Microsoft Word ?Z. V. T. kitab doc



Yüklə 1,02 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/16
tarix07.07.2018
ölçüsü1,02 Mb.
#53686
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

 

52

ğında yazılan eserler söz konusu edilen bölgelere seyahatleri 



ve ilgili haritaları ihtiva ediyordu. Böylece el-Belhi bu 

coğrafya ekolünün kurucu sayılır. Bu türden haritaların 

mahiyetleri El-Belhi’nin eserini geliştiren  İstahahri’nin 

Kitab el-mesalik ve’l-memalik adındaki artık klasikleşmiş 

eserinde görülebilir.

7

Kitaptaki haritalar renkli olup, o 



dönemin özenini aksettirir. Kitapta ülkeler, yollar, şehirler 

ve denizler hakkında da bilgi verilir. Bu eserde Bakû’nün 

adı  “Bākūh”  şeklinde geçer. İstahri kitabı yazmadan önce 

bir çok seyahat yapmıştır. Onuncu yüzyılın ortalarında 

İstahri ile İbn Havkal görüşmüştür.  İstahri ondan kendi 

kitabını düzeltmesini ve tamamlamasını istemiştir.

8

  İbn 


Havkal ise hem ticaret yapmak hem de coğrafyayı tanımak 

üzere seyahatler yapmış bu şehirlerdeki sosyal hayata , 

binalara, madenlere ticarete, sanatlara, zirai mahsullere, yer 

vermiştir.

9

 Birbirinin üzerine inşa edilmiş ve birbirinin 



söylediğini tamamlayan bu eserleri inceleyerek Zeki Velidi 

Togan Azerbaycan’ın tarihi coğrafyası hakkındaki 

makalesini tamamlamıştır. Özellikle Bakû’den bahseden 

eserlerde petrolün varlığının çok eskilerden beri bilindiği 

anlaşılmaktadır (Zeki Velidi Togan 1932:76). O bu yazıyı 

hazırlarke, hem yukarıda adı geçen hem de eserlerden 

coğrafyacı ve tarihçi i Mes’udi’nin (10. yy) eserinden fayda-

lanırken, uluslararası kabul görmüş olan de Goeje, Biblio-



theca Geographorum Arabicorum edisyonunu kullanmış

10

ve 



                                                 

7

 Eserin İrac Afşar tarafından yayınlanan Farsça çevirisi için bkz. Ebu 



İshak İbrahim İstahri. Mesâlik ve Mamâlik. Tahran, 1340hş/1961. 

8

Bu konudaki bilgiler için bkz. Ramazan Şeşen. Müslümanlarda Tarih-



Coğrafya Yazcılığı. İstanbul: ISAR, 1998 (s.101).  

9

 Ramazan Şeşen, İslam Coğrafyacılarına Göre Türkler ve Türk 



Ülkeleri.Ankara: Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, 1998 

(s.101): Bu eserde s.154’de İstahri hakkında ve s.162’de de İbn 

Havkal’da bilgi verilmektedir 

10

 İstahri’nin de Goeje edisyonu için bkz. Prof. Dr. A. Zeki Velidi 



Togan, Tarihte Usul. İstanbul: 1969, n. 515 


 

53

bunları yazısının başındaki kaynaklar kısmında tanıtmıştır. 



Kısacası, Zeki Velidi Togan eserlerini hazırlarken 

uluslararsı kabul görmüş edisyon ve yayınların 

kullanılmasına özen gösteriyordu. Faydalanılan diğer bir 

eser de 12. yüzyıl bilgini Ebu Hamid el-Endelüsi’nin eseri 

idi; burada da yine coğrafya eserleri üzerine yaptığı 

çalışmaları ile tanınan G. Ferrand neşrini kullanmıştır (Zeki 

Velidi Togan 1932:70, n.3). Ayrıca Zeki Velidi Togan St. 

Petersburg’da yayınlanmış olan Derbendname ve onun 

Arapça aslını Müneccimbaşı’nın görmüş olduğundan söz 

etmekte ve Tarih el-bab ve’l-bab adlı eseri Müneccim-

başın’dan istinsah edilen parçaları toplayarak, yayına 

hazırlamak istediğini bildirmektedir. Ayrıca bu eserin, 

yalnız Derbend ile ilgili olmadığını, İslam devrindeki tekmil 

Dağıstan, Şirvan, Arran ve Azerbaycan tarihini kapsadığını 

söyler. (Zeki Velidi Togan 1932:37-38) Azerbaycan tarihi 

coğrafyasında Bakû yöresi ile ilgili araştırmalarına Evliya 

Çelebi seyahatnamesi 

11

 ve yukarıda bahsedilen Şecaatname 



elyazması ile devam etmiştir.  

Coğrafya ile ilgili bilgilerin, iktisat, kültür ve siyasi 

tarih meselelerindeki değişimlerin tarihini anlamanın 

ötesinde, Zeki Velidi Togan için ayrı bir önemi vardı. Bu da 

coğrafi yer isimleri ile kabile adları arasındaki ilişki idi. Her 

ne kadar bu husus daha 21 yaşında iken (1912 ) yazdığı 



Türk ve Tatar Tarihi’nde vurgulanmazsa da, Türkiye’ye 

1925’te gelişinden sonra 1927’de İstanbul Darülfünun’unda 

verdiği  Türk Tarihi dersleri teksirleri, 1939’da yayınlanan 

İbn Fadlan Seyahatnamesi (Ibn Fadlan’s Reisebericht) 

1929-1940 arasında Arap harfleriyle, sonra da (1942) Latin 

harfleriyle Türkçe çıkan  Bugünkü Türkîli (Türkistan) ve 



Yakın Mazisi, 1946’da basılan  Umumi Türk Tarihine Giriş 

gibi eserlerinin hepsinde bu açıdan bir bütünlük vardır.  

                                                 

11

 İbn Havkal’ın de Goeje edisyonu için bkz Prof. Dr. A. Zeki Velidi 



Togan, Tarihte Usul. İstanbul: 1969, n. 516. 


 

54

 



1927 yılı  Türk Tarihi ders notlarında ise, daha sonra 

kabile adları ve yer isimleri çerçevesinde ele aldığı ve benim 

toprak meselesi dediğim konuya sitematik olarak 

yaklaşmaya başladığı görülmektedir. Bu duyarlılığın 1917-

20 yılları federasyon tartışmalarının ardından gelmesi dikkat 

çekicidir. Ancak Zeki Velidi Togan bu konuya toprak 

meselesi adı altında yaklaşmamıştır. O bu konuyu, Türk 

kabilelerinin isimleri ile coğrafi isimler (toponomi) 

arasındaki ilişkiye işaret ederek ele almıştır. Daha sonraki 

eserlerinde de o, bu yöndeki çalışmaları geliştirerek 

seyahatnameler ve tarihi coğrafya üzerinde yoğunlaşmıştır. 

Kendisinin 1923’de Meşhed’de keşfettiği  İbn Fadlan 

Seyahatnamesi’ni yayına hazırladığı bu yıllarda , yoğun bir 

şekilde tarihi coğrafya üzerinde odaklandığı görülmektedir. 

Hatta 1927-31 yıllarında  İstanbul Darülfünununda verdiği 

Türk Tarihi derslerine paralel olarak tarihi coğrafya dersleri 

vermiştir.  

Bu türlü çalışmalarla ve özellikle kabile ve yer isimleri 

arasındaki ilişkilere işaret eden Zeki Velidi Togan  Türklerin 

hayat sürmüş oldukları coğrafi alanları, kavak ağaçlarının 

tarlaların sınırlarını belirlediği gibi belirlemiştir. Bu 

belirlenen alan üzerindeki sosyal ve siyasi dinamik ve 

çözümlemeleri ilk İbn Fadlan Seyahatnamesine yazdığı 

açıklamalar kısmı ile ortaya sermiş ve böylelikle genel bir 

çerçeve çizmiştir. Bu genel çerçeve içinde Türk ve Moğol 

ayırımı yapmadan bakmaya da özen göstermiştir. 

Akışkanlığın ön planda olduğu bir siyasi ve kültürel ortamda 

bu iki kültürün 16. yüzyıl öncesinde keskin çizgilerle 

birbirlerinden ayrılamayacağı görüşü çizdiği çerçeveye 

hakim olmuştur. Almanca olarak yazılan ve henüz 

Türkçe’ye kazandırılamamış olan bu önemli eserden sonra 

1946 yılında Türkçe olarak yayınladığı  Umumi Türk 




Yüklə 1,02 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə