Caucasus and Central Asia in the Globalization Process
336
Putin döneminde özellikle doğalgaz alanın-
da, ikili düzeyde stratejik işbirliğini geliştirilmek
amaçlı yapılan girişimleri örgütsel düzeye taşı-
yacak adımlar atılmıştır. 21 Ocak 2002’de Putin,
Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan’a Orta
Asya Doğalgaz Üreticileri Birliği’ni kurmak için
çağrıda bulunmuştur.
14
1 Mart 2002 tarihinde,
Rusya, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan
arasında, doğalgaz üreticilerinin çıkarlarının ko-
runması ve enerji alanında işbirliğinin sağlan-
ması konusunda anlaşma sağlanmıştır.
15
Bazı yazarlar, Putin’in bu projesine “Orta
Asya Gaz OPEC’i” yakıştırması yapmıştır;
ancak örgütün ülkelerarası işbirliğinden çok
Rusya’nın ülkeler üzerindeki eski etki gücünü
yeniden yaratmak ve hatta bu etkisini küresel
düzeye taşımak istediği şeklinde yorumlanmış-
tır.
16
Buna karşılık, Haziran 2006’daki Şangay
Đşbirliği Örgütü Zirvesi sırasında, Rusya’nın
ardından en büyük doğalgaz kaynaklarına sahip
olan Đran’ın “Gaz OPEC” çağrısı sonrası,
sorulara hedef olan Rus Dışişleri Bakanı Sergey
Lavrov, Rusya’nın gündeminde böyle bir plan
olmadığını açıklamıştır. Putin ise, işbirliğinin
arttırılabileceği ve Đran-Hindistan arasında do-
ğalgaz boru hattı inşa edilmesine yönelik pro-
jenin destekleneceğini açıklamıştır. Putin'in do-
ğalgaz endüstrisinin çıkarları ile örtüşen bu
girişimi devlet başkanının doğalgaz endüstrisi ile
sıkı ilişki içinde olduğunu göstermesi açısından
da anlamlıdır.
17
Toparlarsak, 2000’li yıllarda izlenen Rus
enerji diplomasisi, ülkenin yeniden dünyanın dev
ekonomik ve politik güçlerinden biri olmasını
sağlayacak hedeflerin hayata geçirilmesine
yönelmektedir. Bu bağlamda Orta Asya’da izle-
nen enerji diplomasisinin azami düzeyde etkili
olması bu hedeflerin hayata geçirilmesi açısın-
dan önem taşımaktadır. Eski etki alanındaki dev-
letlerle olan ilişkilerde enerjinin etkili bir araç
olması ve ekonomiden politikaya çok geniş bir
alandaki çıkarların sağlanmasına yönelmesi bize,
enerjinin jeopolitiğinden bahsetme olanağı ver-
mektedir.
14
Stephen Blank, “Russia Realizes Its Cartel”, Central
Asia-Caucasus Analyst, Vol.6, No.23, 30 Kasım 2005,
s. 10.
15
Vladimir Saprykin, “Gazprom of Russia in the Central
Asian Countries”, Central Asia and the Caucasus, 1
Mayıs 2004, s.17.
16
Ariel Cohen, “The Putin-Turkmenbashi Deal of the
Century: Towards a Eurasian OPEC?”, Central Asia
Caucasus Analyst, 7 Mayıs 2003, s.7–9. Natalia Grib,
Vadim Visloguzov, ”Gazovoya Opeka: Gazprom Grozit
EC Cozdaniem Kartelya”, Kommersant, 29 Mayıs
2006, s.1. ve s. 14.
17
Hill, Fee, a.g.m., s. 474.
Dış politika hedeflerinin yanında, ülkenin
enerji sektöründeki problemlerin de Hazar da
izlenen politikalar üzerinde son derece etkili
olduğunu da vurgulamamız gerekmektedir. Çün-
kü bu problemlerin Rusya açısından orta ve uzun
vadede çözümü Hazar’daki enerji kaynaklarının
kontrolü ile doğrudan ilişkilidir. Diğer bir ifa-
deyle, bölge devletlerinin diğer pazarlara ulaş-
masını ve Rusya’ya rakip olmasını engelleyen
ve Rusya ile ekonomik ve stratejik işbirliğine
zorlayan bölge enerji kaynaklarının Rusya ta-
rafından kontrolü, ülke enerji sektöründeki
problemlerin çözümüne de yardımcı olmak-
tadır. Dünyanın en zengin ve yüksek kalitedeki
doğalgaz kaynaklarına sahip olmasına rağmen
Rusya’yı dezavantajlı kılan faktörler de bulun-
maktadır. Bu faktörler nelerdir?
Đlk olarak, Đran, Katar ve Cezayir gibi diğer
doğalgaz üreticilerine kıyasla ülkedeki iklim ko-
şulları son derece çetindir. Bu ülke içindeki
tüketimin yüksek düzeyde olmasına neden ol-
makta, ihraç edilecek doğalgaz miktarının iste-
nen düzeyde arttırılamamasına neden olmaktadır.
Đkincisi, iç piyasada uygulanan düşük fiyat poli-
tikası, devletin ve özellikle Temmuz 2006’daki
yasal düzenleme ile doğalgaz ihraç hakkının
tamamını
18
elinde bulunduran Gazprom’un çaba-
larına rağmen büyük sanayi kuruluşlarındaki do-
ğalgaz tüketimi azalmamaktadır. Ayrıca iç piya-
sadaki enerji ihtiyacının karşılanması yasayla
güvence altına alınmıştır. Bu durum doğalgaz
sağlayıcısı şirketler ile diğer kuruluşlar arasında
krizlere neden olmaktadır. (Örneğin Gazprom ve
Birleşik Enerji Sistemi arasındaki krizler) Üçün-
cüsü, son yıllarda makro ekonomik göstergelerde
gözle görülen bir iyileşme olmasına rağmen- ki;
bunda enerji gelirlerinin payı çok yüksektir-
sektörün ihtiyaç duyduğu yatırımların gereken
hızda yapılamamasına neden olmaktadır. Zira
doğalgazın büyük bir bölümü iklim ve coğrafi
koşulların son derece çetin olduğu kuzey bölge-
lerde bulunmaktadır. Bu bölgelerdeki doğalgaz
üretimi yüksek maliyetli teknoloji yatırımlarını
gerekli kılmaktadır. Yine ülkedeki doğalgaz da-
ğıtım ağı da yenileme ve kapasite genişletme
yatırımlarına ihtiyaç duymaktadır. Son olarak,
özellikle geçiş döneminde çok aktörlü bir yapıda
enerji kararlarının alınması, farklı ve dönemsel
çıkarlara sahip kişi ve kuruluşların karar alma
süreçlerine dâhil olması istikrarlı bir enerji
politikası izlenmesine engel olduğu gibi özellikle
90’lı yıllarda enerji kaynaklarından elde edilen
18
Rossiiskaya Federatsiya Federalnıy Zakon “Ob
Eksporte Gaza”, Moskova, No:117 F-3, 18 Temmuz
2006, (çevrimiçi) http://document.kremlin.ru/doc.asp?ID
=034809, 25 Ağustos 2006.
Dostları ilə paylaş: |