Küreselleşen dünyada



Yüklə 445 b.
tarix26.03.2018
ölçüsü445 b.
#34589


TÜRKİYE’DE ARAŞTIR(MA) – GELİŞTİR(ME) (Ar-GE) DEĞERLENDİRME RAPORU Prof.Dr. Muammer Kaya Eskişehir-Osmangazi Üniversitesi Teknoloji Araştırma Merkezi (TEKAM) Müdürü ESOGÜ, B. Meşelik, Eskişehir e-posta: mkaya@ogu.edu.tr


BİLGİ TOPLUMU: Bilgiden değer üreten ve sürekli öğrenen toplumdur BİLGİ: Sürekli üretilmeli, öğrenilmeli, yayılmalı ve paylaşılmalıdır.

  • Küreselleşen dünyada

  • TARIM TOPLUMU → SANAYİ TOPLUMUNA → BİLGİ TOPLUMUNA geçmekteyiz.

  • Günümüz ortamını en iyi ifade den sözcük KÜRESEL REKABETTİR ve REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ sağlamaktır.

  • Rekabet her geçen gün ARTMAKTA ve KESKİNLEŞMEKTEDİR.

  • REKABET

  • DÜN: Kalite ve ucuzluğu BUGÜN: Bilgi ve yaratıcı yenilikçilik

  • (inovasyona) bağlıdır.

  • REKABET ÜSTÜNLÜĞÜ NİTELİKLİ EĞİTİM, BİLİM ve TEKNOLOJİ ile sağlanır.

  • 2005 yılında

  • ÇİN: Ucuz işgücü, enerji, çevre duyarsızlığı ve devlet finansmanı ile ancak 600 milyar $’lık ihracat yaparken,

  • ALMANYA: En pahalı işgücü, enerji ve çevre maliyeti ile 1 trilyon $’lık ihracat yapmıştır.



BİLGİ ve YARATICILIĞIN EKONOMİYE ETKİSİ

  • ABD Şirketleri yılda 25 trilyon dolarlık katma değer yaratıyor.

  • ABD, Ar&Ge’ye GSYİH’sından çok yüksek seviyede (%3) pay ayırıyor.

  • Kişi başına düşen en fazla patent ABD’de.

  • 35 bin çalışanlı Amerikan Ford firması 70 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle aynı katma değeri yaratıyor.

  • 2009’da verilen 13 Nobel Ödülünün 11’ine ABD’liler almıştır.

  • Dünyanın en iyi 10 Üniversitesinin tamamı ilk 50 Üniversitenin 41’i Amerikan Üniversiteleridir.

  • ABD’de 3328 Üniversite var.



  • Günümüzde ekonominin en önemli silahı çağdaş ve bilimsel tabanlı nitelikli bilgidir. Bilgi toplumunda bilgiden değer veya fayda üretilmezse bilginin değeri olmaz.

  • Ar-Ge bilginin derinleştirilmesi ve bilgi kaldıraçlama ise bilgiyi genişletilerek değer yaratmaktır. Bilgi toplumunun yaratacağı sanayi devriminin lokomotifi bilgisayar ve internettir. Çünkü bugün bilgiye ulaşım kolaylaşmış ve hızlanmıştır.

  • Ülkemizde Ar-Ge’nin bugüne kadar gelişmemesinin nedenleri kopyacılığı sevmemiz, anahtar teslimi teknoloji alma kolaylığı, uzun yıllar korumacılık zırhına sığınmamız ve zamanla kendimize özgüvenimizi kaybetmemizdir.

  • Ülkemizde Ar-Ge, üretim geliştirme (Ür-Ge) ile karıştırılmıştır.

  • Ar-Ge yapmayan toplumlar geleceğin köleleri, hamalları veya hizmetçileri olacaktır.





  • Ülkeler arasındaki bilgi üretme ve kullanma farklılıkları, gelir dağılımı eşitsizliği ve gelişmişlik uçurumunu daha da artmaktadır. Ülkeler arasındaki gelişmişlik farkı açıldıkça az gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerdeki nitelikli, iyi eğitimli ve en zeki beyinler gelişmiş ülkelerde sunulan fırsat ve iş olanaklarıyla gelişmiş ülkelere beyin göçü/beyin boşalımı olarak kaybedilir.

  • Nitelikli eğitim ve bilim politikası, nitelikli öğretmen yetiştirir; nitelikli öğretmen, nitelikli eğitim verir; nitelikli eğitilenler, teknoloji üretir; teknoloji inovasyonu geliştirir; inovasyon değer yaratır, yaratılan değerler ekonomik kalkınmayı ve toplumun refahı sağlar.



  • Rekabet bilim ve teknolojiden geçer. Teknoloji temininde mevcut teknolojiyi kullanma 1-2 yıl, teknoloji transferi 5-10 yıl ayakta kalmayı sağlarken, teknoloji üretimi 5 yıl sonra çok daha fazla kazandırır ve sürdürülebilirlik sağlar.

  • Teknoloji ve bilgi yoğun üretim yapanlar gelecekte ayakta kalıp pazar paylarını artırabilirler. Katma değeri yüksek bilgi ve teknoloji tabanlı üretilen ürünlerin 1 kilogramının dolar olarak değeri ülkelerin/firmaların gelişmişlik göstergesi kabul edilmektedir.



  • Bugün 1 kg çelik 1 $, 1 kg otomobil 10$, 1 kg elektronik eşya 100$, 1 kg yolcu uçağı 1000 $ ve 1 kg yazılım/uydu 100000 $ etmektedir. Ülke olarak katma değeri yüksek ve kilogramı 10 $ altında ürün üretmemiz gerekir.



  • Üretim içinde değer katmanları vardır. En basit iş MONTAJ’dır. Daha nitelikli iş ÜRETİM ve en yüksek olanı ise TASARIM’dır yani yaratıcılıktır. Montaj sanayi az gelişmiş ülkelerde yapılır yılda kişi başına 1000 $ GSMH kazandırır. Üretim gelişmekte olan ülkelerde yapılır ve kişi başına yılda 5000$ GSMH kazandırırken, tasarım gelişmiş ülkelerde yapılır ve yılda en az 20000$ GSMH kazandırır. Ülkemiz montaj sanayisinden ve ucuz üretim sanayisi olmaktan TASARIM ve YARATICI SANAYİ olmaya mutlaka geçmelidir.



  • Dünyada ileri teknolojik mal/hizmetlere uygulanan fiyatlar MALİYET+KAR’ın toplamıyla hesaplanır. Bu yöntem özellikle gelişmiş ülkelerde bilgili müşterilerin olduğu toplumlarda geçerlidir. Ancak az bilgili ve cahil müşterilerin olduğu az gelişmiş/gelişmekte olan toplumlarda uygulanan maliyet+kar üzerine CEHALET PRİMİ denilen (bilim üretmemenin, Ar-Ge yapmamanın bedeli) ilave maliyet eklenir. Böylece cahil müşteri ileri teknoloji ürünü 3 KAT DAHA FAZLA para öder.



TEKNOLOJİK YENİLİKLERDEN YARARLANANLAR















EĞİTİM HARCAMALARI



  • 5. Yüksek Öğretimde Ar-Ge Harcaması:

  • Türkiye’de yapılan araştırmaların %80’i üniversitelere ve kalanı da Tübitak’a tahsis edilmiştir.

  • Bilgi birikimi Üniversiteler, Tübitak, DPT, TÜİK ve KOSGEB’te vardır.

  • Ar-Ge’nin %69’u Üniversiteler, %24’ü özel sektör ve %7’si kamu kesimince yapılmaktadır.





Ar&Ge İNSAN KAYNAKLARI

  • TÜM SEKTÖRLERDE AB-27’DE 1.89 MİLYONDAN FAZLA TZA VARDIR.

  • %49 YES, %38 ÖS, %13 DEV

  • 2010 AB LİZBON STRATEJİ HEDEFİ: AB’DE 70 BİN YENİ ARAŞTIRMA İŞİ YARATMAK.

  • TÜM SEKTÖRLERDE TÜRKİYE’DE 90 BİN TZA VARDIR.

  • %79 YES, %15 ÖS, %6 DEV

  • 2013 TÜRKİYE TZA SAYISI HEDEFİ: 123 BİN.

  • TÜRKİYE, AB’DE 21 ÜLKE İÇİNDE SON SIRADADIR.



  • Ülkemizde istihdam edilen tam zamanlı araştırmacı sayısı çok yetersiz ve büyük bir kısmı Üniversitelerde (Kamuda) istihdam edilmektedir.

  • Bunların amaçları önce eğitim-öğretim sonra araştırma ve geliştirmedir.

  • Ülkemizde öğretim üyeliğinin cazip hale getirilmesi ve Üniversitelerin zeki gençleri çekmesi gerekmektedir.

  • Araştırma yapmanın temel unsurları kaynak, nitelikli personel ve cihaz/alt yapıdan en zor edinileni araştırmacı nitelikli personeldir.



  • III. YAYIN ve PATENT SAYILARI

  • 1. Yayın Sayısı: Uluslar arası bilimsel yayınların tarama sistemi Institude for Scientific Information (ISI) tarafından taranan ve atıf endeksleri (SCI, SSCI ve AHCI) içinde yer alan Türkiye adresli yapılan yayın sayımız:

  • Uluslar arası saygın dergilerde çıkan yayın sayılarının fazlalığı bilimsel üretkenliğin bir göstergesi kabul edilmektedir. Uzun ve yorucu bilimsel çalışmaların verileri ve sonuçları bu dergilerle kalıcı olarak bilim insan ve camialarınca paylaşılmakta, aktarılmakta ve tartışılmaktadır.

  • Yayınlarımızın etki faktörü ve atıf alması düşmektedir, temel bilimler ve mühendislik alanlarında yapılan yayınlar düşerken sağlık bilimlerinde çok yazarlı yayınlar artmaktadır ve ülke başına yayın sıralamasında 19. sırada olan Türkiye milyon kişi başına yapılan yayın sayısında 45. sıraya gerilemektedir (Arıoğlu ve Girgin, 2003).





TÜRKİYE PATENT FAKİRİDİR

  • 2007 yılında Türkiye’de toplam patent başvuru sayısı 6189 olmuştur. Bu başvuruların %70’i yabancı ve %30’u yerli kişi/firmalarca yapılmıştır.

  • 2003 yılından 2007 yılına kadar verilen patentlerde artış olmuştur. 2007 yılında verilen 4790 patentin sadece %7’si yerli kişi/firmalarca alınmıştır.

  • 2005’de milyon nüfus başına düşen patent başvuru sayısı Türkiye’de 0.96 iken AB-27’de 106’dır. Türkiye 36 ülke içinde 35. sırada yer almıştır.



  • IV. ALT YAPI GÖSTERGELERİ

  • 1. 1000 Kişiye Düşen Telefon Hattı Sayısı: 2003 yılı OECD verilerine göre Türkiye’de 1000 kişiye 664 telefon/iletişim hattı düşmektedir. Bu oran en fazla 2160 ile Lüksemburg, 1700 ile İsveç ve 1630 ile İzlanda’dır. Türkiye bu açıdan Dünyada 35 ülke içinde 29. sırada (sondan yedinci) yer alabilirken, OECD ortalaması 1330’dur. Türkiye OECD ortalamasının yarısına yakın telefon hattına sahiptir.

  • Ülkemiz cep telefonu kullanımında 2004 yılında 1000 kişiye 490 ile AB ülkeleri arasında Romanya’dan sonra sondan ikinci sıradadır. Bu oran AB ülkelerinde 1430 ile en fazla yine Lüksemburg’dadır.















  • İSTİHDAM ve İŞSİZLİK SORUNU

  • Toplam İşgücü, İşsizlik ve İstihdam: Türkiye'de istihdamın nüfusa oranının %46’dır.Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2001-2005 yılları arasında istihdam nüfus oranı en düşük ülke olmuştur.

  • İşgücüne Katılım Oranı: Türkiye'de 15-64 yaş grubunun işgücüne %51,3'lere gerilemiştir.

  • İşsizlik Oranı: %13’ü aşmıştır. En fazla işsizlik Üniversite mezunları arasındadır. Kadınlar işsizlikte en şanssız/ dezavantajlı gruptadır. Üniversite mezunlarının %70’i mezun olduğu alan dışında çalışmaktadır.





ULUSLAR ARASI GÖÇ



B E Y İ N G Ö Ç Ü NİTELİKLİ İNSAN SERMAYESİNİN (BEYİN GÜCÜNÜN) KAÇIŞI

  • İyi eğitim görmüş, kalifiye, nitelikli, seçkin, uzman, profesyonel ve yetenekli kişilerin yetiştikleri azgelişmiş /gelişmekte olan kök ülkeden gelişmiş bir ülkeye en verimli oldukları çağda kendi istekleri ile çalışma/araştırma yapma amacıyla coğrafik yer değiştirmesi/akışına/hareketliliğine BEYİN GÖÇÜ denir.

  • Az gelişmiş/gelişmekte olan ülkeler sınırlı/kıt ve hayati kaynaklarıyla yetiştirdikleri en kıymetli zeki beyinleri kaybedince gelişmeleri yavaşlarken, gelişmiş ülkeler bu en kıymetli beyinlere daha iyi olanak ve ücretler sunarak gelişmelerini daha da artarken bu ülkelerle ile gelişmiş ülkeler arasındaki GELİŞMİŞLİK FARKI/UÇURUMU daha da artmaktadır.

  • Beyin göçü az gelişmiş ülkeden gelişmişe, gelişmekte olan ülkeden gelişmişe veya gelişmiş ülkeden gelişmiş ülkeye (beyin dolaşımı) olmaktadır. Az gelişmişten gelişmişe veya gelişmişten gelişmişe olan beyin göçü önemli değildir, zararı telafi edilebilirken, gelişmekte olan ülkeden gelişmiş ülkeye olan beyin göçünün zararı çok fazladır çünkü kalkınma baltalanır.



BEYİN GÖÇÜNÜN SINIFLANDIRILMASI



TÜRKİYE’NİN BEYİN GÖÇÜ GERÇEKLERİ

  • 1960’larda Doktor, Mühendis ve Bilim adamları ile başladı.

  • Dünyada en çok beyin göçü veren 34. ülke içinde 24. ülke konumundayız.

  • Ülkemiz iyi eğitim görmüş 100 kişiden 59’unu kaybetmektedir (Dünya ortalaması %60, İslam Ülkeleri %70).

  • Yurt dışında 50 binden fazla öğrencimiz var (yarısı Almanya, 15 bini ABD’de).

  • Türkiye yurt dışına en fazla öğrenci gönderen 11. ülke.

  • Yurt dışında yıllık maliyet 20-30 bin $.

  • Yurt dışında okuyanların yıllık maliyeti 1.5 milyar $, geri dönmeme maliyeti 0.9 milyar $.

  • Üniversite öğrencilerinin %80’i geleceğini yurt dışında görüyor.

  • Yurt dışına gitmek isteyen öğrencilerin %20’si geri dönmek istemiyor.

  • Her yıl 200 bin Üniversite mezununun %70’i meslek dışı işlerde çalışıyor. Üniversite mezunlarında işsizlik oranı %30.















PLANSIZ, KİTLESEL VE UCUZ EĞİTİM HEM ATIL VE NİTELİKSİZ İŞGÜÇÜ YARATIYOR HEM DE BEYİN GÖÇÜNÜ ARTIRIYOR

  • EĞİTİM VE İSTİHDAM POLİTİKALARIMIZ UYUŞMUYOR

  • GEREKSİZ/ALT YAPISIZ DAHA FAZLA ÜNİVERSİTE→ DİPLOMALI İŞSİZLİK→ BEYİN GÖÇÜ→GERİ KALMIŞLIK→ FAKİRLİK

  • ÜLKEMİZDE MÜHENDİSLİK MİMARLIK EĞİTİMİNDE KAPASİTE İHTİYAÇTAN ÇOK FAZLA 2005-2006 YILINDA 4431 MAKİNA, 3440 İNŞAAT,3095 ZİRAAT, 2570 BİLGİSAYAR, 2443 ENDÜSTRİ, 2403 ELEKRİK-ELEKTRONİK, 1594 MİMARLIK, 1415 JEOLOJİ, 1415 KİMYA, 1360 GIDA, 1030 MADEN MÜHENDİSLİĞİ KONTENJANI VARDI.

  • YILLIK ABD 120,AVUSTRALYA 130, KANADA 120, G. AFRİKA 30, İNGİLTERE 30 YENİ MADEN MÜHENDİSİNE İHTİYACI VARDIR.

  • TÜRKİYE’DE YETİŞEN MADEN MÜHENDİSLERİ TÜM DÜNYANIN İHTİYACINI KARŞILABİLECEK DURUMDA.



SANAYİMİZİN EKSİKLERİ NELERDİR?

  • ÜRETİMDE EMEK, SERMAYE, HAMMADDE VE BECERİNİN YERİNİ BUGÜN

        • BİLGİ, NİTELİK, GİRİŞİMCİLİK VE YARATICILIK ALMIŞTIR.
        • TÜRK SANAYİSİNİN EN ÖNEMLİ DÖRT SORUNU
        • YATIRIM YETERSİZLİĞİ (Bilinçsiz borçlanma)
        • YENİDEN YAPILANMA GEREĞİ (Atılımcı, girişimci ve yaratıcı değil)
        • TEKNOLOJİ KONUSUNDAKİ DAĞINIKLIK (Odak noksanlığı, kurumsalaşamama var)
        • Ar&Ge BİLİNÇ/TALEP YETERSİZLİĞİ (Yeniliklere kapalı, sektörel işbirliği az)


SANAYİDE BİLGİ DEVRİMİ

  • Fiziksel emeğin yerini beyinsel emek almaktadır.

  • Fizik sermayeden çok nitelikli beşeri/entellektüel sermayenin önemi artmaktadır.

  • Ürün ömürleri kısalmakta, erişebilirlik ve ulaşılabilirlik artmaktadır.

  • Kalite, marka ve imaj bağımlılığı artmaktadır.

  • “Ne üretirsem satarım” devi bitmiş “Müşteri odaklı üretim” devri başlamıştır.

  • Müşteri memnuniyeti ve mutluluğu esas olmuştur.

  • Entegre seri üretim yerine esnek küçük ölçekli üretimin önemi artmıştır.

  • Mekanik hızdan elektronik hıza geçilmiştir.

  • Katma değeri yüksek, bilgi yoğun ve ihracata yönelik üretim yapılmalıdır.

  • Aracı ve toptancılık ortadan kalkmaktadır.





KOBİ’lerin Ar&Ge Sorunu Nasıl Çözülür?

  • KOBİ’LERİN ÜRETİM, İHRACATLARI ve Ar&Ge SORUNLARI SEKTÖREL BAZDA BİR ARAYA GELEREK “SEKTÖREL ARAŞTIRMA MERKEZLERİYLE (SAM)” ÇÖZÜLEBİLİR.

  • SAM’LAR KOBİ’LERİN Ar&Ge FAALİYETLERİNİ SAPTAR VE YAPAR.

  • Ar&Ge RİSK SERMAYESİ VE PAHALI ALT YAPISI İŞBİRLİĞİ İLE PAYLAŞILIR.

  • (Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Ar&Ge Merkezi,

  • Seramik Araştırma Merkezi (SAM))

  • ALT YAPI KAYNAKLARI ETKİN VE VERİMLİ KULLANILIR.





SONUÇLAR

  • Bilime ve Bilim Adamına Gereken Değer ve Önem Verilmeli

    • Dünyada üretilen 5684 bilimsel derginin çok azı Türkiye menşeylidir. Türkiye uluslar arası kabul gören bilimsel dergi sayısını mutlaka artırmalıdır.
    • Ar-Ge yoğunluğunda Dünyada 25. sırada olan Türkiye üst sıralara tırmanmalıdır.
    • Atıf endekslerince taranan dergilerdeki Türkiye orijinli yayın sayısında 19. sıradan ilk 10’a girmek için gerekenler yapılmalıdır.
    • Ar-Ge’ye GSMH’dan en az %2 ayrılmalıdır.
    • Buluş, proje, fikirler ve patentler mutlaka devlet ve özel sektörce birlikte desteklenmelidir.
    • ARBİS: Tübitak’ın ulusal/yurt dışındaki Türk araştırmacı bilgi sistemi ve TARABİS: Tübitak’ın ulusal araştırma altyapı veritabanı sanayi ve iş dünyasına duyurulmalı ve etkin kullanılmalıdır.
    • TZÇ Ar-Ge personel sayısı en az 123 bini aşmalıdır.


Yüksek Öğretimin Sorunları Çözülmeli

  • Yüksek öğretimde öğrenci başına düşen bütçemiz 3500 dolar olurken bu değerin OECD ortalaması 10000 ve ABD ortalaması 20000 doların üzerindedir. Türkiye OECD ülkeleri içinde bu açıdan sonuncu sıradan kurtulması için Yüksek Öğretime ayrılan bütçe ödeneği en az üç kat artırılmalıdır.

  • Akademisyenlerin ücretleri oldukça düşük olduğundan geçinebilmek için daha fazla ders vermek, danışmanlık, bilirkişilik, özel ders verme, muayenehane açma gibi yollara başvurduğundan araştırmaya zaman kalmamaktadır.

  • Araştırma fonu olanakları artırılmalı ve yürütülen projelerden çalışanlara tatmin edici ödeme yapılabilmelidir.

  • Araştırmacıların yurt dışı araştırma, kongre, seminer, fuarlar vs. katılımlarına/ dolaşımına maddi destek sağlanmalıdır. Araştırmacıların yurt dışı ile iyi ilişkiler sağlaması ve hareketliliği desteklenmelidir.

  • Üniversite-Sanayi-Devlet üçgeninde lokomotif görevi görecek Araştırma Merkezleri, Enstitüler ve STÖ aktif hale getirilmeli ve kurumsallaştırılmalıdırlar. Bu kurumlar sanayiye ve devlete sürekli, hızlı ve güvenilir bilgi ve teknoloji sağlayabilmelidir.

  • Üniversite- Sanayi-Devlet üçgenine Ar-Ge çalışmalarında DPT, TÜİK, TSE, KOSGEB, TTGV ve Tübitak vb kurumlar aracı, koordinatör ve destekleyici konumunda olmalıdır.

  • Meslek içi ve sonrası gelişme eğitimine (Hayat Boyu Eğitim) önem verilmelidir.

  • Araştırma için kullanılacak makine ve teçhizat gümrükten muaf olmalıdır.

  • Ülkedeki tüm kütüphanelerin yayın sayıları artırılmalı ve araştırmacılara ücretsiz ve her zaman sınırsız açık olmalıdır.

  • Şehirler bazında (Üniversite+Sanayi+Kamu Kurumları bünyesinde) araştırmada kulla-nılabilecek önemli altyapı cihazların envanteri çıkarılmalıdır. Bu cihazlar tüm araştırmacıların kullanımına sunulabilecek Merkezi Laboratuvarlar oluşturulmalıdır.

  • Üniversite bilgi aktarılan değil, araştırma yapılan, bilim üretilen ve bilgi kaldıraçlanan yer olmalıdır.



Yüksek Öğretimin Sorunları Çözülmeli

  • EĞİTİM SİSTEMİ: Ezberle+Yaz+Unut değil Araştır+Öğren+Kullan olmalıdır. Pasif Öğrenme Aktif Öğrenme

  • Üniversitelerde yükselmede likayat ve bilgi ön planda olmalıdır.

  • Rekabetci Üniversiteler çağdaş, özerk, üretken, araştırmacı, sorgulayıcı, girişimci ve yaratıcı mezunlar üretebilmelidir.

  • Üniversiteler öncelikle yerel ve bölgesel sorunları çözmeye odaklanmalıdır.

  • Her Üniversite lisans üstü eğitim vermemelidir. Yeni Üniversiteler eğitim; eski, köklü ve alt yapısı olan Üniversiteler Ar&Ge’ye yönlendirilmelidir.

  • Eğitim ve istihdam politikaları örtüştürülmelidir.

  • Tersine beyin göçü sağlanmalıdır.

  • Sanayimiz Üniversite mezunlarına yeterli ölçüde nitelikli iş ve proje üretebilecek düzeye getirilmelidir.

  • Öğretim üyeleri sanayide danışmanlık yapabilmeli ve sanayicilerde tecrübelerini öğrenci ve Üniversitelerle paylaşmalı ve aktarmalıdır.

  • Üniversiteler alt yapı ve laboratuvar açısından Sanayi ve çağın gerisinde kalmamalıdır.

  • Sanayiciler öğrencilere burs vermeli ve mezun oldukları okullara bağış yapma geleneği oluşturmalıdır.

  • Yurt içi/dışı patent alma teşvikleri artırılmalıdır.

  • Geniş ölçekli araştırmalar konsorsiyum/çoklu ortaklıklarca gerçekleşmelidir.

  • Ulusal milli eğitim, bilim-teknoloji ve Ar&Ge polikalarımız ve önceliklerimiz iyi belirlenmelidir.

  • ÜSD işbirliğinde devlet yasal düzenlemeler ve fiziksel ortamla altyapıyı hazırlarken, Üniversiteler eğitim programlarını güncel ve uygulamaya yönelik biçimlendirmeli ve yenilemeli, sanayi ise Ar&Ge’ye daha fazla ilgi göstererek daha fazla kaynak ayırmalıdır.



ÖNCELİKLİ ALANLARIMIZ

  • 1. Bilgi ve İletişim Teknolojileri 2. Biyoteknoloji ve Gen Teknolojileri 3. Malzeme Teknolojileri 4. Nanoteknoloji 5. Tasarım Teknolojileri 6. Mekatronik 7. Üretim Süreç ve Teknolojileri 8. Enerji ve Çevre Teknolojileri



GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARIMIZ



  • Türkiye ekonomisinin sağlıklı olabilmesi için her yıl en az %7 büyümesi ve bu büyüme için enerji üretiminin de %10-15 artması gerekir. En önemli yatırım nitelikli insana yapılan yatırımdır. Daha fazla üretim ve ihracatla GSMH’mızı 3-4 kat artırmamız gerekmektedir.

  • Bu yüzden ülkemiz yenilikçilik temelinde, ihracata dayalı yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünler üretip ihraç etmeyi hedeflemelidir. Yenilikçilik politikalarımız ulusal rekabet gücümüzü artırma yönünde olmalıdır. Bunun için hem eğitim sistemimizin yenilenmesi hem de reel sektörün ileri ve öncü teknolojilere yönelmesinde yarar vardır.



İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER

  • Prof.Dr. Muammer KAYA

  • ESOGÜ

  • TEKAM MÜDÜRÜ



TÜBİTAK DESTEKLERİ

  • Amaçlar:

  • Ülkemizin uluslar arası alanda bilimsel ve teknolojik rekabet gücünü artırmak.

  • Bilimsel araştırmaları teknolojik yeniliklere süratle dönüştürmek.

  • Özel sektörün Ar&Ge’ye etkin ve ağırlıklı katılımını sağlamak.

  • ÜSD işbirliğini sağlamak ve bununla ilgili fiziki ortamları sağlamak.

  • I. TEYDEP (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları)

  • Sanayi Ar&Ge Destek Proje Destekleri

  • Tüm firmalara açık (büyüklük ve sektör önemli değil),

  • En çok 3 yıl süreli

  • Ar&Ge ve yenilik projelerinde personel, alet/techizat, yazılım, yayın, malzeme, danışmanlık, hizmet alımı, patent gideri vs. desteklenmektedir.

  • %60’a varan oranda geri ödemesiz desteklenmektedir.

  • Yeni ürün üretmek, ürün kalitesini artırmak veya standardını yükseltmek, maliyeti düşürmek, yeni teknik ve teknoloji geliştirmek.



TÜBİTAK DESTEKLERİ

  • II. PATENT TEŞVİK SİSTEMİ (Araştırma Destek Programları-ARDEB)

  • AMAÇ: Ulusal ve uluslar arası patent başvurularının artırılması, kişileri patent başvurusuna teşvik, ülkemizde fikri ve sınai mülkiyet haklarının tescili konusunda bilinçlendirme.

  • Kimler Başvurabilir: TC vatandaşı herkes, Türk hukukuna göre kurulmuş ve Türk tabiyetinde olan tüm şirketler

  • Başvuru: İstenildiği zaman, TPE başvuru numarası alınarak yapılır.

  • Destek Miktarları: Ulusal Patent için geri ödemesiz 3 milyon Tl

  • PROJE PAZARI PLATFORMU DESTEKLEME PROGRAMI (TEYDEP)

  • AMAÇ: Üniversite, sanayi ve araştırma kuruluş temsilcilerini biraraya getirmek, Ar&Ge proje önerilerinin birbirine tanıtımını sağlamak.

  • TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİ (Teknoloji İzleme Değerlendirme Başkanlığı -TİDEB)

  • AMAÇ: 1997’den beri Tübitak-TTGV-TÜSİAD işbirliği ile yenilikçi ürün geliştirme çabalarını desteklemek amacıyla verilmekte.

  • Teknoloji Büyük (1) ve Teknoloji Başarı Ödülleri (3)



AB ÇERÇEVE PROGRAMLARI-FP7

  • 2007-2013 BÜTÇESİ: 4.7 milyar Euro (Uluslar arası Fonlar)

  • Koordinatör veya katılımcı ülke



TTGV-Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı

  • Dünya Bankası kaynağı ile finanse edilen Endüstriyel Teknoloji Projelerinde ve alt yapı güçlendirmede Üniversite/OSB’ler içindeki Teknoparkların desteklenmesi sağlanır.

  • TTGV projenin beşte birini üstlenip faizsiz geri ödemeli kaynak sağlar.

  • Teknoparklardaki Kuluçka Merkezlerindeki (Incubator) kiracılara (Ar&Ge firmaları) bina, altyapı, ortak kullanım araçları (elektrik, su, telefon, internet vs), laboratuvar Üniversite/OSB tarafından sağlanır. Kiracı firmalar TTGV ve KOSGEB’ten destek alabilirler.

  • 1. Ar&Ge Proje Desteği

  • 2. Teknoloji Geliştirme Desteği (Geri ödemeli 1 milyon $ kadar, 2 yıl süreli)

  • 3. Ticarileştirme Desteği (Geri ödemeli 1 milyon $ kadar, 2 yıl süreli)

  • 4. Ortak Teknoloji Geliştirme Projeleri Desteği (en az 3 kuruluşla, geri ödemeli 2.5 milyon $ kadar, 2 yıl süreli)



KOSGEB: Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı

  • Kobi’lere yönelik istihdam, ihracat, Yurtiçi/dışı fuar ve Ar&Ge teşvikleri.

  • E-kobi bilişim kredisi

  • Tanıtım desteği/web sayfası hazırlama desteği

  • Yurt içi/dışı fuar desteği

  • Ortak kullanım amaçlı makine-techizat desteği

  • Sınai mülkiyet hakkı desteği



Yüklə 445 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə