Issn: 2148-6026. Yakın Doğu Üniversitesi Adına Sahibi Owner on Behalf of Near East University



Yüklə 3,32 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə75/92
tarix17.09.2017
ölçüsü3,32 Kb.
#205
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   92

Kur’ân-ı Kerîm ve Sünnet ÇizgisindeKâmil Müslüman’ın Karakteri
 
165
VII. Kâmil Müslüman’ın Komşularına Karşı Görevi
İslâm’ın  sosyal  yardımlaşma  anlayışını  kavramış  akıllı  ve  samimi 
bir  Müslüman’ın  görevlerinden  biri  de  komşularıyla  iyi  geçinmesidir. 
Çünkü İslâm dini komşu hakkına çok büyük önem vermiştir. Yüce Al-
lah (c.c.) Kur’ân’da şöyle buyuruyor: “Allah’a ibadet edin ve O’na hiç-
bir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, 
yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin al-
tında  bulunanlara  (köle,  cariye,  hizmetçi  ve  benzerlerine)  iyi  davranın. 
Allah  kendini  beğenmiş  kibirli-gururlu  kişileri  sevmez.”
184
  Hz.  Peygam-
ber  (s.a.v.)  de  komşu  hakkına  çok  büyü  önem  vererek,  komşuya  kö-
tülük  yapmamayı,  incitmemeyi,  Allah’a  ve  ahiret  gününe  iman  etme-
nin işareti saymış ve komşuya iyilik yapmayı imanın güzel bir sonucu 
olarak değerlendirmiştir. Bir hadisi şeriflerinde Hz. Muhammed (s.a.v) 
şöyle  buyuruyor:  “Allah’a  ve  ahiret  gününe  inanan  kimse  komşusuna 
ihsanda (iyilikte) bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse mi-
safirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahirete gününe inanan kimse ya 
hayır konuşsun veya sussun.”
185
 İnsanların en çok muhatap oldukla-
rı kişiler komşularıdır. Bu yüzden basireti açık, cömert bir Müslüman 
özellikle mahallesinde yaşayan komşularını gözetmekten geri durmaz, 
onlara riayet eder, sevgi ve ikram kapılarını sonuna kadar açık tutar. 
Yiyecek ve içecek almaya gücü yetmeyen fakir-fukarayı, buluğ çağına 
gelmemiş söz dinlemeyen çocuğu, öksüz ve yetim kimseleri, kimsesiz 
kalmış dul kadın ve bîçare ihtiyarı düşünür. Çünkü İslâm peygambe-
ri Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanların gönüllerine süslemiş oldu-
ğu sosyal yardımlaşma duygusunu şöyle dile getirmiştir: “Ey Ebû Zer! 
Çorba pişirdiğin zaman suyunu çok koy. Sonra da komşularını gözden 
geçir ve gerekli gördüklerine güzel bir şekilde ikram et”
186
 
buyurmuştur. 
Müslüman’ın kendisi, zengin ve bol nimetler içinde yaşarken, komşu-
sunun açlıktan nefesi tükenme noktasına geldiğini gördüğü halde ona 
müdahale etmez, yardım etmezse o gerçek anlamda Müslüman değil-
dir.  Komşusunun  çorba  kokusundan  dâhi  etkilenmesine  rıza  göster-
meyen İslâm Peygamberi yine gerçek Müslümanları ikaz ederek: “Kom-
şusu açken tok yatan bizden değildir”
187
 buyurmuştur. Başka bir hadisi 
şeriflerinde de: “Cebrail (a.s.) bana, komşuya iyi davranmamı o kadar 
tavsiye etti ki ben, komşuları birbirine mirasçı kılacak zannettim.”
188
 bu-
yurmuştur.  Kur’ân  ve  sünnetin  hikmetini  kavramış  ergin  bir  Müslü-
man,  komşularıyla  daima  iyi  geçinir  onlara  kötülük  ve  eziyet  etmez. 
Çünkü Müslüman olduğunu iddia edip de komşularına kötülük yapan, 
184 Nisâ, 4/36.
185 Burhârî, “Edeb”, 31, 85; Müslim, “İmân”, 74, 75.
186 Müslim, “Birr”, 143.
187 Heysemî,  Mecma’uz-Zevâid  ve  Menbau’l-Fevâid,  VIII,  167,  İstanbul  2012;  Hâkim  en-
Nîsâbûrî, el-Müstedrek Ale’s-Sahihayn, II, 12, İstanbul 2013.
188 Buhârî, “Edeb”, 28; Müslim, “Birr”, 140.


