1960-2000 Döneminde Türkiye’de Elit Zihniyeti (117-134)
125
Hermeneutiğin dört temel bileşeni vardır.
Bunlar; ön anlama (pre-understanding), açık-
lama (explanation), yorumlama (interpretation)
ve anlamadır (understanding). Bu dört bileşen
yorumlama sürecinde birbirlerini sürekli etki-
lerler (Ödman 2007: 115-116).
Yorumlama (Interpretation); Anlamların aracı-
lık
(mediation)
yapılarak
çevirilmesi
(translation).
Anlama (Understanding); Derin bir biçimde
kavrayarak hayat biçimi ve varoluşu değiştire-
cek düzeyde “anlamak”.
Ön anlama (Pre-understanding); Erken öğren-
me, deneyim ve hislerimize dayanır ve
hermeneutikte ön anlamasız bir yorum olama-
yacağı kabul edilir.
Açıklama (Explanation); Anlamaya dayanır.
Ödman dört bileşeni içeren bu süreci, insanları
kapsayan farklı bağlamları; dini, aynı zamanda
seküler, bilimsel, ayrıca günlük yaşama ait
olanı, yorumlama ve anlamanın teorisi ve
pratiği olarak tanımlar (Ödman 1985: 2162-
2169’dan aktaran Ödman 2007: 117).
Ödman’a göre, yukarıdaki dört bileşen
hermeneutiğin önemli bir yönünü gözden
kaçırmaktadır:
“mobility
ve
dynamics”
(Ödman 2007: 118). Yorumlama ve anlama
yeni olan ve ideal olarak derin ve geniş bir
anlamaya yol açacak bir süreci içerir. Bu sü-
reçte belirleyici olan ön anlamadır (pre-
understanding). Ön anlamanın gelişerek bilim-
sel bir çerçeve içine oturması için metnin parça
ve bütünü arasındaki “homojen” ilişki göz
önüne alınmalıdır ve sürekli olarak parçadan
bütüne ve bütünden parçaya gidilerek anlama
geliştirilmelidir.
Ancak hermeneutik döngü de anlama için
yeterli değildir. “Hermeneutik helix” anlama
ve yorumlama sürecini daha gelişkin bir bi-
çimde açıklar. Hermeneutik helix, hermeneutik
döngüyü de içerecek biçimde şekillenir. Bu
metafor, yorumlama ve anlama sürecini, aynı
zamanda küçük ve büyük “bütünlük”ler ara-
sındaki
ilişkiyi
açıklar.
İlave
olarak
hermeneutik helix, yorumlanan materyalin
tecrübe ile olan ilişkisini, yorumcunun teorik
perspektifini ve bilgisini, aynı zamanda oluştu-
rulan yorumların ışığında anlamın nasıl değiş-
tiğini ifade eder (Ödman 2007: 119).
Hermeneutik döngü ve helix her fenomenin
ancak anlamın oluştuğu bağlam (context)
çerçevesinde
anlaşılabileceği
düşüncesine
dayanır (Ödman 2007: 120). Hermeneutik
süreçte yorumlayacağımız metinlere sorular
sorarız ve bu bağlamda cevapları hermeneutik
döngü ve helix ile ifade edilen düzlemde yo-
rumlayarak oluştururuz. Bu araştırmada metin-
lere sorulan soruları şunlar oluşturmaktadır:
Küçük burjuva aydınının Doğu-Batı, aydın-
halk, kent-taşra eksenleri, ayrıca zenginliğe ve
iktidara bakışları nasıldır ve 1960-1980 ve
1980-2000 arası dönemlerde bir değişim var
mıdır, varsa nasıldır?
Hermeneutik araştırmada “kontrol” de önemli
bir bileşendir. Ödman’a göre bu bileşen altı
başlık altında ele alınabilir (Ödman 2007:
121):
- Metinlerin gelişmiş bir beceri ile kullanılması
- Tartışma, muhakeme (argumentation)
- Kaynakların eleştirel bir biçimde ele alınması
(source criticism)
- Veri temsili (data representation)
-Akribi (alıntıların işlevsel ve doğru gösterimi)
-Yorumlama için ölçüt oluşturulması
Bu araştırma, yukarıda belirtilen araştırma
modeli çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Çalışma kümesini oluşturan dört romanın se-
çiminde şöyle bir süreç izlendi: K.B.A.’nın
incelenecek dönemlerde gösterdiği özellikleri
en iyi yansıtan romanların hangileri olabilece-
ğini saptamada uzmanlardan yararlanmaya
karar verildi. Bu amaçla bir yazı hazırlandı. Bu
yazıda araştırmanın konusu, amaçları ve düşü-
nülen yöntem özet olarak açıklandı. Yazının
sonuna da anımsamalarını ve seçim yapmaları-
nı kolaylaştırsın diye 1960-1980 ve 1980-2000
yılları arasında yazılan -araştırma konusuyla
ilgili olabilecek- romanların bir listesi eklendi.
Mektubun sonunda uzmanlardan; tez konusunu
Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
126
nasıl buldukları, bu konuda tez yapılıp yapıla-
mayacağı; düşünülen yönteme ilişkin görüş ve
önerileri ile ilişik listedeki hangi romanların
amaca uygun olduğuna dair görüşleri istendi.
Gelen cevaplar doğrultusunda 1960-1980 dö-
nemi için Tutunamayanlar ve Bir Düğün Gece-
si; 1980 sonrası dönemi içinse Kara Kitap ve
Yüz: 1981 seçildi. Tutunamayanlar, Bir Düğün
Gecesi ve Kara Kitap’ın seçilmesi uzmanlardan
gelen öneriler üzerine yapıldı. Yüz: 1981 ro-
manı ise, izleme jürisi üyelerinin görüşleri de
alınarak araştırmacının tercihi olarak belirlendi.
Verilerin toplanması sürecinde şöyle bir yön-
tem izlendi. Her bir roman için;
- Önce roman baştan sona okundu. Bu okuma
sırasında, ele alınan değişkenlere yanıt olabile-
cek anlatımların hangi değişken ya da değiş-
kenlerle ilgili olduğunu doğru saptamak için en
az iki kez okundu, üzerinde düşünüldü ve emin
olduktan sonra altları renkli kalemle çizildi. Bir
anlatımın veri olarak alınıp alınmayacağı kara-
rında, literatür bölümünde verilen değişkenlere
ilişkin bilgiler esas alındı. Altı çizilen satırların
sağındaki boşluğa ilgili olduğu değiş-
ken(ler)in ilk harfleri (DB, KT, AH, İ, Z) ya-
zıldı.
- İkinci aşamada, altı çizili satırların olduğu
sayfalar taranarak bilgisayara aktarıldı. Deva-
mında aktarılan sayfaların sayfa numaraları
çizilen satırların sonuna eklendi ve altı çizili
olmayan kısımlar silindi. Geride kalan altı
çizili satır ya da paragrafların birbirine karış-
maması için aralarına çift satır boşluğu verildi.
- Devamında, 1960-80 ve 1980-2000 arası
dönemler için bilgisayarda birer dosya açıldı.
Bu dosyaların her ikisine de haklarında bilgi
toplanan beş değişkenin adının yazılı olduğu
birer sayfa yerleştirildi. 1960-1980 dönemi için
incelenen iki romanın verileri ilgili dosyadaki
değişkenin altına taşındı. Aynı şekilde 1980-
2000 dönemine ait romanlardan elde edilen
veriler de o döneme ait dosyadaki değişkenle-
rin altına yerleştirildi. Verilerin ait oldukları
değişkenlerin altına yerleştirilmesi işleminde,
altı çizilen satırların sağındaki boşluğa yazılan
harfler esas alındı. 1960-1980 arası dönem için
toplam 74 sayfa, 1980-2000 arası dönemle
ilgili olarak da 55 sayfa veri toplandı. Dolayı-
sıyla araştırmanın bulguları, bu 129 sayfanın
değerlendirilmesinden elde edildi.
- Yukarıdaki işlemler, üzerinde çalışılan dört
romanın her biri için aynı şekilde tekrarlandı.
Ham veriler (altı çizilen satırlar) ait oldukları
değişkenlerin altına taşınırken; her roman için
farklı bir renk (Siyah, turuncu, yeşil ve mavi)
kullanıldı. Bu renk farklılığı, veriler değerlen-
dirilirken –özellikle- romancılara yapılan gön-
dermelerde olabilecek karışıklıkları önlemede
son derece yararlı oldu.
4. BULGULAR VE YORUM
4.1. Doğu Batı
4.1.1. 1960-1980
Bir Düğün Gecesi, 12 Mart sonrası dönemdeki
Türkiye toplumunu bütün kesimleri ile içeren
bir romandır. Akademisyen olan Ömer ve Ay-
sel, öğrenci lideri Tuncer, milletvekili kızı
Yıldız, sanatçı Tezel, reklamcı İnci, hapishane-
de bulunan Gül küçük burjuva aydın tiplerdir.
Aydın tipler üniversite çevresinde bulunmakta
ve çoğunlukla sol düşünce sahibidirler.
Bir Düğün Gecesi’nde Doğululuk ve Batılılık
belirgin bir biçimde kentli olmanın ve yüksek
öğrenim görmenin doğal bir sonucu olarak
değerlendirilmekte, Batılı olmak ve Batı uygar-
lığına aşina olmak yüceltilmektedir. Aysel bir
akademisyendir, şöyle der;
... paçasına biraz Batı uygarlığı bulaşmış es-
ki bir milletvekili kızının onuruna onur kata-
cak bir profösör de bulunsun törende. Biraz
okuyup yazmış, biraz oynayıp çizmiş kişiler
de bulunsun. Oğlan tarafına “bak bizde daha
neler var” diyebilsin Müjgan... Birkaç saat
önce Aysel’in bir yandan bilmem ne araştır-
ma kitabını karıştırıp, bir yandan da sigarası-
nın dumanlarını havaya püskürte püskürte
söyledikleri bunlar (B. s. 7) (4)
Tutunamayanlar’da kolej eğitimli, mühendislik
mezunu Turgut Özben’in Doğu kültürü ile
ilişkisi babasının kültürel formasyonu ile karşı-
laştırılarak veriliyor:
Hüsnü Bey pek dindar sayılmazdı. Turgut'un
kulağına ezanı fısıldarken de gene, Kadim
Yunan gibi, bilmediği bir düzenin ezbercili-
Dostları ilə paylaş: |