________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
BRONZ ÇAĞINDAN ERKEN ORTA ÇAĞA ORTA ASYA
TAPINAKLARI
İBRAHİM ÇEŞMELİ
Doç. Dr. İstanbul Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
Türk Sanatı Tarihi Anabilim Dalı
ibrahimces@gmail.com
ÖZET
Hazar Denizi’nden Issık Göl’e, Aral Gölü’nden Hindikuş Dağları’na uzanan Orta Asya,
İslamiyet öncesinde farklı inançların kesiştiği kültürel yapısı çeşitlilik gösteren bir
coğrafyaydı. Başta Zerdüştlük olmak üzere Hellen, Budizm, Hinduizm, Hristiyanlık,
Maniheizm
ve Şamanizm gibi inançların görüldüğü Orta Asya’da farklı inançlara ait
tapınaklar inşa edilmiştir. Bronz Devrinden Erken Orta Çağa Orta Asya’daki
tapınaklar farklı ritüel gereksinimler, yerel ve yabancı mimari gelenekler sebebiyle
plan açısından değişik tipolojik özellikler göstermişlerdir.
Anahtar Kelimeler:
Orta Asya, Tapınak, Arkeoloji, Zerdüştlük, Budizm.
TEMPLES OF CENTRAL ASIA FROM THE BRONZE AGE
TO THE EARLY MIDDLE AGES
ABSTRACT
Central Asia, extending from the Caspian Sea to the Issyk Lake and from the Aral Lake
to the Hindu Kush Mountains, was a geographical region that indicates the diversity of
cultural structure at the intersection of different religions before Islam. Temples
belonged to different religions, were constructed in Central Asia that was seen
religions such as Zoroastrianism, Hellene, Buddhism, Hinduism, Christianity,
Manichaeism and Shamanism. Because of different ritual requirements, local and
foreign architectural traditions, the temples of Central Asia displayed different
typological features from the Bronze Age to the Early Middle Ages.
Keywords:
Central Asia, Temple, Archaeology, Zoroastrianism, Buddhism.
________________________________________________________ART-SANAT 2014/1______________________________________________________
20
Tarihi kaynaklardan ve arkeolojik verilerden anlaşıldığı üzere İslamiyet
öncesinde Orta Asya’da farklı inançların yaşadığı anlaşılmaktadır. Orta Asya’nın
yerel inançları yanında İran, Mezopotamya, Hindistan, Anadolu ve Yunanistan gibi
coğrafyalardan gelen inançlar da etkili olmuş kimi zaman yerel inançlarla
kaynaşmıştır. İran’la birlikte Orta Asya’da köklü bir geçmişi olan ateş kültü ve bu
kültün sonrasında merkezini oluşturacağı Zerdüştlük, İslamiyet öncesi boyunca
bölgenin etkin inanç sistemlerinden biri olmuştu. Batıdan gelen Hellenizmle beraber
yeni bir kültürle tanışan bölgede, Hellen inancı uzunca bir süre yaşadı. Bir süre
sonra Hindistan’la siyasi ve kültürel bağlılığa giren Orta Asya’da, güneyden gelen
Budizm ve Hinduizm inançları benimsendi. Batıdan gelen ikinci bir dalga da
Hristiyanlıktı. Özellikle İslamiyet’ten önce Orta Asya’da Süryani Hıristiyanlığı etkili
oldu. Bu inançların dışında, bazı ilahlara bağlı kültler de bölgedeki halk üzerinde
etkili olmuş, Mithra, Anahita, Nana, Şiva (=Vayu ‘Veşparkar’) ve Zurvan (=Brahma)
gibi ilahların öne çıktığı son derece etkili kültler Orta Asya’da hayat bulmuştur.
Özellikle yerleşik kültürler üzerinde etkisi olan bu inançların dışında göçebeler
üzerinde ise Şamanizm inancının derin etkileri olmuştur.
Arkeolojik verilerden Orta Asya’da ilk tapınaklar, Bronz Çağı’nda 2. binden
kalmıştır. Bu tapınakların kalıntıları, Margiana (Güney Türkmenistan) ve Kuzey
Baktriana (Güney Özbekistan) bölgelerinden günümüze ulaşmıştır. M.Ö. 2. binde
Orta Asya’da Hint-İranlı toplulukların hakimiyeti görüldü. Bu toplulukların bir kısmı
göçebe iken bir kısmı da yerleşik hayata geçmişti. Bu dönem de Orta Asya’da
özellikle ateş ve haoma-saoma (kutsal bitki, içki ve ilah) kültü ön plana çıktı. Bu
kültler sonrasında, muhtemelen M.Ö. 1000 civarında ortaya çıkmış olan Zerdüştlük
inancının (Boyce 1975: 3) bir parçası haline geldi.
Gonur Tepe (M.Ö. 2. binin ilk yarısı) (Fig. 1.1), Togolok 1 (M.Ö. 2. binin ortası)
(Fig. 1.2) ve Togolok 21 (M.Ö. 2. binin ikinci yarısı) (Fig. 1.3) isimli Margiana’da M.Ö.
2. binden kalmış olan bu tapınakların (Sarianidi 1994: 388-397) mimari anlayışları
birbirlerine yakınlık gösterirdi. Genel hatlarıyla, bir yerleşimin içinde bir tepe
üzerine kurulmuş olan dörtgen planlı tapınakların merkezine doğru, dört bir yandan
açıklığı olan dörtgen planlı bir avlu bulunurdu. Avlunun etrafını da ritüel amaçlı
koridorlar çevirmekteydi. Çevre koridorlu avlu mekanı, ateş ayinleri için kullanılırdı
ve kutsal sayılan küller burada korunurdu. İkincil mekanlar, bu avlunun çevresinde
yer alırdı. Bu mekanlar arasında, duvarları ve tabanları alçıyla kaplı özel mekanlar,
ateş ayinlerinde kullanılan hoama (soama) içkisinin yapıldığı ve bu içkinin
hazırlanmasında kullanılan bitkilerin (ephedra, kenevir…) saklandığı mekanlar ile
ateş altarlarının yer aldığı mekanlar bulunurdu. Genellikle tapınaklar, dört ana yöne
bakardı ve girişleri de kuzey yönünde yer alırdı. Tapınaklar, genellikle dairesel
kulelerle tahkim edilmiş güçlü duvarlarla çevrilmişti.
M.Ö. 2. binin ikinci yarısında, Baktriana bölgesinde de ateş kültü ile ilgili
tapınaklar bulunurdu. Genel mimari anlayış açısından, Margiana tapınakları ile
paralellikleri bulunsa da, Baktriana tapınakları mimari kompozisyon açısından farklı
özelliklere sahipti. Kuzey Baktriana bölgesinde M.Ö. 2. binin ikinci yarısından kalmış
Dostları ilə paylaş: |