166
 
Y
akın
 D
oğu
 Ü
nİversİtesİ
 İ
lahİYat
 F
akÜltesİ
 D
ergİsİ
eziyet eden kimsenin gerçek Müslüman olamayacağını bizzat Hz. Mu-
hammed (s.a.v.) tarafından haber verilmiştir. Nitekim Ebû Hüreyre’nin 
(r.a.) rivayetine göre Hz. Muhammed (s.a.v.): “Vallahi iman etmiş olmaz. 
Vallahi iman etmiş olmaz. Vallahi iman etmiş olmaz!” 
buyurdu. Onu du-
yan sahâbîler: “Kim iman etmiş olmaz, ya Rasûlullah?” diye sordular. 
Hz. Muhammed: “Yapacağı kötülüklerden, komşusu emniyet içinde ol-
mayan kimse”
189
 buyurdu. Başka bir hadiste de Hz. Muhammed (s.a.v.): 
“Yüce Allah’a göre arkadaşların hayırlısı, arkadaşına karşı daha hayırlı 
olandır.  Yine  Yüce  Allah’a  göre  komşuların  hayırlısı,  komşusuna  karşı 
daha hayırlı olandır”
190
 buyurdu. Olgun Müslüman’ın iyiliği ve yardımı 
sadece Müslüman komşularını kapsamaz, aynı zamanda gayr-ı Müslim 
komşularını da kapsar. Yüce Allah (s.a.v.) bir ayeti kerimde: “Allah, si-
zinle din uğurunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara 
iyilik yapmanızı ve onlara âdil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah, 
adaletli olanları sever.”
191
 buyurmuştur.
VIII. Kâmil Müslüman’ın Kardeş ve Arkadaşlarına Karşı Görevi
Kur’ân’ın  ayetleriyle  aydınlanmış  feraset  sahibi  Müslüman’ın  gö-
revlerinden biri de kardeş ve arkadaşlarına karşı her çeşit şaibeden 
temizlenmiş  ve  menfaat  duygusundan  arınmış  saygı  ve  sevgi  besle-
mesidir. Kur’ân-ı Kerim’de Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki, 
bütün müminler ancak kardeştir…”
192
 İslâm’da iman kardeşliği, gönül 
ilişkisinin en kuvvetlisi ve en sağlam olanıdır. Sevgi ve saygısında sa-
dık  olan  Müslüman  imanın  lezzetini  kalbinde  her  zaman  hisseder. 
Konuyla ilgili Hz. Peygamber (s.a.v.) de inanan kişilerin inanç lezze-
tini  şu  şekilde  açıklamıştır:  “Üç  haslet  vardır  ki,  kimde  bulunursa  o 
zat, imanın halâvetini, tadını tatmış olur. Bunlar; Allah ve Rasûlü’nün 
o  kimseye  her  şeyden  daha  sevimli  olması;  sevdiği  bir  kişiyi  sadece 
Allah rızası için sevmesi; ateşe atılmaktan nasıl korkuyorsa Müslüman 
olduktan sonra mülhit (kâfir) olmaktan da aynı şekilde korkmasıdır.”
193
 
Başka bir hadiste de Peygamber (s.a.v.), ahirette sadece geçerli olacak 
olan  gerçek  iman  ile  sevgi  arasındaki  ilişkiyi  en  etkili  biçimde  şöyle 
dile  getirmiştir:  “Nefsim  kudret  elinde  olan  Allah’a  yemin  ederim  ki, 
sizler  iman  etmedikçe  cennete  giremezsiniz,  birbirinizi  sevmedikçe  de 
iman  etmiş  olamazsınız,  yaşadığınız  sürece  birbirinizi  seveceğiniz  bir 
şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”
194
 Allah’ın elçisi yemin 
189 Müslim’in rivayetinde ise “Komşusunun kötülüğünden emin olmadığı kimse cennete gire-
mez”
 buyuruyor. Buhârî, “Edeb”, 29; Müslim, “İmân”, 73.
190 Tirmizi, “Birr”, 28/1944.
191 Mümtehine, 60/8.
192 Hucurât, 49/10.
193 Burârî, “İman”, 9.
194 Müslim,  “İman”,  93-94;  Konuyla  ilgili  buna  benzer  hadislerden  biri  de  “Sizden  biriniz 
kendisi için arzu edip istediği şeyi, din kardeşi için de arzu edip istemedikçe, gerçek an-
lamda iman etmiş olmaz” 
Buhârî, “İmân”, 7.


Yüklə 3,32 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   71   72   73   74   75   76   77   78   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə