95
c)
Именно Вы должны работать сейчас. Кто за Вас обязан «чистить эти
авгиевы конюшни»?(Д. Гранин)
52
Şimdi özellikle siz çalışmak zorundasınız. Sizin yerinize kim bu düzensiz işleri
temizleyecek?
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem dolaysız (örnek a, c), hem de dolaylı (örnek b) nesne
olarak kullanılır.
Sadece çoğul halde kullanılmaktadır.
Ахиллéсова пятá
Türkçe anlamı = Akhilleus’un topuğu;
Türkçe karşılığı = Zayıf taraf, zaaf, hassas bölge;
Aslı = Eski Yunanca’dan Akhilleus ile ilgili mitten alınmış bir taklit.
“Efsaneye göre Akhilleus’un annesi tanrıça Thetis oğlunu Styks ırmağına
batırmış, böylece gövdesini silah işlemez hale getirmiş, ama topuğundan tuttuğu için
bir orasından yara alabilirmiş. Nitekim Akhillesus sonradan bu yerden vurulup
öldürülmüş.”
53
Örnek tümceler:
a)
Сентиментáльность – нáша (нéмцев) национáльная ахиллéсова
пятá. (В.Кожевников).
54
Duygusallık, bizim (Almanların) zayıf tarafımızdır.
52
A. . Molotkov, Frazeologiçeskiy slovar’ S.R.L. yazıka, Moskva, 1978, s. 205
53
Azra Erhat, 1997, s.25
54
Ö.Aydın Süer, 1999, s.2
96
b)
И у него была ахиллесова пята, и он имел слабости... Его слабость
никому не вредила, а была только смешна. Подсохин любил
писать.
55
Onun da zayıflığı vardı, ama bu zayıflık hiç kimseye zarar vermezdi,
sadece gülünçtü. Podsohin yazmayı çok severdi.
c)
Казалось, в нём было оскорблено одно самолюбие, а не сердце,
самая слабая часть мужчины, подобная пятке Ахиллеса...
(М.Лермонтов.)
56
Bu olayın kalbine değil, sadece bir erkeğin en zayıf noktası olan onuruna
dokunduğu görünüyordu.
d)
У нас не хватает культуры, опять-таки заедает быт – наша
ахиллесова пята.
57
Kültür eksikliğimiz vardır, bununla birlikte, bizim en zayıf noktamız olan
hayat tarzı, bizi yiyip bitiriyor.
Bu deyim daha çok edebi (kitap) dilde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem ad kökenli yüklem (örnek a, d), hem özne (örnek b), hem
dolaylı nesne (örnek c) olarak kullanılır.
Sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Дамóклов меч
Türkçe anlamı = Damokles’in kılıcı;
Türkçe karşılığı = Her an tehdit ve tehlike altında bulunmak, sürekli tehlike;
55
A. . Molotkov, 1978, s. 373
56
A.N. Tihonov, 2004, s. 28
57
A. . Molotkov, 1978, s. 373
97
Aslı = Eski Yunan mitolojisinden alınmış bir taklittir.
“Sicilya’da Syrakusa zorbası Dionysos mutluluğunu öven Damokles’e
mutluluğundan kendisine de pay vereceğini bildirmiş ve onu armağanlara boğmuş,
ama başının üstünde keskin bir kılıç sallandırılmasını da buyurmuş. Bir kılla tavana
bağlı olup her an başına düşecek durumda bulunan bu kılıç Damokles’e bütün
varlıklarını zehir etmiş. Damokles’in kılıcı deyimi hep tehdit ve tehlike altında
bulunan maddesel varlığı dile getirir.”
58
Örnek tümceler:
a)
Дамоклов меч постоянно висел надо мной, напоминая о грозящей
опасности.
Damokles’in kılıcı, gelecek tehlikeleri hatırlatarak, sürekli üzerimde asılıydı.
b)
Но как ни бодрился Бахиев, он рабóтал под дамóкловым мечóм, и это
заставляло егó спешить, начинáть преждеврéменно и кóмкать нáчатое.
(Г.Николáева. «Битва в пути»)
59
Bahiyev, acele etmeye zorlanarak, zamanından önce başlayarak ve tekrar
tekrar yeniden başlayarak tehdit altında olmasına rağmen, kendisini iyi
hissediyordu.
c)
Привыкнув жить постоянно под дамокловым мечом, они в конце
концов переставали думать об опасности. (С.Кравчинский)
60
Sürekli tehlike altında yaşamaya alıştıkları için, sonunda tehlikeyi düşünmez
oluyorlardı.
58
Azra Erhat, 1997, s. 80
59
R. .Yarantsev, Slovar’- spravoçnik po russkoy frazeologii. Moskva, “Russkiy yazık” 1981, s. 78
60
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 66
Dostları ilə paylaş: |