Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
168
b. Mikro Yapı
Söylem analizi tekniğinde haberin mikro yapı
analizini; sentaktik, kelime seçimleri, yerel
uyum ve retorik oluşturmaktadır. Bu çalışma-
nın mikro yapı analizi bölümünde “sentaktik ve
kelime seçimleri” üzerine odaklanılmaktadır.
Sentaktik
Haber kurgusunda kullanılan cümle yapıları,
sentaktik yapının çözümlenmesinde temel
dayanak noktasını oluşturmaktadır. Cümlelerin
uzun/kısa, basit/karmaşık, ya da aktif/pasif
yapıda olmaları olayın okur kitlesi tarafından
farklı biçimlerde algılanması sonucunu ortaya
çıkartabilmektedir.
Araştırmanın örneklemini oluşturan yerel gaze-
telerin 23 Mayıs 2011 tarihli sayılarındaki ilgili
haberlerin ilk cümleleri (haber anlatısındaki ilk
cümlenin öneminden hareketle) “uzun/kısa ve
basit/karmaşık” bağlamında ele alındığında;
söz konusu cümlelerin ortalama 22 kelime ile
oluşturulduğu ortaya çıkmaktadır. Bu ortalama
kolay anlaşılırlık açısından okuyucu için sorun
teşkil edebilecek düzeydedir. Gazetelerin habe-
rin ilk cümlesindeki kelime sayıları şöyledir:
Tablo 2. Gazete Haberlerinin İlk Cümlesindeki
Kelime Sayılarının Dağılımı
Gazete
Kelime Sayısı
İmece Gazetesi
14
Güney Gazetesi
44
Mersin Gazetesi
27
Akdeniz Gazetesi
29
Hakimiyet
16
Çukurova Gazetesi
12
Özgür haber Gazetesi
16
Bugün Mersin Gazetesi
21
Söz konusu rakamlardan da anlaşılacağı üzere
Güney Gazetesi, Çilek Mahallesi’ndeki etnik
çatışma olayını en uzun ve karmaşık yapıdaki
cümlelerle okuyucularına aktaran gazetedir.
Çukurova Gazetesi ise en kısa ve basit cümle
yapılarını tercih eden yerel gazete olarak ön
plana çıkmaktadır.
Sentaktik yapıda diğer odak noktası, cümlelerin
aktif/pasif yapıda olma durumudur. İnal (1994:
21), bu yapıya ilişkin şu noktanın altını çiz-
mektedir:
“Haberin sentaktik yapı içinde belli kişi
ve kurumların eylemlerinin pasif cümle
aracılığı ile aktarılması haberde ideolojik
olanın açığa çıkarılması açısından önem-
lidir. Aslında ideolojik olarak nötr bir dil
olabileceğini varsaymak aynı zamanda
habercilikte mutlak bir nesnellik olabile-
ceğini de varsaymak demektir ki; bunun
pratikte olanaksız bir durum olduğunu
söyleyebiliriz”.
Yerel gazetelerdeki haberler bu perspektiften
incelendiğinde; şu 3 nokta dikkati çekmektedir:
1. Resmi kaynakların haberlerdeki ifadeleri
“pasif” yapıdaki cümlelerle kurgulanmaktadır:
“Polis tarafından yapılan açıklamada
…tedavilerinin devam ettiği bildirildi.”
(İmece-23.05.2011)
“…Conoların evleri polis tarafından tah-
liye edildi.” (Çukurova-23.05.2011)
“Mersin Valiliği tarafından yapılan açık-
lamada, … hayatını kaybettiği bildirildi.”
(İmece Gazetesi)
2. Siyasal parti temsilcilerinin görüşleri “aktif”
cümle kurgularıyla oluşturulmaktadır:
“MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şan-
dır, … yaşanan çatışmayı ‘bir tehlikenin
işareti’ olarak gördüklerini söyledi.”
(İmece-24.05.2011)
“Olay yerine BDP Mersin İl Başkanı Ci-
han Yılmaz da gelerek vatandaşları sakin-
leştirmeye çalıştı.”(Akdeniz-23.05.2011)
3. Cono aşiretine mensup vatandaşlar ile Kürt
kökenli vatandaşların eylemleri “aktif” cümle-
ler aracılığıyla okur kitlesine sunulmaktadır:
“… çok sayıda kişi evlere girdi, … tahrip
etti.” (İmece-23.05.2011)
Yerel Basında Etnik Çatışma Söylemi: Mersin İli Örneği (155-172)
169
“Cono aşireti mensubu …ateş açtı.” (Gü-
ney-23.05.2011)
“…evlere giren kalabalık, camları kırdı,
eşyaları sokaklara fırlattı.” (Özgür Ha-
ber-23.05.2011)
“…gruptakiler birbirlerine taş ve sopa-
larla saldırdı.” (Hakimiyet-23.05.2011)
Gazetelerdeki haber kurgusunda genelde resmi
kaynak ifadelerinin “aktif” cümle yapılarıyla
okuyuculara aktarılması yaygın bir durumken;
etnik çatışma haberlerinde bunun tersi bir sen-
taktik yapıyla karşılaşılmaktadır. Söz konusu
bu durum, makro yapı içerisinde ele alınan
“sonuçlar ve tepkiler” bölümündeki tespitlerle
yani hiçbir haberde resmi yetkilinin isminin
belirtilmemesi durumuyla paralellik oluştur-
maktadır. Bu bağlamda resmi kaynakların,
ölümlü bir etnik çatışma ile başlayan ve göçle
noktalanan bu olaylar zincirinde etkin bir ko-
numda olmak istemedikleri görülmektedir.
Yerel gazetelerin de söz konusu durumu pasif
cümle yapılarıyla destekledikleri ortaya çık-
maktadır.
Siyasal parti temsilcilerinin onlar-biz propa-
gandası niteliğindeki açıklamalarının (ana olay
ve sunuş biçimi bölümündeki örneklerde gö-
rüldüğü üzere) aktif cümle yapılarıyla verilme-
si şiddetin meşrulaştırılmasına dayanak noktası
oluşturmaktadır. Ayrıca çatışan iki tarafın şid-
det eylemlerinin neredeyse tüm gazetelerde
aktif cümle yapılarıyla aktarılması, şiddet ey-
lemlerini ve olayın taraflarını tam da merkezde
konumlandırmaktadır. Barış gazeteciliği bağ-
lamında olması gereken sentaktik yapı kurgusu
şöyledir:
Barıştırıcı ve çözümleyici tarafların görüşleri
ve girişimleri = aktif cümleler
Şiddetin görünür etkileri ve onlar-biz açıklama-
ları = pasif cümleler
Kelime Seçimleri
Kelime seçimleri haber anlatısının en çarpıcı
unsurlarındandır. Haberde yer alan aktörlerin
konumlandırılmasında ve olayın ideolojik bo-
yutlarıyla okuyucunun zihninde haritalandırıl-
masında seçilen kelimeler önem arz etmektedir.
Bir anlamda haberin dokusu ve ideolojik pa-
yandaları kelimeler vasıtasıyla vücut bulmak-
tadır.
Kelime seçimlerinden söz ederken, çok fazla
verilen bir örnek "özgürlük savaşçısı" ve "terö-
rist" örneğidir. Doğrudan ideolojik bir seçimi
yansıtan bu iki kelimeden hangisinin kullanıla-
cağı ilk anda düşünülebileceğinden de daha
karmaşık bir konudur. Dil içinde mücadele bir
kelimenin yerine farklı bir kelimenin önerilme-
si ve kullanılması değildir. Dil içinde mücadele
söyleme ilişkin bir kavramdır. Kelimelerin
anlamı, diğer bir değişle vurgusu söylemler
içinde oluşur (İnal 1996: 122). Kelime seçimi
aynı zamanda barış/şiddet odaklı gazeteciliğin
de belirleyici bir öğesi durumundadır. Bu pers-
pektiften bakılarak, Çilek Mahallesi’nde ger-
çekleşen etnik çatışmaya ilişkin haberlerde
kullanılan kelimeler irdelendiğinde pek de
olumlu bir sonuç ortaya koyulamamaktadır.
Haberlerde ağırlıklı olarak şiddet öğelerini
çağrıştıran kelimeler söylemi oluşturmaktadır.
Gazeteler söz konusu olayı savaş benzetmesi
ile okur kitlesine aktarmaktadır:
“…savaş
alanına
döndü.”
(Mersin-
23.05.2011)
“Savaş alanına dönen mahallede…” (Çu-
kurova-23.05.2011)
“Savaş gibi kavga…” (Özgür Haber-
23.05.2011)
“…iç savaş manzaralarını aratmayan…”
(İmece-23.05.2011)
Ayrıca gazeteler bir tarafı suçlu ilan eden ve
küçük düşüren kelime seçimleri yapmaktadır.
Örneğin, 24 Mayıs 2011 tarihli Hakimiyet
Gazetesi “Cono kavgasında 15 gözaltı…”
ifadesi ile kavganın ana faktörünü ve suçlusunu
ilan etmektedir. Aynı tarihli haberinde Çukuro-
va Gazetesi ise “Eşkıya yaktı…” kelimesi ile
Kürt vatandaşları hedef göstermektedir. Söz
konusu bu yaklaşım iki taraf algısını zihinlere
işleyerek, bir tarafın diğer tarafı olumsuz ve
şiddetin kaynağı olarak görmesine hizmet et-
mektedir. Bu olumsuz algının yayılmasını
sağlayan ise nesnellik ilkesini savunan yerel
gazetedir. Haberler aynı zamanda toplumda bir
korku psikolojisinin hakim olmasına da eşlik
Dostları ilə paylaş: |