NIETZSCHE’NİN TANRI ÖLDÜ SÖZÜ ve DÜNYA RESİMLERİ ÇAĞI
bunları açıklamak için güç isteminin temelini sorguluyorsak,
buna göre, güç istemi eksiklik duygusundan çıkan, henüz sahip
olunmayan bir şey için çabalama gibi görünür. Yetke uygulama,
uğraşma, eksiklik duygusu, bizim ruhbilimsel bilgide kavradı
ğımız tasarım tarzları, durumlardır (ruhsal yetiler). Öyleyse güç
isteminin özünü aydınlatmak ruhbilimin işidir.
Güç istemi ile bunun anlaşılabilirliği üzerine demin anlatı
lanlar aydınlatıcı olsa da bunlar Nietzsche'nin "güç istemi" sö
zünde ne düşündüğünü, bunu nasıl düşündüğünü her bakımdan
ıskalar. "Güç istemi” Nietzsche'nin gelişimini tamamlamış
felsefesinin temel terimidir. Bu nedenle bu felsefe güç istemi
metafiziği diye adlandırılabilir. Biz Nietzsche'nin anladığı
anlamda “güç istemi” sözündeki güç ile istemeyi gelişi güzel,
güncel anlamında anlamayacağız. Bu sözü ancak metafizik
düşünmenin ötesindeki bir düşünme yolunda anlayacağız. Bu,
aynı zamanda, onu Batı metafiziğinin bütün tarihinin ötesindeki
bir düşünme yolunda anlayacağız demektir
Güç isteminin özüne ilişkin aşağıdaki açıklama, bu bağlam
dan çıkarak düşünüldü. Nietzsche'nin kendi açıklamalarına
bağlı kalsa bile, bu açıklama, Nietzsche'nin sözünü onun doğru
dan söyleyebileceğinden daha açık biçimde kavramalıdır. Şu da
var ki, her zaman, yalnızca daha önceden dikkatimizi çekenler
bizim için daha belirgin hale gelir. Dikkat çeken bizi kendi
özüne yaklaştırandır. Bundan önce de bundan sonra da, her
yerde, metafizik, burada yalnızca bir evresinden değil, metafizi
ğin özünden çıkarak düşünülmektedir.
Nietzsche "Güç istemi"nden, bu anlatımın kavranması için
yola çıkılması gereken bağlamda, ilk kez "Şen Bilim"den
(1883) bir yıl sonra ortaya çıkan "Böyle Buyurdu Zerdüşt"ün
ikinci bölümünde söz eder: Nerede bir canlı buldumsa orada
güç istemini buldum; nerede uşaklık isteği bulduysam orada
bey olma isteği buldum"
İsteme, bey-olmayı-istemedir. Böyle anlaşılan isteme, uşağın
isteminde de vardır. Elbette uşağın bey olmak için uşak rolün
den çıkmayı isteyebilmesi anlamında değil; buyruk altına gire
nin, altta kalan olarak her zaman, kendi altında, kendi uşaklığı
nın ortasında, buyruk verip kullanacağı bir şeyin olmasını iste
32
NIETZSCHE’NİN TANRI ÖLDÜ SÖZÜ
mesi anlamında. Böylece uşak, uşak olduğu halde hâlâ beydir.
Uşak olmak bile bey olmayı istemektir.
İstek, dilek değildir, bir şey için çabalama da değildir yal
nızca; tersine isteme, kendinde buyurmadır. (Böyle Buyurdu
Zerdüşt 1. ile II. bölümler, ayrıca Güç İstemi A. 668. Y.1888).
Bunun özü şuradadır: Buyuran bey, etkili eylemin olanakları
üzerinde bilinçli bir kullanım hakkına (Verfügung) sahiptir.
Buyruk bu kullanma hakkının yerine getirilmesini buyurur.
Buyurmada (yalnızca buyruğa uyan başkası değil) buyuran, bu
kullanma hakkına, kullanma hakkını kullanabilir olmaya boyun
eğerek kendi kendine boyun eğer. Böyle yapmakla buyurucu,
kendini tehikeye atarak kendini yendiğini kanıtlar. Yalnızca
buyurganlıkla kalan buyurganlıktan tümüyle farklı olan bu
yurma, kendi kendini yenmedir. Böyle bir buyurma, başkasının
buyruğuna uymaktan daha zordur. îsteme, birinin kendisini belli
bir ödev için toparlamasıdır. Şu da var ki, kendini yenemeyen,
bile isteye, başkasının buyruğuna uyacaktır. İstemenin istediği
henüz sahip olmadığı bir şey uğruna çabalama değildir. İsteme,
istediğine zaten sahiptir. Çünkü isteme kendi istemesini ister.
Onun istemesi, istediği şeydir. İsteme kendini ister. İsteme
kendi kendini aşar. Böylece isteme kendini aşma olarak isterken
aynı zamanda kendisini kendi ardına, kendi altına koymalıdır.
Bunun için Nietzsche şunu söyleyebiliyordu: “Genelde isteme
daha-güçlü-olmayı isteme olduğu ölçüde gelişme isteğidir...”
(Güç İstemi A. 675. Y. 1887/8) Güçlü olmak burada "daha çok
erk" anlamına gelir, bu da yalnızca şu demektir: saf erk. çünkü
erkin özü, ulaşılan her erk basamağında, Bey-olmada yatar. Erk
ancak erkini arttırdığında, ancak kendine "daha çok erk" buyur
duğu sürece erktir. Erk arttırma sırasında bir duraksamada, bir
erk basamağında yerinde saymada bile erk azalmaya başlar.
Erkin özünde kendi kendisini karşı konulmaz erk durumuna
getirme vardır. Erk buyruk oldukça, buyruk olarak kendisini her
türlü erk basamağında karşı konulmaz erk olarak yetkili kıl
dıkça, böyle bir karşıkonulmaz güç haline gelme erkin kendi
sinde vardır, erkten ileri gelir. Gerçi, böyle olmakla, erk hep
kendi yolundadır; ama herhangi bir yerde kendisi için el altında
bulanan isteme olarak değil, erke ulaşma çabası anlamında
33
kendi yolundadır. Üstelik erk, kendini yalnızca belli bir erk
düzeyini aşırı ölçüde arttırmak, sonraki basamağa ulaşmak için
yetkili kılmaz. Tersine o kendini yalnızca şu nedenle yetkilendi
rir: KoşulSuzluğunda kendi üzerindeki güce ulaşmak onun
özünde vardır. Bu öz belirlemesine göre istemenin çok küçük
bir bölümü çabadır, bundan ötürü de bütün çabalar, istemenin
olsa olsa embiryonik ya da dumura uğramış biçimleri olmaktan
öteye gitmez.
İsteme buyurma olduğu için "Güç istemi" sözündeki 'güç'
sözcüğü, istemenin kendini isteme yolunun özünü adlandırır.
Buyurma olarak isteme kendini kendisi ile birleştirir, yani ken
dini istediği ile birleştirir. Bu kendini toplama, gücün güçlü
olma hakkı iddia etmesidir. Kendisi için isteme, kendisi için güç
kadar az bulunur. Buradan çıkarak, güç isteminde, güç ile is
teme yalnızca birbirlerine bağlanmakla kalmaz. Tersine, iste
meyi isteme olarak isteme; güç için yetkili olma anlamında güç
istemedir. Ne var ki, gücün özü, onun istemede duran isteme
olarak istemeye dayanmasındadır. Güç istemi gücün özüdür. O,
özünü, kendi kendini isteyen saf isteme olarak gösterir.
Bundan ötürü, güç istemi başka bir şey isteme ile, diyelim ki
"hiçi isteme" ile de karşılaştırılamaz; çünkü hiçi isteme de iste
meyi istemedir, öyle ki Nietzsche:" O (isteme) istememeden çok
hiçi ister." diyebilmiştir. (Ahlağm Soykütüğü; üçüncü yazı A. I.
Y. 1887).
"Hiçi isteme" hiç bir zaman yalnızca bütün gerçek şeylerin
bulunmamasını isteme anlamına gelmez, tersine, düpedüz ger
çeği istemeyi gösterir. Y?ne de gerçeği her yerde daima hüküm
süzlük olarak istemek, böylece de imha etmeyi istemektir.
Böyle bir istemede, güç her zaman, kendisi için buyurma ola
nağı ile bey-olabilmeyi daha fazla güvence altına alır.
İstemenin özü olarak güç isteminin özü, bütün gerçek olanla
rın temel özelliğidir. Nietzsche: Güç istemi "Varlığın en derin
özüdür" der. (Güç.İstemi. A. 693. Y. 1888) "Varlık" burada
metafiziğin dil kullanımına göre: varolanların tümüdür. Güç
isteminin özü, varolanların temel niteliği olarak güç isteminin
kendisi, bundan ötürü ruhbilimsel gözlemlerle tanımlanamaz,
tersine ruhbilim ilk olarak kendi özünü; yani nesnesinin
NIETZSCHE’NİN TANRI ÖLDÜ SÖZÜ ve DÜNYA RESİMLERİ ÇAĞI
34
Dostları ilə paylaş: |