Microsoft Word Malov Kormusin



Yüklə 218,64 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix21.07.2018
ölçüsü218,64 Kb.
#57488


S.E. MALOV’UN HAYATI VE İLMΠ

ÇALIŞMALARINA DAİR

*

 

İ.V. KORMUŞİN 

D.M. NASİLOV 

Ünlü Rus Türkoloğu, SSCB İlimler Akademisi Üyesi, doğumunun 100. yıl 

dönümünü yakınlarda kutlayacağımız Sergey Efimoviç Malov, kendisinden sonra çok 

çalışkan bir bilim adamı imajı  bırakmıştır. Sergey Efimoviç, sakin yaşar ve çalışırdı. 

Ancak o, ilime hizmet etmiş olduğu yaklaşık elli yıl içerisinde 10’dan fazla büyük kitap, 

yüzlerce ilmî makale yazmıştır.  

Günümüzde Sergey Efimoviç Malov’un arkasında bırakmış olduğu ilmî mirası 

incelemek suretiyle ilim hayatında takip ettiği iki ana hattı görebiliriz. Bunlar: Eski 

Türk Anıtlarının ve Çağdaş Türk dillerinin, (Ağırlıklı olarak Merkezî Asya bölgesinde 

konuşulmakta olan dillerin) araştırılması işidir.  

Sergey Efimoviç Malov 16 Ocak 1880 tarihinde Kazan şehrinde, Kazan Ruhban 

Akademisinde profesör olarak çalışan ve aynı zamanda piskopos unvanı olan, Evfimiy 

Aleksandroviç Malov’un ailesinde doğdu. Babası, oğlunu herhalde başkanlık görevini 

yürüttüğü Tatarca, Tatar Etnografyası ve “Tatar Halkının Arasında Hıristiyanlığın Yayılması 

Tarihi” bölümüne kendisinden sonra mirasçı bırakmayı düşünüyor olmalıydı ki; Malov’un 

Türkoloji derslerine devam etmesini istedi. Papaz okulunun beşinci sınıfından (yani 1898 

yılından) itibaren Sergey Efimoviç Tatarca’yı  öğrenmeye başladı ve dil öğrenimini 

Ruhban Akademisinde okuduğu dönem (1900-1904 yy. ) sırasında da devam ettirdi. 

Akademideki eğitiminin son iki yılında kendi isteği ile Prof. Dr. N.F. Katanov’un 

derslerine devam etmeye başlayan Malov, babası ile birlikte Arkeoloji, Tarih ve 

Etnografya Cemaatin toplantılarına katıldı. 1903 yılın yaz tatilinde Sergey Efimoviç, 

Tatarların dilini ve etnografyasını araştırmak amacı ile Kazan vilayeti Sviyaj kazasına, 

Mişarların lehçesini araştırmaya ise Çistopol kazasına gitti.  

Türk dillerini öğrenme merakı Sergey Efimoviç’in Sen-Petersburg Üniversitesi 

Doğu Dilleri Fakültesi Arapça-Farsça-Türkçe-Tatarca Bölümünün öğrencisi olmasına 

sebep oldu. Bu üniversitedeki öğrencilik yıllarında P.M. Melioranskiy, V.D. Smirnov ve 

V.V. Bartold’un verdikleri seminerlere ve derslere devam etme şansı bulan Malov’un 

Sen-Petersburg’daki eğitim yıllarında bütün hayatını etkileyen en önemli olay V.V. 

Radloff ile karşılaşması olmuştur. Gerçekten de bu ilim adamının etkisi ve şahsî 

katılımıyla Sergey Efimoviç’in Eski Türk abidelerinin dilleri ve o dönemlerde az 

araştırılan Doğu Türkistan ve Merkezî Asya bölgelerinin lehçelerine olan ilgisi 

oluşmuştur. Daha öğrencilik yıllarında V.V. Radloff’un danışmanlığı altında çalışmaya 

başlayan Sergey Efimoviç, üniversiteden mezun olduktan sonra uzun süre Radloff ile 

birlikte çalışmış ve kendi ilmî hayatında hocasının hemen her açıdan desteğini görmüştür.  

1908 yılının yaz aylarında, Orta ve Doğu Asya Tarihi, Arkeoloji, Etnografya ve 

Lengüistik Konseyi (Rus Konseyi) üniversite son sınıf öğrencisi olan Sergey Efimoviç’i 

Tomsk vilayetine Şorların ve diğer Türk halkların lehçelerini araştırmak üzere 

                                                 

*

 Tyurkologiçeskiy Sbornik 1975. s. 5-11. 




S.E. MALOV’UN HAYATI VE İLMÎ ÇALIŞMALARINA DAİR 

 

226 



görevlendirdi. Malov’un “Sınama görevini” başarıyla yerine getirdiğini yayınlanan 

rapordan anlamak mümkündür.  

1909 yılında Sergey Efimoviç mezun olmuş ve V.V. Radloff, öğrencisinin 

tamamen ilmî çalışmalar ile meşgul olmasını istemiştir. İlimler Akademisinin Tarih ve 

Filoloji Bölümü toplantısının protokolünde: “İlimler Akademisi üyesi V.V. Radloff, 

Antropoloji ve Etnografya Müzesi Türk Bölümünde yürütülen çalışmalarda. Milli 

Eğitim Bakanlığı’nın bursunu kazanan, İlahiyat dalında doktorasını ve Sen-Petersburg 

Üniversitesi Doğu  İlimleri Fakültesinin ders programını tamamlayan, S.E. Malov’u, 

Milli Eğitim Bakanlığı kadrosuna alınması ve Antropoloji ve Etnografya Müzesi Türk 

Bölümünde çalışmak üzere görevlendirilmesi konusunda istekte bulunmuştur”.  

Büyük olasılıkla bu yıl, hemen hemen 10 yıl sürecek olan ve ilim hayatları 

boyunca bir birlerine sadık kalan iki Türkoloji uzmanının aralarındaki ilmî münasebetin 

başlangıcı olmuştur.  

1909-1911 yılları arasında V.V. Radloff’un ve Rus Konseyi’nin teklifi üzerine 

Sergey Efimoviç Malov, Çin’in Merkezi ve Kuzey-Batısına, orada yaşayan Türk 

boylarının lehçe ve yaşam tarzını araştırmak amacıyla gönderilmiştir. Bu gezi, sadece 

hali hazırda konuşulmakta olan Türk lehçelerini araştırmakla sınırlı kalmadan, Sergey 

Efimoviç’e zengin etnografik materyaller ve arasında “Altın Yaruk” adlı Budist 

sutrasının el yazması metinlerinin de bulunduğu çok değerli bir hazine kazandırmıştır. 

1913 yılında Rus Konseyi, Sergey Efimoviç’i tekrar Çin’in Kuzey-Batı bölgesine “Türk 

lehçelerini araştırma alanında başlattığı lengüistik çalışmaları devam ettirmesi ve bu 

bölgede yaşayan halkların yaşam tarzı ile eski dönemden kalan abideleri araştırmak 

amacıyla” görevlendirmiştir. Uygurların yaşadığı bölgelere yapılan bu ikinci ilmî 

seyahat 1913-1915 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.  

Evinden çok uzakta bulunan Malov, V.V. Radloff ile irtibatını kesmemiş, ulaştığı 

başarıları, yaşadığı zorlukları devamlı surette hocasına izah etmiş ve Radloff’tan hemen 

her konuda yardım istemiştir. Öyle ki hiç bir zaman danışmanı tarafından mahcup 

edilmemiştir. S.E. Malov, V.V. Radloff’a yazdığı mektuplarda kırsal alandaki çalışma 

şartlarını da anlatmıştır. Örneğin 14 Ocak 1910 tarihli Suçjou’dan yazdığı mektubunda 

son zamanlarda ne ile meşgul olduğunu teker teker (metinlerin yazımı, etnografik 

materyallerin toplanması; ayrıca yerel halk ve yerel yöneticiler ile olan ilişkilerini) 

hocası Radloff’a anlatmıştır  

14 Mayıs 1910 tarihli mektup, 3 Mayıs 1910 tarihinde Suçjou’nun yanındaki 

Vunşigu köyü etraflarında el yazması metinlerin bulunduğu haberini verdiği için büyük 

önem taşımaktadır. S.E. Malov’un ifade ettiğine göre, V.V. Radloff’un bir takım el 

yazması metinlerin bulunduğunu duyduğundaki ilk tepkisi “çok kıymetli bir keşif” 

demek olmuştur.  

24 Kasım 1910 tarihinde S.E. Malov, V.V. Radloff’a Lyanhuasa’dan: “eski metinleri 

okuduğunu ve hemen hemen tamamını anladığını, çağdaş Uygurca’nın leksikolojisine dair 

edinilecek bilgilerin onlar için pek faydalı olmadığını, ancak bu dilin fonetiğinin 

araştırılmasının Eski Uygur (Orhon) abidelerin transkripsiyonunu oluşturma işinde faydalı 

olacağını” belirtmiştir. 3 Ocak 1915 yılında Yarkent’ten yazdığı mektupta “Turfan’dan 

Uygur el yazıları ile ksilograflarının bulunduğunu” yazmıştır. Hotan’da ise Brahmi dilinde 

yazılmış el yazması bir koleksiyon satın almıştır.  

Doğu Türkistan’da bulunduğu süre içerisinde Malov diğer bilim adamlarıyla da; 

örneğin bir zamanlar Türkistan’a yapılan ilmî gezilere katılan S.F. Oldenburg ile de 

bağlantısını devam ettirmiştir. Bu ilişkiler, S.E. Malov’un ikinci gezisi sırasında daha da 

pekişmiştir.  




SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 

 

227



Malov 1911 ve 15 yılları arasında yapılan ilmî seyahatten döner dönmez hocası 

Radloff tarafından eşsiz bir ilmî değere sahip olan “Altın Yaruk” adlı Uygurca el yazması 

eser üzerinde çalışmakla görevlendirilmiştir. (Malov bu tarihi eserin el yazması 

metinlerini 1909-1911 yılları arasında yapmış olduğu ilmî seyahat sırasında bulmuştur) 

Bu listenin gramer formları ile leksikolojik özellikleri, sutranın Moğol saldırıları 

döneminde tercüme edildiği ve dolayısıyla, “Altın Yaruk’un VII-XIII. Yüzyıllar 

arasındaki Eski Türk abidelerinden birisi ve büyüklüğüne göre (235 sayfa) en irilerinden 

ve önemlilerinden birisi olduğunu ispat etmektedir.  

İki bilim adamının müşterek yayın çalışmaları hakkında aşağıdakileri söyleyebiliriz: 

V.V. Radloff, “Altın Yaruk”’un el yazması metninin tamamını kartlar üzerine yazmıştır. 

Deşifreleme sırasında, Suvarnaprabhasa sutrasının 5. ve kısmen 2. kitabının Sanskrit, 

Moğol, Çin ve Tibet versiyonlarını tanımlama çalışmalarında yardım eden F.İ. Şerbatskiy, 

V.L. Kotviç, A. İivanov ve B.B. Baradiyna’nın verdikleri destekler mühim rol oynamıştır. 

Metnin kopyası, daha sonra ise basılmış hali defalarca orijinal el yazısı ile 

karşılaştırılmıştır. V.V. Radloff: “Biz, S. E. Malov’un Orta Asya gezisinden döndükten 

sonra büyük bir titizlikle baskıya verilen ve el yazması halindeki metinleri tekrar tekrar 

karşılaştırdık ve en ince ayrıntılarına kadar inceleyerek en ufak yanlışlıkları dahi 

giderdik. Eğer okuyucu bahsi geçen listeye bakarak basılan metni düzeltirse, el 

yazısının tam kopyasını elde edecektir” diye yazmıştır. Sutranın basımı 1913 Kasım ile 

Haziran 1917 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. S.E. Malov’un ikinci gezide 

bulunduğu süre zarfı içerisinde, Radloff III. kitaptan (11. sayfadan) itibaren başlayarak 

düzeltmeleri kendi kontrolü altına almıştır. S.E. Malov döndükten ve “Türkiye Türkçesi 

Filoloji Master programı sınavına (1916) tabi tutulduktan sonra Kazan Üniversitesinde 

görevlendirilmiş, aynı zamanda da düzeltmeleri okumakta yardım etmiştir. Bunu 17 

Ocak 1917 tarihli Kazan şehrinden V. V. Radloff’a yazdığı mektupta, babasının evinde 

kaldığını, Yeni Uygurca’ya ait materyalleri bir düzene soktuğunu ve “Altın Yaruk”un 

yapılacak olan neşrine dair tashih metinlerini beklediğini ifade eden cümlelerinden 

anlamak mümkündür. S.E. Malov kitabın ekinde bulunan “İmla yanlışlıklarının 

düzeltilmesi, fazla kelimelerin çıkartılması, pürüzlerin giderilmesi listesini” oluşturma 

işinde büyük çaba sarf etmiştir.  

Bu çalışma sırasında Malov transkripsiyondaki yanlış basılan kelimeleri sayfa ve 

satır numarasını belirterek yazardı. Bu notları ise V.V. Radloff kontrol ederdi, çalışma 

defterinin sayfa kenarlarına alınan notlar bunun göstergesidirler.  

Böylece, iki bilim adamının – öğrenci ile öğretmenin- titizlikle üzerinde durdukları 

bu çalışma neticesinde Eski Uygur abidelerinin en büyüklerinden biri olan “Altun 

Yaruk”un eksiksiz ve doğru metni ilim dünyasına kazandırılmıştır.  

Ancak 1930 yılında basılması mümkün olan ve 1912-1915 yılları arasında V.V. 

Radloff tarafından hazırlanan “Altın Yaruk’un Almanca tercümesinin bir kısmı Malov’un 

gözetimi altında ve önsözü ile basılmıştır.  

1928 yılında S. E. Malov, V.V. Radloff’un Pamyatniki Uygurskogo Yazıka “Uygur 

Dilindeki Tarihî Anıtlar” adlı kitabını, önsözünü ve metinlere açıklayıcı sözlükleri ile birlikte 

yayınlamıştır. Malov, metinlerin okunuşu ve tercümesinde gereken eklemeleri ve 

düzeltmeleri yapmış ve Asya Müzesinde bulunmakla beraber V.V. Radloff tarafından sırf 

çevirisi yapılan metinlere kendi okunuş tarzını vermiştir. 1904 yılında basılmaya başlanan 

kitabın tamamen yayınlanması, en ince ayrıntısına kadar Malov’un ürünüdür. Çünkü V.V. 

Radloff’un başladığı işi devam ettirmek ve sonuçlandırmak Malov için bir minnet borcu idi.  




S.E. MALOV’UN HAYATI VE İLMÎ ÇALIŞMALARINA DAİR 

 

228 



Belki de, S.E. Malov’un Eski Türk Abidelerini araştırma ve yayınlama çalışmaları, 

V.V. Radloff ile birlikte uzun yıllar boyunca yazılı mirasların yayınlama işlerinden elde 

etmiş olduğu tecrübe ve alışkanlıktan kaynaklanmaktadır.  

S.E. Malov tarafından Eski Türk metinlerinden alıntılar eklenen 1926 yılında 

Taşkent’te camgrafiği yöntemi aracılığıyla basılan Obraztsı Drevneturetskoy Pismennosti 

“Eski Türk Yazısından Örnekler” adlı kitapçığı (ilmî broşür), daha sonra basılan ve tüm 

Türkologlarca tanınan Pamyatniki Drevnetyurkskoy Pismennosti “Eski Türk Yazıtları” 

adlı kitabının ön hazırlığı olmuştur.  

1929 yılında I. ve IV. Talas anıtlarının ve diğer Runik yazılı anıtların bazı 

yerlerinin okunuşuna dair yapılan düzeltmeleri konu alan ve S.E. Malov tarafından 

kaleme alınan bir makale yayınlanmıştır.  

1936 yılında S. E. Malov yeniden Talas anıtlarına dönmüş, yeni bulunan VI. (Kaya 

Yazıları) ile VII. (Ahşap Çubuk) anıtlarını ilim dünyasına duyurmuş, 2. 3. ve 5. anıtlar 

için ise kendi tercüme varyantını vermiştir.  

Bu dönemlerde S.E. Malov Eski Türk metinlerinin geniş okuma kitabı üzerinde 

çalışıyordu. Ama araya II. Dünya Savaşı girmiştir ve bu kitap Türkologların eline ancak 

1951 yılında geçmiştir. Burada en önemli Runik yazılı anıtlar arasındaki “KülTegin 

Anıtı”, “Tonyukuk Anıtı”, “Fal Kitabı”, “Suci’den bir Hatıra” v. s. gibi eserlerin tam 

metinleri basılmıştır. Uygurca el yazması eserlerden bu okuma kitabı ilk defa Rusça 

yayınlanan “Maniheylilerin Nedamet Duası” ve “Altın Yaruk”un alıntıları, 8 adet 

hukuki metin yayınlanmıştır. Kitapta “Kutadgu Bilig” adlı eski el yamzası eserden ve 

Kaşgarlı Mahmut’un sözlüğünden bazı parçalar, Yugneki’nin eserleri yer almışlardır. 

Metinlere ek olarak büyük (yaklaşık 4000 kelimelik) bir sözlük de eklenmiştir.  İşbu 

okuma kitabının önemini, onu takip eden Eniseyskaya Pismennost Tyurkov “Türklerin 

Yenisey Yazıları” ve Pamyatniki Drevnetyurkskoy Pismennosti Mongolii i Kirgizii 

“Moğolistan ve Kırgızistan’da Bulunan Eski Türk Yazıtları” adlı kitapların önemini 

azımsamak mümkün değildir. S.E. Malov’un adı geçen eserleri tarihî leksikoloji ve 

Türk lehçelerinin grameri alanlarında hazırlanan yüzlerce ilmî çalışma için kaynak 

olmuşlardır. Onlar günümüze kadar Orhon Yenisey yazıtları ve Eski Uygur metinleri ile 

temsil edilen Eski Türk lehçeleri konusunda en kolay ulaşılabilen kaynaklar olarak 

kalmaktadırlar. Son yıllarda yapılan hem yerel hem de yabancı yayınlar bu kadar büyük 

bir ilmî çalışmada; kaynakların yetersizliği ve 50’li yıllarda Türkoloji dünyasının 

kazanmış olduğu bilgi birikimi seviyesinden dolayı mutlaka olması gereken bir takım 

eksikliklere işaret etmektedirler. S.E. Malov ile onun öğretmeni V.V. Radloff’un 

hatıraları için Eski Türk anıtlarının zamanın ortaya koyduğu yeni koşullar çerçevesinde 

devam ettirmek ve Runik Yazıların Albümü’nün tamamen yeni baskısının yayınlanması 

en doğrusu olacaktır. Millî Türkoloji’nin (biliminin) temsilcileri bu iki muhteşem ilim 

adamının aldıkları pozisyonları kaybetmemelidirler.  

Günümüz ilim adamlarının Millî Türkoloji bilimine sağladıkları en büyük katkı – 

SSCB  İlimler Akademisi Dil Bilimi Enstitüsündeki Türkologlar tarafından hazırlanan 

büyük Eski Türk Sözlüğü’nün basılmasıdır. Bu sözlüğün temeli Runik ve Eski 

Uygurca’ya ait materyalleri teker teker biriktiren V.V. Radloff tarafından atılmıştır. Bu 

bilim adamı hayatta iken Uygurca-Almanca sözlüğü basılmaya başlamış, fakat bu 

çalışma vefatından sonra devam ettirilmemiştir. S.E. Malov bu işi devam ettirmek 

maksadıyla hem kendisi çalışmış hem de Büyük Eski Türkçe Sözlük üzerinde 

yoğunlaşan Türkolog takımını bu iş için yönlendirmiştir. O dönemlerde oluşturulan 

kartotek materyalleri, yayınlanan Eski Türk Sözlüğü kartoteğinin ana unsuru idi.  

S.E. Malov , Çin’in Kuzey-Batısına yaptığı iki gezi sırasında o yörede yaşayan 

Türk haklarının lehçesine ait çok geniş ve kıymetli materyal toplayabilmiştir. Bu 



SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ 

 

229



gezilerin esas lengüistik verileri, S.E. Malov’un hayatının son yıllarında 3 büyük 

monografi halinde basılmıştır:  Uygurskiy Yazık. Hamiyskoye Nareçiye “Uygurca Dili. 

Hami Lehçesi” (1954), Lobnorskiy Yazık “Lobnorca” (1956) ve Yazık Jeltıh Uygurov. 

Slovar i Grammatika “Sarı Uygur Lehçesi. Sözlük ve Gramer” (1957); vefatından sonra 

basılan iki çalışma daha vardır ki bunlar: “Uygurskiye Nareçiya Sıntzyana “Sındzyan’ın 

Uygur Lehçesi” (1961) ve Yazık Jeltıh Uygurov. Tekstı i Perevodı “Sarı Uygur Lehçesi. 

Metinler ve Çeviriler” (1967). İlim dünyası, daha önceleri çok az araştırılan ve Türkoloji 

ilminde hakkında hemen hemen hiç bilgi olmayan Türk lehçelerini kazandı. S.E. Malov 

tarafından gerçekleştirilen lengüistik olguların ön incelemesi, dünyadan kopuk Çin’in 

Kuzey-Batı bölgesinde yaşayan Türk halklarının lehçelerinin ne kadar zor ve ince yapıya 

sahip olduğunu belli etmiştir. Böylece, dil temsilcilerinin çok uzak ilişkilerinden 

kaynaklanan çağdaş Türk dillerinin karışık tabiatı hakkındaki varsayım 

ispatlanmaktadır. S.E. Malov’un bir dizi Merkezî Asya bölgesinin Türk dillerine ait 

araştırmaları, Türkoloji ilmine sağladığı en önemli katkılardan biridir.  

S.E. Malov 150’den fazla ilmî eserin yazarıdır. Onları bu makale çerçevesinde 

tanımlamak veya onlar hakkındaki görüşlerimizi ifade etmek mümkün değildir. S.E. 

Malov Karakalpakça, Nogayca, Kazakça, Türkmence ve diğer dillerin gramer ve söz 

dağarcıklarını inceleyen bir takım ilmî eserlerin yazarıdır. O, etnografya alanında da 

kendi izini bırakmıştır. Türklerde Şamanizm geleneği hakkındaki makaleleri 1912 

yılında Rus Coğrafi Kurumu’nun gümüş madalyası ile ödüllendirilmiştir.  

S.E. Malov, yukarıda bahsettiğimiz alanlar dışında, ilmin çok özel alanı, Eski ve 

çağdaş Rusça’da rastlanan Türkçe kelimelerinin açıklamasına, kendisinin Türk fonetiği 

ve kelime hazinesi hakkında zengin ve derin bilgilere sahip olduğuna dayanarak, Türk-

Slav dil ilişkileriyle yakından ilgilenmiştir.  

S.E. Malov’un önceleri yazı sistemi olmayan Türk halkları için yeni yazı 

sisteminin oluşturulması ve uygulaması çalışmaları devlet nazarında vazgeçilmez bir 

öneme sahiptir.  

S.E. Malov eğitim alanında da başarılara ulaşmıştır. Türkî dilli cumhuriyetlerde 

birçok öğrenci yetiştirmiştir. Üstadın bıraktığı miras, şimdiye kadar öğrencilerinin 

gönüllerinde yaşamaktadır.  

S.E. Malov – ulusal Türkoloji ilminde büyük bir evreyi simgelemektedir ve Sovyet 

Türkolojisinde Radloff’un temsil ettiği gelişim süreci ile günümüzdeki parlak döneminin 

ortasındaki bağlayıcı halka olmuştur.  



S.E. Malov’un Hayatı ve Çalışmaları Hakkındaki Bilgiler Aşağıda 

Belirtilen Kaynaklardan Alınmıştır: 

Arhiv S. E. Malova (LO Arhiva AN SSSR – v obrabotke) 

Biobibliografiçeskiy Slovar Oteçestvennıh Tyurkologov. Dooktyabrskiy Period. Pod red. i 

s Vvedeniyem A. N. Kononova. M. , 1974, 43-44, 77, 84-86, 211-212.  

Fond Russkogo Komiteta Dlya İzuçeniya Sredney i Vostoçnoy Aziyi (LO Arhiva AN 

SSSR, f. 148, op. 1, №27; op. 2. № 26, 90, 94) 

Fond S. F. Oldenburga (LO Arhiva AN SSSR, f. 208, op. 3, №369) 

Fond V.V. Radloffa (LO Arhiva AN SSSR, f. 177, op. 1, 3 7, 13; op. 2, № 161) 

Kormuşin İ. V. Pamyati Çlena-Korrespondenta AN SSSR S. E. Malova (16. 1. 1880-7. 

09. 1957). K Desyatiletiyu so Dnya Smerti. -İAN, OLYA. T. 27 Vıp. 4. 

1968, 381-383 

Liçnoye Delo S. E. Malova (Arhiv LO İA AN SSSR, f. 77, op. 2, #96) 




S.E. MALOV’UN HAYATI VE İLMÎ ÇALIŞMALARINA DAİR 

 

230 



Miliband S. D. Biobibliografiçeskiy Slovar Sovetskih Vostokovedov. M. , 1975, 327-328.  

Ubryatova E.İ. S.E. Malov (K vosmidesyatiletiyu so dnya rojdeniya)-Problemı 



Tyurkologii i İstorii Vostokovedeniya. Kazan, 1964, 43-55. ss.  

Ubryatova E.İ. O nauçnoy i Obşestvennoy Deyatelnosti S. E. Malova. -Tyurkologiçeskiy 



Sbornik. 1. M. -L. , 1951. 5-30. ss.  

Ubryatova E.İ. S.E. Malov (K 75-letiyu so dnya rojdeniya) İAN OLYA. T. 14. Vıp. 1. 



1955, 93-98 ss.  

Çeviren: Asel TACİBAYEVA 

Yüklə 218,64 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə