15
modernizmin içinde barındırdığı Batılı referanslar onu ideolojileşmeye dönüştüren en
temel noktadır. Klâsik din savaşlarından çıkıldığında (her savaşın bir iktidar arayışı
olma durumunu unutmadan ki bunlar arasında haçlı seferleri bağlamında İslâm-
Hıristiyanlık, Hıristiyanlığın kendi içindeki mezhep kavgaları vs.), savaşmak için daha
farklı araç-amaç gelişimi görülmektedir. Bunlar arasında ilk olarak sömürgecilik
savaşları ve milliyetçilik dalgasıyla oluşan savaşlara bakıldığında, modernitenin dünya
sahnesine armağan ettiği savaşlar olup, bir kanadının da modernizmin ilerleme ve
uygarlaşma mitosuna dayandıklarını söyleyebiliriz.
Dinler, dünyayı geçici gösterirken bile bu dünyadaki eylemleri sevap ve günah
değerleriyle açıklamışlardır. Modernizm ise; bu dünyayı anlamak ve anlamlandırmak
adına yeni düaliteler (ikilikler) yaratarak kendi çağına dem vurmuştur. Bu ikiliklere
bakıldığında kabaca modernizmin olumladığı ve öne çıkardığı kavramlar şunlardır:
“rasyonellik, aklın egemenliği, mantık, bilimsel/evrensel doğrular, bilimsellik,
algoritmik, sistematik düşünme, pozitivizm vs.” kavramlardır.
27
Bu kavramlar
ikiliklerin ‘iyi’ tarafı olmakla birlikte modernizmin öne çıkardığı bu kavramların
karşısında ise daha çok dinsel ve kültürel –maneviyatla ilgili- olanlar durur. Bunlar:
tanrının egemenliği (en azından öyle varsayılan), dinsel doğrular,
mistik düşünme,
ahlak
vs.
Ortaya çıkan durumda modernizmin toplum bilimsel görünümünde, pozitivist bir
eşkâlde dolaştığını ileri sürebiliriz. Modernizm, tüm topluma bir nesne gibi yaklaşan
pozitivizmin etkisiyle oluşan bir durumda, ileriye doğru gelişmeyi hedefleyen ve bu
konuda yardımcı olacak bilimsel ve rasyonel temeller dışında hiçbir değer hesaba
katmayan katıksız bir nesneleştirici-bilimsevici-dir, ki her şey standartlaşarak ancak
modern bir görünüşe kavuşabilir.
28
Modernizmin, bu haliyle özellikle entelektüel bir hareketlilik sağladığı aşikârdır.
Asıl nokta ise; bu kavram etrafında ortaya çıkan ve daha çok toplumsal, siyasal ve
ekonomi gibi alanlarda oluşan ‘modernleşme’(modernizasyon, modernize etme,
çağdaşlaşma) fikridir. Modernleşme, seküler dünyada, bilhassa on dokuzuncu yüzyıldan
bu yana, köyden kente, tarımdan sanayiye, imparatorluklardan ulusal ya da sınıfsal
devletlere doğru yapılan hareketlerin dinamizmi olarak öne çıkmaktadır. Modernleşme
27
Kale,
Dostları ilə paylaş: