396
Atın quyruğu yerә dәyәndә: açık. ve var. Balık kavağa çıkınca,
kırmızı kar yağdığında…
Atını çapmaq: açık. Başıboş dolaşmak.
Atını daşa bağlamaq: açık. Teskin olmak.
Atlı olub (oldu), mәn piyada: kar. O atlı ben yaya.
Atüstü görmәk: açık. ve var. Yol üstü uğramak, geçerken
uğramak.
Avara dolanmaq: var. Avare gezmek, başıboş gezmek.
Avara düşmәk; avara-sәrgәrdan düşmәk. var. Avare kalmak;
avare-başıboş kalmak.
Avara qalmaq: Bkz. Avara düşmәk.
Avara qoymaq (salmaq): kar. Avare koymak. İşinden gücünden
etmek.
Ay parçası: kar. Ay parçası.
Aya deyir: sәn çıxma, mәn çıxım: açık. ve var. Ayın on dördü
gibi.
Aya-günә dönmәk: açık. ve var. Ayda yılda bir.
Aya hürmәk: açık. Boşa iş yapmak.
Ayağa bağlanmaq (dolaşmaq): açık. ve var. Ayağına bağ vurmak.
Engellemek, Ayağını bağlamak.
Ayağa döşәnmәk (düşmәk, yıxılmaq): var. Ayağına düşmek.
Ayağa düşmәk: Bkz. Ayağa döşәnmәk.
Ayağa qaldırmaq: Ayağa kaldırmak.
Ayağa salmaq: var. Ayağa düşürmek.
Ayağa vermәk; ayağa vermәmәk: Bkz. Ayağa salmaq.
Ayağı (ayaqları) yer almaq (yer tutmaq): var. Ayaklarının üstünde
durmak.
Ayağı açılmaq: kar. Ayağı açılmak (yeniden gidip gelmeye
başlamak).
Ayağı bağlanmaq (bağlı olmaq): açık. ve var. Kabız olmak.
Ayağı dәymәmәk: var. Ayak basmamak.
Ayağı düşmәk; ayağı düşmәmәk: açık. Ayağı uğurlu gelmek,
ayağı uğursuz gelmek.
Ayağı gordan sallanmaq: var. Bir ayağı çukurda olmak.
Ayağı işlәmәk: açık. Bağırsakları bozulmak. İshal olmak.
Ayağı kәsilmәk: kar. Ayağı kesilmek.
Ayağı uğurlu olmaq: kar. Ayağı uğurlu olmak.
Ayağı üzәngidә: kar. Ayağı üzengide.
397
Ayağı yer tutan; ayağı yer tutan xәstәlәr: kar. Ayağı tutan,
yürüyebilen.
Ayağı yerә dәymәmәk: kar. Ayağı yere değmemek.
Ayağı yüngül: açık. ve var. Ayağı hafif, ayağı uğurlu.
Ayağına aparmaq: var. Ayağına getirmek.
Ayağına bir daş!: var. Ayakları kırılsın!
Ayağına çağırmaq: kar. Ayağına çağırmak.
Ayağına çidar olmaq: kar. Ayağına bağ olmak.
Ayağına daş olmaq (bağlanmaq): Bkz. Ayağına çidar olmaq.
Ayağına duzaq (çidar) olmaq: Bkz. Ayağına çidar olmaq.
Ayağına düşmәk (döşәnmәk): var. Ayağına düşmek.
Ayağına gәlmәk: kar. Ayağına gelmek.
Ayağına getmәk: kar. Ayağına gitmek.
Ayağına qalxmaq (durmaq): kar. Ayağa kalkmak.
Ayağına yazmaq; öz ayağına yazmaq: açık. Birisinin üstüne
atmak.
Ayağına yıxılmaq: Bkz. Ayağına düşmәk.
Ayağında qalmaq: açık. ve var. Başına kalmak.
Ayağından çәkmәk: açık ve var. Ayağını sürümek, topallamak;
ayağı kesilmek.
Ayağından silmәk: açık. ve var. Başından atmak.
Ayağını açmaq: açık. Kabızlığın giderilmesi.
Ayağını basmaq: var. Ayak basmak.
Ayağını basmamaq: Bkz. Ayağı dәymәmәk.
Ayağını başından aşırmaq: açık. İşini bitirmek, öldürmek.
Ayağını boğazına dirәmәk: açık. ve var. Gırtlağına çökmek.
Ayağını düz atmamaq: açık. Yoldan çıkmak.
Ayağını kәsmәk (çökmәk): kar. Ayağını kesmek.
Ayağını yan basmaq: Bkz. Ayağını düz atmamaq.
Ayağını yerdәn götürmәk: var. Ayağını yerden kesmek. Bir
vasıtası olmak.
Ayağını yorğanına görә uzatmaq: kar. Ayağını yorganına göre
uzatmak.
Ayağının altı möhkәm olmaq: var. Ayağının altı sağlam olmak.
Ayağının altına baxmadan (qaçmaq): açık. ve var. Tabanları
kaldırmak, tabanları yağlamak.
Ayağının altına dәmir (әrsin, maşa) at (atın): açık. ve var. Aşağına
sıcak sumu dökelim, soğuk su mu?
398
Ayağının altına düşmәk: var. Ayağına düşmek.
Ayağının altında yer (torpaq) yanır: kar. Ayağının altında toprak
yanıyor. Savaş zamanı söylenen bir deyim.
Ayağının altından zәminә (torpaq) qaçmaq: var. Ayağının
altından toprak kaymak.
Ayağının altını görmәmәk: açık. ve var. Burnu havada olmak.
Ayağının altını qazımaq (oymaq): var. Birisinin kuyusunu
kazmak.
Ayağının altını öpmәk: kar. Ayağının altını öpmek.
Ayağının tozu ola bilmәz: kar. Ayağının tozu bile olamaz.
Ayağının tozu da iyi dә qalmasın: açık. Esamesi okunmasın.
Ayağının tozuna dәymәz: var. Ayağının tozu bile olmamak.
Ayaq açıb yerimәk: açık. Çocuğun yürümeye başlaması.
Ayaq açmaq: açık. Adımlamaya başlamak, adım atmak.
Ayaq almaq: var. Yol almak.
Ayaq altına almaq: kar. Ayak altına almak.
Ayaq altına düşmәk: kar. Ayak altına düşmek.
Ayaq altına salmaq: var. Ayak altına bırakmak.
Ayaq altında qalmaq: kar. Ayak altında kalmak.
Ayaq basmağa yer yoxdur: var. Adım atacak yer olmamak.
Ayaq basmamaq: kar. Ayak basmamak.
Ayaq çalmaq: açık. ve var. Bir işi yapmak için sürekli gidip
gelmek zorunda kalmak. Ayak vurmak
Ayaq çәkmәk: kar. Ayak çekmek (kesmek).
Ayaq dirәmәk: kar. Ayak diremek.
Ayaq götürmәk: açık. Hızlı adımlarla gitmek.
Ayaq kәsmәk (çәkmәk): Bkz. Ayaq çәkmәk.
Ayaq olmaq: açık. Bir işe ortak olmak, katılmak.
Ayaq sürmәk: kar. Ayak sürümek.
Ayaq sürümәk: Bkz. Ayak sürümәk.
Ayaq
tutmaq:
açık. Ayaklanmak, Emekledikten sonra
ayaklanmak.
Ayaq üstә qalmaq: var. Ayakta kalmak.
Ayaq vurmaq (döymәk): açık. Bir işi yapmak için sürekli gidip
gelmek zorunda kalmak.
Ayaq yığılmaq (kәsilmәk); axşama yaxın küçәlәrdәn ayaq yığıldı:
var. Ayak çekilmek; akşama yakın sokaklarda ayak çekildi.
Ayaq yoluna düşmәk: Bkz. Ayağı işlәmәk.
399
Ayaqaltı etmәk (elәmәk): açık. Beşparalık etmek, ayağının altına
almak.
Ayaqaltı olmaq: kar. Ayakaltı olmak.
Ayaqda qalmaq (sürünmәk): kar. Ayakta kalmak (sürünmek).
Ayaqdan dırnaqdan düşmәk: açık. ve var. Eli ayağı tutmamak,
yorulmak.
Ayaqdan diri (cәld): var. Ayağı tez, ayağı çabuk.
Ayaqdan düşmәk: Bkz. Ayaqdan dırnaqdan düşmәk.
Ayaqdan salmaq: açık. Yormak, yorgun duruma getirmek.
Ayaqdan yüngül: Bkz. Ayağı yüngül.
Ayaplarda sürünmәk: açık. Ayaklar altına almak.
Ayaqları ardınca (dalınca) getmәmәk (gәlmәmәk): var. Ayakları
geri geri gitmek.
Ayaqları ardınca (dalınca) sürünmәk: açık. Yorgunluktan
yürüyemez olmak.
Ayaqları (ayağı) yerdәn üzülmәk: var. Ayakları (ayağı) yerden
kesilmek.
Ayaqları güclә ardınca (dalınca) gәlmәk: var. Ayaklarını
sürümek. Güçlükle yürümek.
Ayaqlarını bir başmağa dirәmәk (dayamaq): var. İki ayağını bir
pabuca sokmak.
Ayaqları sözünә baxmır: açık. Ayağı dolaşmak. Sorhoşluktan
yürüyememek.
Ayaqları yerә yapışmaq (mıxlanmaq): var. Ayakları yere
çivilenmek.
Ayaqlarda sürünmәk: açık. Ayaklarında kalmak.
Ayaqların altını sabunlamaq: açık. Ayağının altına karpuz kabuğu
koymak, ayağını kaydırmak.
Ayaqların ikisini dә bir başmağa dirәmәk: Bkz. Ayaqlarını bir
başmağa dirәmәk (dayamaq).
Ayaqlarına yıxılmaq (düşmәk, qapanmaq): var. Ayaklarına
kapanmak.
Ayaqlarını dalısınca sürümәk: Bkz. Ayaqları ardınca (dalınca)
sürünmәk.
Ayaqlarını güclә sürümәk: Bkz. Ayaqları ardınca (dalınca)
sürünmәk.
Ayaqlarını uzatmaq: kar. Ayaklarını uzatmak.
400
Ayaqqabılarını cütlәyib qabağına qoymaq: açık. Nazikçe kapıyı
göstermek, kovmak.
Ayaqqabılarını yalamaq: açık. Yalakalık etmek.
Aydan arı (tәmiz] sudan (gündәn) duru: kar. Aydan arı (temiz)
sudan (günden) duru. Tertemiz.
Aydınlığa çıxmaq: kar. Aydınlığı çıkmak.
Ayı yuvasına kösöv soxmaq: açık. ve var. Arı kovanına çomak
sokmak.
Ayıb olmasın: açık. Affedersiniz (Kötü bir söylemeden önce ifade
edilir).
Ayıbına kor olmaq: açık. Utancından konuşamamak.
Ayıq vaxtı olmamaq: açık. Ayık gezmemek, alkolik olmak.
Aynası (eyni) açıq olmaq: açık. Keyfi yerinde olmak.
Aynası (eyni) açılmaq; xәstәnin aynası açıldı: açık. Keyfi yerine
gelmek.
Az (azacıq) aşın duzu dәyil: açık. Az akıllı değil.
Az görmәk: var. Azına gelmek.
Azarı qalxmaq (tutmaq); köhnә azarı qalxıb: açık. Hevesi tutmak;
eski hevesi tutmak.
Azarı var: açık. Hevesi var, meyli var.
Azarını öldürmәk: açık. Hevesini almak.” (Musaoğlu 2010:185-207).
Ədəbiyyat
Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, 2, Deyimler Sözlüğü, Ömer
Asım Aksoy, Türk Dil Kurumu Yayınları, 1976, 968 s.
Atasözleri ve Deyimşler Sözlüğü, 2, Deyimler Sözlüğü, Mehmet
Hengirmen, Engin, Ankara, 2007, 606 s.
Azərbaycan Dilinin İzahlı Lüğəti, I, 1964; II, 1980; III, 1983; IV,
1987, “Elm” Nәşriyyatı, Bakı.
Dîvân-u Lugâti’t-Türk tercümesi, çeviren: Besim Atalay, cilt: I, II,
III, 3. baskı, Türk Dil Kurumu Yayınları, Türk Tarih Kurumu Basımevi,
Ankara, 1992.
GÖZLER, H. Fethi 1983,
Örnekleriyle
Türkçemizin
Açıklamalı Büyük Deyimler Sözlüğü, II, Deyimler Sözlüğü, Genişletilmiş
7. Baskı, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 475 s.
Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri Sözlüğü (Kılavuz Kitap), Kültür
Bakanlığı Yayınları, I, II Dizin, Ankara, 1992.
401
Лингвистический
энциклопедический словарь, Москва,
“СОВЕТСКАЯ ЭЦИКЛОПЕДИЯ”, 1990, 683 с.
2004, Türk Sözlükçülüğü ve Türkçe Karşılaştırmalı-Açıklamalı
Sözlükler (Türkiye Türkçesi-Azerbaycan Türkçesi Karşılaştırmalı-
Açıklamalı Sözlüğü’nün Düzenlenme Prensipleri), Zeynep Korkmaz
Armağanı, Türk Dil Kurumu yayınları, Ankara, s. 276-282.
MUSAOĞLU,
Mehman
2004,
Türkçe
Dilbilgisinin
düzenlenmesinde Yeni Dilbilimsel Yöntemlerin Uygulanması Üzerine. V.
Uluslararası Türk Dili Kurultayı Bildirileri, 20-26 Eylül, Türk Dil
Kurumu yayınları, Ankara, s. 2139-2155.
MUSAOĞLU, Mehman 2010, Kemal Abdullanın Eserleri Türkiye
Türkçesinde, Kültür Ajans Yayınları, 207 s.
Оруджов А. А. 1976, Азербайджанско-русский
фразеологический словарь (5500 выражений), Изд-во “Элм”, Баку,
247 с.
Türkçe-Kırgızca
Sözlük
(2005),
Hazırlayan:
Gülzura
Cumakunova, Kırgızıstan-Türkiye Manas Üniversitesi Yayınlar, Bişkek.
Türkçe Sözlük 1998, 1, A – J, 9. Baskı, 2. K – Z, Türk Dil
Kurumu, Ankara.
Türkçe Sözlük 2005, 10. Baskı, Türk Dil Kurumu, Ankara.
YÖRÜK S, YÖRÜK Y. 1997, Açıklamalı Deyimler Sözlüğü,
İstanbul, 221 s.
YURTBAŞI M. 1996, Örnekleriyle
Deyimler
Sözlüğü,
Türkçenin zenginliğini ve yaratıcılığını kanıtlayan 25.000 deyim, 30. 000
örnek cümle, binlerce resim, İstanbul, 521 s.
YÜZBAŞIOĞLU N, YÜZBAŞIOĞLU M. 1990, Deyimler
Sözlüğü, İstanbul, 346 s.
402
SON SÖZ YERİNƏ
Filologiya elmlәri doktoru, professor Əlövsәt Abdullayev 1967-
1972-ci illәrdә Azәrbaycan Dövlәt Universitetindә mәnim müәllimim
olmuşdur. 1972-ci ildә onun rәhbәrliyi altında “Tabeli mürəkkəb
cümlənin tərkib hissələrinin transformasiyası” adlı diplom işini
müdafiә etmişәm. O, diçilik elminә qarşı mәndә çox böyük maraq
oyandırmışdır. 1972-ci ildәn bәri keçәn 40 ilә yaxın bir müddәt içәrisindә
“sintaksis mövzusu”na dair araşdırmalarımı durmadan davam etdirmişәm.
Əlinizdәki kitab da hәmin mövzuya aid yazdığım әsәrlәrdәn biridir.
Allah Əlövsәt müәllimә rәhmәt elәsin!
Elövset Muallime
1920’de doğdu.
Dolunaylı,
Sabah yıldızlı
Bir kış gecesinde,
Kadim Şirvan ilinde
Karaca Çoban bellekli,
Terekeme şecereli
Oğuzumun
Melikçoban köyünde.
***
İlk okul,
Orta okul
Lise
Ve üniversite derken
Savaş çıktı
Dünya karıştı
Yeniden birleşip,
Bütünleşip
Oğuza
Melikçobana
Hükmetmek için,
***
Savaş sonrası
Azerbaycan
403
Adlı bir
Türk Dünyası
Yeniden
Hem açık hem gizli
Savaşa sarıldı
Azerbaycan
Türklüğü
Türkçesi
Türküsü uğruna
Ki’li
Birleşik cümleli
Z’li, r’li
Önsesli
Türk-Moğol
Paralelli
Bir dilin
Tarihi
Bugünü, yarını uğruna
***
1980’li yılların sonu
Türkler yerleşik
Millet değil
Kafkaslara, gelmedir
denen Ermeni
iddiası,
Üç deniz arasında,
önünde veya arkasında
sözde
“Büyük Ermenistan” sevdası
Hortladı.
***
Bilginler kaleme
Sarıldı
Ve
Azerbaycan
Tarihi,
Türklüğü,
Türkçesi,
404
Türküsü
Kavramsallaştırıldı.
Elövset Muallimse
Bir bilgin
Bir ata
Bir oğul
Bir öncü olarak
Bunları görerek
Dünyasını değişti
Eski bir soyağacı,
Yeni bir gelecek uğruna
Mehman Musaoğlu (Musayev)
10.03.05
Ankara
405
MEHMAN MUSAYEV
TÜRK ƏDƏBİ DİLLƏRİNDƏ MÜRƏKKƏB
CÜMLƏ SİNTAKSİSİ
Чапа имзаланыб: 11.07.2010
Формат: 60х84 1/16, Сифариш 027. Тираж 500.
Азярбайъан Республикасы Тящсил Назирлийи
Бакы Славйан Университети
«Китаб алями» Няшриййат-Полиграфийа Мяркязи
Цнван: Бакы, С.Рцстям 25.
Dostları ilə paylaş: |