerde birlik sağlanamamış bu da yıkılmalarını kolaylaştırmıştır.

 

Büyük Selçuklular (1040-1157)

  • Selçuk Bey tarafından kendisine bağlı Kınık boyu bir araya getirilerek Cend şehrinde devletin temelleri atılmıştır. Selçuklular, Çağrı ve Tuğrul Beyler döneminde yurt bulmak amacıyla 1015 yılından itibaren Anadolu’ya akınlar düzenlemişlerdir.

  • Selçuklular, Yurt arayışları sonucunda Gaznelilerle sorun yaşadı. 1040 yılında Dandanakan Savaşı’nda iki ülke karşı karşıya geldi. Zafer kazanan Selçuklular bu savaştan sonra Büyük Selçuklular resmen kurulmuşlardır.



  • Tuğrul Bey, 1055 Bağdat Seferiyle Abbasi Halifesini dış tehlikelere karşı korumuş halife de ona “Doğunun ve Batının Hükümdarı” unvanını vermiştir.

  • Tuğrul ve Çağrı Beylerden sonra devlerin başına Çağrı Bey’in oğlu Alparslan geçti. Onun dönemindeki en önemli olay Türk tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Malazgirt Savaşı’dır

 

Malazgirt Savaşı (1071):

  • Nedeni: Selçukluların yaptığı akınlar üzerine Anadolu üzerinde hâkimiyetini kaybetmeye başlayan Bizans, Türkleri buradan çıkarmak istiyordu. Bu amaçla imparator Romen Diyojen kalabalık bir ordu ile harekete geçti.

  • Gelişme: Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan Anadolu’daki Türklerin güvenliğini sağlamak, burayı kalıcı bir Türk yurdu yapmak için ordusunu topladı. Anadolu’nun doğusuna ilerleyen Bizans ordusu ile Selçuklu ordusu Malazgirt Ovasında (günümüzde Muş sınırları içerisinde) karşılaştı. Bizans ordusu sayıca Selçuklu ordusundan çok daha fazlaydı. İçinde Balkanlarda yaşayan Uz, Peçenek gibi Türk boylarından askerler de bulunuyordu. Türk boylarından askerlerin de savaş içinde saf değiştirmesiyle [Bu durum savaşlarda milli duyguların önemli rol oynadığını gösterir.] Selçuklu ordusu Bizans ordusunu yenilgiye uğrattı (1071). Bizans imparatoru esir alındı.

  • Sonuçlar:

  • v ANADOLU’NUN KAPISI TÜRKLERE AÇILDI.

  • vAnadolu’da İlk Türk Devletleri kuruldu.

  • vTürkiye Tarihi başladı.

  • vBizans’ın Anadolu’yu savunma gücü kırılmıştır.

  • vAnadolu Türk yurdu olmaya başladı

  • vAlparslan’dan sonra başa geçen (1072) Melikşah döneminde devlet en gelişmiş zamanını yaşamıştır. Bu dönemde Gazneliler ve Karahanlılarla mücadele edildi. Anadolu’nun fethine devam edildi. İim adamları desteklendi. Medreseler açıldı. Bir rasathane kurdu. Gökyüzü ve gök cisimleri izlendi. Bu çalışmalar sonucunda Celali Takvimi hazırlandı.

  • Büyük Selçuklular Karahitaylılar döneminde ile yapılan Katvan Savaşı’nda yıkılma sürecine girdi (1141). Son sultan Sencer’in 1157 yılında ölmesi ile devlet tamamen yıkılmıştır.

  • Selçuklular döneminde Selçuklu sultan ve devlet adamlarının da desteğiyle değerli edebiyatçı ve şairler yetişmiştir. Sadi, Ömer Hayyam bunlardan bazılarıdır.

NİZAMÜLMÜLK

Selçuklu Devleti’nin önemli şahıslarından birisidir. Selçukluların en ünlü veziridir. Hem Alparslan hem de Melikşah döneminde görev yapmıştır. Dönemin üniversiteleri sayılan Nizamiye Medreseleri’ni kurmuştur. Devlet işlerinin nasıl olması gerektiği konusunda hükümdarlara fikir vermek için SİYASETNAME adlı ünlü eserini yazmıştır.

KÜLTÜRÜMÜZÜN YAŞAYAN DEĞERİ KUTLAMALAR

Orta Asya’dan beri kültürümüzde ayrı bir yeri olan kutlamalarımız yüzyıllardır süreklilik halinde ve küçük değişimlerle günümüze kadar ulaşmıştır. Bu kutlamalarda ön önemlileri şunlardır:



NEVRUZ: Türk dünyasının baharı karşıladığı, kutladığı bayramdır. Bayramın kutlandığı ay ilk Türk devletlerinde yılın ilk ayıdır. Bu nedenle bayram “yeni gün” şeklinde adlandırılmıştır. “Nevruz” kelimesi de “yeni gün” anlamına gelmektedir. Nevruz’da büyük ziyafetler tertip edilir, yarışmalar yapılır, eğlenilirdi. Nevruz, Selçuklu ve Osmanlı’da bayram olarak kutlanmaya devam etmiştir. Nevruz günü “Nevruziye” adı verilen şiirler hükümdara sunulmuştur. Günümüzde de bu gelenek devam etmektedir. Nevruz Bayramı haftasında kültürel bir öğemiz olan mesir macunu halka dağıtılmaktadır.

DÜĞÜNLER: Kültürel öğelerimizden biri de düğünlerdir. Düğünler, geçmişten günümüze kadar yüzyıllar boyunca geleneklerimizin yaşatıldığı

değerlerimizdendir. Düğünlerde kültürümüzü yansıtan maniler söylenir, müzik eşliğinde türküler okunur. Davul zurna eşliğinde halaylar çekilir. Evlenenlerin mutluluğu için dualar okunur.



BOZKIRIN SANATKÂRLARI

Türkler anayurtları olan Orta Asya’da geniş bozkırlarda göçebe olarak yaşamışlar ve sanat anlayışları da bu göçebe anlayıştan etkilenmiştir. Usta madenciler yetiştiren Türkler, taşınabilen at koşum takımları, kılış vb. savaş gereçleri yapımında oldukça ileri gitmişlerdir. 1947 yılında Orta Asya’da Altay dağlarında çalışma yapan bir arkeoloji ekibi Pazırık Vadisi’nde bir kurgan (mezar) buldu. Bu kurganda insan ve at iskeletleri, atlara ait koşum takımları, bir araba, masalar, elbiseler, süs eşyaları, müzik aletleri ve kumaşlar bulundu. Burada aynı zamanda dünyanın en ünlü halısı olan Pazırık Halısı da bulundu. Bu halı MÖ 3. Yüzyıldan kalmaydı, ince dokunmuştu, yüksek kaliteye sahipti ve üzerinde zengin motifler vardoç

Türkler yaşamlarında önemli bir yere sahip olan hayvanlara el sanatlarında yer vermişlerdir. Kurt, kaplan, geyik ve yırtıcı kuşlar en çok rastlanan motiflerdir.

Uygur devleti dömeninde resim sanatında büyük gelişme yaşanmıştır. Bu resimlerde genelde dini törenler ve günlük yaşantılar konu edilmiştir.

İlk Türk İslam devletlerinden günümüze cami, kervansaray, türbe vb. değişik yapılar ulaşmıştır. Bu yapılardan büyük camiler şehirlerin merkezinde yer almış ve şehir bun etrafından gelişmiştir. Ulucami adı verilen bu ibadet mekânları sadece bir cami değil, halkın eğitimi gördüğü, yöneticilerle halkın bir araya geldiği, sosyal ve kültürel faaliyetlerin yapıldığı bir merkezdir. Ticaret yapılan yerler de caminin yanındadır. Cami zamanla çeşitli ihtiyaçların karşılanması için yakınına inşa edilen okul, kütüphane, imaret (aşevi), darüşşifa(hastane), hamam vb. yapılarla külliye haline dönüşmüştür.

Kervansaraylar; yollar üzerinde kervanla ticaret yapan tüccarların, seyahat eden yolcuların ve onlara ait hayvanların dinlenmeleri, ihtiyaçlarını karşılamaları için yapılmıştır. İpek yolu üzerinde pek çok kervansaray inşa edilmiştir. Böylece doğu-barı arasındaki ticaret gelişmiştir.

Türk-İslam devletlerinden kalma diğer önemli mimari yapılardan biri de türbelerdir. Bu türbelere önemli devlet adamları ve ilim adamları gömülürdü. Türbeler estetik bir sanat anlayışı ile yapılırdı.

Selçuklular döneminde madeni eşya yapımında zirve yaşanmıştır. O dönemden günümüze ayna, mangal, kutu, hokka, bakraç, şamdan, kazan, gülebdan gibi eşyalar ulaşmıştır. Türkler İslamiyet’i kabul ettikten sonra seramik sanatının gelişmesine büyük katkıda bulunmuşlardır. Değişik teknikler kullanarak yaptıkları seramiklere yazı, bitki, hayvan ve insan motifler işlemişlerdir. Gazneliler ve Büyük Selçuklular da minyatür sanatı da gelişmiştir.



 
Yüklə 112,29 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə