Moderniteden postmoderniteye uzanan bir köPRÜ: zygmunt bauman



Yüklə 2,44 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə30/164
tarix07.04.2022
ölçüsü2,44 Mb.
#85154
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   164
669ab9e9ff32c2ca0f9a3c70aa28a6a8(1)

2.1. POST 
Modernliğin  önüne  ‘post’u  koyduğumuzda,  modernlikten  ayrılığı  mı  yoksa 
modernlikle olan bağı mı öne çıkarırız? Asıl olan post ön ekinin, ‘-den sonra’ anlamında 
kullanıldığıdır.  Bu  anlamda  kullanıldığında,  hem  önceye  eklenmişlik  hem  de  öncesini 
bitiren bir mana çıkar ortaya. ‘Post’un ‘modern’liğe dâhil olmasında etimolojik olarak, 
sıfat niteliğinde ve tarihsel bir çağ olarak ilk önce kullanan Toynbee’dir. Bu kullanım, 
“Arnold  J.  Toynbee  tarafından  1950’lerin  başında  uydurulmuş  gibi  görünüyor. 
Toynbee, Batı uygarlığının on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde bir geçiş aşamasına 
girdiğini düşünüyordu. Bu zamanı toplumsal huzursuzluk, dünya savaşları ve devrimler 
zamanı,  ‘post-modern  çağ’  olarak  adlandırmayı  seçti.”
80
 Söz  konusu  kullanım  için, 
aslında  modern  dönemdeki  ‘iyimser’  havanın  bittiğine  dikkat  çeker.  Bu  anlamda 
‘post’un bunalımı içerdiği ve ‘kötümser’ bir yönü olduğunu söylemek gerek. 
Günümüzde post ön eki, ‘-den sonra gelen’ anlamını vermek için kullanılsa da bu 
kullanımın  öncekilerin  kötülüğünü  anlatmak  için  tercih  edildiğini  söyleyebiliriz.  Bu 
                                                           
80
 Calinescu,  s.144-145;  Toynbee’ye  göre  Batının  tarihinde  dört  dönemden  söz  etmek  mümkündür. 
Bunlar,  karanlık  Çağlar  (7.  yüzyıldan  11.  yüzyıla  kadar),  Orta  Çağlar  (11.yüzyıldan  15.yüzyıla  kadar), 
Modern Çağlar (15.yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar) ve Postmodern Çağ olarak tanımlanmaktadır. 
Toynbee’nin postmodern çağının belirgin özelliği büyük savaşlar, devrimler ve karmaşadır. Bu karmaşa 
aynı  zamanda  bir  kültürel  çöküşü  ifade  etmektedir.  Buna  karşılık  Modern  Çağ,  kararlılık,  ilerleme  ve 
rasyonalizmin  egemen  olduğu  dönem  olarak  nitelenmektedir.  Bkz.  Gencay  Şaylan, 
Postmodernizm
,  (4. 
Baskı), İmge Kitabevi Yayınları, Ankara 2009, s. 37. 


41 
 
kullanımda,  “  ‘Post’larla  anlatılmak  istenen  hem  önemli  bir  değişme  hem  de  bir 
süreklilik. Bir anlamda bir aşılma gösterilmek isteniyor.  İkinci  olarak ise birçok şeyin 
bittiği  ilân  ediliyor;  tarih  bitiyor,  ideoloji  bitiyor,  hümanizm  bitiyor,  avangard  bitiyor, 
temsil bitiyor.”
81
 Bu bitişlerin sonunda yeni bir şey başlayacak mı bilinmiyor henüz. 
‘Post’un  daha  yoğun  olarak  popülerlik  kazandığı  dönem,  “yirminci  yüzyılın  son 
çeyreği ve yirmi birinci yüzyılın başı, ‘postizm’ adıyla etiketlenebilir. Artık postist bir 
çağdayız.”
82
 Her  akımın  ya  da  düşüncenin  post  halinin  türediği  bir  çağ.    Post  çağında 
modern deneyimler geriye itilir, gelecek ile ilgili  plânlar rafa kaldırılır. Yerine sonsuz 
bir  ‘şimdi’lik  gelir.  Zamanın,  geçmiş  ve  gelecekten  koparılmış  bir  ‘şimdi’nin  içinde 
yaşayan gerçek ve tekil insanın deneyimleri başroldedir artık: ‘Şimdi’de ve ‘şimdi’nin 
sonsuzluğunda. 
Geçmişle bağını koparmış bir ‘şimdi’de, insanın anlamı var mıdır ya da geleceği 
yakalama  hayali  ve  çabası  olmayan  bir  ‘şimdi’  insana  ne  söyler?  İnsan  yarına 
ulaşamayacaksa  ya  da  onu  hep  bir  ‘şimdi’de  öldürecekse  herhangi  bir  anlamı 
yakalayabilir mi? İşte bu soruların gündeminde, eleştiriler ‘post’lu kavramları kıymetsiz 
gösteren cevaplar doğurdu. Sonuçta bunlar, ‘modern’e karşı çıkan modernliğin çocuğu, 
‘post’un doğum lekeleridir diyebiliriz. 

Yüklə 2,44 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   164




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə