- 2502 -
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi
The Journal of International Social Research
Cilt: 9 Sayı: 43 Volume: 9 Issue: 43
Nisan 2016 April 2016
www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581
DİNİ DÜNYA GÖRÜŞLERİ ÖLÇEĞİ’NİN TÜRKÇEYE UYARLANMASI: GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK
ÇALIŞMASI
ADAPTING THE RELIGIOUS WORLDVIEWS SCALE TO TURKISH: A STUDY OF VALIDITY AND
RELIABILITY
Ali KUŞAT
•
Meryem Berrin BULUT**
Öz
Bu çalışmanın amacı, Dini Dünya Görüşleri Ölçeği’nin geçerlik ve güvenirliğinin Türk kültüründe incelenmesidir. Çalışmaya
299 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Verilere hem Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) hem de Doğrulayıcı Faktör Analizi
(DFA) uygulanmıştır. Ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı ,93 olarak saptanmıştır. AFA sonuçlarına göre Dini Dünya Görüşü
Ölçeği’nin Türk kültüründe iki faktörlü bir yapıya sahip olduğu saptanmıştır. Faktörler ölçekteki varyansın %57,30’unu açıklamaktadır.
DFA sonuçlarına göre χ2/df = 2,26; CFI= ,945 ve RMSEA= ,065 olarak saptanmıştır. Tüm uyum indeksleri kabul edilebilir değerler
aldığından, ölçek maddelerinin ilgili yapıyla olan modellerinin uygun olduğu yargısına ulaşılmıştır. Bulgular ölçeğin psikometrik
özelliklerinin Türk kültürü için yeterli düzeyde olduğunu göstermiştir. Araştırmanın bulguları ilgili literatür temelinde tartışılmıştır.
Anahtar Kelimeler:
Dünya Görüşü, Dini Dünya Görüşü, Din, Geçerlik, Güvenirlik.
Abstract
The aim of this study is examining the validity and reliability of Religious Worldview Scale in Turkish culture. In total of 299
college students voluntarily participated in the study. Both Explanatory Factor Analysis (EFA) and Confirmatory Factor Analysis (CFA)
were performed. The internal consistency coefficient Cronbach’s Alpha is ,93. According to EFA results the Religious Worldview Scale
has two factors in Turkish culture and these factors explained %57,30 of the variance. According to CFA results χ2/df = 2,26; CFI= ,945
and RMSEA= ,065. Because all fit indices had acceptable values, it was concluded that the scale items were appropriate. The findings
showed that psychometric properties of the scale were at acceptable level for Turkish culture. The findings are discussed on the basis of
relevant literature.
Keywords:
Worldview, Religious Worldview, Religion, Validity, Reliability.
1.
Giriş
Günümüzde teknolojik gelişmelerden dolayı dünyanın dört bir yanındaki insanların birbirleri ile
iletişim kurmaları kolaylaşmıştır. İçinde yaşadığımız dünya çok hızlı bir şekilde değişmektedir. Bu değişim
içerisinde insanlar genel anlamda farklı dünya görüşlerine özelde ise farklı kültürel ve dini dünya
görüşlerine sahiptirler.
Bir dünya görüşü, biliş ve davranış üzerine güçlü etkileri olabilen fiziksel ve sosyal gerçeklik
hakkındaki varsayımlar dizisidir. İnsanın bilişi ve davranışı, yaşam ve gerçeklik hakkındaki bir dizi inançlar
ve varsayımlar tarafından güçlü bir şekilde etkilenmektedir. Dünya görüşleri gerçekliği tanımlayan
inançlardır. Belirli bir dünya görüşü insan doğası, yaşamın anlamı-doğası ve evrenin bileşimi gibi farklı
yapıda, çeşitli konular hakkındaki varsayımları kapsamaktadır (Koltko-Rivera, 2004).
Dünya görüşleri gerçekliğin kavramsal yapı taşlarıdır (D’Hooghe, 2011), gerçekliği anlamamıza ve
açıklamamıza yardımcı olurlar. Bir dünya görüşü aklımızın yetenekleri ile sınırlı kalmamalıdır (Meurs,
2011). Koltko-Rivera (2000:25) dünya görüşünü şu şekilde tanımlamıştır: Bir dünya görüşü evreni ve hayatı
hem ne olduğu hem de ne olması gerektiği açısından tanımlamanın bir yoludur. Belirli bir dünya görüşü
gerçekte veya prensipte neyin var olduğu ve neyin var olmadığı, hangi nesnelerin veya deneyimlerin iyi
veya kötü olduğu, hangi nesnelerin, davranışların ve ilişkilerin arzu edilebilir ya da arzu edilemez olduğu
ile ilgili varsayımları ve sınırlayıcı ifadeleri içeren inançlar dizisidir. Bir dünya görüşü dünyada neyin
bilinebildiğini veya yapılabildiğini ve bunun nasıl bilinebileceğini ve yapılabileceğini tanımlamaktadır.
Yaşamda hangi hedeflerin aranabileceğini tanımlamaya ek olarak bir dünya görüşü hangi hedeflerin
güdülmesi gerektiğini tanımlamaktadır.
Sembolik bir sistem olan bir dünya görüşü gerçekliği anlamamıza izin vermektedir. Bir dünya
görüşü şimdi, geçmiş ve gelecek varoluşumuz ile ilgili derin sorular ile ilgilenen bir anlam sistemidir diğer
bir deyişle bir referans çerçevesidir. Bunlara ek olarak dünya görüşü hem günlük yaşamdaki hem de
bilimsel yaşamdaki sorunların anlaşılması ve çözümü için imkan sunmaktadır (Meurs, 2011).
•
Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Din Psikolojisi Bölümü, kusat@erciyes.edu.tr
** Arş. Gör., Ahi Evran Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümü, berrin.bulut@ahievran.edu.tr
- 2503 -
Psikologların ortaya koydukları değişik dünya görüşü modellerini özetledikten sonra bu
modellerden hareketle dünya görüşü modelinin boyutlarının 7 grupta toplanabileceği gösterilmiştir. Her bir
grupta iki veya daha fazla dünya görüşü boyutu bulunmaktadır (Koltko-Rivera, 2004:29). Bunlar şu şekilde
sıralanabilir;
a)
İnsan Doğası
(ahlaki yönelim, değişebilirlik ve karmaşıklık),
b)
İrade
(temsil, belirleyici faktörler ve intrapsişik),
c)
Biliş
(bilgi ve bilinç),
d)
Davranış
(zaman yönelimi, etkinlik yönü, etkinlik doyumu, ahlaki kaynak, ahlaki standart, ahlaki
uygunluk, kontrol yeri, kontrole eğilim ve eylem etkililiği),
e)
Kişilerarası ilişkiler
(ayrışma, otorite ile ilişki, grup ile ilişki, insanlık ile ilişki, dünya ile ilişki, cinsellik,
bağlantı, kişilerarası adalet, sosyopolitik adalet ve etkileşim),
f)
Gerçeklik
(kapsam, sahiplik ve kullanılabilirlik) ve
g)
Dünya ve Yaşam
(ontoloji, evren, birlik, tanrı, doğa-bilinçlilik, insanlık-doğa, dünya adaleti, iyi olma,
açıklama, hayatın değeri ve hayatın amacı)
En yüksek soyutlama düzeyinde benlik, davranış ve deneyim arasındaki nedensel ilişkiler
değerlendirilebilir. Benlik davranışı etkilemekte, davranış deneyimle sonuçlanmakta, deneyim benliği (ve
bireyin dünya görüşünü – benliğin bir yönü) şekillendirmektedir. Dünya görüşü zaman içinde gelişen
benliğin bir yönüdür (Koltko-Rivera, 2004; 36-37). Deneyimleyen benlik Şekil 1’deki gibi gösterilmiştir.
Şekil 1. Deneyimleyen Benlik. (Kaynak: Koltko-Rivera, 2004; 37)
Şekil 1’e göre bireye karşı yönlendirilen bir uyarı ilk olarak algının psikofizyolojik süreçleri ile
karşılaşmaktadır. Daha sonra kültürel etkileşim tamponu gelmektedir. Belirli bir kültür ile kültürleşme,
bireyin o kültürün değer ve düşünce yöntemine bağlılığının ölçüsünü içermektedir. Uyaran daha sonra
bireyin dünya görüşü aşamasına ulaşmaktadır. Bu, bireyin gerçeklik ve hayat hakkında sahip olduğu
inançlar veya varsayımlar dizisidir. Uyaran son olarak bireyin algısal ve kavramsal öz süreçlerine
girmektedir. Bu noktada benlik, deneyimleri bir bütün olarak algılamakta ve uyaranın anlamı hakkında bir
kavram oluşturulmaktadır.
Bir dünya görüşü nesiller boyunca insanların ne deneyimlediklerini yansıtmaktadır. Dünyayı,
diğerlerini ve kendimizi anlamada dünya görüşlerinin etkileri küçümsenmemeli veya göz ardı
edilmemelidir (Note, Fornet-Betancourt, Estermann ve Aerts, 2009). Dünya görüşü kişiliğin, kültürün ve
dinin merkezinde yer almaktadır (Wiher, 2014).
Koltko-Rivera’ya (2004) göre birçok psikolojik çalışmada kullanılan yordayıcı değişkenler veya
deneysel manipülasyonlar tarafından açıklanamayan davranışlardaki varyansın en azından büyük bir
oranını açıklamada, buna ek olarak, soruları ve alt alanları en azından göreceli olarak daha bütünleşik bir
psikolojiye bağlama açısından, dünya görüşü kavramı yararlı olabilir.
İnsanlar dünyanın işleyiş biçimiyle ilgili kendi öznel inançları ile çelişen bilgiyle karşılaştıklarında
bir dünya görüşü tehdidi deneyimlemektedirler. Bu tür tehditle mücadele etmek için aktif olarak bilişsel
süreçler ve davranışlarla savunma mekanizmaları geliştirebilirler (Hart, Shaver ve Goldenberg, 2005). Sire’ye
(1976) göre dünya görüşümüz dünya hakkında sahip olduğumuz ön koşul ve varsayımları kapsamaktadır.
Sosyalleşme sürecinin bir sonucu olarak her birimiz bir dünya görüşüne sahibizdir (Sarason, 1984). Bu
çalışmada üç farklı görüş üzerinde durulmuştur. Bunlar Şekil 2’de gösterilmiştir.
- 2503 -
Psikologların ortaya koydukları değişik dünya görüşü modellerini özetledikten sonra bu
modellerden hareketle dünya görüşü modelinin boyutlarının 7 grupta toplanabileceği gösterilmiştir. Her bir
grupta iki veya daha fazla dünya görüşü boyutu bulunmaktadır (Koltko-Rivera, 2004:29). Bunlar şu şekilde
sıralanabilir;
a)
İnsan Doğası
(ahlaki yönelim, değişebilirlik ve karmaşıklık),
b)
İrade
(temsil, belirleyici faktörler ve intrapsişik),
c)
Biliş
(bilgi ve bilinç),
d)
Davranış
(zaman yönelimi, etkinlik yönü, etkinlik doyumu, ahlaki kaynak, ahlaki standart, ahlaki
uygunluk, kontrol yeri, kontrole eğilim ve eylem etkililiği),
e)
Kişilerarası ilişkiler
(ayrışma, otorite ile ilişki, grup ile ilişki, insanlık ile ilişki, dünya ile ilişki, cinsellik,
bağlantı, kişilerarası adalet, sosyopolitik adalet ve etkileşim),
f)
Gerçeklik
(kapsam, sahiplik ve kullanılabilirlik) ve
g)
Dünya ve Yaşam
(ontoloji, evren, birlik, tanrı, doğa-bilinçlilik, insanlık-doğa, dünya adaleti, iyi olma,
açıklama, hayatın değeri ve hayatın amacı)
En yüksek soyutlama düzeyinde benlik, davranış ve deneyim arasındaki nedensel ilişkiler
değerlendirilebilir. Benlik davranışı etkilemekte, davranış deneyimle sonuçlanmakta, deneyim benliği (ve
bireyin dünya görüşünü – benliğin bir yönü) şekillendirmektedir. Dünya görüşü zaman içinde gelişen
benliğin bir yönüdür (Koltko-Rivera, 2004; 36-37). Deneyimleyen benlik Şekil 1’deki gibi gösterilmiştir.
Şekil 1. Deneyimleyen Benlik. (Kaynak: Koltko-Rivera, 2004; 37)
Şekil 1’e göre bireye karşı yönlendirilen bir uyarı ilk olarak algının psikofizyolojik süreçleri ile
karşılaşmaktadır. Daha sonra kültürel etkileşim tamponu gelmektedir. Belirli bir kültür ile kültürleşme,
bireyin o kültürün değer ve düşünce yöntemine bağlılığının ölçüsünü içermektedir. Uyaran daha sonra
bireyin dünya görüşü aşamasına ulaşmaktadır. Bu, bireyin gerçeklik ve hayat hakkında sahip olduğu
inançlar veya varsayımlar dizisidir. Uyaran son olarak bireyin algısal ve kavramsal öz süreçlerine
girmektedir. Bu noktada benlik, deneyimleri bir bütün olarak algılamakta ve uyaranın anlamı hakkında bir
kavram oluşturulmaktadır.
Bir dünya görüşü nesiller boyunca insanların ne deneyimlediklerini yansıtmaktadır. Dünyayı,
diğerlerini ve kendimizi anlamada dünya görüşlerinin etkileri küçümsenmemeli veya göz ardı
edilmemelidir (Note, Fornet-Betancourt, Estermann ve Aerts, 2009). Dünya görüşü kişiliğin, kültürün ve
dinin merkezinde yer almaktadır (Wiher, 2014).
Koltko-Rivera’ya (2004) göre birçok psikolojik çalışmada kullanılan yordayıcı değişkenler veya
deneysel manipülasyonlar tarafından açıklanamayan davranışlardaki varyansın en azından büyük bir
oranını açıklamada, buna ek olarak, soruları ve alt alanları en azından göreceli olarak daha bütünleşik bir
psikolojiye bağlama açısından, dünya görüşü kavramı yararlı olabilir.
İnsanlar dünyanın işleyiş biçimiyle ilgili kendi öznel inançları ile çelişen bilgiyle karşılaştıklarında
bir dünya görüşü tehdidi deneyimlemektedirler. Bu tür tehditle mücadele etmek için aktif olarak bilişsel
süreçler ve davranışlarla savunma mekanizmaları geliştirebilirler (Hart, Shaver ve Goldenberg, 2005). Sire’ye
(1976) göre dünya görüşümüz dünya hakkında sahip olduğumuz ön koşul ve varsayımları kapsamaktadır.
Sosyalleşme sürecinin bir sonucu olarak her birimiz bir dünya görüşüne sahibizdir (Sarason, 1984). Bu
çalışmada üç farklı görüş üzerinde durulmuştur. Bunlar Şekil 2’de gösterilmiştir.
- 2505 -
Kayseri örneğinde geçerliği ve güvenirliği test edilmiştir. Bu sayede bu ölçeğin Türk-İslam inanç
sistemindeki sonuçları, ölçeğin oluşturulduğu bölge ve inanç sistemleri arasında bir karşılaştırılmasının da
yapılmasına imkan sağlayacaktır.
2.
Yöntem
Bu çalışmada nicel araştırma teknikleri kullanılmıştır. Ölçekteki maddelerin yapı geçerliğini sınamak
amacıyla Açımlayıcı ve Doğrulayıcı Faktör Analizi kullanılmıştır.
2.1.
Katılımcılar
Çalışmaya 299 üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması
Χ
=20,49
ve standart sapmaları ss=2,17 olarak saptanmıştır. Araştırmaya katılanların yaş aralığı 17-32 olarak tespit
edilmiş olup katılımcıların diğer demografik bilgileri Tablo 1’de verilmiştir.
Tablo 1. Katılımcıların Demografik Bilgileri
f
%
Kız
211
71,04
Cinsiyet
Erkek
86
28,96
Eğitim Fakültesi
47
15,77
Edebiyat Fakültesi
209
70,13
Fakülte
İlahiyat Fakültesi
42
14,1
1
111
37,37
2
110
37,04
3
27
9,09
Sınıf
4
49
16,05
Akdeniz
39
13,64
Ege
17
5,94
Marmara
30
10,49
İç Anadolu
154
53,85
Doğu Anadolu
14
4,90
Güneydoğu Anadolu
10
3,50
Yaşadığı Coğrafi Bölge
Karadeniz
22
7,68
İlkokul
149
58,66
Ortaokul
40
15,75
Lise
52
20,47
Anne Eğitim Durumu
Üniversite
13
5,12
İlkokul
108
37,63
Ortaokul
49
17,07
Lise
78
27,18
Baba Eğitim Durumu
Üniversite
52
18,12
Düşük
89
30,80
Orta
134
46,37
Ailenin Geliri
Yüksek
66
22,83
Tablo 1’e göre katılımcıların % 71,04’ü kız ve % 28,96’sı erkektir. 2 kişi cinsiyetini belirtmemiştir.
Katılımcıların % 15,77’si Eğitim; % 70,13’ü Edebiyat ve % 14,1’i İlahiyat Fakültesi’nde öğrenim görmektedir.
Katılımcıların büyük çoğunluğu 1. (% 37,37) ve 2. (% 37,04) sınıfta öğrenim görmektedir. 3. (% 9,09) ve 4. (%
16,05) sınıfta öğrenim görenler ise daha azdır. 2 kişi öğrenim gördüğü sınıfı belirtmemiştir. Katılımcıların
doğmuş oldukları coğrafi bölgelere bakıldığında en yüksek % 53,85 ile İç Anadolu Bölgesi’dir. İç Anadolu
Bölgesi’nden sonra % 13,64 ile Akdeniz Bölgesi gelmektedir. En düşük ise % 3,50 ile Güney Doğu Anadolu
Bölgesi’dir. Katılımcıların 10 tanesi annesinin okuma-yazmasının olmadığını belirtmiştir. 35 kişi ise
annesinin eğitim durumunu belirtmemiştir. Annesinin eğitim durumunu belirten katılımcılardan en yüksek
% 58,66 ile ilkokul mezunudur. Üniversite mezunu % 5,12 ile en düşük yüzdeye sahiptir. Katılımcılardan 12
tanesi de babasının eğitim durumunu belirtmemiştir. En yüksek %37,63 ile ilkokul mezunu ve en düşük %
17,07 ile ortaokul mezunudur. Katılımcılardan 10 tanesi ailesinin ortalama gelir durumunu belirtmemiştir.
Katılımcıların büyük çoğunluğunun ailesi (% 46,37) orta düzeyde gelir durumuna sahiptir.
Bu veriler bize araştırmaya katılanların çoğunluğunun kız öğrencilerden oluştuğunu, coğrafi bölge
olarak daha çok araştırmanın yapıldığı il İç Anadolu Bölgesi’nde olması nedeniyle olmalı ki İç Anadolu
Bölgesi’nden gelmekte, fakültelerin 1. ve 2. sınıflarında öğrenim gören öğrencilerden oluştuğu, eğitim
düzeyi itibariyle çoğunluğu gerek anne gerekse baba eğitim durumunun ilkokul mezunu ve gelir düzeyleri
itibariyle de orta gelir düzeyine mensup ailelerden gelen öğrencilerden olması sebebiyle, elde edilen
sonuçların da daha çok bunları yansıtacağını söylemek gerekmektedir.
2.2.
Veri Toplama Araçları
2.2.1.
Dini Dünya Görüşleri Ölçeği
Dini Dünya Görüşü Ölçeği (Religious Worldview Scale) Goplen ve Plant (2015) tarafından
geliştirilmiştir. Ölçek 19 maddeden oluşmaktadır. Ölçek 5’li Likert tipi derecelendirme üzerinden
değerlendirilmiştir. Her bir maddenin puanlanması: ‘1: hiç katılmıyorum, 2: katılmıyorum, 3: ne katılıyorum
ne de katılmıyorum, 4: katılıyorum ve 5: tamamen katılıyorum’ şeklinde yapılmıştır. Goplen ve Plant (2015)
- 2506 -
ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısını .97 olarak bulmuşlardır. Bu çalışmada ölçeğin Cronbach Alfa iç
tutarlılık katsayısı .93 olarak tespit edilmiştir.
2.2.2.
Kişisel Bilgi Formu
Katılımcıların cinsiyetleri, yaşları, öğrenim gördükleri sınıfları, fakülteleri, geldikleri coğrafi
bölgeleri, ailelerinin eğitim ve gelir düzeyleri gibi demografik bilgileri içeren bir formdur ve araştırmacılar
tarafından oluşturulmuştur.
2.3.
İşlem
Ölçeğin Türk kültürüne uyarlanması için öncelikle Ashby Plant’tan elektronik ortamda gerekli
izinler alınmıştır. Ölçeğin İngilizce Formu (Religious Worldview Scale) araştırmacılar tarafından Türkçe’ye
tercüme edilmiş daha sonra yapılmış olan bu iki tercüme karşılaştırılarak son şekli verilmiştir. Ölçeğe son
şekli verilirken maddelerin eğitim düzeyi ne olursa olsun herkes tarafından kolay anlaşılabilir olmasına
dikkat edilmiştir. Araştırmacılar son şekli verilen bu ölçeği 5 alan uzmanına (Din Psikolojisi
akademisyenleri) göndermiştir. Alan uzmanlarından ölçek maddelerini ‘Uygun’, ‘Kısmen Uygun’ veya
‘Uygun Değil’ şeklinde değerlendirmeleri istenmiştir. Bunlara ek olarak görüş ve önerilerini de belirtmeleri
istenmiştir. Alan uzmanlarından gelen önerilere göre ölçek yeniden düzenlenmiştir. Düzenlenen bu ölçek 3
İngilizce ve 3 Türkçe dil uzmanına gönderilmiştir. Dil uzmanlarından da aynı şekilde maddeleri ‘Uygun’,
‘Kısmen Uygun’ veya ‘Uygun Değil’ şeklinde değerlendirmeleri istenmiştir. Dil geçerliğinde yapılar
değerlendirilirken her bir kelimenin Türkçe’deki en uygun karşılığı bulunmaya çalışılmıştır. Son olarak
gerekli düzenlemeler yapılmış ve ölçek kullanılabilir hale getirilmiştir. Ölçek üniversite öğrencilerine ders
esnasında sınıflarında uygulanmıştır.
2.4.
Verilerin Analizi
Çok değişkenli analizleri yapabilmek için verilerin karşılaması gereken bazı şartlar bulunmaktadır.
Bunlar şu şekilde sıralanabilir; kayıp değerler, uç değerler, normallik ve doğrusallıktır (Mertler ve Vannatta,
2005). Veri setinde uç değer olup olmadığı Mahalonobis uzaklıklarından (Tabacknick ve Fidell, 2001)
yararlanılarak araştırılmıştır. Homojenlik için Levene’nin testi kullanılmıştır. Normallik ve doğrusallık için
saçılma diyagramı matrisinden yararlanılmıştır. Verilere ilk olarak AFA daha sonra DFA uygulanmıştır.
Verilerin analizinde SPSS 23 ve AMOS 22 programlarından yararlanılmıştır.
3.
Bulgular
Dini Dünya Görüşü Ölçeği’nin maddelerine faktör analizi yapılıp yapılamayacağına karar vermek
amacıyla Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) değerinden ve Bartlett’in Küresellik Testi’nden yararlanılmıştır. KMO
faktör analizi için yeterli örneklem büyüklüğünü sınamakta olup KMO ile gözlenen korelasyon
katsayılarının büyüklüğü ile kısmi korelasyon katsayılarının büyüklüğü karşılaştırılmaktadır (Kalaycı, 2005).
KMO sonucunda elde edilen değer .50’den düşük ise faktör analizi yapılmaz. .50- .60 ‘kötü’; .60-.70 ‘zayıf’;
.70-.80 ‘iyi’ ve .90 üzerinde ‘mükemmel’ olarak yorumlanmaktadır (Leech, Barrett ve Morgan, 2005).
Bartlett’in Küresellik Testi verilerin çok değişkenli normal dağılımdan gelip gelmediğini ortaya koymaktadır
(Tavşancıl, 2005). Bartlett’in Küresellik Testi sonucunda anlamlılık değerinin .05’ten küçük olması
gerekmektedir. Bu değerin .05’ten küçük olması korelasyon matrisinden faktör çıkarılabileceği anlamına
gelmektedir (Şencan, 2005). Bu çalışmada, KMO değeri ,957 ve Bartlett’in Küresellik Testi p= .00 (χ2=
2794,466) düzeyinde anlamlı olduğundan Dini Dünya Görüşü Ölçeği’ne faktör analizi uygulanabileceği
tespit edilmiştir.
Faktör analizinde temel bileşenler analizi kullanılmıştır. Temel bileşenler analizinin temel amacı veri
setinden en yüksek varyansı çıkarmaktır (Tabachnick ve Fidel, 2001). Faktör yükü maddelerin ilgili faktörle
ilişkisini açıklayan bir katsayıdır (Kline, 1994). Tabachnick ve Fidell’e (2001) göre faktör yük değerinin .32 ve
üzerinde olması gerekir. Comrey ve Lee (1992) faktör yük değeri için ‘.71 ve üzeri’ mükemmel, ‘.63-.70’ çok
iyi, ‘.55-.62’ iyi, ‘.45-.54’ vasat ve .32-.44’ zayıf olarak değerlendirilmesini önermişlerdir.
Bir maddenin binişik olması için birden fazla faktörde .32’den yüksek yük değerine sahip olması ve
iki ya da daha fazla faktördeki yük değerleri arasındaki farkın .1’den küçük olması gerekmektedir (Çokluk,
Şekercioğlu ve Büyüköztürk, 2014). Temel bileşenler analizi sonucunda bileşen matrisinde binişik madde
sayısı fazla olduğu için eksen döndürme işlemi yapılmıştır. Eksenlerin döndürülmesi sonrasında maddelerin
bir faktördeki yükü artarken diğer faktörlerdeki yükleri azalmaktadır. Bu şekilde faktörler, kendileriyle
yüksek ilişki veren maddeleri bulmaktadırlar ve faktörler daha kolay yorumlanabilir hale gelmektedirler.
Döndürme yöntemini kullanmadan önce hangi tür döndürmenin seçileceğini belirlemek amacıyla faktörler
arası korelasyonlara bakılmış ve faktörler arasında herhangi bir ilişki olmadığı görülerek Varimax dik
döndürme tekniğinin kullanılmasına karar verilmiştir (Tabachnick ve Fidell, 2001).
Bu işlemler sonucunda 19 maddenin tümünün çalıştığı saptanmıştır. 19 maddeli, 2 faktörlü bir ölçek
elde edilmiştir. Faktörlerin açıkladığı varyans % 57,30’dur. İlk faktör (öz değeri 9,542) varyansın % 43,47’sini,
ikinci faktör (öz değeri 1,344) varyansın % 13,83’ünü açıklamaktadır. Varyans oranları ne kadar yüksekse,
- 2507 -
ölçeğin faktör yapısı da o kadar güçlüdür (Lee ve Comrey, 1979). Sosyal bilimlerde yapılan analizlerde % 40
ile % 60 arası varyans oranları yeterli olarak kabul edilmektedir (Scherer, Wieb, Luther ve Adams, 1988).
Tablo 2. Maddelerin Ortalamaları ve Standart Sapmaları
Χ
ss
1.Kutsal kitabımda geçen bilgilerin doğru olduğuna inanırım.
4,74
,724
2.Ahlaki değerlerimin kaynağı dinimdir.
4,36
1,005
3.Dünyadaki amacım Tanrı'nın isteği doğrultusunda yaşamaktır.
4,27
1,026
4.Dini önderlerim dünya hakkında bana önemli bilgiler verirler.
4,04
1,095
5.Hayatımı dinimin emrettiği şekilde yaşamaya çalışıyorum.
4,02
1,004
6.Bireyin evren hakkında bilgi sahibi olabileceği tek yolun bilim olduğuna
inanıyorum.
2,80
1,226
7.Bir eylemin doğruluğu konusunda kuşkuya düştüğümde, çoğu zaman dinime
başvururum.
3,93
1,010
8.Hayatımın amacını din belirleyemez.
1,85
1,162
9.Dünyada bazı şeylerin sadece din sayesinde anlaşılabileceğini düşünüyorum.
4,05
1,099
10.Dinim bana açık ve sağlam bir ahlaki öğreti sunmaktadır.
4,51
,849
11.Hayatın anlamı gerçekte görünen yaşamın ötesinde bir şeydir.
4,34
,894
12.Doğru ve yanlış anlayışım dinimden kaynaklanmaz.
3,03
1,456
13.Dini inancım hayata dair seçimlerimi etkilemez.
2,31
1,315
14.Dini inancım bana nasıl bir ahlaki hayat sürdürmem gerektiğini öğretir.
4,39
,915
15.Hayatımda önemli kararlar alacağım zaman sıklıkla dinime başvururum.
3,71
1,038
16.Dinimin hayatım hakkında bir planının olduğuna inanırım.
4,11
1,043
17.Dinimin evrenin nasıl yaratıldığı konusunda bir cevabı olduğuna inanırım.
4,51
,917
18.Politik bir seçimde kime oy vereceğim konusunda dini inancım etkili olmaz.
3,37
1,503
19.Tanrının hayatıma hükmettiğine inanırım.
4,28
1,143
Tablo 2’de ölçekteki maddelerin ortalamaları ve standart sapmaları verilmiştir. Maddelerin
alabileceği en yüksek ortalama değeri 5’tir. Tabloya göre en yüksek ortalama puana ve aynı zamanda en
düşük standart sapmaya sahip olan madde 1. madde (
Χ
= 4,74, S=,724) iken en düşük ortalama puana sahip
olan madde 8. maddedir (
Χ
= 1,85).
Tablo 3. Madde-Toplam Puan Korelasyonu
Düzeltilmiş
Madde-Toplam
Puan
Korelasyonu
Madde
Çıkarıldığında
α
1.Kutsal kitabımda geçen bilgilerin doğru olduğuna inanırım.
,792
,923
2.Ahlaki değerlerimin kaynağı dinimdir.
,761
,922
3.Dünyadaki amacım Tanrı'nın isteği doğrultusunda yaşamaktır.
,764
,922
4.Dini önderlerim dünya hakkında bana önemli bilgiler verirler.
,604
,925
5.Hayatımı dinimin emrettiği şekilde yaşamaya çalışıyorum.
,749
,922
6.Bireyin evren hakkında bilgi sahibi olabileceği tek yolun bilim olduğuna inanıyorum.
,267
,933
7.Bir eylemin doğruluğu konusunda kuşkuya düştüğümde, çoğu zaman dinime
başvururum.
,695
,923
8.Hayatımın amacını din belirleyemez.
,755
,921
9.Dünyada bazı şeylerin sadece din sayesinde anlaşılabileceğini düşünüyorum.
,634
,924
10.Dinim bana açık ve sağlam bir ahlaki öğreti sunmaktadır.
,814
,922
11.Hayatın anlamı gerçekte görünen yaşamın ötesinde bir şeydir.
,457
,928
12.Doğru ve yanlış anlayışım dinimden kaynaklanmaz.
,349
,933
13.Dini inancım hayata dair seçimlerimi etkilemez.
,567
,926
14.Dini inancım bana nasıl bir ahlaki hayat sürdürmem gerektiğini öğretir.
,793
,922
15.Hayatımda önemli kararlar alacağım zaman sıklıkla dinime başvururum.
,734
,922
16.Dinimin hayatım hakkında bir planının olduğuna inanırım.
,789
,921
17.Dinimin evrenin nasıl yaratıldığı konusunda bir cevabı olduğuna inanırım.
,730
,923
18.Politik bir seçimde kime oy vereceğim konusunda dini inancım etkili olmaz.
,417
,931
19.Tanrının hayatıma hükmettiğine inanırım.
,548
,926
Tablo 3’te maddelerin madde-toplam puan korelasyonları verilmiştir. Buna göre 6. madde
(r=.267)’nin korelasyonu düşüktür. Diğer maddelerin madde-toplam puan korelasyonları ise .349 ile .814
arasında değişmektedir. Maddelerin tümünün kabul edilebilir düzeyin (.15) üzerinde madde-toplam puan
korelasyon değeri aldığı saptanmıştır (Cunningham, 1998).
Tablo 4. Döndürülmüş Bileşenler Matrisi
1
2
madde1
,846
madde2
,818
madde3
,807
madde4
,691
madde5
,794
madde7
,659
madde8
,634
madde9
,636
madde10
,859
- 2508 -
madde11
,529
madde14
,793
madde15
,709
madde16
,772
madde17
,825
madde19
,497
madde6
,661
madde12
,519
madde13
,591
madde18
,737
Tablo 4’te döndürülmüş bileşenler matrisi verilmiştir. Tabloya göre faktör yüklerine bakıldığında 1.
faktördeki faktör yük değerlerinde madde 1, 2, 3, 5, 10, 14, 16 ve 17’nin yük değerlerinin Comrey ve Lee’nin
(1992) önerdiği değerlendirmeye göre mükemmel olduğu görülmektedir. 2. faktörde ise madde 18’in yük
değeri mükemmeldir. Goplen ve Plant (2015) tek faktörlü bir yapı önermişlerdir. Bu çalışmada iki faktörlü
bir yapı ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada iki faktör şu şekilde adlandırılmıştır: Faktör 1= ölüm sonrasını
anlamlandırma ve Faktör 2= bu dünyayı anlamlandırma.
Açımlayıcı faktör analizi sonrası verilere doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Doğrulayıcı faktör
analizi sonuçları Tablo 5’te verilmiştir.
Tablo 5. DFA sonuçları
χ2/df
2,26
CFI
,945
RMSEA
,065
Tablo 5’e göre χ2/df değeri 2.26 bulunmuştur. Kline’a (2005) göre 2.5’ten küçük olması mükemmel
uyuma işarettir. CFI değeri .945 olarak saptanmıştır. CFI (Karşılaştırmalı Uyum İndeksi) ile modele ilişkin
uyum fonksiyonu, temel alınan başka bir modelde elde edilen uyum fonksiyonu ile karşılaştırılır (Kline,
2011). CFI’nın 0-1 arasında bir değer alması beklenir. Yüksek değer iyi uyumu gösterir (Byrne, 2010).
Tabachnick ve Fidell (2001)’e göre .90’dan yüksek olması iyi uyumun göstergesidir. RMSEA değeri .065
olarak saptanmıştır. RMSEA (Ortalama Karekök Hata Terimi) merkezi olmayan χ2 dağılımında evren
kovaryanslarını kestirmek için kullanılmaktadır ve 0-1 arasında bir değer almaktadır. 0 olması mükemmel
uyuma işaret etmektedir (Brown, 2006). Thompson’a (2004) göre .06’nın altında olması iyi, .08’in altında
olması yeterli olarak kabul edilmektedir. Tüm uyum indeksleri kabul edilebilir değerler aldığından, ölçek
maddelerinin ilgili yapıyla olan modellerinin uygun olduğu yargısına ulaşılmıştır.
Tartışma
Bu çalışmada Goplen ve Plant (2015) tarafından geliştirilmiş olan Dini Dünya Görüşü Ölçeği’nin
Erciyes Üniversitesi örneğinde Türk-İslam kültüründeki geçerlik ve güvenirliği sınanarak psikometrik
özellikleri incelenmiştir.
AFA sonuçlarına göre Goplen ve Plant’ın (2015) 19 maddesinin de Türk kültüründe çalıştığı
saptanmıştır. AFA sonuçları ölçeğin iki faktörlü bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Bu iki faktör
varyansın % 57,30’unu açıklamaktadır. Orijinal ölçekte maddeler tek bir faktör altında toplanmıştır. Scherer,
Wiebe, Luther ve Adams’a (1988) göre açıklanan varyansın % 40 - % 60 arasında olması yeterlidir. Bu
durumda bu çalışmada maddelerin açıklamış oldukları varyans yeterli olarak kabul edilmiştir.
DFA sonuçlarına göre χ2/df= 2,26; CFI= ,945 ve RMSEA= ,065 olarak saptanmıştır. Tüm uyum
indeksleri (χ2/df < 2.5; CFI > .90 ve RMSEA < .08) (Kline, 2005; Tabachnick ve Fidell, 2001; Brown, 2006)
kabul edilebilir değerler aldığından, ölçek maddelerinin ilgili yapıyla olan modellerinin uygun olduğu
yargısına ulaşılmıştır.
Bu çalışmada ölçeğin Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayısı .93 olarak tespit edilmiştir. George ve
Malley’e (2003) göre Cronbach Alfa değerinin ,90’dan büyük olması mükemmel bir iç tutarlılığa işaret
etmektedir. Madde-Toplam korelasyon değerlerine bakıldığında, maddelerin tümünün kabul edilebilir
düzeyin (.15) üzerinde değer aldığı saptanmıştır (Cunningham, 1998). 6.maddenin (Bireyin evren hakkında
bilgi sahibi olabileceği tek yolun bilim olduğuna inanıyorum.) madde-toplam korelasyon değeri (r=.267)
düşük çıkmasına rağmen, diğer analiz değerleri tatmin edici olduğu için maddenin ölçekte kalmasına karar
verilmiştir.
Bu çalışmada kullanılan örneklem grubunda kızlar (% 71,04) erkeklere (% 28,96) göre çoğunluktadır.
Bu oranlardaki farklılıklar araştırma sonuçlarını etkilemiş olabilir. Sosyal Rol Kuramı sosyal davranıştaki
cinsiyet farklılıklarının ve benzerliklerinin nedenlerini belirlemeyi amaçlamaktadır (Eagly, Wood ve
Diekman, 2000). Eagly (1987) sosyal rolleri cinsiyet farklılıklarının bir göstergesi olarak görmektedir.
Bireylerin cinsiyetleri sosyal etkileşimlerini doğrudan etkilemektedir. Bir toplumda kadın ve erkekten
beklenen davranışlar farklıdır. Bu nedenle kadınlar ve erkekler bu beklentilere uygun davranışlarda
bulunmaktadırlar (Vogel, Wester, Heesacker ve Madon, 2003). Sosyal davranışlardaki cinsiyet bazındaki
beklentiler ve bu beklentileri karşılama çabası örneklem grubundaki kızların ve erkeklerin maddeleri
yanıtlama biçimlerini etkilemiş olabilir.
- 2509 -
Bu ölçek üniversite öğrencilerine uygulanmıştır. Ölçek üniversite öğrencileri dışındaki gruplara da
uygulanarak ölçeğin geçerlik ve güvenirlikleri test edilebilir. Böylelikle Sosyal Psikoloji ve Sosyal
Psikoloji’nin bir alt dalı olan Din Psikolojisi alan yazını zenginleştirilebilir.
Buna ek olarak örneklem grubunu çoğunluk olarak doğduğu il İç Anadolu Bölgesi’nde (% 53,85)
olan katılımcılar oluşturmuştur. İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle Kayseri ilinin muhafazakar bir yapıya
sahip olduğu, fiziki yapısı ve yaşam şeklinin, dünya görüşlerinin (özellikle dini dünya görüşünün)
ülkemizin diğer illeri ile bariz farklılıkları olduğu düşünüldüğünde, bu ölçeğin Türkiye’nin diğer
bölgelerinde test edilmesinin alan yazına büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak, Goplen ve Plant’ın (2015) geliştirmiş oldukları Dini Dünya Görüşü Ölçeği’nin Türk
kültüründe geçerli ve güvenilir bir araç olduğu iddia edilebilir. Böyle bir ölçeğin kültürümüzde Dini Dünya
Görüşlerini belirlemek için kullanılmasının ülkemizde Sosyal Psikoloji ve Din Psikolojisi alan yazınına
büyük bir katkı sağlaması umulmaktadır.
KAYNAKÇA
BROWN, T. A. (2006). Confirmatory Factor Analysis for Applied Research. New York: Guilford.
BYRNE, B.
. (2010). Structural Equation Modelling with AMOS: Basic Concepts, Application, and Programming. New York: Routledge Taylor
& Francis Group.
COMREY, A.L. ve LEE, H. B. (1992). A first course in factor analysis. New Jersey: Lawrence Erlbaum Associates.
COHEN, A. . (2009). “Many forms of culture”. American Psychologist, S. 64, s.194-204.
CUNNINGHAM, G. K. (1998). Assessment in the classroom: Constructing and Interpreting Tests. London: The Falmer Press.
ÇOKLUK, Ö., ŞEKERCİOĞLU, G. ve BÜYÜKÖZTÜRK, Ş. (2010). Sosyal Bilimler için Çok Değişkenli İstatistik. Ankara: Pegem Akademi.
D’HOOGHE, B. (2011). On the role of contextuality in the integration of worldviews. In D. Aerts, J. Broekaert, B. D’Hooghe, N. Note (Eds.), Worldview,
Science and Us: Bridging knowledge and its implications forour perspectives of the World.
Shanghai: World Scientific.
EAGLY, A. H. (1987). Sex differences in social behavior: A social – role interpretation. Hillsdale. NJ: Erlbaum.
EAGLY, A. ., WOOD, W. ve DIEKMAN, A. B. (2000). “Social role theory of sex differences and similarities: A current appraisal”. In Eckes, T. (2000). The
developmental social psychology of gender
. London: Lawrence Erlbaum.
GALEK, K., FLANNELLY, K. J., ELLISON, C. G., SILTON, N. R. ve JANKOWSKI, K. R. B. (2015). “Religion, Meaning and Purpose, and Mental Health”.
Psychology of Religion and Spirituality, S.7
(1), s.1-12.
GEORGE, D. ve MALLEY, P. (2003). SPSS for Windows step by step: A simple guide and reference. Boston: Allyn & Bacon.
GOPLEN, J. ve PLANT, A. (2015). “A Religious worldview: Protecting One’s Meaning System Through Religious Prejudice”. Personality and Social
Psychology Bulletin
, s. 1-14.
GRAHAM J. ve HAIDT, J. (2010). “Beyond Beliefs: Religions binds individuals into moral communities”. Personality and Social Psychology Review, S.14,
s.140-150.
GREENBERG, J., PYSZCZYNSKI, T. ve SOLOMON, S. (1986). The cause and consequence of a need for self-esteem: A terror management theory. New York:
Springer-Verlag.
HARMON-JONES, E., SIMON, L., GREENBERG, J., PYSZCZYNSKI, T., SOLOMON, S. ve McGREGOR, H. (1997). “Terror management theory and Self-
esteem: Evidence that increased self-esteem reduces mortality salience effects”. Journal of Personality and Social Psychology, S.72(1), s.24-36.
HART, J., SHAVE, P. R. ve GOLDENBERG, J. L. (2005). “Attachment, self-esteem, worldviews and terror management: Evidence for a tripartite security
system”. Journal of Personality and Social Psychology, S.88, s.999-1013.
JOHNSON, K. A., HILL, E. D. ve COHEN, A. B. (2011). “Integrating the study of culture and religion: toward a psychology of worldview”. Social and
Personality Psychology Compass, S. 5
(3), s. 137-152.
KLINE, P. (1994). An easy guide to factor analysis. New York: Routledge.
KLINE, R. B. (2005). Principles and Practice of Structural Equation Modelling. New York: Guilford Publications.
KLINE, R. B. (2011). Hypothesis Testing. Principles and Practice of Structural Equation Modeling. New York: The Guilford Press.
KOLTKO-RIVERA, M. E. (2000). The Worldview Assessment Instrument (WAI): The development and preliminary validation of an instrument to assess world view
components relevant to counseling and psychotherapy.
Doctoral dissertation, New York University.
KOLTKO-RIVERA, M. E. (2004). “The psychology of worldviews”. Review of General Psychology, S.8(1), s.3-58.
LEE, H. B. ve COMREY, A. L. (1979). “Distortions in commonly used factor analytic procedure”. Multivarite Behavioral Research, S.14, s.301-321.
LEECH, . L., BARRETT, K.C. ve MORGAN, G.A. (2005). SPSS for Intermediate Statistics: Use and Interpretation. NJ: Lawrence Erlbaum Associates.
MERTLER,. A ve VANNATTA, R. A. (2005). Advanced and multivariate statistical methods. Glendale: Pyrczak Publishing.
MEURS, P. (2011). The bodily excess of a worldview: Beyond a theoretical account of the World. In D. Aerts, J. Broekaert, B. D’Hooghe, N. Note (Eds.),
Worldview, Science and Us: Bridging knowledge and its implications for our perspectives of the World.
Shanghai: World Scientific.
NOTE, N., FORNET-BETANCOURT, R., ESTERMANN, J. ve AERTS, D. (2009). Worldviews and cultures: Philosophical reflections from an intercultural
perspective
. Belgium: Springer.
PYSZCZYNSKI, T., GREENBERG, J. ve SOLOMON, S. (1999). “A dual-process model of defense against conscious and unconscious death-related thoughts:
An extension of terror management theory”. Psychological Review, S.106(4), s.835-845.
ROSENBLATT, A., GREENBERG, J., SOLOMON, S., PYSZCZYNSKI, T. ve LYON, D. (1989). “Evidence for Terror Management Theory I: The Effects of
Mortality Salience on Reactions to Those who Violate or Uphold Cultural Values”. Journal of Personality and Social Psychology S.57(4), s.681-690.
SARASON, S. B. (1984). “If it can be studied or developed, should it be”? American Psychologist, S.39, s.477-485.
SCHERER, R. F., WIEBE, F. A., LUTHER, D. C. ve ADAMS, J. S. (1988). “Dimensionality of coping: Factor stability using the ways of coping questionnaire”.
Psychological Reports, S.62,
s.763-770.
SILBERMAN, I. 2005). “Religion as a meaning system: Implications fort he new millenium”. Journal of Social Issues, S.61, s.641-663.
SIRE, J. W. (1976). The universe next door. Downers Grove: Intervarsity.
SOLOMON, S., GREENBERG, J. ve PYSZCZYNSKI, T. (1991). “A Terror Management Theory of Social behaviour: The Psychological Functions of Self-
Esteem and Cultural Worldviews”. Advances in Experimental Social Psychology, S.24, s.93-159.
ŞENCAN, T. (2005). Sosyal ve Davranışsal Ölçümlerde Güvenilirlik ve Geçerlilik. Ankara: Seçkin.
TABACHNICK, B. G. ve FIDELL, L. S. (2001). Using Multivariate Statistics. MA: Allyn & Bacon.
TAVŞANCIL, E. (2005). Tutumların Ölçülmesi ve SPSS ile Veri Analizi. Ankara: Nobel.
THOMPSON, B. (2004). Exploratory and Confirmatory Factor Analysis: Understanding Concepts and Applications. Washington, DC: American Psychological
Association.
VOGEL, D. L., WESTER, S. R., HEESACKER, M. ve MADON, S. (2003). “Conforming gender stereotypes: A social role perspective”. Sex Roles, S.48(11/12),
s.519-528.
WIHER, H. (2014). Worldview and identity across conversion. Evangelical Review of Theology, S.38(4), s.307-323.
Dostları ilə paylaş: |