Kozmik Doktrin



Yüklə 1,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/42
tarix15.07.2018
ölçüsü1,67 Mb.
#56051
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   42

 

18 


 

En dıştaki planda toplanan birleşik atomlar, daha ileriye gidemeyecekleri için merkeze dönerler. Bunlara 

'gezgin' atomlar

 adı verilir. Belli planlarda yerleşen atomlar ise statik atomlardır.  

 

Böylece, 'Merkezi Durgunluk' bölgesinde hiç bir atoma rastlanmaz; sadece asal Kozmik kuvvetler yer alır.  



 

Birinci planda, üçgensel bir yol takip eden atomlar bulunur. Bu nedenle, bu planın baz aldığı rakam 'üç'tür. 

Bu planda en basit atom, üç temel özelliği içerir; en karmaşık atom ise üç atomdan oluşmuştur. Baz olan 

rakam her sonraki planda bir fazla olacak şekilde değişir; buna göre, yedinci plan için bu rakam 

'dokuz'dur. Kozmik kuvvetlerle ilgili sayılara 'Asal Sayılar' denirken, bu rakamlara 'İkincil Sayılar' adı 

verilir. O halde 'Asal Sayılar' olarak, bir, üç, yedi ve oniki, 'İkincil Sayılar' olarak üçten dokuza kadar olan 

sayılar tanımlanmış olur.  

 

'On', evrimin rakamıdır; çünkü evrimleşen atomlar, on açılı atomlardır.  



 

Buraya kadar olan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, 'Asallar' birbirlerini yaratırlar ve düzenli devreler 

sonucunda dengeli bir konuma yerleşirler. 'Asalların değişken safhalarının tesiri altında ise, ikincil 

hareketler devreye girerler.  

 

İkincil hareketler, 'Asalların kanunlarına ve tesirlerine bağımlı olmakla beraber, kendi doğalarının 



şekillendirdiği kanunlara uyarlar.  

 

Benzer şekilde, her varoluş planı, kendisini yaratan safhanın tesirleri altında devinimini sürdürür.  



 

Örneğin, 'Kozmos Halkası' pozitif ve negatif safhalardan geçer. Eğer negatif safha kendi bölgelerinde 

etkense, ışınlar, negatif ve çeper yönündeki ark üzerinde daha hızlı akmaya başlarlar. Pozitif safhanın 

etkisi altında ise, pozitif ve merkeze doğru olan ark üzerinde hareket hızlanır.  

 

Her ışın demeti, yer aldığı çemberin tesiri altındadır. 



O halde herhangi bir anda, bir 'gezgin' atom, üzerinde 

yolculuk ettiği ışına, ışın üzerindeki pozisyonuna, ışının geçtiği planda ve 'Kozmos Halkası'nın safhalarına 

bağlı, çeşitli tesirlere maruz kalır. Bu nedenle, gezen bir atomu tanımlayabilmek için sadece çizdiği yolun 

özelliklerini değil, reaksiyon gösterdiği tesirleri de saptamak gerekir.

 Bu analiz ise 'Yıldızlar Astrolojisi' 

olarak bilinir ve temelde Güneş Sistemlerinin yaşamlarıyla ilgilidir. Gezegenlerin safhalarıyla ilgilenen 

'Gezegenler Astrolojisi'nin, 'Yıldızlar Astrolojisi'ne en yaklaştığı nokta, sizce 'Zodyak' olarak bilinir. Nasıl 

bir insanın yaşamını, parçası olduğu güneş sistemiyle ilişkili olarak düşünmek gerekirse, güneş sistemini 

de Kozmos'a bağlı olarak değerlendirmek önemlidir. 'Yıldızlar Astrolojisi', evrimin safhalarını açıklamaya 

yönelmiştir.  

 

Açıklandığı üzere, farklı yapıdaki atomlar değişik planlarda yerleştikten sonra, 'Merkezi Durgunluk' 



bölgesinden sabit uzaklıklarda hareketlerini sürdürürler. Atomların durumuyla aşağıdaki örnek arasında 

bir benzerlik kurmak mümkündür:  

 

Bir cam tüpteki sıvının içine farklı maddeler koyup, tüpü bir ipin ucunda döndürerek karıştırırsak, bir süre 



sonra maddelerin yoğunluklarına göre kuşaklar halinde ayrıştığını görürüz. Atomlar da yapısal 

özelliklerine bağlı olarak belli bir evrim noktasına erişirler. Evrimin her safhası, devredeki faktörlerin izin 

verdiği ölçüde karmaşık bir oluşuma yol açar. Sonra ritmik bir şekilde süreç tekrarlanır.  

 

Evrimin bir safhası tamamlanır tamamlanmaz, 'Kaos Halkası' dengeyi bozar ve yepyeni bir safha başlar. 



Burada şu deyişin önemi ortaya çıkıyor: 

'Yukarıda ne varsa, aşağıda da aynısı vardır.

 

Yalnız farklı 



davranır.'

 Kozmos her şeyin üzerine inşa edildiği temeldir. 

Tanrı'nın bıraktığı yerden siz başlarsınız.

 Bu 


nedenle 

Tanrı'daki her şey, sizde de mevcuttur.

 

Pek uygun bir tanımlama olmasa da, siz buna 'özgür irade' 



adını verirsiniz.  


 

19 


 

 

Şimdi, 'gezgin' atomların evrimiyle Güneş Sistemleri ortaya çıkar.



 Bu Güneş Sistemleri, Kozmik 

yoğunluklarına bağlı olarak değişik planlarda oluşurlar. Başka bir deyişle, evrimlerine Kozmik gelişimin 

farklı safhalarında başlarlar. 

Ancak hatırlayacağınız üzere, çepere doğru hareket eden atomlar, kendi 

evrenlerini oluşturmak için, geçtikleri her planda çeşitli maddeleri kendilerine bağlarlar.  

 

Şu an için, sizin dışınızdaki planlarda yer alan sistemler hakkında detaylı bilgi vermenin bir faydasını 



görmüyorum. 

Bununla birlikte, sizin Güneş sisteminizin bir örnek teşkil ettiği, yedinci Kozmik plan 

üzerinde oluşan sistemlerin gelişim safhalarına değinmeden edemeyeceğim.  

 

İsterseniz sizin Güneş'inizi ve çevresindeki gezegenleri oluşturmak üzere yola çıkan bir gezgin atomun 



geçirdiği süreci takip edelim. Bu atom, Kozmik ışınlar boyunca turunu tamamlarken, pozitif ve negatif 

olmak üzere oniki tesir altında kalır. Bu arada yedi Kozmik planın maddelerini bünyesinde toplamıştır. 

Belirleyici numaraları, 

 

 



Üç halkanın tesirinden dolayı, 'üç';  

 

Yedi cins madde topladığı için, 'yedi';  



 

Oniki ışından geçtiği için, 'oniki'; ve  

 

Yedi planın maddesine tekabül eden 'üç'ten 'dokuz'a kadar rakamlardır.  



 

 

Kozmik planlardan geçen ve her planda toplayabileceği kadar maddeyi kendine bağlayan bu atom, 



sonunda kendi planını bulur. Burada, kendi kütlesi ile Kozmos'un merkezkaç ve merkezcil kuvvetleri 

arasında denge oluştuğunda sabit bir yörüngeye yerleşir. 

(güneş) 

 

Bu atomu etkileyen Kozmik tesirleri, yerleşik ve belirgin niteliklerinden dolayı, sıralarını da dikkate 



alarak değerlendirmek mümkündür. Atom, oniki ışın boyunca hareket eder, halkaların safhalarındaki 

değişimlerden etkilenir. Bunun yanı sıra, farklı planlarda farklı hızlara sahip büyük organizmalar, arada 

sırada yörüngeleri birbirine yaklaştığında, belli bir plandan çekilen maddeye tesir ederler. Bu oldukça 

önemli bir noktadır.  

 

(Bazen aşağı astralde oluşan bir etki, yukarı Ruhsal planda bir tepkiye sebep olabilir. Fakat ilgili Kozmik 



planın uzaklığından ötürü, bu tepki fazla kuvvetli değildir. Yine de bu durum, evrimin karşılaştığı bir test 

niteliğindedir ve sistemde sorunlara yol açar.)  

 

Söz konusu büyük organizma, şimdi yörüngesine yerleşmiş durumdadır. 



Bu organizmayı, başlangıçtaki 

gezgin atomdan ibaret bir çekirdek ve onu çevreleyen şekilsiz, düzensiz, buluta benzeyen, farklı 

planlardaki maddelerin oluşturduğu bir kuşak olarak düşünebiliriz.

 Organizmayı bir arada tutan, içerdiği 

maddelerin kütlesel çekim güçleridir ki bu güçlerin derecesi, sistemin büyüklüğünü belirler. Kozmos'da 

var olan her şey gibi, bu organizmanın da, merkezdeki atomdan kaynaklanan döngüsel bir hareketi 

mevcuttur.  

 

Bu atomun yörüngesi üzerindeki hareketi, sayısız yıllar boyunca, yavaş yavaş bütünün hareketine 



bağlanır. Kütle, yassılarak, dönen bir disk biçimine dönüşür. Daha sonra, Kozmos'un yaradılışında sözü 

edilen hareketler tekrarlanır; çünkü hareketi yönlendiren kanunlar her planda aynıdır. Sonuçta Güneş 

Sistemi, içerdiği maddeleri kütlesel çekimlerine bağlı olarak yedi plana sınıflandırır.  

 



Yüklə 1,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə