Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet ÇizgisindeKâmil Müslüman’ın Karakteri
145
uygun yaşaması gereken bir varlıktır. Onun ölçüsünü de Kur’ân ve
sünnet koymuştur. Bu sebepten dolayı her Müslüman, Kur’ân’ı bir an
olsun bile elinden eksik etmemeli ve elinden düşürmemelidir. Bu ilâhi
kitap, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için yol gösterici, rahmet,
mutluluk ve hidayet rehberidir.
25
Bu kitap, Allah’tan hakkıyla korkan
takva sahibi âlimler için çok şey ifade eder.
26
Arapça bilmeyen Müs-
lümanlar Kur’ân’ı anladıkları dilde okumalılar. Bize Kur’ân okumak
şart değil, çünkü Arapça bilmiyoruz -gerek duyulursa bilmediğimiz
konuları din adamlarına sorarız- anlayışı ile bu işin içinden sıyrılmak
mazeret sayılmaz, bu ibadetten mahrum kalmak demektir. Türkçeye
birçok Kur’ân meali çevrilmiştir. Bazı kişiler bu meal çevirilerine karşı
çıksalar da, bu mealler dilimize süs, gösteriş veya başka bir nedenle
çevrilmemiştir. Bu çevirilerin tek sebebi var, o da bu toplumun -başta
din, bilim, dünya ve ahiret konuları hakkında- okuyup anlamaları ve
ibret almaları için yapılmış çalışmalardır. Kur’ân okumak, aynı za-
manda Allah’ı zikretmek demektir. Allah’ın Müslüman’lara emrettiği
en önemli ibadetlerden biri de hiç şüphesiz zikirdir. Kur’ân’da bu söz
291 defa geçmektedir.
27
Zikir, anmak, anılmak, söylemek, sözünü et-
mek, unutulan bir şeyi hatırlamak, unutmamak için devamlı hatırda
tutmak anlamlarına gelir.
28
Zikir, aynı zamanda Kur’ân’ın adlarından
biridir.
29
Allah’ı canı gönülden zikretmek her Müslüman’a farz kılın-
dığı
30
gibi yine Yüce Allah (c.c.) Kur’ân okumayı en büyük zikir
31
ola-
rak bildirmiştir. Yüce Allah (c.c.) insanlara: “Beni zikredin ki, Ben de
sizi zikredeyim”
32
buyurmaktadır. Hz. Muhammed (s.a.v.) de konuyla
ilgili: “Rabbini zikredenlerle etmeyenler, diri ile ölü gibidir”
33
buyur-
muştur. Başka bir hadiste Hz. Muhammed (s.a.v.): “Bir kavim oturup
Allah’ı zikrederse melekler onu kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerlerine
gibi inanmaya başlarsınız.”
demiştir. Müslüman, Kur’ân-ı Kerim’i de göz önünde bulun-
durarak itikatta hangi mezhep imamına uymuşsa inancını ve ibadetini ona göre yapmalı,
başka mezheplere mensup Müslümanlara da saygı duymalıdır.
25 Bakara, 2/2; “Bu (Kur’ân), Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve
övgüye layık olan Yüce Allah’ın yoluna çıkarman için sana indirdiğimiz kitaptır.”
, İbrahim,
14/1.
26 Âl-i İmrân, 3/102.
27 Muhammed Fuâd Abdülbâkî, Mu’cemu’l-müfehres, Beyrut 2000, s. 343-349; Hülya
Küçük Tasavvufa Giriş adlı eserinde zikir sözünün 246 defa geçtiğini belirtmiştir, bkz.
a.g.e.
, İstanbul 2011, s. 71.
28 Türkçe Sözlük, TDK, Ankara 2005, s. 2237.
29 Âl-i İmrân, 3/58; A’râf, 7/63; Yusuf, 12/104.
30 Enfâl, 8/45; Cuma, 62/10.
31 “…Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir…”, Ankebut, 29/45; Bugün Kur’ân okumayı
ikinci plana iterek, zamanla İslâm dininin pratiklerine eklemeler, ilâveler olmuştur ki
bunlar -kuru söz ve tekrardan ibaret olan- örf, adet ve bid’at eylemleridir. Kur’ân’ı ikin-
ci plana iterek bu ilâvelerle çok büyük ibadet yaptığını zannedip kendi nefsini tatmin
eden zavallı insanların olduğunu da unutmamak gerekir. Ünlü mutasavvıflardan biri
olan Muhâsibî şöyle der: “Cenab-ı Hak, nafilenin farza tercih edilmesini caiz görmez”, el-
Muhâsibî, er-Ri’aye, İstanbul 2005, c. I, s. 107; Ayrıca bkz. Mâûn, 107/4-6.
32 Bakara, 2/152.
33 Buhârî, “Da’avât”, 67.
146
Y
akın
D
oğu
Ü
nİversİtesİ
İ
lahİYat
F
akÜltesİ
D
ergİsİ
huzur-feyiz iner ve Allah onları kendi yanındakilere zikreder”
34
buyur-
muştur. Zikir meclislerini cennet bahçeleri
35
olduğu müjdesini veren
Hz. Muhammed (s.a.v.), hiçbir gölgenin olmadığı kıyamet gününde de
Allah’ın gölgelendireceği yedi kişiyi sayarak onlardan biri de: “Allah’ı
tenha bir yerde zikredip gözleri yaşla dolan kişidir”
36
buyurmuştur.
Allah’ı zikretmekten mahrum kalan Müslümanları da Kur’ân sert bir
dille kınamaktadır.
37
Olgun Müslüman’ın, Allah’a karşı diğer önemli ahlâk ve edep vazife-
si de farz kılınan beş vakit namazdır.
38
Müslüman bu namaz ibadetini
günde belli vakitlerde huşu
39
içinde beş defa eda eder; bunun dışında
Hz. Peygamber’e (s.a.v.) özgü olarak farz kılınan teheccüd
40
namazını
da Müslümanlar geceleyin kalkıp ifa ederler. Namaz müminin miracı-
dır.
41
Namaz insanı her çeşit kötülükten alıkoyan büyük bir ibadettir.
Namaz olmazsa olmaz İslâm’ın temel ibadetlerindendir. Namaz öyle
kolay bir ibadet de değildir tabi, her gün yapılması gereken farzlar-
dan sadece biridir. İmanı zayıf olanlara çok zor gelir. Sabah erkenden
güneş doğmadan kalkıp Allah’ın huzurunda rükû ve secdeye varmak;
O’na dua etmek her Müslüman’ın yapması gereken farz ibadetidir, fa-
kat bu farzı yapabilmek için önce üstünlük taslayan nefsi ikna etmek
gerekir; bazı inancı zayıf olan Müslümanlar bu farzı maalesef ihmal et-
mektedirler. Zor olmasına zordur fakat hem dünyada maddi
42
ve ma-
nevi olarak hem de ahirette çok büyük mükâfatı vardır. Namaz kılan
kişi bunun bilincinde olursa huzurlu olur; güzel düşünür; herkese
iyilik yapmayı sever; bir sonraki vakitte Allah’ın huzuruna -namazla-
çıkacağını bildiği için kendisinin bu dünyada bir imtihanda olduğu
düşüncesiyle gereği gibi O’na kul olmaya çalışır.
43
Namaz, sırf Allah rı-
zası için kılınır,
44
Kur’ân’da namaz emrinin mahiyetinde Allah’ın rıza-
34 Müslim, “Zikir”, 38, 39.
35 Tirmizî, “Da’avât”, 83; İbn Hanbel, Müsned, 3/150.
36 Buhârî, “Edep”, 36; Tirmizî, “Zühd”, 53.
37 “Kim de Beni anmaktan yüz çevirirse mutlaka sıkıntılı bir hayatı olacaktır ve onu kıyamet
günü kör olarak haşrederiz”
, Tâ’hâ, 20/124; Ayrıca bkz. Zümer, 39/22.
38 Bakara, 2/238; Nisa, 4/103; Rûm, 30/17-18.
39 “Ey iman edenler! Sarhoşken, ne söylediğinizi bilinceye kadar, namaza yaklaşmayın…”,
ifadesi ne söylediğinden bihaber olmanın yanında namaz esnasında tam bir şuur ve
huşu içinde olunması gerektiği de anlaşılmıştır. Nisâ, 4/43; İlmihal-İman ve İbadetler,
Ankara 2014, c. I, s. 243.
40 “Geceleyin uyanıp, yalnız sana mahsus olarak fazladan namaz kıl. Belki de Rabbin seni
övülecek makama yükseltir”
, İsra, 17/79.
41 Bu söz Hz. Peygamber’e isnat edilmiş, mana açısından da doğrudur fakat hadis değildir,
Fahreddin er-Razi tefsirinde hadis diye nakletmekte ise de kaynak göstermemiştir bkz.
Fahreddin er-Razi, a.g.e., c. I., s. 226.
42 Sağlık ve sosyal açısından namazın insana ne kadar faydalı olduğu tespit edilmiştir, bkz.
Ahmet Altun, Namazın Sırları, İstanbul 2006, s. 55-156; İlmihal-İman ve İbadetler, c. I, s.
218.
43 “… Gerçekten namaz, kötü ve iğrenç şeylerden uzaklaştırır…”, Ankebût, 29/45.
44 “…beni anmak için namaz kıl”, Tâhâ, 20/14; “…(insan) Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak
koşmasın”
, Kehf, 18/110.
Dostları ilə paylaş: |