xi
öğrencilik hayatından aile reisliği ya da dilencilik aşamasına geçeceği dönemlerde de
yine bir takım dini sorumlulukları yerine getirir. Hinduizm kişiden hayatını dinin
belirlediği dört evreye ayırmasını ve buna göre yaşamasını ister. Ayrıca doğuştan
mensubu bulunduğu kastın gereklerini en iyi şekilde yerine getirmesini ve içinde
bulunduğu konumu değiştirmeye çalışmaması gerektiğini söyler. Evlenirken başta
kast eşitliği gibi dinin belirlediği kriterlere uygun bir eş ve dinin uygun gördüğü bir
iş seçmelidir. Manu Kanunnamesi Hinduizm’in bu telkinlerinin en açık şekliyle yer
aldığı kutsal kitaplardan biridir.
Bugün Hindistan’da hâlâ uygulanan ve Hinduizm’in en özgün
uygulamalarından olan kast sistemi tarih boyunca var olmuş çeşitli toplumsal
tabakalaşma şekilleri içinde belki de en eski ve özgün olanıdır. Onu diğer toplumsal
sistemlerden ayıran özellik, varlığının ve gelişiminin büyük oranda dine
dayandırılmasıdır. Geçmişte var olan kölelik gibi sistemlerde toplum basit bir ayırım
ile hür ve köleler olarak ikiye ayrılır ve eğer efendisi isterse kişiyi özgür bırakabilirdi.
Kast sistemi ise çok daha karmaşıktır. Kişinin bu sistem içindeki yeri doğuştan bellidir
ve sonradan değiştirilemez. Ayrıca kastı kabul etmek ve gereğini yerine getirmek dini
bir zorunluluktur. Sisteme karşı çıkılması halinde uygulanacak sosyal ve dini
yaptırımlar mevcuttur. Denilebilir ki sistem kişinin kendisinden kurtulmak için
deneyebileceği bütün çıkış yollarını kapamıştır. Mensubunu kurallarına uymaya
mecbur kılmakta ve bulunduğu kast içine adeta hapsetmektedir. Böylece kast özellikle
alt sınıflar için önemli bir baskına dönüşmektedir. Bu durum tarih boyunca yaşanan,
kişinin din ile mantık kuralları arasında sıkışmasına dolayısıyla yaşadığı gerilime iyi
bir örnektir. Bu gerilimin çağımızda özellikle dindar bir Hindu için özgürlük ve eşitlik
söylemlerine paralel olarak gitgide artmaktadır. Ayrıca sistemin, Manusmriti’de yer
aldığı şekliyle bugün sosyal hayata bire bir uygulanması ciddi sorunlar doğuracaktır.
Çünkü eser, hayatın her alanında kast ayırımına göre şekillenen sosyal ilişkilerin
temelleri üzerinde bina edilmiş bir toplumu, ideal toplum olarak tasavvur etmektedir.
Kast sisteminin ortaya çıkardığı sorunları aşmak için sisteme karşı bir takım
faaliyetler yapılmıştır. Ancak hiçbiri kast sistemini tamamen değiştirmeyi ya da
ortadan kaldırmayı başaramamıştır. Zaten karşı hareketlerin birçoğu sistemi tamamen
ortadan kaldırmaktan ziyade değiştirmeye, özellikle de kilit noktası konumundaki
xii
karma inancını yeniden yorumlamaya yöneliktir. Bu girişimlerin varlığı, kast
sisteminin yarattığı problemlerin ve sıkıntıların bir göstergesidir. Manu Kanunnamesi
büyük oranda kast sistemi üzerinde durduğu için biz de araştırmamızın ikinci
bölümünü bu konuya ayırmayı uygun bulduk.
Tüm bunların yanında kast dışına itilen Hindular da önemli diğer bir
sorundur. Sistemin dışına itilen kimselerin tekrar geriye dönüşü mümkün değildir.
Bu da, hor görülen insan sayısının giderek artması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla
sistem için ciddi bir sorundur. Çünkü sayıları yüz milyonu bulan ve her gün artan bu
dışlanmış grubun sistemin ve onu destekleyen temel kaynaklardan olan Manusmriti
gibi eserlerin ciddi birer karşıtı olması kaçınılmazdır. Kast dışına itilen
küçümsenemeyecek sayıdaki bu grubun Manusmriti’de birçok yerde muhatap dahi
alınmaması başlı başına bir sorundur. İbadetler ve görevler anlatılırken hitap genelde
ilk üç kasttakileredir. Ayrıca hizmetçi sınıfı da kutsal metinlerde çoğu zaman
dışlanmaktadır. Bu ise, bu iki grubu oluşturan ve kendilerini mensubu olarak
gördükleri dinin kutsal kitabı tarafından dışlanan milyonlarca Hindu demektir. Bu da
yine ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bizim bu araştırmada amacımız Hinduizm’in tanrı, hayatın dört evresi,
günlük hayata dair bazı helal ve haramlar, kadın, kast ve bu kapsam içinde karma ve
reenkarnasyon gibi öğreti ve uygulamalarını Manu Kanunnamesi çerçevesinde ele
almaktır. Eserde yer aldığı şekliyle Hinduizm’in dünya görüşünü ve bugün birçok
sorunla karşı karşıya kalan kast sistemini Manu Kanunnamesi’nde yer alan orijinal
hali ile ortaya koymaya çalışmaktır. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi eser,
Hinduizm’e genel bir bakış açısı sunması açısından Hindu kutsal metinleri içinde
önemli bir yere sahiptir.
Giderek önem kazanan doğu dinleri ve bu çerçevede Hinduizm ile ilgili
batıda birçok araştırma yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir. Ancak dilimizde
yeterli çalışmaya rastlanılmamaktadır. Dinler tarihi alanında batı dinleri ile ilgili
onlarca kaynak varken Hinduizm ile ilgili kaynaklar parmakla sayılacak kadar azdır.
xiii
Bu ise bu alanda araştırma yapmak isteyen kişiler için ciddi bir güçlüktür.
Hinduizm’in temel metinleri olan Vedalar'ın dahi dilimize çevrilmemiş olması bu
eksikliği açıkça ortaya koymaktadır. İşte bu nedenle biz bu alandaki boşluğun
doldurulması düşüncesiyle böyle bir konuyu ele alma gereği duyduk. Bu çalışmada
amacımız Hinduizm’in hayata bakışı ve pratikteki uygulamaları ile ilgili Manu
Kanunnamesi’ni esas alarak bilgi vermek ve böylece hem onun dünya görüşünü hem
de birinci kaynaklarından birini anlamaya çalışmaktır. Böylece alana mütevazi bir
katkı sağlamaktır.
1.2 Araştırmanın Yöntemi, Kapsamı ve Güçlükleri
Öncelikle temel kaynak olan Manu Kanunnamesi incelenmiş, bunun yanında
ilgili diğer bazı kaynaklar da taranmış ve eserde yer alan konulardan merkezi öneme
sahip olanlarla ilgili bilgiler ana başlıklar altında sunulmuştur.
Çalışmamızın giriş bölümünde öncelikle Hinduizm hakkında kısaca bilgi
verdik. Konumuz Manu Kanunnamesi’ne göre Hinduizm olduğu için Hinduizm’in
genel çerçevesini ortaya koymak, çalışmanın bir bütün teşkil etmesi açısından
önemliydi. Yine girişte Hindu kutsal metinleri hakkında genel bilgiler verdik.
Böylece Manusmriti’nin bu çok sayıdaki kutsal kitap arasında yerinin ve öneminin
ne olduğu daha iyi anlaşılabilecektir. Daha sonra mitolojik bir kişilik olarak Manu,
Manu Kanunnamesi’nin önemi ve eserin Avrupa’daki değeri hakkında genel bilgiler
vermeye çalıştık.
İlk olarak, çok açık olmayan ve zaman zaman ismi geçse de eserin genelinde
hâkim tek varlık olduğunu söyleyemeyeceğimiz tanrı kavramı üzerinde durduk.
Tanrı kavramıyla birlikte eserde oldukça mitolojik ve kapalı bir dille anlatılan
yaratılış hikâyesini ele aldık.
Manusmriti’nin iki ayrı bölümde ele aldığı helal ve haram yiyecekler, pis ve
temiz maddeler çok ayrıntılıdır. Amacımın Hinduizme ait bir ilmihal yazmak
Dostları ilə paylaş: |