Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
166
söz konusu vatandaşları “vatandaşlık kimliği”
dışında bırakmaktadır.
Haberlerdeki söz konusu vurgular, bir tarafın
ötekileştirilerek kimliğinin değersiz kılınması
sonucunu beraberinde getirmektedir. Haber
spotlarında olduğu gibi ana olayın haber metin-
lerinde sunumunda da çatışmanın temel sebebi
genelde “çocuk meselesi” olarak işlenmektedir.
Fakat Bugün Mersin Gazetesi’nin 23 Mayıs
2011 tarihli haberinde çatışmanın sebebi diğer
gazetelerden farklı olarak “…vatandaşlar,
aşiret mensubu kişilerin uyuşturucu ticareti ve
fuhuş gibi yasadışı olaylar nedeniyle mahalle-
nin huzurunu kaçırdıklarını, kavganın da bu
yüzden çıktığını iddia etti.” ifadesiyle okur
kitlesine yansıtılmaktadır. Okur kitlesini tahrik
edecek ve şiddet olaylarını körükleyebilecek bu
yaklaşım savaş/şiddet gazeteciliğine somut bir
örnek oluşturmaktadır. Sadece “Onlar”ı sorun
olarak görmek baştan bir çözümsüzlüğün kabu-
lünü yansıtmaktadır.
Gazetelerin ilk sayfalarında başlayıp iç sayfa-
larda devam eden olaya ilişkin haberlerden 2’si
hariç diğerlerinde olayın oluş zamanına ilişkin
hiçbir bilgi yer almamaktadır. Sadece İmece
Gazetesi “Cumartesi günü sabah saatlerin-
de…”
ve
Özgür
Haber
Gazetesi
ise
“…geçtiğimiz Cumartesi günü…” zaman ifade-
leriyle “ne zaman?” sorusunu yanıtsız bırak-
mamışlardır. Ana olay ve sunuş biçimi çerçe-
vesinde haberlerin hangi kaynaklara dayandırı-
larak kurgulandığı incelendiğinde; resmi kay-
naklar (valilik, emniyet müdürlüğü vb.), siyasal
parti temsilcileri (BDP, MHP), haber ajansları
(AA, İHA) ve görgü tanıkları ön plana çıkmak-
tadır. Haber kaynakları içerisinde yer alan
siyasal parti temsilcilerinin farklı ve bir anlam-
da katı ideolojik bakış açılarıyla olayı değer-
lendirmeleri şiddet odaklı gazeteciliğe malze-
me oluşturmaktadır. BDP Mersin İl Başkanı
Cihan Yılmaz’ın “Olaylar, Kürt halkını uyuş-
turucu, fuhuş ve hırsızlık batağına çekmek
isteyenlerin
provokasyonudur.”(Mersin-
23.05.2011) ifadesi ve MHP Grup Başkanveki-
li Mehmet Şandır’ın“Çatışma bir tehlikenin
işaretidir. Bu tehlike ayrışmadır. Etnik bölücü-
lüğün
siyasi
bölücülüğe
dönüşmesidir.
…militanların saldırdığı yerdeki mağdur halkı
göç ettirirse…”(İmece-24.05.2011) vurgusu
“Onlar”ı sorun olarak gören ve “Onlar-biz”
propagandasını merkeze koymaktadır.
Ayrıca yerel gazetelerin söz konusu olayı haber
ajanslarına dayanarak okuyucuya aktarmaları;
haberlerdeki tek tipleşmeyi beraberinde getir-
mektedir. Örneğin Akdeniz ve Özgür Haber
gazetelerinin 23 Mayıs 2011 tarihli sayıların-
daki olayla ilgili haberlere İHA kaynaklık et-
mektedir. Her iki gazetedeki haberlerde olayın
benzer kurgu ve vurgularla okuyucuya aktarıl-
dığı görülmektedir. Ajans kaynaklı bu haber-
lerde ön plana çıkartılan şiddetin görünür etki-
leridir. Ölü, yaralı, gözaltı, taş, sopa, yağma,
ateşe verme gibi ifadeler her iki gazetede de
kullanılmaktadır. Bu bağlamda; yerel medya
için önemli bir haber kaynağı olan haber ajans-
larının barış ya da şiddet odaklılığı söz konusu
aracın söylemine etki eden önemli bir unsur
olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle yerel gaze-
telerin, insan kaynağı sınırlılığı nedeniyle ajans
haberlerine bağımlılıkları göz önünde bulundu-
rulduğunda; haber ajanslarının olayları hangi
bakış açısından ele aldıkları büyük önem taşı-
maktadır.
Ardalan ve Bağlam Bilgisi
Yerel gazetelerde olayla ilgili ardalan bilgisinin
yer almadığı; haberlerin tamamında çatışmanın
ya da zorunlu göçün ön plana çıkartıldığı gö-
rülmektedir. Uzlaşmazlık alanına odaklanarak,
uzlaşmazlığın oluşumunun nedenlerinin yer
aldığı ardalan bilgisinin haber içeriğinde yer
almaması, olayın toplumsal yapıdan ve dina-
miklerden izole edilmesi sonucunu beraberinde
getirmektedir. Bu ise okur kitlesinin sadece
şiddete ve onun görünür etkilerine odaklanması
sonucunu doğurmaktadır. Olayın ardalanından
kopuk biçimde sunumu, söz konusu şiddet
içerikli olayın “kapalı/sır” kalmasına neden
olmaktadır.
Haberlerde ardalan ve bağlam bilgisinin olma-
ması; Çilek mahallesinde yaşayan vatandaşlar
kimlerdir? Ne kadar zamandır bu iki etnik grup
aynı mahallede yaşamaktadır? Hangi kültürel
zenginlikleri ve karakteristik özellikleri bünye-
lerinde barındırmaktadırlar? Çatışmaya temel
oluşturabilecek sorunlar nelerdir? gibi soruların
haberlerde yanıtsız kalmasına neden olmakta-
dır. Habere ilişkin ardalanın yer alması çözüm
odaklı bir barış gazeteciliğine de katkı sağlaya-
bilecektir.
Yerel Basında Etnik Çatışma Söylemi: Mersin İli Örneği (155-172)
167
Sonuçlar ve Tepkiler
Söylem analizi çerçevesinde sonuçlar ve tepki-
lerin irdelenmesinde çatışma ve göç olgusu
üzerine odaklanan haberlerde şu 3 soruya yanıt
aranmıştır:
- Olaya dair herhangi bir açıklama var mı?
- Haberin arkasında ideolojik bir açıklama var
mı?
- Olayın taraflarından yapılan alıntılar haber
içerisinde ne şekilde veriliyor?
Çilek mahallesinde gerçekleşen olaylara ilişkin
açıklamalar 3 farklı kaynak tarafından gerçek-
leştirilmektedir: Resmi kaynaklar, siyasal parti
temsilcileri ve görgü tanıkları. Bu açıklamala-
rın haber kurgusu içerisinde belirleyici bir role
sahip olduğu dikkati çekmektedir. Resmi kay-
nakların açıklamaları haber hikayesi içerisin-
deki; ölü, yaralı, gözaltı, tutuklama gibi öğeler
üzerine odaklanmaktadır. İncelenen gazetelerin
23 Mayıs 2011 tarihli sayılarında yer alan res-
mi kaynak alıntılarından bazıları şöyledir:
“Polis tarafından yapılan açıklamada; 1
kişinin öldüğü, 41 kişinin yaralandığı kav-
gada 7’si çocuk 15 kişinin gözaltına alın-
dığı, yaralılardan 2’sinin hayati tehlikesi-
nin sürdüğü, 31’inin ise çeşitli hastaneler-
de tedavilerinin devam ettiği bildirildi.”
(Mersin Gazetesi)
“İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, olaylar
nedeniyle 1 kişinin öldüğünü, 41 kişinin ise
yaralandığını belirtti.” (Bugün Mersin
Gazetesi)
“Mersin Valiliği tarafından yapılan açık-
lamada, Çilek Mahallesi’nde komşu kav-
gasından başlayan olaylarda; ateşli silah,
taş ve sopa kullanıldığı 34 kişinin yaralan-
dığı…” (İmece Gazetesi)
Yerel gazetelerde söz konusu olayla ilgili ha-
berlerde akredite kaynaklardan doğrudan veya
dolaylı alıntılar yer almaktadır. Haberlerdeki
akredite kaynak alıntılarında dikkati çeken
nokta, hiçbir haberde resmi yetkilinin isminin
yer almamasıdır. “Polis tarafından, “İl Sağlık
Müdürlüğü yetkilileri” ve “Mersin Valiliği”
şeklindeki kaynak tanımlamaları söz konusu
duruma örnek teşkil etmektedir. Ayrıca şiddet
unsuruna odaklanan akredite kaynak açıklama-
larında; polis ve İl Sağlık Müdürlüğü tarafın-
dan verilen bilgide yaralı sayısı 41 iken, Mersin
Valiliği’nin açıklamasında bu sayı 34’e düş-
mektedir. Can ve mal kaybının tespiti odaklı
akredite kaynak açıklamaları bariz bir ideolojik
söylem içermemektedir. Haberlerde ideolojik
örüntüler içeren açıklamalar siyasal parti tem-
silcilerine aittir:
“BDP İl Başkanı Cihan Yılmaz, olayın sa-
dece adli bir vaka olarak ele alınamaya-
cağını söyledi. Yılmaz, “Sistemin haklımı-
za saldırısı hayatın her alanında devam
ediyor. Fakat halkımız, kirli odakların
oyunlarına gelmeyecektir” diye konuştu.”
(Mersin-23.05.2011)
“MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır,
“…Etnik bölücülüğün siyasi bölücülüğe
dönüşmesi, bunun meclise taşınmak isten-
mesi ayrışmayı arttırıyor, Mersin’de de
halk hızlı bir şekilde birbirinden ayrışı-
yor” dedi.” (İmece-24.05.2011)
Her iki siyasal parti temsilcisi de ideolojik bir
bakış açısından olayı değerlendirerek, yorumla-
rını yapmaktadırlar. Haberlerde olaya konu
olan kişilerin, akredite kaynakların ya da siya-
sal parti temsilcilerinin sözlü tepkilerine ve
değerlendirmelerine
başvurmak;
nesnellik
ilkesinin gereklerindendir. Fakat çatışmaya ve
sadece şiddet öğelerine yoğunlaşan açıklama-
lar, barış gazeteciliğinin önünde bir engel teşkil
etmektedir.
Beklenti ve Değerlendirme
Haberlerdeki beklenti ve değerlendirme unsur-
ları; “haberde olayın bundan sonra nasıl bir
gelişme gösterebileceğine ilişkin bir öngörü yer
alıyor mu?” ve “haberin yansıttığı sonuçlar
nasıl ifade ediliyor?” sorularıyla irdelenmiştir.
Yerel gazetelerdeki konuyla ilgili haberler bu
perspektiften değerlendirildiğinde; hiçbir gaze-
te haberinde geleceğe dönük çıkarsama ve
değerlendirmenin yer almadığı görülmektedir.
Haberler sadece çatışmaya ve sonrasında Cono
aşiretine mensup vatandaşların mahalleden göç
etmesine/ettirilmesine ilişkin bilgileri okuyucu
kitlesine aktarmaktadır. Bu haberler ise şidde-
tin görünmeyen etkilerine odaklanılmadan yani
çatışmalar sonrası yaşanan travmaları ve göç
sonrası çok kültürlü yapıya verilen zarar değer-
lendirme dışı bırakılarak verilmektedir.
Dostları ilə paylaş: |