189
c)
Война с фашизмом шла не на жизнь, а на смерть.
Faşizmle olan savaş ölüm kalım şeklinde sürüyordu.
d)
Борьба за губернаторское кресло в регионе была не на жизнь, а на
смерть. ( из прессы)
274
Bölgede valilik koltuğu için yapılan mücadele ölüm kalım savaşıydı.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde hem hareket belirteci niteliyeni (örnek b), hem de niteleyici
(определение) (örnek a, c, d) görevini üstlenmektedir. Hareket belirteci niteliyeni
olması durumunda yanında mastar halinde bir fiil kullanılması gerekmektedir.
Deyim sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Не поминай лихом
Türkçe anlamı = beni hatırlarken kötü sözle anma;
Türkçe karşılığı = benim hakkında kötü düşünmeyin, hakkınızı helal edin;
Aslı = Eski Rusça.
Bu deyim ilk önceleri ölülerle ilişkilendirilmiştir. Ölülerden korkulduğu için
onları kötü anmak yasaklanmıştır. (Örneğin; “Покойника не поминай лихом”
(pokoynika ne pominay lihom) – ölüyü kötü anma, “Костями не шевели!”
(kost’ami ne şeveli) – kemikleri rahatsız etme, “О покойнике худа не молви!” (o
pokoynike hudo ne molvi) – ölü hakkında kötü konuşma.
Ölülerin arkasından kötü konuşmayı yasaklayan benzer atasözleri ve deyimler
pek çok dilde bilinmektedir.
275
274
N.V. Basko 2002, s. 140
275
N.M.Şanskiy, 1987, s. 90
190
Örnek tümceler;
a)
Она прильнула губами к его седеющему виску, тихо сказала: «Будь
здоров, дорогой. Не поминай лихом». (И.Бунин)
276
Onun ağarmaya başlayan şakağına dudaklarıyla dokundu ve alçak sesle
“Kendine iyi bak, canım. Benim hakkımda kötü düşünme” dedi.
b)
Перед самым только отъездом Николай поцеловался с ним и сказал,
вдруг серьёзно взглянув на брата: - Всё-таки не поминай меня лихом,
Костя! – И голос его дрогнул. (Л. Толстой)
277
Tam ayrılırken Nikolay kardeşiyle öpüştü ve ansızın ciddi bir şekilde ona
bakarak: “Her şeye rağmen hakkını helal et, Kostya!” dedi. Ve sesi titredi.
c)
Прощайте! Не поминайте меня лихом.
Elveda! Hakkınızı helal edin.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir. Emir kipinde
kullanılmaktadır.
Deyim içindeki fiil hem tekil halde (örnek a, b), hem de çoğul halde (örnek c)
kullanılmaktadır.
Несолоно хлебавши
Türkçe anlamı = tuzsuz yemeği yiyerek;
276
E.A. Bıstrova, 1998, s. 145
277
A. .Molotkov, 1978, s. 339
191
Türkçe karşılığı = eli boş, umduğunu elde edemeden(dönmek), umutları suya
düşmek;
Aslı = Eski Rusça.
Bu deyimin kökeni, tuzun Eski Rusya’da zor elde edilen pahalı bir yiyecek
olmasıyla ilişkilidir. O dönemde “хлебать с солью” (hlebat’ s sol’yu) - tuzla yemek
sözü, günümüzde zenginliği ve varlığı ifade eden “сладко поесть” (sladko poyest’)
– balla yemek ifadesiyle eşdeğerdir. Bu nedenle tuzu israf etmeden tüketiyorlardı:
yemekleri tuzsuz pişirip tuzluğu masaya koyuyorlardı. Yemeğin tuzunu sadece ev
sahibi koyabilirdi. Ev sahibi kimi daha çok sevip sayıyorsa ona daha çok tuz koyardı.
Soylu olmayan ya da istenmeyen bir misafire ise tuz hiç verilmiyordu.
278
Örnek tümceler;
a)
Три раза он ездил в Москву поступать в университет, и каждый раз
возвращался несолоно хлебавши.
Üç defa Moskova’ya üniversiteye girmek üzere gitti ve her zaman eli boş
olarak döndü.
b)
И чем больше она говорила и чем искреннее улыбалась, тем сильнее
становилась во мне уверенность, что я уеду от неё несолоно хлебавши.
(А.Чехов)
279
Ne kadar çok konuşur ve ne kadar içten gülerse ondan umduğumu elde
edemeden gideceğime dair duygu giderek şiddetleniyordu.
278
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 732
279
R. .Yarantsev, 1981, s. 253
192
c)
Целый час мы простояли в очереди, но не смогли попасть на выставку.
Так и пришлось возвращаться несолоно хлебавши.
280
Bir saat kuyrukta bekledik, ama sergiye giremedik. Umduğumuzu elde
edemeden eve geri dönmek zorundaydık.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde ulaç öbeği olarak hareket belirteci niteliyeni (örnek a, b, с)
görevini üstlenmektedir.
Deyim değişime uğramamaktadır.
Огород городить
Türkçe anlamı = bostan, sebze bahçesini çitle çevirmek;
Türkçe karşılığı = boş bir işe kalkışmak, çetrefilli bir işe girişmek, boşa çaba
göstermek;
Aslı = Eski Rusça.
“Oгород городить” deyimi ilk başta “çit yapmak” anlamı taşımaktaydı. Eski
Rusça’da “огород” (ogorod) – çit, bahçe duvarı, “городить” (gorodit’) – inşa
etmek, yapmak
anlamına gelmekteydi.
Deyimin ilk şekli olan “городить пустой огород” (gorodit’ pustoy ogorod)
– boş bahçeyi çitle çevirmek ifadesi, deyimin esas anlamına ortaya çıkarmaktadır.
Boş bir bahçeyi çitle çevirmenin anlamı, boş bir işe kalkışmaktır.
281
280
N.V. Basko 2002, s. 144
281
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 492
Dostları ilə paylaş: |