Moderniteden postmoderniteye uzanan bir köPRÜ: zygmunt bauman



Yüklə 2,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/164
tarix07.04.2022
ölçüsü2,44 Mb.
#85154
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   164
669ab9e9ff32c2ca0f9a3c70aa28a6a8(1)

1.3. MODERNİZM 
Modern,  modernlik,  modernleşme  gibi  kavramların  içerisinin  doldurulmasında 
veya  anlaşılmasında  daha  geç  bir  dönemde  ortaya  çıkan  bir  kavram-görüş  olan 
modernizm,  Batı  kaynaklı  değişimleri  ifade  eden  bir  akımdır.  Modernlik,  yaşama 
deneyimi olarak değişimlerin meydana geldiğini ifade ederken; modernizm, bu sürecin 
teorileştirilmesidir. Modernizm kavramı, on dokuzuncu yüzyılda ortaya çıkan sanatsal, 
felsefî ve toplumsal bir akım olarak eskinin yerine yeniyi koymaya çalışan bir hareket 
olarak  tanımlanabilir.  Aydınlanma  ile  birlikte  ortaya  çıkan  düşünsel  gelişmenin 
çerçevesinde hümanist, seküler, dünyevî, bilimci, rasyonel ve ilerlemeci bir görüş olarak 
ortaya  konabilir.
24
 Modernizmi  insanı  kendine  sığınacak  bir  yer  arayışı  olarak  gören 
Berman’ın indinde modernizm, “ modern insanların modernleşmenin nesneleri oldukları 
kadar  özneleri  de  olmak,  modern  dünyada  sıkıca  tutunabilecekleri  bir  yer  bulmak  ve 
kendilerini  bu  dünyada  evde  hissetmek  için  giriştikleri  çabalar  olarak 
tanım”lanmaktadır.
25
 Berman’a  dayanarak;  ‘moderniteden  kalan  şey  tepesinde  çatısı 
olmayan  ve  zemini  sağlam  olmayan  bir  ev  midir?’  sorusu  da  gündeme  gelmektedir. 
Buna yirminci yüzyılda olumsuz cevap verecek olanlar çoktur diyebiliriz. 
Modernizm,  rasyonalizasyon,  bilimsel  gelişmeler,  insanların  daha  önce 
yaşadıkları  kapalı  veya  dinsel  yaşamlarını  ortadan  kaldırmaya  ve  yerine  bu  dünyanın 
değerlerini, gökten indirerek, ayakları yeryüzüne değen bir medeniyet-kültür inşa etme 
çalışmalası olarak görülebilir. On dokuzuncu yüzyıl, siyasal hareketleri, sanayileşme ve 
bilimin  daha  da  kutsandığı  bir  yüzyıl  olması  bakımından  modernizmin  yüzyılı  olarak 
tanımlanabilir.  Bu  bakımdan,  “Modernizm,  Aydınlanma  felsefesiyle  ortaya  çıkan; 
insanları  içinde  bulunduğu  bağnazlıktan,  hurafelerden;  geri  kalmışlıktan  kurtarmayı 
amaçlayan  insan  uygarlığının  genellikle  sanayileşme  ve  lâikleşme  aracıyla  uğradığı 
ekonomik,  siyasal  ve  toplumsal  bir  dönüşümdür  ve  ilerleme  olgusunu  temel  alarak 
insanlığın gittikçe daha iyi ve üstün amaca doğru hareket ettiğini kabul eder.”
26
   
Modernitenin  dinamiklerinden  yola  çıkılarak  oluşan  modern-izm(in)  teorisi,  bir 
ideoloji olmaktan ziyade felsefî ve sanatsal bir akım olarak görülmelidir. Buna rağmen 
                                                           
24
 Bkz. Cevizci, 
Paradigma Felsefe Sözlüğü
, ss. 
175-177
;  Aktay, Yasin, Kavramsal Açıdan Modernizm 
ve  Postmodernizm’e  Bakmak,  s.8-16 
Modernizmden  Postmodernizme
,  Hece,  Aylık  Edebiyat  Dergisi, 
2008, sayı:138/139/140, Hece Yayınları, Ankara 2008 
25
 Berman, s.11.  
26
 Nesrin Kale, 
Felsefiyat
, Pegem Akademi Yayınları, Ankara 2009, s. 413-414. 


15 
 
modernizmin  içinde  barındırdığı  Batılı  referanslar  onu  ideolojileşmeye  dönüştüren  en 
temel  noktadır.  Klâsik  din  savaşlarından  çıkıldığında  (her  savaşın  bir  iktidar  arayışı 
olma  durumunu  unutmadan  ki  bunlar  arasında  haçlı  seferleri  bağlamında  İslâm-
Hıristiyanlık, Hıristiyanlığın kendi içindeki mezhep kavgaları vs.), savaşmak için daha 
farklı  araç-amaç  gelişimi  görülmektedir.  Bunlar  arasında  ilk  olarak  sömürgecilik 
savaşları ve milliyetçilik dalgasıyla oluşan savaşlara bakıldığında, modernitenin dünya 
sahnesine  armağan  ettiği  savaşlar  olup,  bir  kanadının  da  modernizmin  ilerleme  ve 
uygarlaşma mitosuna dayandıklarını söyleyebiliriz. 
Dinler,  dünyayı  geçici  gösterirken  bile  bu  dünyadaki  eylemleri  sevap  ve  günah 
değerleriyle  açıklamışlardır.  Modernizm  ise;  bu  dünyayı  anlamak  ve  anlamlandırmak 
adına  yeni  düaliteler  (ikilikler)  yaratarak  kendi  çağına  dem  vurmuştur.  Bu  ikiliklere 
bakıldığında  kabaca  modernizmin  olumladığı  ve  öne  çıkardığı  kavramlar  şunlardır: 
“rasyonellik,  aklın  egemenliği,  mantık,  bilimsel/evrensel  doğrular,  bilimsellik, 
algoritmik,  sistematik  düşünme,  pozitivizm  vs.”  kavramlardır.
27
 Bu  kavramlar 
ikiliklerin  ‘iyi’  tarafı  olmakla  birlikte  modernizmin  öne  çıkardığı  bu  kavramların 
karşısında  ise  daha  çok  dinsel  ve  kültürel  –maneviyatla  ilgili-  olanlar  durur.  Bunlar: 
tanrının egemenliği (en azından öyle varsayılan), dinsel doğrular, mistik düşünme, ahlak 
vs. 
Ortaya çıkan durumda modernizmin toplum bilimsel görünümünde, pozitivist bir 
eşkâlde  dolaştığını  ileri  sürebiliriz.  Modernizm,  tüm  topluma  bir  nesne  gibi  yaklaşan 
pozitivizmin  etkisiyle  oluşan  bir  durumda,  ileriye  doğru  gelişmeyi  hedefleyen  ve  bu 
konuda  yardımcı  olacak  bilimsel  ve  rasyonel  temeller  dışında  hiçbir  değer  hesaba 
katmayan  katıksız  bir  nesneleştirici-bilimsevici-dir,  ki  her  şey  standartlaşarak  ancak 
modern bir görünüşe kavuşabilir.
 28
 
Modernizmin, bu haliyle özellikle entelektüel bir hareketlilik sağladığı aşikârdır. 
Asıl  nokta  ise;  bu  kavram  etrafında  ortaya  çıkan  ve  daha  çok  toplumsal,  siyasal  ve 
ekonomi  gibi  alanlarda  oluşan  ‘modernleşme’(modernizasyon,  modernize  etme, 
çağdaşlaşma) fikridir. Modernleşme, seküler dünyada, bilhassa on dokuzuncu yüzyıldan 
bu  yana,  köyden  kente,  tarımdan  sanayiye,  imparatorluklardan  ulusal  ya  da  sınıfsal 
devletlere doğru yapılan hareketlerin dinamizmi olarak öne çıkmaktadır. Modernleşme 
                                                           
27
 Kale, 

Yüklə 2,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   164




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə