417
Asma üzüm; 0.1.2.2. Paltlar vә s. asmaq üçün qarmaq vә s. paltarasan; 0.2.1.1. bot.
Asmagillerden, dalları çardak üzerine yayılan bitkilere genel olarak verilen ad; 0.2.1.2. Belirli bir
tür üzüm veren bitki (Vitis).
85. Asmak (-i, - e) asmaq 0. Bir şeyi aşağıya sarkacak şekilde bir yere iliştirip
sarkıtmak//asılı hala salmaq; 0. Bir kimseyi boğazından ip geçirip sarkıtarak öldürmek//edam
etmәk; 0.1.1.1. Üzerine takınmak, kuşanmak; 0.1.1.2. Gitmek zorunda olunan bir yere özürsüz
gitmemek veya görevi olan bir işi özürsüz yapmamak//üzerine düşen bir işi üzrsüz olaraq yerinә
yetirmәmәk; 0.1.1.3. mec. astığı astık, kestiği kestik// Qılıncının dalı da kәsir qabağı da;
0.2.2. Xörәk vә s. bişirmәk üçün qazanı vә s.-ni açıq (od) üstünә qoymaq.
86. Asmalık is. ve s. asmalıq
0.3.1. Asma için ayrılmış yer veya toprak; 0.3.2.1.
Bandaq vurulmağa asılıb saxlanmağa yarar. Asmalıq üzüm, Asmalıq armud; 0.3.2.2. Qaşıqları
düzmәk üçün ipdәn vә s.- dәn toxunmuş tor, sәbәt.
87. Aş is. aş.
0. Pişirilerek hazırlanan yemek//xörәk, yemәk, bişmiş; 0.1.1.1. ◊ aş
ermek//yeriklәmәk; 0.1.1.2. ◊
Aş taşınca kepçeye paha olmaz: Dar macallarda
әhәmiyyәtsiz
olan şeylәrin belә qiymәtinin çoxalması; 0.1.2.1. Pilâv//plov 0.1.2.2. mec. ◊ Aş bişirmәk; aşı
bişmәk; aşının suyunu vermәk: Komplo kurmak;
engellemek vb.
88. Aşağı is. s. ve zf. aşağı 0. Bir şeyin alt bölümü//alt; 0. Bir yere göre daha alçak
yerde bulunan//olan; 0. Eğimli//meylli bir yerin daha alçak olan yeri; 0. mec. Niteliği düşük, kötü,
adi//alçaq, pis, nöqsanlı; 0. Daha küçük, daha az; değer yönünden daha az; 0. Aşağıya, yerә
doğru; 0.1.1.1. Bir kimsenin adının dilden düşürülmediğini, onun pek gözde olduğunu anlatır;
0.1.1.2. Bir hizmette çok kullanılan şey, yakınma olarak kullanılır: □ aşağı almak; aşağı
düşmek; aşağı görmek: aşağı salmak;
sәviyyәsi, miqdarı, keyfiyyәti azalmaq;
0.1.2.1.
sif. Ucuz.
Aşağı qiymәtlәr. □
Aşağı salmaq – ucuzlaşdırmaq; 0.1.2.2.
mec. Yoxsul, kasıb.
Aşağı silk, Aşağı
tәbәqә; 0.1.2.3. Axır, son, qurtaracaq. ◊ Aşağı baş – evin, mәclisin, otağın qapıya yaxın olan
tәrәfi, ◊ Aşağı salmaq: Azәrbaycan Türkcәsindә bu sabit söz birlәşmәsinin leksik-frazeolojik
mәnası Türkiyә Türkcәsindeki yuxarıda verilәn “aşağı almak, aşağı düşmek” frazeoloji söz
birlәşmәlәrinin devirmәk, yıxmaq vә sәviyyәsi düşmәk, hörmәtdәn düşmәk mәnalarıyla üst-üstә
düşmәkdәdir.
89. Aşçı is. aşçı
0.3.1.1. Yemek bişiren kimse//aşbaz; 0.3.1.2. Yemek pişirip satan
kimse; 0.3.1.3. Yemek yenilen dükkan, aş evi, lokanta//yemәkxana; 0.3.2. Dәri, gön aşılayan
usta, dabbağ.
418
90. Aşı is. aşı
0. Organizmada belli bir takım hastalıklara karşı bağışıklık
sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyik//yolxucu xәstәliyә qarşı
qoruyucu maddә kimi tәtbiq edilәn maddә; 0.1.1.1. Bir ağacın dalı veya gövdesi üzerine, aynı
familyanın daha iyi bir türünden alınan dal; 0.1.1.2. Bu eriyiğin uygulanması//hәmin maddәnin
tәtbiq olunması; 0.1.1.3. Aşılı (kimse veya bitki); 0.2.2. (xüs.) Dәrini, gönü aşılayıb hazırlamaq
üçün maddә.
91. Aşık is. anat. aşıq
0. Baldır kemiği ile eklemleşerek bileğin belli başlı oynak
merkezini oluşturan, ayak bileğinde bulunan küçük kemiklerden biri//diz qapaqlarından çıxan
oynaq sümüyü; 0.1.1. Yapı çatılarında, uzun metrek, aşırma//tir. □ Aşık atmak (veya aşık
oynamak) aşık kemiğiyle oyun oynamak; 0.1.2.1 Tağalaq, qarqara, sap sarınan balaca taxta;
0.1.2.2. Tüfәngin çaxmağı ilә ayağı arasındakı dәmir hissәcik. ◊ Araz aşığından, Kür
topuğundan –heç bir şeydәn qorxusu, çәkinәcәyi olmayan; heç bir fikri, qayğısı olmayan kefi
kök adam haqqında; Aşığı (maçası) alçı durmaq//şansı yaver gitmek – bәxti gәtirmәk, işi rast
gәlmәk; 0.2. Halk içinde yetişen, deyişlerini sazla söyleyen, sözlü şiir geleneğine bağlı halk
şairi//xalq xanәndәsi; 0.2.1.1. Bir kimseye veya bir şeye karşı aşırı sevgi ve bağlılık duyan,
vurgun, tutkun//aşiq; 0.2.1.2. Sevişen bir çiftten kadına oranla genellikle erkeye verilen ad;
0.2.1.3. tkz . Dalgın, kalender (Kimse); 0.2.1.4. tkz. Ahbap. Arkadaş gibi bir seslenme.
92. Aşırılmak (nsz; edil.) aşırılmaq
0. Aşırmak işine konu olmak// “Aşırmaq”
dan. edil; 0.1.2.1. Minmәk//binmek; 0.1.2.1.Üzәrindәn atılıb düşmәk; 0.1.2.3. çevirmek
0.
çarpayıda o tәrәfdәn bu tәrәfә aşırıldı.
93. Aşırma is. ve sif. Aşırma
0. Aşırmak işi//“Aşırmaq” dan. f. is. 0.1.1.1.
ed.
Başkalarının yazılarından bölümler, mısralar alıp kendininmiş kimi gösterme veya başkalarının
yazılarının benimseyip değişik biçimde anlatma, intihal; 0.1.1.2. Aşırılmış. Aşırma bir eser
0.1.1.3. Yapı çatılarında uzun mertek, aşık; 0.1.1.3. hlk. Küçük kazan. Kova, bakraç; 0.1.2.1. Bir
şeyin üstündәn atılan, sallanan vә ya bağlanan bağ; 0.1.2.2. Şalvarı düşmәyә qoymamaq üçün
çiyindәn keçirilib şalvara bәnd edilәn lent şәkilli qoşa bağ //şalvar asmalığı.
94. Aşırmak (-i, -den) aşırmaq
0. Yüksek veya geçirilmesi güç bir yerin üstünden
öte yanına geçirmek//hündür bir yerin üstündәn keçirmәk; 0.1.1.1. argo. Çalıp götürmek; 0.1.1.2.
(-i, -e) tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak; 0.1.1.3. ed. Başkasının eserinden parçalar
alıp kendininmiş gibi göstermek; 0.1.2.1. Qaldırıb qoymaq, yüklәmәk, sallamaq; 0.1.2.3.
Üzәrindәn atmaq; 0.1.2.4. Yıxmaq, döndәrmәk, çevirmәk, devirmәk, endirmәk, düşürmәk,