75
kereste imalatı, gıda maddeleri üretimi, hafif sanayinin bazı kolları gelişmiştir.
Tuvalıların geleneksel uğraşları avcılık ve çobanlıktır. Kolektif tarım 1950’lerin
başında önem kazanmıştır (www.bilgicik.com).
Tuva’da 157 ortaokulda 6.600 öğrenci, 6 teknik okulda 4.000 öğrenci, 1
üniversitede 2900 öğrencisi bulunmaktadır. Tuva Türkçesi ile çok sayıda kitap, 2
dergi, 5 gazete yayınlanmaktadır (www.bilgicik.com).
2.2.2. Azınlık Halk Konumundaki Türkler
Azınlık halk tanımı etnik, dil ya da din yönünden bir takım özellikleriyle
içinde bulunduğu toplumdan ayrılan, ülke nüfusunun yarısından azını oluşturan, en
büyük grup içinde yer almayan, içinde yaşadığı ülkenin vatandaşı olan, kendi içinde
dayanışması, özelliklerini sürdürme iradesi bulunan ve çoğunlukla gerçekte ya da
hukuken eşitlik arayan bir grup olarak yapılabilir (www.mecmuam.com). Bu
kapsamda bu bölümde özellikle çoğu Türkiye ile komşu durumda bulunan ve
geçmişte Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde olması dolayısıyla içerisinde yoğun
şekilde Türk halkı barındıran ülkelerdeki Türkler hakkında bilgi verilecektir.
2.2.2.1. Bulgaristan Türkleri
Bulgaristan devletinin resmi adı Bulgaristan Cumhuriyeti’dir. Başkenti Sofya,
nüfusu 8.293.700, yüzölçümü 110.993 km², resmi dili Bulgarca, para birimi Leva’dır
(www.sosyaldersleri.com).
Karadeniz’in batısında yer alan Bulgaristan, kuzeyinde Romanya, batısında
Yugoslavya ve Makedonya, güneyinde Yunanistan ve doğusunda da Türkiye ve
Karadeniz ile sınırlıdır. Bulgaristan, batıda Yugoslavya sınırından, doğuda Karadeniz
kıyısındaki Emineburnu’ya kadar 550 kilometre uzanan Balkan Dağları ve
Rodopların ayırdığı dört bölgeden meydana gelir. Bu bölgelerin birincisi, Tuna Nehri
ile Balkan Dağları arasındaki ovalardır. Tuna Nehri kıyıları, ülkenin en verimli
topraklarıdır. İkinci bölge, ülkeyi baştanbaşa kesen Balkan Sıradağları’dır. Orman ve
hayvancılık bakımından elverişli olan bu dağlarda, kömür, bakır, kurşun ve çinko
madenleri de bulunmaktadır. Üçüncü bölge, güneydeki Trakya Ovası’dır. Meriç
Nehri bu ovadan geçmektedir. Bölge, meyve-sebze ve üzüm bağlarıyla ünlüdür.
Dördüncü bölge, Rila ve Pirin ile Rodopları içine alır. Bulgaristan’ın ve Balkanların
76
en yüksek tepesi olan, 2925 metre rakımlı Musalla Tepesi buradadır. Başkent Sofya
da, bu bölgede, Vitoşa Dağı eteklerindedir. Bulgaristan, ılıman bir kara iklimine
sahiptir. Senelik 640 milimetre olan ortalama yağış, yaz aylarında yeterli
olmadığından, ülkede geniş bir sulama sistemi gelişmiştir (www.sosyaldersleri.com).
Güney Rusya bozkırlarından VII. yy’ın başlarından itibaren çeşitli nedenlerle
göç eden ve Balkan Yarımadasına gelen Bulgarlar aslında Türk soyludurlar. Ancak
yeni geldikleri bu bölgede Slav halkları tarafından asimile edilmişler, kültürel kimlik
bakımından büyük çoğunluğu Slavlaşmıştır. 1371 yılından itibaren Osmanlı
İmparatorluğu’nun bölgeyi fethetmesiyle birlikte bölgeye Anadolu’dan Türkler
yerleştirilmeye başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlaması ile
birlikte, Avrupa devletlerinin Balkan politikaları ve Rusya’nın Bulgaristan devleti
kurma planları doğrultusunda, 1877–78 Osmanlı-Rus Harbi’nde Bulgaristan’da
yaklaşık 350.000 Türk katledilmiş, 800.000 Türk Anadolu’ya göç etmek zorunda
kalmıştır (www.hurgokbayrak.com).
1908 yılında Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan ettiği yıllardan, günümüze
kadar Türkler soykırım, sürgün, açlık ve soğuktan kırma, eğitim ve kültür
yozlaşmasına tabi tutma, Pomak ve Müslüman Bulgarlar diye ayırıma tabi tutulma
politikalarına maruz kalmıştır. Günümüze kadar 5 defa büyük göç yaşanmış,
900.000’den fazla soydaşımız Anadolu’ya göç etmek zorunda bırakılmıştır
(www.hurgokbayrak.com).
Son olarak, Jivkov yönetimi, 1984 yılından itibaren, Bulgaristan’da yaşayan
Türklerin isimlerini değiştirmek ve bu yolla asimile etmek için şiddetli baskı
oluşturmuş, Türkiye’nin bu duruma gösterdiği sert tepki üzerine ülkedeki Türkleri
Türkiye’ye sürgün etmeye başlamıştır. Jivkov’un yönetimden uzaklaştırıldığı 1989
yılına kadar devam eden bu sürgün sırasında, Bulgaristan’daki Türklerin 500.000’e
yakını, doğdukları toprakları terk ederek, Türkiye’ye göç etmiştir. Ancak Jivkov’dan
sonra, Bulgaristan Türkleri, 29 Aralık 1989’dan itibaren, yeniden kendi adlarını
kullanma ve serbestçe ibadet etme hürriyetine kavuşmuştur. Bundan sonra,
Türkiye’ye göç etmiş olan Bulgaristan Türklerinin yarısı, doğup büyüdükleri
topraklara geri dönmüştür. 1991’de yeni anayasayı kabul eden Bulgaristan, çok
partili sisteme geçmiştir. Bulgar kaynaklarına göre ülkedeki Türk nüfus oranı
1887’de % 19,2, 1892’de % 17,2, 1900’de % 14,4’tür. Bugünkü Bulgar halkı, diğer
77
Balkan milletlerine göre daha homojendir. 1992 verilerine göre, Bulgaristan
nüfusunun yaklaşık % 80’ini Bulgarlar, % 13,5’ini (1,3 milyon) Türkler, geri
kalanını da Pomak, Çingene, Romen, Rus ve Yahudiler oluşturmaktadır. Bununla
birlikte, Bulgaristan’daki Türk kaynakları, Türk nüfus sayısının 1,5 milyonun
üzerinde olduğunu belirtmektedir (www.sosyaldersleri.com).
Jivkov yönetiminin baskıları karşısında “Türk Halkının Kurtuluş Hareketi”
adlı örgütü kuran Ahmet Doğan, Bulgaristan’da yönetimin değişmesi ile birlikte
“Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi”ni kurmuş, 1990 seçimlerinde 23, 1995
seçimlerinde ise 15 milletvekili ile parlamentoya girmiştir. Bulgaristan’da başlayan
demokratik
gelişmeler
sonucu
Türkler,
“Demokratik
Gelişim
Hareketi”,
“Demokratik Adalet Partisi” ve “Türk Demokratik Partisi”ni kurarak parti sayısını
dörde çıkarmışlardır. “Hak ve Özgürlükler Partisi” ülkede üçüncü siyasi güç olarak
15 milletvekili ile parlamentoda bulunmaktadır. Ülkede halen 27 belediye başkanı,
653 köy muhtarı Türk’tür. Türklerin yaşadıkları başlıca şehirler Sofya, Şumnu,
Kırcaali, Filibe ve Dobruca’dır. Günümüzde Türkler bulundukları ülkenin idari
yapısına uymaktadırlar ve Bulgaristan’da siyasi açıdan kilit bir azınlık
konumundadırlar (www.bilgicik.com).
Bulgaristan’da eğitim devlet denetimindedir. Ülkede konuşulan Türkçe,
Türkiye Türkçesine oldukça yakındır. Türkçe ilk yıllarda azınlık okullarında öğretim
dili olarak okutulurken daha sonra 1960 yılında kaldırılmıştır. 1939’da Türklerin %
15’i okula giderken 1957’de bu oran % 97’ye çıkmıştır. 1993’ten sonra ise yeniden
Türkçe eğitim başlamıştır. Bulgar Ulusal Radyosu’nda Türkçe yayınlar başlamış,
“Filiz Gazetesi” adlı Türkçe bir gazete yayına girmiştir (www.bilgicik.com).
2.2.2.2. Gürcistan Türkleri
1578 yılından 1828 Rus işgaline kadar Anadolu’dan bölgeye yerleştirilen ve
Anadolu Türklüğünün ayrılmaz bir parçası olan Ahıska Türklerinin asıl vatanı
bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti’nin toprakları içinde kalan ve Türkiye ile komşu
olan Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgen ve Bogdanovka vilayetleridir. Buraya
yerleşen Türklere Ahıska Türkleri denmesinin sebebi ise bu vilayetleri içine alan
bölgenin coğrafî isminin Ahıska olmasından ileri gelmektedir. Ahıska Türkleri son
70 yılda 3 defa sürgüne uğramış ve bu sürgünlerde SSCB’nin birçok bölgelerine
Dostları ilə paylaş: |