Kur 'an ve sünnete yapişmak biD'at ve biD'at ehli 2 Konuyla İlgili Rivayetler 3



Yüklə 307 Kb.
səhifə2/11
tarix30.10.2018
ölçüsü307 Kb.
#76377
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11

Konuyla İlgili Rivayetler



391- Buhari, İbni Mes'ud (r.a) 'un şöyle söylediğini rivayet etmiştir:

"Sözlerin en güzeli, Allah'ın kitabıdır. Hidayetlerin (doğru yola eriştiren geylerin) en güzeli Muhammed (a.s)'in hidayetidir. İşlerin en fenaları dine son­radan sokulan şeylerdir. Size bildirilen şeyler mutlaka gelecektir, siz buna en­gel olamazsınız."15



392- Tirmizi, Mukdam bin Ma'd Yekris (r.a)'in merfu olarak şöyle söyledi­ğini bildirmiştir:

"Dikkat edin bir adama benden bir hadis ulaşır, o da koltuğuna dayanmış şekilde: "Sizinle bizim aramızda Allah'ın kitabı vardır. Onda neyi helal kılındı­ğını görürsek, onu helal sayarız" diye söyler mi? Şunu bilin ki, Allah Resulü'nün haram kıldığı da, Allah'ın haram kıldığı gibidir."

Ebu Davut'un rivayetinde de şu ifade geçmektedir:

"Dikkat edin, bana kitap ve onunla birlikte bir benzeri verildi. Bakın, olur ki, bir adam karnı tok, koltuğa yaslanmış halde..."16



393- İbni Mace, Ebu Derda (r.a)'den merfu olarak rivayet etmiştir:

"Allah'a yemin ederim ki, sizi gecesi ve gündüzü de bir olan beyaz gibi bir şey üzere bıraktım."17



394- İmam Malik, Enes (r.a)'den rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Size iki şey bırakıyorum. Bunlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz: Allah'ın kitabı ve Resulünün sünneti."18

395- Tirmizi, Zeyd bin Erkam (r.a)'dan rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Size kendilerine yapıştığınız sürece sapıtmayacağınız şeyler bırakıyorum. Bunlardan birisi diğerinden daha üstündür. O da Allah'ın kitabıdır. Bu, gökten yere uzatılmış bir iptir. Benim soyumdan olan ehl-i beytim. Bunlar benim Havz'ın (Havz-ı Kevser'in) başına gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Artık bunların haklarını ne şekilde gözettiğime bakın"19

396- Ebu Davud, Abdurrahman bin Amr Şulemi ile Hucr bin Hucr (r.a)'un şöyle söylediklerini rivayet etmiştir:

"Irbad bin Sariye (r.a)'nin yanına gittik. Bu kişi yüce Allah'ın haklarında:



"Binek vermen için sana geldiklerinde, "size binek bulamıyorum" dediğin za­man, sarfedecek birşey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek geri dönenlere de sorumluluk yoktur"20

ayet-i kerimesini indirdiği kimselerdir. Yanına girince selam verdik ve: "Biz seni ziyaret etmek ve senden ilim almak için geldik," dedik. Irbad (r.a) şöyle söyledi:

"Bir gün Resulullah (a.s) bize namaz kıldırdı. Sonra bize yüzünü döndü ve açık beliğ (edebi) bir şekilde vaaz etti. Bu vaaz nedeniyle gözler, hep yaşlar akıttı, kalpler huşu doldu. Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü, bu vaazın tehlikeli bir geleceğe karşı hazırlıklı olmayı öğütlediği anlaşılıyor. Peki bize ne tavsiye edi­yorsun?" diye sordu. Resulullah (a.s) da:

"Size Allah'tan korkmayı, hakkı dinlemeyi ve itaat etmeyi tavsiye ediyorum. Başındaki habeşi bir köle olsa itaat et. Sizden yaşayacak olanlar pek çok ihtilaf ile karşılaşacaklardır. Size düşen benim sünnetime ve insanları doğru yola ile­ten raşid halifelerin sünnetine uymaktır. Buna sımsıkı bir şekilde, ısırırcasına yapışın. Dine sonradan sokulan şeylerden de kaçının. Sonradan sokulan her şey bid'attir, her bidat da sapıklıktır."21

397- Bez zar, İbni Mes'ud (r.a)'un şöyle söylediğini rivayet etmiştir:

"Siz bu Kur'an'a sarılın. Bu, Allahu Teala'nın ziyafet sofrasıdır. Kim Allah'ın ziyafet sofrasından alabiliyorsa alsın. İlim ancak öğrenmekle olur"22



398- Taberani, Ma'kıl bir Yesar (r.a) 'in merfu olarak şöyle söylediğini bil­dirmiştir:

"Kur'an'a göre amel edin. Onun helal olarak bildirdiğini helal görün, haram olarak bildirdiğini de haram görün. Ona uyun, ondan hiç bir şeyi inkar etme­yin, üzerinde şüpheye düştüğünüz bir şeyi Allah'a ve benden sonra veliyyül emre (ümmetin işlerini üstüne almış olan müslüman yöneticiye) havale edin. Veliyyül emrin, sizi şüphelendiğiniz konuda aydınlatmasını isteyin. Tevrat'a, İn­cil'e, Zebur'a ve bütün paygemberlere Rabbleri tarafından verilmiş olan kitap­lara inanın. Kur'an-ı Kerim ve içerisinde bulunan açıklamalar sizin için şifadır. O şefaat edicidir ve kendisinden şefaat istenilir. Doğrulanmış bir nizamdır. Onun her bir ayetinin kıyamet gününe kadar uzanan nuru bulunmaktadır. Bana Zikir'den Bakara suresi, Musa (r.a)'nın levhalarından Taha ve Tur sureleri, Arş'ın altındaki hazineden Fatiha suresi ile Bakara suresinin sonlan verildi. Fazlalık olarak da açıklayıcı şeyler verildi."

Bir rivayette de şu ifade yer almaktadır:

"Bir konuda şüpheye düşerseniz, onu ilim sahiplerine sorun, onlar size ge­rekli bilgiyi verirler."23

399- Buhari ve Müslim, Ebu Musa Eş'ari (r.a)'den rivayet etmişlerdir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Benim ve Allahu Teala'nın benimle birlikte göndermiş olduğu şeyin durumu şöyle bir kişinin durumuna benzer: Bu kişi bir topluluğun yanına giderek:

"Ey insanlar ben orduyu gözlerimle gördüm. Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Artık kurtuluşa gelin." Bu kişinin kendilerini uyardığı topluluktan bir gurup, onun sözlerine uyar. Sabaha doğru yola çıkarak mümkün oldukça yol alırlar ve kurtuluşa ererler. İçlerinden bazıları da bu kişinin söylediklerini yalanlarlar, oldukları yerde sabahlarlar. Sabah vakti ordu baskın yapar. Bura­da kalanları helak eder, yurtlarından çıkarır, işte bana itaat ederek getirdiğime uyan ile bana isyan edip hak olarak bildirdiklerimi yalanlayanın durumu da böyledir."24

400- Ahmed, Yahya bin Meymun Hadrami (r.a)'den rivayet etmiş, o da Ebu Musa Ğafiki'den nakletmiştir. Ebu Musa Ğafiki kendisinin, Akabe bin Amir Cuheni'nin, minberden Resulullah (a.s)'tan bazı hadisler naklettiğini duyduğunu ifade ederek şöyle söylemiştir:

"Sizin şu arkadasınız, ya hakkı hıfzeder, ya da helake gider. Resulullah (a.s)'ın bize en son ahdi (bizimle yaptığı en son ahid) şöyle buyurması olmuş­tur:



"Allah'ın kitabına iyi sarılın. Siz benim hadislerimi öğrenmeyi seven toplu­luğa ulaşacaksınız. Kim benim söylemediğim bir şeyi bana nisbet ederse, ce­hennemdeki yerini hazırlasın. Kim de bir şeyi hıfzederse onu bildirsin." 25

401- Bezzar, Ebu Derda (r.a)'dan rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Allahu Teala'nın kitabında helal kıldığı şey helaldir. Haram kıldığı da ha­ramdır. Herhangi bir şey hakkında bir şey bildirmemişse, o da O'nun bir affıdır. Allah Teala'nın ihsanını kabul edin. Allahu Teala herhangi bir şeyi unut­muş değildir."

Resulullah (a.s) böyle söyledikten sonra şu ayet-i kerimeyi okudu:



" SeninRabb'in unutkan değildir." 26

402- Malik, Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Allahu Teala sizin için üç şeye razı olur, üç şeye da kızar (ğadab eder) Si­zin için; Kedine hiç bir şeyi ortak koşmadan kulluk etmenize, hep birlikte Al­lah'ın ipine sarılmanıza ve Allahu Teala'nın işlerinizi kendisine verdiği (veliyyül emr kıldığı) kimse ile uyuşmanıza razı olur. Dedikodu ile uğraşmanıza, malt zayi etmenize ve çok soru sormanıza da kızar."27

403- Taberani, Ebu Eyyub Ensari (r.a)'nin şöyle söylediğini rivayet etmiş­tir:

"Resulullah (a.s) korkuya kapılmış bir halde yanımıza çıktı ve şöyle buyur­du:



"Aranızda bulunduğum sürece bana itaat edin. Bir de Allah'ın kitabına sım­sıkı sarılın. Onun helal kıldığını helal, haram kıldığını da haram sayın."28

404- Taberani, İbni Şerih Huzai (r.a)'den rivayet etmiştir: "Resulullah (a.s) yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu:

"Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de O'nun peygamberi olduğuma şehadet etmiyor musunuz?"


Orada bulunanlar "Evet, şehadet ediyoruz," dedi­ler. Bunun üzerine Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:

"Şu Kur'an'ı Kerim bir yanı Aliahu Teala'nın elinde, bir yanı da sizin ellerinizdedir. Ona iyi sarılın. Böyle yaptığınız sürece artık katiyyen sapıklığa düş­mezsiniz ve helaka gitmezsiniz."29


Yüklə 307 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə