marife. yıl. 3, sayı. 1, bahar 2003, s. 1 19-140
İSLAM'IN DIŞINDAKİ
MONOTEİsT DÜŞÜNCE
VE
İNANÇLARDA
A
•
ULUHIYET ANLAYıŞı
Hasan Hüseyin TUNÇBİLEK*
THE DEITY CONCEPT IN MONOTHEıST BELIEFS AND THOUGHTS OTHER THAN
ISLAM
In this amcle, understanding of deity between ancient Greek philosophers and the
divine religions such as Judaism and Christianity was studied, and their compatibility with
the real monotheism (Tawhid) has been dealt with.
J
arih'f belgeler ve arkeolojik araştırmalar, medeniyette en ilkel olanlarından
en ileri seviyeye ulaşmış milletlere kadar her toplumda insanın aşkın bir varlığa inan�
ma ihtiyacının olduğunu ortaya koymaktadır. Bu inanç, ilk olarak peygamberler eliyle
tevhid tarzında ortaya çıkmış, ancak tarihin belli dönemlerinde Tanrı'ya ortak koşma
ve çok tanrıcılık!polytheism şeklinde değişik sapmalara maruz kalmış, fakat her defa�
sında tekrar tevhid öğretisiyle yenilenmiştir. 1 Biz burada tarihin akışı içerisindeki bu
serüveni anlatacak değiliz. Bu çalışmada hedefimiz, fazla detaya girmeden, sadece tek
Tanrı inancına sahip bazı Eski Yunan filozoflarının ve Yahudilik ile Hıristiyanlık gibi iki
•
Yrd. Doç Dr., Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi. tıbilek@hotmail.com
i
ı 9. yüzyılda antropoloii, etnoloii. fenomenoloii. sosyoloii. dinler tarihi, mitoloii gibi bilim dallarıyla uğraşanlar,
primitiflilkel toplumların dinlerine ilgi duymuş, yaptıkları araştırmalar sonucunda elde ettikleri bulguları değer
lendirerek dinlerin menşei konusu üzerinde çalışmış ve bazı tezler ileri sürmüşlerdir. Burılardan bir bölümü, din
lerin Şamanizm, Hermetizm, Kabbala ve Epifani gibi evrelerden geçtiğini. Budizm, Konfüçyüsizm ve monoteist ve
semilvl dinler olan Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlığın bu dört evreden etkilendiğini iddia eder. Çoğunluğu
oluşturan diğer bir bölümü de dinlerin kaynağını Animizm, Natüralizm veya Totemizmin oluşturduğunu ileri sü
rer. Öte yandan dinlerin kaynağını büyüye dayandıranlar da vardır. islam inancına göre ise dinlerin menşei ililhi
dir. İlk insan ve ilk peygamber Hz. Adem'dir ve tevhid diniyle gelmiştir. Ondan Hz. Muhammed'e kadar gelen hak
dinlerin ortak adı islam'dır. Politeizm ise insanların bu hak dinden ayrılmaları ve dinin deienerasyona maruz kal
ması sonucu ortaya çıkmıştır. Konuyla ilgili geniş bilgi için bkz. Kürşat Demirci, Dinlerin Deienerasyonu, insan
Yayınları, istanbul 1 996, s. 1 4-23; Hikmet Tanyu "büyü", DİA, İstanbul 1 992, VI, 501 -2; Günay Tümer, "Din", DİA,
İstanbul 1 994,
iX, 3 1 6- 1 7; Halil Cibran, Dinsel İnanç Sistemlerinde Tanrı Algılayışı, 29. 09. 2002
(http//www.historicalsense.comlarchive/ fener23 _ I .html.
120
Hasan Hüseyin Tunçbilek
semavı dinin ulOhiyete dair ortaya koydukları temel noktaları ve görüşleri inceleyip a rz
etmektir.
i.
MONOTEİsT ANTİK YUNAN FİLOZOFLARINDA ULUHİYET ANLAYışı
Genelde Eski Yunanlıların ulOhiyet anlayışı politeizm üzerine kurulu idi . Tabiat
olaylarından her biri ayrı bir Tanrı'yı temsil ediyor ve insana benzetilen bu tanrılara ,
bir insanın yapabileceği en çirkin şeyler bile isnat edilebiliyordu .2 Bu nedenle Eski
Yunanlıların Tanrı anlayışıyla semavı hak dinlerdeki Tanrı anlayışı arasında en küçük
bir benzerlikten bile söz etmek mümkün değildir.3 Ancak bu toplum içerisinde zaman
la politeist inanca sahip olanların yanı sıra monoteist düşünceye sahip bir kısım filo
zofların da ortaya çıktığı görülmüştür. Şüphesiz politeist ulOhiyet anlayışında kendisi
ne büyük önem atfedilen ve temeli maddeye dayanan tabiatın, Yunan filozoflarının
çoğunluğunun düşüncesi üzerinde büyük etkisi olmuştur.' Monoteist Yunan filozofla
rının da bu durumdan etkilenmedikleri söylenemez. Bununla birlikte maddeyi inkar
edip düşünceyi tanrılaştıran monoteist Yunan filozofları da vardır. Platon (m.ö. 427-
347), bu düşünceyi temsil edenlerdendir. Konunun bütünlüğünü sağlamak açısından
Platon'dan önce monoteist düşünceyi temsil eden Xenophanes (m.ö. 575-490) ile
birlikte Platon ve Aristo'nun (m.ö. 384-3 22), akabinde de Pilotin'in (m.s. 205-2 70)
konuya ilişkin görüş ve düşüncelerine yer vereceğiz.
A . XENOPHANES
Elealılar Okulu'nun kurucusu olan5 Xenophanes, bir filozof olmaktan çok bir
din öğreticisidir.6 0, ulusal mitolojiye, kehanete ve Homeros ile Hesiodos'un insan
biçimli tanrılarına şiddetle karşı çıkmıştır. 0, didaktik manzumesinden kalan parçala
rında konuyla ilgili şu sözlere yer verir: "Bir Tanrı vardır; bu, tanrılar ve insanların en
ulusudur; ne biçimi, ne de düşünmesi bakımından ölümlülere benzer; bu tek Tanrı,
bütünüyle görmedir, bütünüyle düşünmedir, bütünüyle işitmedir. Hareketsizdir; her
zaman aynı kalır. Her şeyi düşüncesiyle zahmetsizce yönetir. Homeros ile Hesiodos,
ölümlüler arasında suç sayılan bütün şeyleri tanrılara da yüklemişlerdir. Tanrılar hırsız
lık ederler, yalan söylerler, eşlerini aldatırlar. Sonra ölümlüler sanıyorlar ki, tanrılar da
kendileri gibi doğmuşlardır, kendileri gibi giyinirler ve kendilerinin biçimindedirler.
Nitekim, Habeşliler tanrılarını kendileri gibi yassı burunlu; Trakyalılar sarışın ve mavi
gözlü diye düşünürler. Böyle olunca, atların ve arslanların elleri olup da resim yapabil
selerdi, atlar tanrılarını at gibi; arslanlar da arslan gibi çizerlerdi. Oysa, tanrıları ne
arslan biçimindedirler, ne de zenciler gibidirler. Ne de Yunan heykellerinde olduğu gibi
insan kılığındadırlar. Bu uydurma varlıklar yerine, bizi bağrında taşıyan ve kendisinde
ne doğuş, ne bozulma, ne değişme, ne oluş bulunan bir sonsuz varlığa tapalım."7
Xenophanes'in yukarıdaki ifadelerinden anlaşılmaktadır ki, o sadece tek tanrı
inancını savunmakla kalmamış, Homeros ile birlikte onlar gibi düşünen halkın da çok
2
Hasan Küçük, Mu�ayeseli isldm ve Batı Felsefeleri'nde Sistemati� Problemler, istanbul 1 974, s. 343.
3
Muhammed Ahmed Abdülkadir, e1-ilmü'l-ildFıI ve Asdruhu fi'I-Fi�r ve'I-Vaki',
yy. 1 986, s. 1 4- i 5.
4
M. A. Abdülkadir, el-ilmü'I-i1dfıl. s. 23.
5
M. Rosenthal-P. Yudin, Felsefe Sözlüğü, Sosyal Yayınlar, istanbul 1 997, s.
i
3
i .
6
Macit Gökberk, Felsefe TariFıi, Remzi Kitabevi. istanbul 1 998, s . 2 5 .
7 Weber, Felsefe Tarirıi. s. 1 5 (Mullacrı. ı . 1 0 1 - 1 02 'den naklen); Wilhelm Capelle, Sokrates'ten Önce Felsefe, Almanca'dan
çev. Oğuz Özügül. Kabaicı Yayınevi, istanbul 1 994, ı. 1 04-6 (Xenophanes, Fragments ı .
i ı . 1 4- 1 6, 2 ı . 23-26'dan
naklen); Hüsameddin Erdem, Bazı Felsefe Meseleleri, HÜ-ER Yayınları, Konya 1 999, s. 1 56.