Microsoft Word tezson[2]. doc



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə3/44
tarix21.03.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#32712
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   44

 
2
ağır  hareketli  ve  sıkı  saflar  halinde  kütle  muharebesi  yapan yerleşik  kavimlerin 
orduları  üzerinde  üstünlük kazanıyorlardı.  Savaşa  büyük  bir  hamle yaparak atlı 
saldırısı  ile  başlanır  ve  bununla  düşmanı  aniden  imhasından  ziyade  birliklerin 
dağıtılması amacı güdülürdü. Yıldırım hızıyla hareket eden atlılar kısa bir zaman 
süren  ok  yağdırma  ve  göğüs  göğüse  çarpışmadan  sonra  yanıltıcı  bir  geri 
dönüşle  kaçmaya  başlar  ve  her  yöne  kaçarak  düşman  saflarını  bozarlardı.  Bu 
sıralarda  yanlarda  gizlenen  atlılar  geri  dönenlerle  birlikte  onları  takibe  koyulan 
düşman üzerine saldırır ve bu surette onları kolayca alt ederlerdi. 
 
Bozkır  kavimleri  ok  ve yaydan  başka  hücum  silahı olarak kılıç, kama ve 
mızrak,  savunma  silahı  olarak  zırh, miğfer ve  kalkan kullanıyordu.  şte savaşçı 
unsurları,  teşkilatı,  savaş  araç-gereçleri  ve  taktiği  bakımından  bozkır  ordusu 
diğer  milletlerin  ordularından  farklılık  göstermekte  ve  kendisine  has  özellikleri 
bulunmaktadır. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


 
 
1.BÖLÜM 
 
SK T,SARMAT VE AVRUPA HUNLARI 
 
 
A. SK TLER 
 
Atlı  kavimler  medeniyetinin  önemli  bir  halkasını  oluşturan  skitler tarih 
sahnesinde uzun süre kalmayı başaran nadir milletlerden biridir. Onlar bozkır 
kavimleri  arsında  gerek  siyasi  tarihleri  gerekse  kültürleri  bakımından  önemli 
bir  yer  tutmaktadır.  skit  kabilelerinin  işgal  ettikleri  saha  oldukça  geniş  olup, 
Tuna nehrinden Çin’in batı sınırına kadar uzanır. Bu muazzam düzlük doğal 
bir coğrafi otlak yeri oluşturur. Kuzeydoğu step bölgesi yüksek Pamir, Tiyen-
Ş
an,  Altay  dağ  kolları  ve  Batı  Türkistan  üzerinden  batıya  ve  aşağı  tuna 
bölgesine  kadar  bütün  Güney  Rusya’ya  yayılmaktadır.  Batıda  Silezya’ya 
kadar uzanan bu bölgenin Doğu Türkistan ve Gobi bölgesiyle olan bağlantısı 
doğudaki çok sayıda geçitle kurulabilmektedir. Bu bölgenin doğusunda geniş 
çöller  vardır.  Öte  yandan  batıda,  doğunun  aksine  oldukça  verimli  topraklar 
bulunmaktadır.  Daha  eski  zamanlarda  bu  bölgenin  kuzeye  doğru  bataklıklar 
ve  sık  ormanlarla  kaplı  olduğu  bilinmektedir.  Güneye  doğru  uzanan  geniş 
sahalar  Hazar  Denizi  ve  Karadeniz,  geri  kalan  kısımlar  ise  ran’daki  dağlık 
arazinin  yükselen  dağ  dalgaları  ve  Kafkas  silsilesiyle  sınırlandırılmıştır.  Batı 
Türkistan  step  bölgesi  ile  ran’daki  dağlık  arazi  arasında  nispeten  sıkı  bir 
bağlantı bulunmaktadır. 
Yukarıda  kapladığı  saha  belirtilen  step  bölgesinin  Karadeniz’in 
kuzeyinde ki Hazar Denizi ve Tuna Nehri  arasındaki batı bölümü MÖ.2. binin 
başları  ve  MÖ.8.yy’lar  arasında  Orta  Asya  kökenli  bir  kavim  olan  Kimmerler 
tarafından  iskan  edilmiştir.  Bugünkü  Moğolistan  ve  Türkistan’da  yaklaşık 
olarak MÖ. 800 yıllarında meydana gelen ve oldukça uzun süren bir kuraklık 
Orta  Asya  ve  Güney  Rusya  bozkırlarında  kayda  değer  bir  nüfus  baskısına 


 
4
sebep  olmuştur
1
  Otlakların  kuraklıktan  zarar  görmesi  neticesinde  adı  geçen 
coğrafyada  yaşayan  her  kavim  yeni  otlaklar  elde  edebilmek  için  batısındaki 
komşusuna  hücum  etmiştir.  Böylece  bütün  bozkır  sahası  hareketli  bir  hale 
gelmiştir.  skitler  kavimlerin  doğudan  batıya  doğru  birbirlerini  sıkıştırmaları 
sonucunda  tarih  sahnesine  çıkmışlardır.
2
    Herodotos  da  “Göçebe  skitler 
Asya’daydılar; Massagetlerle yaptıkları bir savaşta yenildiler. Araxes ırmağını 
geçerek Kimmerlerin oturdukları yerlere geldiler” demektedir. 
Greklerin  Kuzey  Karadeniz  civarıyla  ilişkileri  MÖ.  750  ile  550  yılları 
arasındaki  kolonizasyon  dönemiyle  başlamıştır.  Bu  ilişkilerle  birlikte  Grek 
seyyar  ve  tacirlerin  yeni  keşfedilen  söz  konusu  bölgeyle  ilgileri  kendini 
göstermiştir.
3
  Dolayısıyla  bu  dönemden  itibaren  skitler  Grek  kaynaklarında 
görülmeye  başlanmıştır.  Homeros’un 
layda’sında  (XII,1-7)  görülen 
“hippomolgi”  (kısrak  sağanlar)  ve  “galaktophagi”  (sütle  beslenenler) 
terimlerinin  skitlere  atıf  olduğu  bilinmektedir.
4
  MÖ.  8.yy’dan  sonra  Grek 
kaynaklarında  skit adı ve  skitler hakkındaki bilgilere sık sık rastlanmaktadır.
5
 
Hesiodos’un  şiirlerinde  skitler’e  “Skudai”  adıyla  rastlanılmaktadır.  Bundan 
sonra ki kaynaklarda  skit adı “skythai” olarak geçmektedir. 
MÖ.5.yy’dan itibaren  skitya ve sınırları hakkında coğrafi bilgiler veren 
temel kaynak Herodotos’un eseridir. Herodotos iki farklı mütalaa vermektedir. 
Bunlardan  birincisi  Pers  kralı  Darius’un 
skitya  seferi  dolayısıyla 
söyledikleridir.Herodotos
6
  skitya’yı bir kare görünümünde takdim etmektedir; 
skitya iki kenarı deniz kıyısı olan bir dörtgen çizer, denize bakan kenarlarının 
uzunluğu  eşittir.  Güneyi  Istros  (Tuna)dan  Kimmer  Bosporosuna  kadar 
uzanan  Karadeniz  sahili,  Doğusu,  Maiotis  Gölü  (Azak  Denizi)  ve 
Tanais(Don),  kuzey  taraf;  Tanais’den  Istros’a  kadar  uzanan  bölge  ve  batı 
tarafı;  Istrosdur.  Ülkenin  güney  tarafı  20  günlük  yol  veya  4000  stad  yani 
yaklaşık 700 km’dir.  
                                         
1
  lhami Durmuş,  skitler (Sakalar), Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1993, 
s. 22 
2
  Durmuş, A.g.e.,s.23 
3
 B.N. Grakov,   skitler, çev.D.Ahsen Batur, Selenge,  stanbul,2006.s.15 
4
 Renate Rolle, The World of The Scythians, California University Press, Berkley 1989, s. 13 
5
 Durmuş, A.g.e, s.25 
6
 Herodotos, Herodot Tarihi, IV,101 


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   44




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə