Microsoft Word Merkez Bankalar\375 Para Politikas\375



Yüklə 223,55 Kb.
Pdf görüntüsü
tarix20.09.2018
ölçüsü223,55 Kb.
#69373


 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 1 

www.acikders.org.tr



 

1. Geçmişten Günümüze Merkez 

Bankaları 

İlk  merkez  bankacılığı  faaliyeti,  1668  yılında  kurulan 

Swedish  Riksbank  adındaki  İsveç  bankasının  1668 

yılında  anonim  şirket  formunda  bir  ticari  banka  iken 

devleti fonlamaya  başlaması ve ticari bankalar için takas 

merkezi  görevi  üstlenmesiyle  başlamıştır.  Daha  sonra 

1694  yılında  ise  en  ünlü  merkez  bankası  İngiltere 

bankası  olan  Bank  of England  kurularak  hükümetin  borçlarını  satın  almaya  başladı. 

Avrupa'da  kurulan  merkez  bankaları  genellikle  o  tarihlerde  hükümetin  bankası  olma 

işlevini  sürdürdü,  ancak  bazıları  diğer  finansal  problemlere  ve  karışıklıklara  da 

eğildiler. Örneğin; Napolyon tarafından 1800'de kurulan Fransız bankası Banque de 

France  Fransız  devrimi  esnasında  oluşan  hiperenflasyonu    önlemek  için  devlete 

yardım etmenin yanında kurların stabilize edilmesi için de çalıştı.  

İlk  merkez  bankalarının  para  basma  ve  kurun  değerini  belirleme  üzerinde  monopol 

olduklarını  söyleyebiliriz.  Hükümetin  borçlarını  fonlamanın  yanında  diğer  bankaların 

parasını  tutma,  bankerler  için  bir  banka  olma,  bankalar  arasındaki  işlemleri 

kolaylaştırma  ve  diğer  bankacılık  hizmetlerini  sağlama  gibi  görevler  üstlendiklerini 

görebiliriz.    Geniş  rezerv  kaynaklarına  ve  ilişki  ağına  sahip  olmaları  bu  bankaların 

muhabir  banka  olarak  merkezi  işlemler  yürütmelerine  neden  olmuştur.  Bu  bankalar 

aynı  zamanda  finansal  krizlerde,  savaşlarda,  kıtlıklarda  ve  demiryolu  yapımlarında  

nihai borç veren ve acil nakit sağlayan bankalardır. 

1914  yılına  kadar  hüküm  süren  altın  standardı  merkez  bankalarını  yüklü  miktarda 

altın rezervi tutmaya ve basılan paranın altın olarak karşılığını bulundurmaya itmiştir. 

Ancak  altın  rezervleri  azalan  ve  ödemeler  dengesi  açık  veren  ülkeler  faiz  oranlarını 

artırarak altın sistemine bağlı kalmaya çalıştılar. Piyasada oluşan fiyat büyük ölçüde 

altına  bağlı  olduğu  için  ilk  merkez  bankalarının  hedefi  sadece  fiyat  istikrarını 

sağlamak oldu. Özellikle İngiltere merkez bankası tarafından uygulanan ve öncelikle 

kendi  elindeki  altın  rezervlerini  kurtarmaya  yönelik  korumacı  yaklaşım  1825,  1837, 

1847 ve 1857 yıllarında oluşan panikler nedeniyle İngiltere merkez bankası Bank of 

England'ı  eleştiri  oklarına  maruz  tutmuştur.  Takip  eden  panikler  ve  dış  açıklar 

Banka'yı  serbest  ve  teminatlı  ancak  yüksek faizlerle  borç  vermeye  itmiştir.  Ekonomi 

yazarı  Walter  Bagehot  tarafından  "sorumluluk  doktrini"  adı  verilen  bu  yaklaşımın, 

1866 yılından sonra İngiltere merkez bankasının 150 yıl boyunca herhangi bir krizle 

karşılaşmamasında önemli rol oynadığı düşünülmektedir. 

Amerika  ise  19.  yy.ın  başında  İngiltere  merkez  bankası  Bank  of  England'ı 

modelleyerek iki adet merkez bankası oluşuma izin vermiştir. İlki "the Bank of United 

States (1791-1811)" ve ikinicisi "second bank of the United States (1816-1836)" adını 

almıştır. Ancak Amerika korumacı ve merkeziyetçi İngiliz bankası formunu iki kez üst 

üste  reddetmiştir.  Ancak  bankacılık  sistemine  olan  serbest  ve  kuralsız  girişler  ve 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 2 

www.acikders.org.tr



 

1836  sonrası  takip  eden  iç  savaş  80  yıllık  bir  finansal  dengesizlik  yaratmıştır.  Bu 

sırada ödemeler sistemi çökerek binlerce farklı ve sahte banknotlar ortaya çıkmıştır. 

Bunun  üzerine  hükümet  tekrar  ulusal  bankacılık  sistemi  kurarak  yerel  banknotlar 

çıkarmaya başlamıştır. Bu hamleden sonra ödemeler sistemi düzelse bile bankacılık 

sistemindeki  krizler  ve  nihai  borç  veren  bir  sığınak  arayışı  devam  etmiştir.  1907 

yılında  bankalarda  mevduat  sahibi  olan  kişiler  büyük  kayıplarla  karşılaşarak 

bankazede  haline  gelmiş  ve  bu  panik  devenin  sırtına  daha  da  yük  bindirerek 

Amerikan  Merkez  Bankası  Fed'in  1913  yılında  kurulmak  zorunda  kalmasına  neden 

olmuştur.  Federal  rezerv  sistemi  altında  12  bölge  olup  merkezi  Washington'dadır. 

Ancak  New  York,  Chicago  ve  San  Francisco  eyaletleri  federal  rezervlerin  % 

50'sinden fazlasına sahiptir.  

Merkez Bankaları gelişimlerini diğer Asya ülkelerinde de sürdürmeye devam etmiştir. 

Euro'ya geçilmesinin ardından 1998 yılında Avrupa Bölgesi merkez bankaları, Avrupa 

Merkez  Bankası  (European  Central  Bank  -  ECB)  adı  altında  birleşmiştir.  Frankfurt 

merkezli  ECB'de  Fransa,  Almanya,  İtalya  ve  İspanya'nın  üçer  adet  yönetim  kurulu 

üyelikleri  mevcuttur.  İngiltere'nin  euro  kullanmaya  geçmemesine  rağmen  ECB 

yönetim kurulundan sandalye isteği ise  gerginlik yaratmaya devam etmektedir. ECB 

kurulduğundan beri diğer Avrupa ülkeleri de sisteme dahil olmaya devam etmiştir ve 

halen 17 üyesi bulunmaktadır. 2001 yılında Yunanistan, 2007 yılında Slovenya, 2008 

yılında Kıbrıs ve Malta, 2009 yılında Slovakya ve 2011 yılında Estonya sisteme dahil 

olmuştur. ECB'nin ilk başkanı Hollanda İşçi Partisi'nden euronun kullanımına öncülük 

etmiş  olan  ve  Avrupa  Para  Birliği'nin  başkanı  Wim  Duisenberg'tir.  ECB'nin  hedefi 

Euro  bölgesindeki  enflasyonu  düşük  tutmak,  döviz  işlemlerini  yönetmek  ve  dış 

rezervlere iyi bakmaktır. Aynı zamanda euro basma yetkisini de eline almıştır. Avrupa 

Merkez  Bankası'nın  elindeki  varlıklar  2008  krizi  sonrasında  Yunanistan,  Portekiz, 

İrlanda  ve  İspanya'da  oluşan  likidite  problemleri  nedeniyle  oldukça  zayıflamıştır  ve 

tüm merkez bankaları ECB'ye kaynak aktarmak zorunda kalmıştır.  

Türkiye'de  para  basma  yetkisi  bir  Fransız  İngiliz  ortak  sermayeyle  gelişen  Osmanlı 

Bankası'nın  1856'da  faaliyete  geçmesiyle  başlamıştır.  Banka'nın  135000  adet 

hissesinin  80000'i  İngiliz  grubuna,  50000'i  Fransız  grubuna  ve  sadece  5000'i 

Osmanlılara  aitti.  Daha  öncesinde  İmparatorluğun  para  ve  kredi  işlemlerinde 

kullanılan  altınlar  büyük  ölçüde  hazine  tarafından  çıkarılmaktaydı.  1863  yılında 

Emperyal Osmanlı Bankası adını alan Osmanlı bankası devlet bankası haline gelerek 

Osmanlı  eyaletlerinde  gelirlerin  tahsilatı  ve  dış  borçların  faizli  ödemelerine 

odaklanmıştır.  Cumhuriyetten  sonra  11  Haziran  1932  yılında  1715  sayılı  yasa  ile 

Türkiye  Cumhuriyeti  Merkez  Bankası  (TCMB)  kurulara,  ilk  etapta  30  yıl  boyunca 

banknot  çıkarma  yetkisi  verilmiştir.    Daha  sonra  1955  yılından  1994  yılına  kadar 

uzatılmıştır.  

 

 




 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 3 

www.acikders.org.tr



 

2. TCMB 


2.1. Temel Görev ve Yetkiler 

 

TCMB'nin  görev  ve  yetkileri  TCMB  kanununda  belirtilmiştir.  Kanuna  göre  bankanın 



temel  amacı  fiyat  istikrarını  sağlamaktır.  Banka,  fiyat  istikrarını  sağlamak  için 

uygulayacağı  para  politikasını  ve  kullanacağı  para  politikası  araçlarını  doğrudan 

kendisi  belirler.  Banka,  fiyat  istikrarını  sağlama  amacı  ile  çelişmemek  kaydıyla 

Hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler. 

 

Bankanın temel görev ve yetkileri şu şekilde tanımlanmıştır: 



 

I- Bankanın temel görevleri: 

 

a) Açık piyasa işlemleri yapmak, 



b)  Hükümetle  birlikte  Türk  Lirasının  iç  ve  dış  değerini  korumak  için  gerekli  tedbirleri 

almak ve yabancı paralar ile altın karsısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur 

rejimini belirlemek, Türk Lirasının yabancı paralar karsısındaki değerinin belirlenmesi 

için döviz ve efektiflerin vadesiz ve vadeli alım ve satımı ile dövizlerin Türk Lirası ile 

değişimi ve diğer türev işlemlerini yapmak, 

c)  Bankaların  ve  Bankaca  uygun  görülecek  diğer  mali  kurumların  yükümlülüklerini 

esas  alarak  zorunlu  karşılıklar  ve  umumi  disponibilite  ile  ilgili  usul  ve  esasları 

belirlemek, 

d) Reeskont ve avans işlemleri yapmak, 

e) Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek, 

f) Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek, ödeme ve menkul kıymet transferi 

ve  mutabakat  sistemleri  kurmak,  kurulmuş  ve  kurulacak  sistemlerin  kesintisiz 

işlemesini ve denetimini sağlayacak düzenlemeleri yapmak, ödemeler için elektronik 

ortam da dahil olmak üzere kullanılacak yöntemleri ve araçları belirlemek, 

g) Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici 

tedbirleri almak, 

h) Mali piyasaları izlemek, 

ı) Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile özel finans kurumlarındaki katılma 

hesaplarının vadelerini belirlemektir. 

 

II- Bankanın temel yetkileri: 



 

a) Türkiye'de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir. 

b) Banka, Hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para 

politikasını  belirler.  Banka,  para  politikasının  uygulanmasında  tek  yetkili  ve 

sorumludur. 

c)  Banka,  fiyat  istikrarını  sağlamak  amacıyla  bu  Kanunda  belirtilen  para  politikası 

araçlarını  kullanmaya,  uygun  bulacağı  diğer  para  politikası  araçlarını  da  doğrudan 

belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir. 

d)  Banka, olağanüstü hallerde  ve Tasarruf Mevduatı  Sigorta  Fonunun  kaynaklarının 

ihtiyacı  karşılamaması  durumunda,  belirleyeceği  usul  ve  esaslara  göre  bu  Fona 

avans vermeye yetkilidir. 

e) Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme islerini yürütür. 




 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 4 

www.acikders.org.tr



 

f)  Banka,  bankaların  ödünç  para  verme  işlemlerinde  ve  mevduat  kabulünde 

uygulayacakları  faiz  oranlarını,  belirleyeceği  usul  ve  esaslara  göre  bankalardan 

istemeye yetkilidir. 

g)  Banka,  mali  piyasaları  izlemek  amacıyla  bankalar  ve  diğer  mali  kurumlardan  ve 

bunları  düzenlemek  ve  denetlemekle  görevli  kurum  ve  kuruluşlardan  gerekli  bilgileri 

istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir. 

 

III- Bankanın baslıca müşavirlik görevleri: 



 

a) Banka, Hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır. 

Bankanın Hükümetle ilişkisi, Başbakan aracılığı ile sağlanır. 

b) Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda Hükümete görüş verir. 

c) Banka, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve 

tespitlerini Başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine 

sahip kuruluşlara bildirebilir. 

 

2.2. Örgüt Yapısı 



 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın örgüt şeması aşağıdaki gibidir: 

 

 

 



 

Kaynak: www.tcmb.gov.tr/yeni/banka/index-sema.htm 



 

•  Genel Kurul : Bankanın pay sahipleri yönetim kurulunun doğal üyeleridir. Esas 

olarak  yılda  bir  kere  toplanırlar.  Bankanın  yılık  raporlarının  değerlendirilmesi, 

Banka Meclisi ve Denetleme kurulu üyelerinin seçimi, sermaye artırımı, banka 




 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 5 

www.acikders.org.tr



 

ana  sözleşmesinin  değiştirilmesi  ve  bankanın  gerektiğinde  tasfiye  edilmesi 

konusunda  yetkilidir.  Genel  kurul  üyeleri  taşıdıkları  hisse  sınıfı  tiplerine  göre 

dört kategoriye ayrılabilirler: 

 

•  A  sınıfı  hisse  sahipleri :  A  tipi  hisselere  sadece  Türkiye  Cumhuriyeti 



Hazine'si  sahip  olabilir  ve  hiçbir  şekilde  bu  hissenin  sermaye 

içerisindeki oranı % 51'in altına düşemez. 

•  B sınıfı hisse sahipleri : Türkiye'de faaliyette bulunan ulusal bankalarca 

sahip olunan hisse senetleridir. 

•  C sınıfı hisse senetleri : Yabancı bankalar ile imtiyazlı şirketlerce sahip 

olunan  hisse  senetleridir.  En  çok %  6  oranında  hisse  bu  grupta  yer 

alabilmektedir. 

•  D  sınıfı  hisse  senetleri :  Türk  uyruklu  kişi  ve  ticari  kuruluşlarca  sahip 

olunan hisse senetleridir 

 

•  Banka  Meclisi :  En  yüksek  karar  organı  olup  Merkez  Bankası  Başkanı 



başkanlığında toplanmaktadır. Başkan dahil yedi üyesi bulunan genel kurulun 

başkan  dışındaki  üyelerinin  görev  süresi  üç  yıldır.  Ancak,  bu  üyeler  tekrar 

seçilebilme  hakkına  sahiptirler.  Banka  Meclisi  Merkez  Bankası'nın  para 

politikasının belirlenmesi dahil olmak üzere bankanın işleyişine ilişkin kararları 

almaya yetkilidir. 

 

•  Para  Politikası  Kurulu :  Merkez  Bankası  Başkanı,  Başkan  Yardımcıları  ve 



Banka  Meclisince  seçilecek  bir  üyeden  oluşur.  Temel  görevi  para  politikasını 

belirlemek,  hükümetle  birlikte  uyumlu  enflasyon  hedeflemesi  yapmak, 

kamuoyunu bilgilendirmekle yetkilidir. 

 

•  Denetleme Kurulu : Dört üyeden oluşur. Bir üye A tipi, iki üye B ve C tipi ve bir 



üye  de  D  tipi  hisse  sahiplerince  seçilmektedir.  Bankanın  bu  organının 

yönetimsel  fonksiyonu  olmayıp,  hesapların  ve  muamelelerin  incelenmesiyle 

yetkilidir. 

 

•  Başkanlık :  Bir  Başkan  ve  dört  Başkan  yardımcısı  olmak  üzere  beş  kişiden 



oluşur.  Başkan  Bakanlar  Kurulu  kararıyla  beş  yıllığına  atanırken,  Başkan 

Yardımcıları  Başkanın  önereceği  kişilerden  seçilen  kişilerden  ortak 

kararnameyle  yine  beş  yıllığına  atanırlar.  Başkan  en  yüksek  amir  sıfatıyla 

Banka  Meclisince  alınacak  kararları  ve  para  politikasını  yönetmekle 

yükümlüdür. 

 

•  Yönetim  Komitesi :  Başkan  ve  Başkan  Yardımcılarından  oluşmaktadır. 



Bankanın  yönetimsel  kararlarını  almak,  gerekli  yönetmelikleri  hazırlamak  ve 

banka içinde koordinasyonun sağlanması görevleri bu organca yerine getirilir. 

 

•  Genel Müdürlükler: 



•  Araştırma  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  para  politikası  için  gerekli  modelleri 

geliştirmek, analizler yapmak ve raporlar yazmakla görevlidir. 

•  Bankacılık  ve  Finansal  Kuruluşlar  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  yetkileri 

dahilinde finansal kuruluşları izlemek ve bu konularda diğer kurumlarla ilişkileri 

yürütmek ve geliştirmekle görevlidir. 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 6 

www.acikders.org.tr



 

•  Banknot Matbaası Genel Müdürlüğü : Banknot ve kıymetli evrakların basımını 

yapmakla görevlidir. 

•  Baş Hukuk Müşavirliği ve Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü : Banka işlemlerinin 

yapılmasında hukuksal destek sağlamakla görevlidir. 

•  Bilişim Teknolojileri Genel Müdürlüğü : Bankanın işlemleri için gerekli donanım 

ve  yazılımların  sağlanması  ve  bunların  sağlıklı  ve  çalışır  tutulmasını 

sağlamakla görevlidir. 

•  Dış  İlişkiler  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  uluslararası  kuruluşlar  ile  ilişkilerini 

yürütmek, geliştirmekle görevlidir. 

•  Emisyon  Genel  Müdürlüğü :  Banknotlarının  dolaşımını  sağlamak  ve 

gerektiğinde değiştirmekle görevlidir. 

•  Güvenlik  ve  Savunma  Sekreterliği :  Bankanın  güvenliğini  sağlamak  ve  bu 

konuda kolluk güçleri ile işbirliği yapmakla görevlidir. 

•  İç  Denetim  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  birimlerinin  etkinliğini  denetlemekle 

görevlidir 

•  İletişim Genel Müdürlüğü : Kamuoyunu bilgilendirmek ve bankanın sekretarya 

faaliyetlerini yürütmekle görevlidir. 

•  İnsan  Kaynakları  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  insan  kaynakları  ihtiyaçlarını 

karşılamak ve personelin özlük haklarıyla ilgili işleri yapmakla görevlidir. 

•  İnşaat  ve  Malzeme  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  ihtiyaç  duyduğu  taşınır  ve 

taşınmaz malların sağlanması ve bunların işler tutulmasıyla görevlidir. 

•  İstatistik  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  faaliyetleri  için  ihtiyaç  duyulan  verilerin 

toplamak değerlendirmek ve kamuoyuna sunmakla görevlidir. 

•  İşçi  Dövizleri  Genel  Müdürlüğü :  Yurt  dışında  çalışan  işçilerin  Merkez 

Bankası'nda açmış oldukları hesaplarla ilgili işlemleri yapmakla görevlidir. 

•  Muhasebe  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  faaliyetleri  gereği  tutulması  gereken 

defterleri tutmak ve ödeme sistemlerini yönetmekle görevlidir. 

•  Piyasalar  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  para  politikasını  yürütmek  ve 

rezervlerin değerlendirilmesini gerçekleştirmekle görevlidir. 

•  Sosyal  İşler  Genel  Müdürlüğü :  Bankanın  sahip  olduğu  tesisleri  yönetmek, 

kültür  ve  sanatla  ilgili  faaliyetleri  yürütmekle  görevlidir.-bu  genel  müdürlük 

lağvedildi,  görevlerinin  bir  kısmı  insan  kaynaklarına  bir  kısmı  inşaat  ve 

malzeme birimine devredildi- 

•  Teftiş  Kurulu  Başkanlığı :  Bankanın  birimlerinde  gerekli  teftiş  faaliyetlerini 

yapmakla görevlidir 

•  Şubeler  :    Bankanın  temel  faaliyetlerinin  yurt  içinde  yapılması  için  kurulmuş 

teşkilattır. Bankanın 21 adet şubesi bulunmaktadır: 




 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 7 

www.acikders.org.tr



 

Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, 

Eskişehir, Gaziantep, İskenderun, İstanbul, İzmir, İzmit, Kayseri, Konya, 

Malatya, Mersin, Samsun, Trabzon ve Van şubeleridir. 

•  Yurtdışı  Temsilcilikler  :    Yurtdışı  temsilcilikler,  bankanın  etkinlik  alanına  giren 

konularda bulundukları ülkelerin kurum ve kuruluşlarında bankayı temsil etmek 

ve  geliştirmekle  görevlidirler.  Bankanın  dört  tane  yurt  dışı  temsilciliği 

bulunmaktadır. Frankfurt, Londra, New York ve Tokyo temsilcilikleridir. 

 

2.3. TCMB Analitik Bilançosu 



 

Merkez  Bankası  para  politikasını  açıklamaya  geçmeden  önce  merkez  bankası 

bilançosunu  oluşturan  kalemlerin  incelenmesi  gerekmektedir.  Bu  kalemler  ve 

büyüklükleri  para  politikalarının  rehber  değişkenleridir.  Merkez  bankalarının  temel 

amacı finansal istikrarı sağlamak olduğu için uyguladıkları politikalar sonucunda döviz 

kuru  ve  faiz  oranı  gibi  makroekonomik  değişkenlere  yapılan  müdahaleler  bilanço 

tutarlarına  yansımakta  ve  karar  alıcıları  etkilemektedir.  Ancak  yapılan  müdahaleleri 

bilançodan  takip  etmek  ve  buradan  ekonominin  durumu  hakkında  yorum  yapmak 

oldukça  güçtür.  Bu  nedenle  TCMB,  vaziyetinin  aktif  ve  pasif  kısmında  yer  alan 

hesapları toplulaştırarak daha basit ve anlaşılır bir bilanço hazırlama yoluna gitmiştir. 

Analitik  bilanço,  toplam  kalemler  olarak  düzenlenmekte  olup,  bilançonun  finansman 

şekli  ile  bu  finansman  ile  yaratılan  varlıkları  göstermektedir.  Analitik  bilançoda 

TCMB'nin  döviz  ve  TL  hareketleri  açık  bir  şekilde  gösterilmektedir.  Ayrıca  diğer  

bilançolardan farklı olarak merkez bankası bilançosu aktif hareketlidir. Şirketler önce 

kaynağı  bulup  sonra  bunu  nerede  kullanacağını  belirlerken,  Merkez  Bankaları  önce 

aktifini bulup, sonra bunu finanse edeceği kaynağı üretmektedir (Ardıç, 2004, 209). 

 

 

Tablo 1'den, 2010-2011 için analitik bilanço büyüklüklerini takip etmek mümkündür. 



 

 

Analitik  bilançonun  aktifi  başlıca  iki  kalemden  oluşmaktadır.  Bunlardan  ilki  Dış 



Varlıklarımız,  ikincisi  ise  İç  Varlıklarımızdır.  Dış  Varlıklarımız,  altın  mevcudu,  TCMB 

şubelerinin kasalarındaki efektifler, yurtdışı muhabirler nezdindeki döviz mevcudu ve  

diğer  döviz  alacaklarını  içermektedir.  İç  Varlıklarımız,  Nakit  İşlemler,  Değerleme 

Hesabı ve IMF Acil Yardım Takip Hesabı (Hazine) kalemlerinden oluşmaktadır (Çelik 

ve diğerleri, 2006). 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 


 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 8 

www.acikders.org.tr



 

 

Tablo 1: TCMB Analitik Bilanço 



 

 

 



.  

 

İç  Varlıklarımızın  birinci  kalemini,  TCMB'nin  kamuya  ve  bankacılık  kesimine  verdiği 



kredilerden  oluşan  Nakit  İşlemler  oluşturur.  Nakit  İşlemler  kalemi  altında  Hazine 

Borçları, Bankacılık Sektörüne Açılan Nakit Krediler, TMSF'na  Kullandırılan Krediler 

ve  Diğer  Kalemler  alt  kalemleri  bulunmaktadır.  Nakit  İşlemler  kalemi  içinde,  Hazine 

Borçları  kaleminin  alt  başlığı  olan  TCMB'nin  sahip  olduğu  DİBS'leri  gösteren 

Bankamız  Portföyü  önemli  bir  yer  tutmaktadır.  Bankamız  portföyü  içerisinde,  açık 

piyasa  işlemleri  sonucu  ters  repo  işlemlerinden  TCMB'nin  DİBS  alacağı  ve  repo 

işlemlerinden  DİBS  borcu  netleştirilerek  gösterilmektedir.  Tablo  1'den  görüleceği 

üzere  5  Kasım  2001  öncesine  ait  DİBS  alacakları  2010  yılı  sonunda  tükenmiştir. 

İkincil  piyasadan  alınan  DİBS'ler  ise  7  milyar  civarında  ilerlemektedir.  Nakit  işlemler 

kalemi  altında  takip  edilen  Diğer  kalemler  başlığı  altında  TCMB'nin  kendi 

işlemlerinden  kaynaklanan  aktif  ve  pasif  bilanço  kalemleri  netleştirilmiş  olarak 

gösterilmektedir.  

 

İç  Varlıklarımızın  ikinci  kalemi  Değerleme  Hesabı  olup,  TCMB  Kanunu'nun  61. 



maddesi 

gereğince 

döviz 

üzerinden 



varlık 

ve 


yükümlülüklerin 

yeniden 


değerlendirilmesinden oluşan lehte ve aleyhte kur farklarını içermektedir. Değerleme 

Hesabının  burada  yer  almasının  nedeni  TCMB'nin  kamu  adına  döviz  borçlanması 

durumunda  kalmasından  dolayıdır  ve  Değerleme  Hesabının  Hazine  aleyhine 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 9 

www.acikders.org.tr



 

büyümesi  aynı  bilanço  büyüklüğü  içinde  TCMB'nin  nakit  işlemler  yapmasını 

kısıtlamaktadır.  

 

İç Varlıklarımızın üçüncü kalemi IMF Acil Yardım Takip Hesabı'dır.  



 

Analitik bilançonun pasif tarafı aktifin finansman şeklini göstermektedir.  

 

TCMB'nin döviz ve Türk parası olmak üzere iki çeşit finansman kaynağı vardır. Buna 



göre TCMB Analitik Bilançosunun pasifinde, Toplam Döviz Yükümlülükleri ve Merkez 

Bankası  Parası  hesapları  yer  almaktadır. Toplam  Döviz  Yükümlülükleri  yurtdışından 

temin  edilen  dövizler  için  Dış  Yükümlülükler  kalemi  ve  yurtiçinden  temin  edilen 

dövizler  için  İç  Yükümlülükler  kalemi  olmak  üzere  iki  başlıkta  incelenir.  Dış 

Yükümlülükler  kaleminin  büyük  bir  kısmını  Kredi  Mektuplu  Döviz  Tevdiat,  Süper 

Döviz  Hesapları  ile  IMF  Yükümlülüğü  oluşturmaktadır.  İç  Yükümlülükler  kalemi  ise, 

kamunun ve bankaların döviz mevduatlarından oluşmaktadır.  

 

Bilançonun  finansmanındaki  ikinci  hesap  olan  Merkez  Bankası  Parası,  Türk  parası 



yükümlülükleri  göstermektedir.  Merkez  Bankası  Parası  hesabı,  emisyon,  bankalar 

mevduatı, fon hesapları ve banka dışı kesimin mevduatı toplamından oluşan Rezerv 

Para  ve  açık  piyasa  işlemleri  ve  kamu  mevduatı  kalemlerinin  toplamından  oluşan 

Diğer Merkez Bankası kalemi olmak üzere ikiye ayrılır. Bu büyüklük, TCMB'nın döviz 

cinsinden  yükümlülükleri  dikkate  alınmadığında  bilanço  toplamını  vermektedir. 

Merkez  Bankası  Parası  (MBP),  TCMB'nin  kararlarından  doğrudan  etkilenmekte  ve 

MBP'nin,  Toplam  Yükümlülüklere  oranı  bankanın  piyasaya  müdahale  gücünü 

göstermektedir.  Örneğin,  MBP'nın  Toplam  Yükümlülüklere  oranının  azalması 

bankanın piyasaya olan müdahale gücünün azalmakta olduğunu belirtmektedir. 

 

3. Para Politikası ve Merkez Bankası Politika Araçları 



 

Merkez bankaları, para politikası otoriteleridir. Para politikası, devlet, merkez bankası 

veya ülkedeki diğer para otoritelerinin (i) para arzını kontrol etmek, (ii) para miktarını 

etkilemek ve (iii) paranın maliyetini ya da faiz oranını belirleyerek ülke ekonomisi için 

sürdürülebilir  büyümeye  yönelik  politikalar  oluşturmasıdır.  Para  arzını  artırmak 

bilindiği  gibi  faizleri  düşürmektedir.  Bankacılık  sistemine  rezerv  sağlayarak  para 

arzını  artırdıkları  için  merkez  bankaları  aynı  zamanda  rezerv  bankalarıdır.  Merkez 

bankalarının  en  önemli  para  politikası  aracı  ana  faaliyet  hedeflerini  oluşturan  faiz 

oranı  ve  rezerv  büyüklüklerinin  ayarlanmasıdır.  Özellikle  kriz  dönemlerinde 

sistemdeki  tüm  bankaların  kontrolü,  hazine  ile  ilişkiler  ve  ödemeler  sisteminin 

kontrolü gibi büyük rolleri olmakla birlikte 2008 krizinden itibaren merkez bankalarının 

nihai borç veren kurum olması ve kriz yönetiminde bulunması tartışmaya açılmıştır. 

 

Para Politikasının Ara Hedefleri şunlar olmalıdır: 



 

  Fiyat İstikrarı  

  Tam İstihdam  

  Ekonomik Büyüme  

  Durağan Döviz Kuru  

 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 

10 

www.acikders.org.tr



 

Fiyat  istikrarı,  fiyatlar  genel  seviyesinin  düşük  ve  durağan  düzeylerde  tutulmasıdır. 

Fiyatlar düzeyindeki aşırı artışlar enflasyon yaratarak büyümenin önünü kesmektedir; 

bu nedenle merkez bankalarının en çok tercih ettiği hedef fiyat istikrarını sağlamaktır.  

TCMB günümüzde fiyat istikrarının sağlanması için enflasyon hedeflemesi stratejisine 

dayanan para politikası uygulamaktadır.  

 

Enflasyonsuz büyüme sağlamak kısa dönemde kolay değildir ve yukarıda saydığımız 



para  politikası  hedefleri  sürekli  birbiriyle  çelişir.  İktisattan  hatırladığımız  ünlü  Philips 

eğrisine  göre  kısa  dönemde  işsizlik  oranının  düşük  olduğu  ülkelerde  enflasyon 

artmaktadır. Ancak enflasyonu düşürerek fiyat istikrarını sağlamak da tam istihdamın 

bozulmasına ve kurlar ile faizlerde aşırı oynaklıklar oluşmasına sebep olabilir. Uzun 

dönemde  ise  doğal  işsizlik  oranını  düşürmek  mümkün  değildir  ve  enflasyonun  tam 

istihdam  üzerinde  bir  rolü  yoktur.  Dolayısıyla  enflasyon  hedeflemesi  sadece  kısa 

vadeli bir strateji olup uzun dönemde teorik olarak fiyat istikrarı sağlamayacaktır. Şu 

soru üzerinde daha fazla durulmalıdır: Bir merkez bankasının en önemli hedefi fiyat 

istikrarını sağlamak mıdır?  

 

Güçlü  Ekonomiye  Geçiş  Programı’nın  en  önemli  ayağını  teşkil  eden  4651  sayılı 



kanun  ile  TCMB'nin  kamuya  kredi  açma  olanağını  kaldırılmıştır  ve  sadece  fiyat 

istikrarı  hedefini  üstlenebileceğini  söylenmektedir.  Merkez  bankalarını  içte 

bağımsızlaştırmak,  ona  bir  tek fiyat  istikrarı  hedefi  vererek  gelişmekte  olan ülkelerin 

asıl  gereksinimi  olan  diğer  iktisat  politikası  hedeflerinden  arındırmak  ve  daha  sonra 

da  kendilerine  bağımlı  hale  getirmek  uluslararası  finansal  sermayenin  oldukça 

başarıyla yönettiği bir oyun gibi görünmektedir. Eroğlu'na (2007) göre finans çevreleri 

de düşük enflasyon konusunda çok baskıcıdırlar. Finans çevrelerinin kazancı finansal 

varlıkların  getirilerinin  enflasyon  karşısında  erimesi  tehlikesiyle  karşı  karşıyadır. 

Özellikle sabit faizli finansal varlıklarda bu daha da belirgindir.  

 

Para Politikası Araçları: 



 

Günümüzde merkez bankaları para politikası araçlarını faiz oranını veya para arzını 

ayarlamak için kullanmaktadırlar. Ekonomi bilimi kuralları gereği bir şeyin ya fiyatı ya 

üretilecek miktarı belirlenebileceği için bu aynı zamanda zorunlu bir amaçtır.  

 

Kullanılan para politikası araçlarını şöyle sıralayabiliriz: 



 

•  Açık piyasa işlemleri (APİ) : Merkez bankası  tarafından hazine bonosu, devlet 

tahvili alış ve satışlarını kapsar. Tahvil ve bono alışları yoluyla finansal sisteme 

para enjekte edilmiş olur . Aksi yönde yapılan  satışlar ise finansal sistemden 

para çekmektedir.  

 

  Açık  piyasa  repo  işlemleri:    Repo  Anlaşmaları  (Geri  Satım)    yoluyla  merkez 



bankası  menkul  kıymetleri  daha  yüksek  fiyatla  satıcıya  geri  satmak  için 

anlaşır.  Ters  Repo  (Geri  Alım)  durumunda  ise  merkez  bankası  menkul 

kıymetleri satar ve daha sonra yüksek bir fiyatla geri satın alır. Repo işlemleri 

bono  ve  tahvil  alım  satımından  daha  çok  kısa  vadeli  bir  etki  yaratmak  için 

kullanılır.  Alış  ve  satış  fiyatı  arasındaki  kısa  dönemde  oluşan  fark  bankanın 

getirisi olmaktadır.  

 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 

11 

www.acikders.org.tr



 

•  Reeskont  oranı :  Bankaların  ellerinde  bulunan  kısa  vadeli  senetlerin  merkez 

bankalarına  iskontolu  satılmasıdır  (kırdırılmasıdır).  Bankalar  senetleri 

müşterilerinden  alırken  belirli  bir  iskontoyla  alırlar  ve  bu  senetleri  merkez 

bankalarına  satarken  tekrar  bir  iskontoya  tabi  tutulmaktadır.

 

Bu  oranın 



yükselmesi  kredi  hacminin  daralmasına,  azalması  ise  kredi  hacminin 

genişlemesine neden olur. 

 

•  Rezerv yükümlülükleri : Bankaların ellerinde bulundurdukları mevduat ve/veya 



krediler için kasalarında bulundurmak zorunda oldukları nakit paradır. Oransal 

rezerv 


sistemi 

gereğince 

bankalar, 

istenilen 

rezerv 

oranına 


göre 

mevduatlarından  bir  miktarını  ellerinde  tutarlar.  Ekonomide  zorunlu  rezerv 

tutulursa, yaratılabilecek kredi para miktarı aşağıdaki formülle bulunmaktadır: 

 

∆DD = (1 / REQ) x ∆R 



 

∆DD: Toplam mevduattaki değişim 

REQ: İstenilen rezerv oranı 

∆R:  Merkez  bankasının  tahvil  bono  alım  miktarı  sonucu  oluşan  rezervlerdeki 

değişim 

 

Buradan  istenilen  rezerv  oranı  (REQ)  düştüğünde,  toplam  mevduattaki 



değişimin  (∆DD) artışı göstereceği açıktır. 

 

Tahvil  bono  alımı  veya  başka  bir  araçla  banka  rezervlerinde  oluşturulacak 



değişim, toplam para arzında daha büyük değişime neden olur (Çarpan Etkisi). 

Örneğin, merkez bankası 5 milyonluk bir tahvil alımı yapıyor ve istenilen rezerv 

oranını  %12  olarak  belirliyor  ise  bu  5  milyonluk  alım,  bankaların  toplam 

mevduatını  41.67  milyona  çıkaracaktır.  [(1/0.12)  *  5  milyon  =  41.67  milyon]. 

Burada çarpan büyüklüğü (1/REQ = 1/0.12), 8.33'tür. 

 

Çarpan Büyüklüğünü (1/REQ) Etkileyen Faktörler: 



- Rezerv yükümlülük oranı  

- Kamunun nakit talebi  

- Bankanın kredi vermedeki istekliliği  

- Faiz oranlarının düzeyi  

 

 

 



Kamunun nakit talebindeki artış ve bankanın kredi vermedeki istekliliği de 

 

büyük ölçüde faiz oranlarındaki artışa bağlıdır.  



 

4. Merkez Bankaları'nın Bağımsızlığı   

 

 

"İYİ OLAN TEK MERKEZ BANKASI, POLİTİKACILARA HAYIR DİYEBİLENDİR.” Bu 



söz, belki de en çok Türkiye için geçerlidir. 

 

Siyasi  iktidarlardan  bağımsız,  özerk  bir  merkez  bankacılığı  anlayışı  giderek 



yaygınlaşmaktadır.  İki  tür  bağımsızlıktan  söz  edebiliriz:  Amaç  ve  araç  bağımsızlığı. 

Amaç bağımsızlığına sahip merkez bankaları, para politikasına dair temel amaçlarını 

kendileri  belirleyebilmektedir.  Araç  bağımsızlığı  ise  merkez  bankalarının,  belirlenen 

amaca  ulaşma  aşamasında  para  politikası  araçlarının  tümünü,  hükümetin  onayına 




 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 

12 

www.acikders.org.tr



 

gerek  duymadan  serbestçe  kullanabilmeleridir.  Merkez  bankalarının  ne  ölçüde 

bağımsız  olduklarının  anlaşılmasında,  ekonomik  bağımsızlık  ve  politik  bağımsızlık 

açısından  durumları  önemlidir  (Çöl,  2003).  Ekonomik  bağımsızlık,  hükümet 

harcamalarının  finansmanının  doğrudan  merkez  bankası  kredileriyle  yapılıp 

yapılmadığıyla  bağlantılıdır.  Eğer  kamu  kesimi  açıkları  merkez  bankası  tarafından 

doğrudan  finanse  ediliyorsa,  ekonomik  bağımsızlıktan  söz  edilemez.  Politik 

bağımsızlığı belirleyen faktörler ise merkez bankalarının başkanlarının, banka meclisi 

üyelerinin  ve  başkan  yardımcılarının  atanma  biçimleri,  görev  süreleri,  görevden 

alınma  şekilleridir.  araç  ve  amaç  açısından  bağımsız  olduğu  düşünülen  Amerikan 

merkez  bankası  Fed  bile  tam  bağımsız  değildir,  çünkü  senatonun  almış  olduğu 

kararlar  doğrultusunda  hareket  eder.  Ayrıca  Avrupa  merkez  bankasının  kurulması 

Fed'in rakipsiz gibi gözüken pozisyonunu biraz sarsmıştır. Avrupa Merkez Bankaları 

Sistemi’nin (ESCB) gelecekteki en önemli amacı fiyat istikrarı olacağı için, Maastricht 

Antlaşması’na  göre  bağımsız  bir  merkez  bankası  üyeliğin  önkoşullarından  biri 

olmuştur.  Ancak  birliğe  üye  olan  ülkelerin  merkez  bankaları  ve  özellikle  Alman 

merkez  bankası  Bundesbank'ın  hem  kendi  ülkesine  hem  de  Avrupa  para  sistemine 

olan  sorumlulukları  otonom  hareket  etmelerini  engellemektedir.  Diğer  taraftan 

İngiltere'de  ise  Bank  of  England'ın  faiz  ayarlamalarına  tamamen  devlet  karar 

vermektedir. Diğer gelişmiş ülkelerden Kanada ve Japonya'nın ise amaç bakımından 

hükümete bağlı kaldıklarını ancak araçları bağımsız kullandıklarını söyleyebiliriz. 

 

Sosyalist  ülkelerde  bağımsızlığa  geçiş  1990lı  yıllardan  sonra  olmakta  iken,  Asya 



ülkeleri  ve  diğer  gelişmekte  olan  ülkeler  ise  1997  Asya  krizinin  etkileriyle  birlikte 

bağımsız  politikalar  uygulamanın  önemini  kavramışlardır.  Bazı  ülkeler  ise  katı 

politikalar  yürütmeye  devam  etmektedir.  1980'e  kadar  ticari  bankacılık  faaliyetlerine 

izin  verilmeyen  Çin'de  1948  yılında  kurulan  People's  Bank  of  China  tüm  bankacılık 

faaliyetlerini tekelden yürütmüştür. 1985 sonrasında 4 adet devlet kontrolünde banka 

oluşumuna  izin  verilerek  sürdürülen  faaliyetlerin  ise  çok  da  başarılı  olduğu 

söylenemez; özellikle kalitesiz borçlar Çin devletine oldukça yük bindirmektedir.  

 

 



Şekil 1: Enflasyon- Bağımsızlık İlişkisi 

Kaynak: Cukierman (1994) 

 



 

 

Finansal Kurumlar 



 

Merkez Bankaları ve Para Politikası 

 

Sayfa 

13 

www.acikders.org.tr



 

Yapılan araştırmalarda merkez bankası bağımsızlığı ile enflasyon arasında negatif bir 

ilişki  olduğu  kanıtlanmıştır.  1994  yılında  dünya  bankası  tarafından  yapılan  bir 

çalışmadan  alınan  Şekil  1'den  görüleceği  gibi  enflasyon  arttıkça  özerklik 

azalmaktadır.  Şekilde  sağa  doğru  gidildikçe  özerklik  azalmaktadır.  1994  itibariyle 

Türkiye Latin Amerika ülkeleri ile aynı gruptadır. Türkiye gibi Latin Amerika ülkeleri de 

1980'li yıllarda borç batağına saplandıktan sonra enflasyon hedeflemesine geçmiştir.  

 

 



Kaynakça 

 

Ardıç, H. (2004). 1994 ve 2001 Yılı Ekonomik Krizlerinin, Türkiye Cumhuriyeti Merkez 



Bankası  Bilançosunda  Yarattığı  Hareketlerin  İncelenmesi,  Uzmanlık  Yeterlilik  Tezi, 

Ankara: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası. 

 

Cukierman, A. (1994) Central Bank Strategy, Credibility, and Independence: Theory 



and Evidence,Cambridge: The MIT Press. 

 

Çelik,  Ali  Vefa  ve  diğerleri.  (2006)  Türkiye  Cumhuriyet  Merkez  Bankası  Bilançosu 



Açıklamalar, Rasyolar ve Para Politikası Yansımaları, Ankara, TCMB yayınları. 

 

Çöl, B. (2003). Merkez bankalarının bağımsızlığı. PiVOLKA, 2(9), 5-6. 



 

Eroğlu, N. (2007). İktisat Politikalarında Israrla Neden Fiyat İstikrarı Amacı ?. Finans-



Politik ve Ekonomik Yorumlar. Sayı 514. Cilt 44 sf 8-10 

TCMB web sitesi: www.tcmb.gov.tr 



 

Yüklə 223,55 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə