1960-2000 DÖNEMİNDE TÜRKİYE’DE ELİT ZİHNİYETİ
Gazi Berber
*
ÖZET
Bu araştırmanın temel amacı, Türkiye’nin modernleşme sürecinde kendine has özellikler taşıyan,
1960-1980 ve 1980-2000 arası dönemde, küçük burjuva aydınındaki kültürel değişimi karşılaştır-
malı olarak anlamaktır. Bu amaç doğrultusunda, 1960–1980 ile 1980–2000 yılları arasında yazı-
lan ve küçük burjuva aydınını konu alan “Tutunamayanlar, Bir Düğün Gecesi, Kara Kitap,
Yüz:1981” isimli romanlarda; bu aydınların “Doğu Batı”, “aydın halk”, “kent taşra” ikilikleri,
ayrıca iktidara ve zenginliğe bakışlarındaki değişim saptanmaya çalışılmıştır. Çalışmada nitel
araştırma yöntemlerinden “belge incelemesi”nin özel bir türü olan hermeneutik teknik kullanıl-
mıştır. Her iki dönemde küçük burjuva aydınının iktidara bakışında belirgin bir farklılık bulun-
mamakla birlikte “Doğu Batı”, “kent taşra”, “aydın halk” ikilikleri ve zenginliğe bakışlarında
çeşitli farklılıklar vardır.
Anahtar sözcükler: Küçük burjuva aydını, Türk romanı, seçkinler, Türk modernleşmesi.
MENTAL SET OF THE ELITE IN TURKEY IN THE PERIOD OF 1960-2000
ABSTRACT
Main aim of this thesis is to understand cultural transformation of petite bourgeoisie intelectuals,
in sui generis periods of 1960-80 and 1980-2000, in Turkey’s modernization process. In
accordance with this aim, it is tried to be understood that the transformation of petite bourgeoisie
intelectuals perception of “east-west”, “intelectual-public”, “city-countryside” dualities and
power and richness, by the novels which had been published between the periods of 1960-80 and
1980-2000; “Tutunamayanlar, Bir Düğün Gecesi, Kara Kitap, Yüz:1981”. “Hermeneutic
technic”, one of the specific sort of documantary research, which is a qualitative research method,
is used in this research. Despite the fact that there isn’t an obvious difference between two periods
from the point of power, there are several differences from the point of “east-west”, “intelectual-
public”, “city-countryside” dualities and richness for petite bourgeoisie intelectuals.
Keywords: Petite bourgeoisie intelectual, Turkish novel, elites, Turkish modernization
*
Dr, Anadolu Üniversitesi SBE İletişim ABD Doktora Programı Mezunu
GİRİŞ
Osmanlı İmparatorluğu’nda savaşlarda alınan
yenilgiler, Batı karşısında gerilik bilincinin
oluşmasını sağlamıştır (Berkes 2006; Zürcher
2006; Lewis 2004). Bu bilincin devletin kurta-
rılması ve reforme edilmesine yönelik üretim
ve girişimleri, önce askeri alanda mühendis
yetiştirmeyle başlamış; doktor, öğretmen, su-
bay, bürokrat ile devam etmiştir. Batı örneği
izlenerek yetiştirilen ve Osmanlı Türk modern-
leşmesinde önemli işlevler gören bu toplumsal
grup, nevi şahsına münhasır bir Y.K.B’dir (1).
Onlar öncelikle devlet kadrolarında istihdam
edilmişlerdir. Sanayileşmenin ve özel sektörün
gelişmeye başladığı 1950’li yıllardan sonra
büyük bir hızla sayıları artmış ve 1980’li yıl-
larda yapılan reformlarla birlikte özel sektör
yoğunluklu bir istihdam alanına sahip olmuştur
(Şimşek 2005).
Osmanlı Türk geleneğinde küçük burjuva ay-
dını (2) bütün modernleşme sürecinin mimarı-
dır (Mardin 2005; Berkes 2006; Lewis 2004;
Belge 1983).Varolan bilgi şemasının ve kültü-
rel yapının sarsıldığı 19. yüzyıldan itibaren
bütün modernleşme sürecini gazeteci, edebi-
yatçı, subay, öğretmen, avukat... olarak yöne-
ten hep bu toplumsal tabaka olmuştur (Lewis
2004; Berkes 2006).
Batı karşısında alınan askeri yenilgilerin yarat-
tığı gerilik bilinci ve kurtuluş olarak Batı top-
lumlarının teknoloji ve kültürünün alınmak
istenmesi; Doğu Batı ikilemini önemli bir tar-
Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
118
tışma konusu olarak toplum gündemine getir-
miştir (Çetinsaya 2004; Berkes 2006; Gökalp
1970). Osmanlı Türk modernleşmesi yoğun
Batı etkisinde gerçekleşmiş ve bu etkiden önce
saray, sonrasında ise Batı tipi okullarda yetişen
K.B.A. etkilenmiştir. Doğu ve Batı kültürleri-
nin ikisi birden aydınların zihninde ve toplum-
sal yaşamın her alanında etkili olmaya başla-
mıştır (Mardin 2004a; Belge 1983).
Osmanlı İmparatorluğu’nda saray ve halk kül-
türleri arasında varolan ikilik; modernleşme
sürecinde Batı kültürünün de etkisiyle yeni
boyutlar kazanarak K.B.A. ve halk arasındaki
ikilik olarak devam etmiştir (Gökalp 1970).
Dünyayı yazılı kültürle anlamlandıran K.B.A.
ve dünyayı sözlü kültürle anlamlandıran halk
kitleleri arasındaki mesafe; Batı medeniyetinin
K.B.A. üzerinde etkili olmasıyla daha da bü-
yümüştür (Mardin 2004a).
Osmanlı İmparatorluğu döneminde hem Batı-
daki aydınlanma düşüncesinden etkilenen ay-
dınların, hem gayrimüslim nüfusun yoğun
olduğu İstanbul ve Selanik ile Anadolu taşrası-
nın kültürel çelişkisi büyüktür (Mardin 2004a).
K.B.A. için taşra, milli edebiyat akımı, dilde
sadeleşme ve halka yönelik akımların da etki-
siyle önemli bir ilham kaynağı olmuştur
(Berkes 2006; Gökalp 1970). K.B.A.’nın bu
dönemlerdeki taşraya bakışını Köy Enstitüle-
ri’nin kurulması ve 1950’li yıllarda başlayıp
1980’lere kadar etkisini sürdüren köy romanla-
rında izlemek mümkündür. 1980’li yıllara
kadar taşra, hem “öğrenilen”, hem de “öğreti-
len” ve değiştirilmesi gereken bir yeri semboli-
ze etmektedir. 1980’li yıllardan sonra taşranın
K.B.A.’nı için taşıdığı önem azalacaktır (Bora
2005).
Toplumsal tabakalaşmanın ürettiği doğal so-
nuçlardan birisi insanların üzerinde kurulan
tahakkümün kurumsallaşması ve sistematik bir
hal almasıdır (Şenel 2001). Batı toplumlarında
Antik Yunan ve Roma geleneğinde de görüle-
bileceği gibi sınıflara dayalı bir tabakalaşma
bulunmaktadır (Davies 2006; Şenel 2001).
Devlet dışında merkezkaç güç odaklarının var
olması Batı geleneğinde aydınların bağımsız-
laşması için uygun bir ortam yaratmıştır. Os-
manlı Türk geleneğinde ise devlet temel iktidar
odağı olarak alternatif güç odaklarının oluşma-
sına izin vermemiştir. Bu çerçevede oluşan
zihniyet dünyası K.B.A.’nın devlet içinde ken-
disini konumlandırmasına ve iktidarın bir par-
çası olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur
(Mardin 2006; Ülgener 2006b; İnalcık 2005).
Osmanlı Türk geleneğinde zenginlik iktidarın
bir fonksiyonudur (Ülgener 2006a; Mardin
2004b). Batı toplumlarında ise iktidar zenginli-
ğin bir fonksiyonudur. Bu yapısal farklılık,
zenginliğin temel iktidar odağı olan devletin bir
fonksiyonu olarak ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Buna rağmen 1980’li yıllara kadar
kendini devlet ile özdeşleştiren K.B.A. için
zenginlik, halkta olduğu gibi olumsuz bir çağ-
rışıma sahiptir (Mardin 2004b). 1980’li yıllar-
dan başlayarak zenginliğe bakış bütün toplum-
da olumlu yönde farklılaşmaya başlamıştır
(Bali 2002).
Bütün toplumsal tabakalar gibi K.B.A. da belli
karakteristiklere sahiptir. Bilgiye ve eğitime
dayalı olarak elde edilen statü nedeniyle ortaya
çıkan “üstünlük bilinci”; bilgi ile ve bilgi saye-
sinde toplum ile arasına mesafe koyma; kitabi
bilginin yarattığı idealize edilmiş toplumsal
hedefler nedeni ile ütopyacılık; bilgi ve kültürel
analiz yeteneğinin sonuçlarından birisi olan
liderlik bunlar arasındadır.
Bu araştırma, K.B.A.’nın 1960–1980 ve 1980–
2000 arası dönemde yaşadığı dönüşümü ve
temel eğilimlerini Türk romanı üzerinden ve
Türkiye’deki modernleşme ile ilgili temel tar-
tışma alanları bağlamında karşılaştırmalı olarak
anlamaya yönelik bir çalışmadır. Bu bağlamda,
Türk modernleşme sürecinin yarattığı sosyo-
kültürel dönüşüm, bu sürecin toplumda ortaya
çıkardığı yeni zihinsel kalıplar, yaşam tarzları,
statü farklılaşması ve sınıfsal boyut, küçük
burjuva aydınının Türk romanındaki betimlen-
mesi çerçevesinde ele alınmıştır. Küçük burju-
va aydınının betimlenmesinde, Türk modern-
leşme sürecinde önemli yer tutan temel tartış-
ma alanları olan Doğu-Batı, aydın-halk, kent-
köy ikilikleri ile zenginliğe bakış ve iktidara
bakış irdelenmiştir.
1. KÜÇÜK BURJUVA AYDINININ
ÖZELLİKLERİ
1980’li yıllara kadarki zihniyet dünyasında
devletin merkezi bir konumda yer aldığı gö-
rülmektedir (Belge 1983). Dolayısıyla, Osman-
lı Türk geleneğinde K.B.A. insanlar; başlangıç-
ta bütünüyle bürokrasi içinde yer almıştır. Bu
durum K.B.A.’nın şekillenmesinde de önemli
Dostları ilə paylaş: |