Kirgizistan cumhuriyeti



Yüklə 0,58 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/25
tarix19.07.2018
ölçüsü0,58 Mb.
#57049
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   25

 

Kırgız adının etimolojisi ve anlamı hakkında çok sayıda araştırma 



yapılmış ve N.A.Aristov, A.Vambery, V.Munkaşi, V.V.Radlof, L.Ligeti, 

K.İ.Petrov,  N.A.Baskakov,  A.N.Kononov,  D.Banzarov,  S.M.Abramzon, 

P.Pelliot,  Yu.  A.Zuev,  Ö.Karayev,  D.Aytmuratov  gibi  araştırmacılar 

değişik görüşler bildirmişlerdir.  

Radlof  Kırgız  adının  kırk  ve  yüz  sayısından  oluşarak  kırk  grup 

anlamını  taşıdığını  öne  sürmüştür.  Aristov  Usunların  gerçek  adının 

Kırgız  olduğunu  ileri  sürmüştür.  Banzarov,  Ligeti,  Abramzon  ise  kırk 

sayısına eski ız çokluk ekinin getirilmesiyle oluştuğunu ve kırk uruğ, kırk 

boy  veya  kırk  kabile  anlamını  içerdiğini  savunmuşlardır.  Tatar 

tarihçilerinden  Atlasov,  Murat  Remzi  ve  Rus  bilgini  Berezin,  Macar 

bilgini Munkaşi ve G.Şupka kırk sayısına „uuz“ (Oğuz) adının eklenmesi 

ile  „Kırguz“  kelimesinin  Kırgız  biçimine  dönüştüğünün,  Oğuz  Han 

destanandaki Kırgız’ın Oğuz Han’ın torunlarından biri olarak  yer alması 

ile kanıtlanmış olduğunu öne sürmüşlerdir.  

L.Ligeti’nin  görşüne  göre  Kırgız  adı  Kır-kes,  Kır-kez,  kırlarda 

gezen  anlamını  taşımaktadır.  Petrov  Kırgız  adının  eski  Türk  dilindeki 

sıfat  Kırıg  (kırgu)  kızıl  denen  söze  çokluk  eki  olan  z  nin  eklenmesi  ile 

„Kırık“ sıfatının ız çokluk eki ile birleşip ünlü harfin düşmesiyle „Kırgız“ 

şekline dönüştüğünü  iddia etmiştir.  Kelimenin  anlamı  da kızıl  yer, kızıl 

yerde  yaşayanlar,  kızıl  el  olarak  kullanıldığını  bildirmiştir.  Alim 

Baskakov  ise  Kırgız  sözünün  ilk  hecesinde  bulunan  kurgu-kurug’un 

ikinci  kısmına  yani  kurug  okuz  veya  kızıl  Oğuzlar  anlamına  geldiğini 

savunurak değişik bir yorum getirmiştir. 

Bu  görüşlerin  dışında  Kırgız  adı  hakkında  bilim  adamları 

tarafından  birçok  farklı  fikirler  öne  sürülmüştür.  Fakat  bugüne  kadar 

Kırgız kelimesinin anlamı üzerinde oy birliğine varılamamıştır. 




 

10 


I. ESKİ ÇAĞLARDA KIRGIZİSTAN 

 

 



A. Taş Devri 

Kırgızistan  coğrafyasında  ilk  insan  kalıntıları  paleolit  devrine 

aittir.Taş devrinde insanın kullandığı ilk aletlere Tanrı dağında, Isık Göl 

ve  Fergana  vadisinde  rastlanmıştır.  Binlerce  yıl  sonra  insanın  gelişmesi 

ile  birlikte  kullandığı  gereçlerde  yenilikler  ve  gelişmeler  olmuştur.  100 

bin  yıl  ile  -  40  bin  yıl  geriye  gidilebilen  bir  tarihte  diğer  coğrafi 

bölgelerde  olduğu  gibi  Orta  Asya’da  da  ilk  insanların  varlığı 

kanıtlanmıştır. Bu döneme ait eşya ve balta, bıçak gibi günlük kullanım 

gereçleri  Kırgızistan’da,  Isık  Göl  bölgesinde  Çüy  vadisinde,  Batken 

yöresinde,  Oş’un  Alay  ilçesinde  de  bulunmuştur.  Bu  gereçlerin  bütün 

Fergana vadisinde kullanılmış olduğu bilinmektedir

6



Mezolit  devrine  ait  kalıntılar  Krgızistan’da  Soh  köyünde, 

Taşkömür ilçesinde, Çatırgöl, Narin bölgesinde araştırılmıştır. M.Ö. 5000 

–  3000  yılları  arasındaki  dönemde  veya  Neolit  devrinde  insanların 

tarımcılık  ve  hayvancılık  yapmış oldukları  bilinmektedir. Araştırmacılar 

bu  döneme  ait  büyük  kalıntılar  bulamamışlardır.  Bazı  aletler,  eşya 

parçaları  günümüzdeki  Bişkek  şehrinde  (Alamüdün  suyunun  kıyısında), 

Tokmok şehri yakınlarında, Merkezi Tanrıdağ’da ortaya çıkmıştır

7



 

B. Bronz Devri 

Tarihteki  önemli  bir  gelişme  bakır  işletmeciliği  ve  ilk  demir 

aletlerinin  kullanımı  olmuştur.  M.Ö.  beş  bin  yıllarında  Orta  Asya’da 

bakır işletmeciliği gelişmiştir. Fakat yapılan eşyaların dayanaksız olması 

nedeni  ile  daha  sonra  bakır  ile  kalay  bileşiminden  oluşan  eşya  yapımı 

                                                

6

 İstoriya Kirgizskoy SSR, Frunze, 1984, I, s.78-79 



7

 İstoriya Kirgizskoy SSR, I, s.96-105 




 

11 


başlamıştır.  Bu  dönemden  itibaren  bronz  dönemi  başlar.  Bu  devre  ait 

bakır  kalıntıları  Oş  ve  Celal  Abad  bölgelerinde  Ketmentöbö  vadisinde 

bulunmuştur.  Bronz  Devrinde  Kırgızistan’da  iki  büyük  medeniyete 

dayanan boylar yaşıyordu. Çüy , Talas, Ketmentöbö, Isık Göl ve Merkezi 

Aladağ’da  hayvancılık  ve  tarımcılıkla  uğraşan  topluluklar  vardı.  Bu 

boylara  “Andron”  medeniyetinin  temsilcileri  denilmektedir.  Andron 

medeniyeti  M.Ö.17  –  16.  yüzyıllardan  M.Ö.  9.  yüzyıla  kadar 

uzanmaktadır.  Fergana  vadisinin  doğusunda  tarımla  uğraşan  insanların 

oturdukları  mekanlar  bulunmuştur.  Araştırmacılar  bunları  “Çust” 

medeniyetinin temsilcileri olarak nitelemişlerdir

8



 



C. Saklar 

M.Ö.1000  yıllık  dönemde  Orta  Asya’da  hayvancılıkla  uğraşan 

boylar  Hind  kaynaklarında  “turlar“,  Fars  kaynaklarında  ise  “saklar“, 

Çince  “se“  olarak  kaydedilmiştir.  Saklarla  ilgili  bilgilere  M.Ö  6. 

yüzyıldaki 

İran’daki 

dağ 

zirvesindeki 



Behistun 

yazısında 

rastlanılmaktadır.  Sak  terimi  “güçlü  veya  kuvvetli  erkek”  anlamını 

taşımaktadır. M.Ö. 6-2.  yüzyılda Saklar Hazar denizinden Tanrı Dağ ve 

İli  nehrine  kadar  uzanan  bölgelerde  oturmaktaydılar.  Diğer  bir  grubu 

oluşturan  Saklar  ise  Kuzey  Hindistan’dan  Alay  ve  Fergana  vadisine 

kadar  uzanan  bölgelerde  yaşamışlardır.  Saklar  Doğu  İran  dili 

konuşuyorlardı.  Arkeologlar  Kırgızistan’ın  Alay  vadisi,  Tanrı  Dağı  ve 

Ketmen  Tepe  (Ketmentöbö)  vadisinden  Saklara 

ait  kemikler 

bulmuşlardır

9



 

                                                

8

 İstoriya Kirgizskoy SSR, I, s.107-122 



9

 İstoriya Kirgizskoy SSR,I, s.144-146 




Yüklə 0,58 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   25




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə