KAYNAK B L M , Burhan Oğuz, Oerlikon Yayını, 1988, Sayı 3
9
kalmasıyla, ergime banyosunun sıcaklık azalmasıyla izah edilir. Bunun dolguda kesin bir yarar
sağladığı açıktır.
Ergime banyosunun nüfuziyeti (penetrasyonu), ayrıca, telin “serbest uzunluğu”, başka
deyimle “ön ısıtılma uzunluğu” tarafından etkilenmektedir. Keyfiyet şek. 3’de görülür.
b.
Metal Terketme Hızı
Aşağıdaki tablo “S”, “G” ve “O” tiplerinden özlü tellerin kaynak metali terk etme
Ş
ek. 3
hızlarına ait bazı verileri içerir; bunlar pratikte sık rastlanan uygulama koşulları içindir.
Sırasıyla toz altı kaynağı, “açık ark” kaynağı ve gaz altı kaynağı için şek. 4, 5 ve 6’da
görüldüğü gibi kaynak metali terk etme hızları ön ısıtma yüksekliği tarafından kuvvetle
etkilenmektedir.
-
Ön ısıtma yüksekliğinin etkisi “S” tellerindekine göre “G” ve “O” tellerinde daha belirgin
olduğu;
-
“O” tellerinde kullanılan ön ısıtma yüksekliklerinin genelde 100 ile 150 mm mertebesinde
olduğu, o ise ki “G” tellerinde bunun maksimum 30 ile 40 mm mertebesinde değerlerde
tutulmasının gerektiği (aşağıdaki tabloya bkz.) kaydedilecektir. Bu sonuncusu özellikle, daha
büyük bir ön ısıtma yüksekliğinin gaz korunması homojenliğini bozması nedeniyledir.
KAYNAK B L M , Burhan Oğuz, Oerlikon Yayını, 1988, Sayı 3
10
“Açık ark” tipinde bir özlü telin olanaklarını gösterebilmek için aşağıdaki tabloda kır
döküm terk eden bir telin kaynak parametreleri ve bunlara tekabül eden metal terk etme hızları
verilmiştir.
KAYNAK B L M , Burhan Oğuz, Oerlikon Yayını, 1988, Sayı 3
11
“AÇIK ARK” ÖZLÜ TELLER N ÖZEL AVANTAJLARI
1.
METALÜRJ K DÜZEYDE
a.
Atmosferin çinde Kaynağ ın Etkisi
Dolgu kaynaklarının çoğunluğunda “açık ark” tekniğinin kullanımı yadsınamaz bir
metalürjik avantaj arz eder.
Kaynak sırasında bu teknikle, terk edilen metale önemli miktarda azot ithal edilir. Bu azot
doğruca atmosferden gelir.
Metalürjik açıdan karbonla azotun davranışları birbirininkine çok yakındır.
Bunlardan ilki karbürler, öbürleri de nitrürler oluşturma kabiliyeti olup dolgu hallerinin
çoğunluğunda özenle seçilmiş bazı elementlerin nitrür veya karbonitrürlerinin teşekkülü, terk
edilen metallerin aşınmaya mukavemet karakteristiklerini iyileştirmeye yardımcı olur.
KAYNAK B L M , Burhan Oğuz, Oerlikon Yayını, 1988, Sayı 3
12
Bu bakımdan bir gaz koruma atmosferinin kullanılması dolgu alanında hiçbir surette
zorunlu olmayan bir önlem olmaktadır. Şöyle ki terk edilen alaşımı, özelliklerini ıslah edebilecek
olan bir ekonomik azot menbaından yoksun bırakmaktadır.
Ancak burada sorunun, genellikle sünekliğin arandığı birleştirme kaynağı için tamamen
farklı olduğu hemen kaydedilecektir. Bu durumda, oksitler gibi cüruf tarafından yok edilmeyen
nitrürlerin oluşması süneklik düzeyine ulaşma olanağını bırakmaz.
b.
Özel Karbür – Karbonitrür ve Nitrürlerin Oluş ması
Yukarda söylenenlerin ışığı altında dolgu “açık ark” özlü tellerini geliştirmek üzere
alaşım elementi olarak titanium, sistematik olarak kullanılmıştır. Gerçekten titanium, sertlik
bakımından ikinci sırada bulunan bir karbür oluşturma özelliğine sahiptir; bu karbür zirkonium
karbüründen hemen sonra ve niobium ve tungsten karbüründen önce gelir.
Bunun azota karşı da eğilimi çok büyük olup bu sayede kolaylıkla karbonitrürlerle
nitrürlerin oluşması sağlanabilir. Ayrıca titanium, şek. 7 ve 8’de görüldüğü gibi, yüksek
sıcaklıkta uniform şeklinde dağılmış, ince ve taneler arası şekilde çökelen karbonlu ve azotlu
bileşikler oluşturmak özelliğini haizdir. Şek. 7, parlatılmış ama dağlanmamış bir numunede
titanium karbür ve karbonitrürleri gösterir.
Şek. 8, aynı çökeltileri, aynı parlatılmış ve dağlanmış numunede gösterir. Titanium
bileşiklerinin dışında, altı köşeli krom karbürlerinin belirlemesi gözlenir.
Daha alçak sıcaklıkta tercihen tane sınırlarına çökelen Nb ve W karbürlü alaşımlara göre Ti
karbürlü alaşımlar, taneler arası kırılganlığa daha az hassastırlar. Örneğin ısıl darbelere maruz
alaşımlar uygulamasında bu karakteristik çok önemli olmaktadır.
KAYNAK B L M , Burhan Oğuz, Oerlikon Yayını, 1988, Sayı 3
13
c. Özel Dokuların (strüktürlerin) Oluşması
Yüksek akım şiddeti altında ve yarı-otomatik işlem teknikleriyle “açık ark” tellerin
kullanımına bağlı özel rejim, terk edilen bazı metallere, başka yöntemlerle mümkün olmayan
özel dokular (strüktürler) sağlama olanağını verir. Bu, daha önce sözünü ettiğimiz kır döküm terk
eden tellerin durumudur.
Şek. 9 ve 10, ön ısıtma olmadan terk edilmiş metal şeklinde böyle bir dökme demirin
dokularını gösterir.
Şek. 10’da, x300 büyültmeyle, dağlanmamış bir numune üzerinde, belirdiği gibi
dendritlerarası grafit lamelleri görülür.
Şek. 10, x1250 büyültmeyle bahis konusu dökme demirin grafit lamelleriyle perlitik
tabanını gösterir.
2.
TEKNOLOJ K DÜZEYDE
a. Verim
Dostları ilə paylaş: |