Kendi Kendine



Yüklə 5,01 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/23
tarix20.09.2017
ölçüsü5,01 Kb.
#711
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23

Hipnozun Tarihi
'Benzer bütün bilimler büyüden ve batıl inançtan türemiştir, ancak hiçbiri kökenleriyle
olan kötü ilişkisini sarsmada hipnoz kadar yavaş davranmamıştır."
-CLARK HULL-
Sakl
ı
 Kütüphane
www.e-kitap.us


Hipnozun kastî veya tesadüfen kullanımına tarih oyunca pek çok şekillerde rastlanabilir.
Çoğunlukla inanca dayalı iyileşmelerde, büyü ve doğaüstüyle bağlantılı olmuştur. Hipnoz
terimi yalnızca geçen yüzyıldan beri kullanılıyor olsa da muhtemelen tarihi insanlığın
tarihi kadar eskidir.
Eski Mısır, Persler, Yunanlılar ve Romalıları içeren dünyanın eski uygarlıklarının çoğu
telkinin gücünü ve hipnotik durumun kullanışlılığının farkına varmışlardır. Fakat elde edilen
faydalar genellikle tanrılar tarafından olduğuna inanılan mucizelere atfedilmiş-tir. ilk tıbbi
kayıtlar. Yunan "uyku mabetlerinde" gaipten gelen sözlerin sağladığı açıklanamayan
iyileştirmelerden bahseder. İnsanlar bu mabetlere ricalarını bildirmek ve muhtemelen
hipnotik bir şekilde sağlanan rüyalarının yorumlarını almak için gelirlerdi.
Özel bir terapi olarak hipnoz 18. yüzyıla dayandığından antik tarihe dalmak amaçlarımız
açısından gerekli değildir. Aşağıdaki tarihsel bakış daha modern zamanlardan
başlayacaktır.
Modern Hipnozun Kökleri:
Frans Anton Mesmer (1734-1815)
Modern hipnotizmin Mesmer adında görkemli Avusturyalı doktorun çalışmalarına
dayandığına inanılır. Mesmer, yıldızlardan görünmeyen manyetik bir akımıh çıktığına ve
bu akımın insanların sağlığını etkilediğine inanırdı. Bunun akışında bir dengesizlik
olduğunda, hastalık ortaya çıkmaktaydı. Yıldızlar ve hasta
Sakl
ı
 Kütüphane
www.e-kitap.us


30
arasındaki uygun akım, acı çeken hastanın vücudunu mıknatıslarla ovarak, sıvıyı yeniden
dağıtarak böylece de sağlığını ona tekrar kazandırarak sağlanırdı. Zamanla, Mesmer,
aynı faydaları, ellerini hastalarının üzerinde gezdirerek de ortaya çıkarabileceğini buldu.
Bunu kendi vücudunda ve ellerinde bulunan "hayvansal manyetizme" atfetti.
Mesmer, 1778'de, Kral 16. Louis'nin davetiyle Paris'e gitti. Orada o kadar popüler oldu
ki, kısa sürede, hastalarıyla teker teker ilgilenemeyecek hale geldi. Bu noktada meşhur
"ba-ket"lerini keşfetti. Bunlar içinden demir çubukları fırlayan su ve demir parçacıklarıyla
dolu büyük tüplerdi. Bu çubuklar hastalar tarafından yakalanıyor, böylece de onlar
"manyetik akışı" alabiliyorlardı. Tam bir şovmen gibi, Mesmer, bu olaylar için elinde
sihirli bir değnek olduğu imajını veren upuzun leylak rengi elbiseler giyiyordu.
Aynalar ve yumuşak bir müziğin bulunduğu bir tedavi odasında Mesmer, bir insandan
diğerine geçerken, hastalar halka şeklinde el ele tutuşuyorlardı. Hastalarının çoğu
kadındı ve Mesmer, çoğu zaman, dokunma ve darbeleri içeren hayli ziyade seksüel bir
yaklaşıma sahipti. Bazen tedavi süresince, vücutlarının alt bölümünün oldukça yakın
durmasıyla sonuçlanacak şekilde hastasının dizleri kendininkilerinin arasında duruyordu.
Doktorların, onların göğsüne dokunacakları endişesiyle kadınların kalp atışlarını dahi
dinlemedikleri bir çağda Mesmer'in yöntemi taciz olarak görüldü.
Tıp camiasını rahatsız eden bir şey de, Mesmer'in, doktorların çoktan vazgeçtikleri
hastaları tedavi ediyor olmasıydı. 1784'de Kral tarafından "Mesmerizm"i inceleyecek bir
komisyon görevlendirildi. Komisyonun bulgusu,, iyileşmelerin manyetizmadan değil de
hastaların inanmalarından ve hayal etmelerinden kaynaklandığı yolundaydı. Odak ve
ters tepkilerin Mesmer'in teori-
Sakl
ı
 Kütüphane
www.e-kitap.us


31
leri ve gösterişçi tedavi yöntemleri üzerine yönelmesi önemli bir noktanın küçümsendiği
anlamına gelir. Gerçek şu ki hastalarda bazen kayda değer olumlu değişiklikler
olmaktaydı: imgelemin kullanımı gerçekten de tedavi edici olabilirdi. Mesmer'in gözbebeği
olan Charies d'Eslon'un belirttiği gibi: "İmgelem tedavisi en iyiyse, neden imgelem
tedavisini kullanmayalım ki?" Bu müdafaanın işitilebilmesi için uzun yıllar geçmesi
gerekti.
Araştırmacıların ve Mesrner'in kendisinin dahi fark etmediği şey tedavi süresince
hastaların muhtemelen bir hipnotik duruma giriyor olmalarıydı. Bu, manyetizmanın
kendiliğinden etkisiyle değildi, daha ziyade Mesmer'in tedaviyi yürütme şeklinin ve
yönteminin içindeki ritüellerin bir sonucuydu. Aynı zamanda, esrarengiz bir çeşit gücün
güçlü telkinleri vardı; doğrudan ya da dolaylı telkinlerle iyileşme ortaya çıkıyordu.
Mesmer'in hipnoz tarihindeki yeri önemlidir; çünkü daha sonraları başkaları tarafından
takip ve rafine edilecek bir alana, nihayetinde bugün bildiğimiz hipnoz uygulamasına
dikkat çekmiştir.
Markiz Armand de Puysegur (1751-1825)
Puysegur, Mesmer'le birlikte çalışan emekli bir askerdi. Onun tarihsel açıdan önemi
bugün telkine yatkın olarak kategorilendirilecek hastaları gözlemesinden ve
isimlendirmesinden geliyor. Puysegur, "yapay uyurgezerlik" veya "uyku" transı olarak
bilinen derin trans haline bu tür bireylerin girebildiğini fark etti. Maalesef bu, hipnozun
uykunun aynısı olduğu şeklinde yanlış fikre temel sağladı. Bu süre boyunca, doktorların
azalmayan dirençleri yüzünden, Mesmerizm gezici fuarlarda şovmenler tarafından
sunulan bir gösteri olarak kaldı.
Sakl
ı
 Kütüphane
www.e-kitap.us


32
John Elliotson (1791-1868)
ve  James Esdaile (1808-1859)
Hâlâ mesmerizme şiddetle karşı çıkarken, tıp camiası, bir doktor olan Elliotson'un acısız
ameliyat yapabilmek için bu yöntemi kullandığını öğrendiklerinde, onun Londra'daki
Üniversite Hastanesindeki uzmanlık görevinden atılmasını sağladı. Stetoskopu
İngiltere'ye tanıtmış olan Elliotson, Fitzroy meydanında kendi hastanesini kurmaya
yetecek ve mesmerizmle ilgilenen bir dergi olan Zoist'i çıkaracak kadar destek ve saygı
görüyordu. Elliotson'un çalışmalarından bir hayli etkilenen, Hindistan'da doktorluk
yapan İskoç cerrah Esdaile, 300'ün üzerinde acısız ameliyat yapmak için mesmerizmi
kullandı. 19 tane organ kesilmesinden bahsedilse de bu ameliyatların en yaygın olanları
büyük tümörlerin çıkarılmasıydı.   Kimyasal anestezi yöntemlerinin gelişmesiyle-
1844'de azot oksit ve 1846'da eter - mesmerizmin ameliyat amaçlı kullanımı azaldı.
James Braid (1795-1860)
İşte bu önemli noktada Braid isimli Edinburg'lu bir cerrah tarafından Mesmerizme ilgi
yeniden canlandırıldı. Braid, "Hipnozun Babası" unvanını hak eder, çünkü yöntemin ismi
Mesmerizm-den "hipnoz"a çeviren odur. Hipnoz kelimesi yunanca uyku anlamına gelen
"hypnos"tan türemiştir. Daha sonra Braid, hipnozun uyku olmadığının farkına vardı;
ama isim öylece kaldı. Bu yeni isim, Braid'in çalışmalarının, çoğu tıp adamı tarafından
soğuk karşılanan ve profesyonel kabul edilmeyen kendisinden öncekilerin
çalışmalarından ayrılmasını sağladı. Braid'in kabul edilmiş ve muhafazakâr bir tıp
uzmanı olması ve bilimsel yaklaşıma önem vermesi hipnozun ilk defa saygı duyulan bir
konuma yaklaşmasını sağladı.
Sakl
ı
 Kütüphane
www.e-kitap.us


Yüklə 5,01 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   23




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə