41
kullanımda, “ ‘Post’larla anlatılmak istenen hem önemli bir değişme hem de bir
süreklilik. Bir anlamda bir aşılma gösterilmek isteniyor. İkinci olarak ise birçok şeyin
bittiği ilân ediliyor; tarih bitiyor, ideoloji bitiyor, hümanizm bitiyor, avangard bitiyor,
temsil bitiyor.”
81
Bu bitişlerin sonunda yeni bir şey başlayacak mı bilinmiyor henüz.
‘Post’un daha yoğun olarak popülerlik kazandığı dönem, “yirminci yüzyılın son
çeyreği ve yirmi birinci yüzyılın başı, ‘postizm’ adıyla etiketlenebilir. Artık postist bir
çağdayız.”
82
Her akımın ya da düşüncenin post halinin türediği bir çağ. Post çağında
modern deneyimler geriye itilir, gelecek ile ilgili plânlar rafa kaldırılır. Yerine sonsuz
bir ‘şimdi’lik gelir. Zamanın, geçmiş ve gelecekten koparılmış bir ‘şimdi’nin içinde
yaşayan gerçek ve tekil insanın deneyimleri başroldedir artık: ‘Şimdi’de ve ‘şimdi’nin
sonsuzluğunda.
Geçmişle bağını koparmış bir ‘şimdi’de, insanın anlamı var mıdır ya da geleceği
yakalama hayali ve çabası olmayan bir ‘şimdi’ insana ne söyler? İnsan yarına
ulaşamayacaksa ya da onu hep bir ‘şimdi’de öldürecekse herhangi bir anlamı
yakalayabilir mi? İşte bu soruların gündeminde, eleştiriler ‘post’lu kavramları kıymetsiz
gösteren cevaplar doğurdu. Sonuçta bunlar, ‘modern’e karşı çıkan modernliğin çocuğu,
‘post’un doğum lekeleridir diyebiliriz.
Dostları ilə paylaş: