2.2. POSTMODERN
‘Modern’in yeni, çağdaş ya da zamaneliği ifade ettiğini belirtmiştik. Bu bakımdan
modern olanın içinde her zaman, bir içinde bulunan an, yani şimdi mevcuttur. Lâkin
postmoderndeki post önekinin kavramlara verdiği “–den sonra” anlamı ile ele
aldığımızda, modern muhtevadaki ‘şimdi’den sonra gelen bir ‘şimdi’ şeklinde
düşünebiliriz. Postmodern dönemde, modernitenin şimdisi geçmişe/tarihe terk edilerek,
postmodern ‘şimdi’liğin aktüellik kazandığını söylemek gerek. Postmodern kavramı,
dönemi ve insanı niteleyen bir sıfat olarak kullanılmaktadır. Bu kullanımda karşımıza
modernliğin değişim içerisinde bir kalıcılığa vurgu yapar, başka bir deyişle daha iyiyi
yakalamak adına (ilericilik bağlamında), her değişim, modernlikte bir devamlılığı işaret
81
Tekeli, s.13.
82
John W. Murphy,
Postmodern Sosyal Analiz ve Postmodern Eleştiri
, (Çev.: Hüsamettin Arslan),
Paradigma Yayınları, İstanbul 2000, Önsöz (H.Arslan), ss.1–7.
42
eder. Buna karşın, postmodern ‘şimdilik’ bundan farklı olarak, kalıcılıktan ziyade
geçicilikle hemhâl bir durumdadır.
Postmodern ‘şimdi’nin içinde gizli olan toplumsal ve bireysel noktalara
baktığımızda, toplumsal alanda modern toplumun üretici yönünün, postmodern
koşullarda tüketim eksenine kaydığını söyleyebiliriz. Modern birey emekçi-üretici bir
kimlikle dolaşır ve bununla birlikte sınıfsal, ulusal gibi örgütlü organların içinde var
olurken, postmodern birey, üretimden ziyade tüketim alışkanlıkları arasında dolaşır. Bu
post-birey, vazgeçmekten korkmayacağı, uçucu, marjinal kimliklerde var olur.
Postmodern dönemin yapısı içinde, bireyler tarihsel köklere yaslanmadan, sanki hep
‘şimdi’ olmuş gibi ya da ‘şimdi’ başlamış gibi köksüz bir ortamda serpilir ve kurur.
Postmodern bir toplum bu haliyle “müstehcen, görünür, açık seçiktir ve daima hareket
halindedir… Bundan böyle olanaklı tanımların olmadığı bir evrenin’’ karakteristiğidir.
83
Modern kesinlik arayışındaki toplum ve birey, değişen ya da giyip çıkarılan tanımlarla
anlamlılığı yakalar, anlamın sabitsizliğinde bu zor olsa da. Postmodern süreçte her şey
tüketilmeye sokulacak ve kısa bir süre sonra çöplüğe bırakılacak kadar hızlıdır. Değer
bağlamında bakıldığında, hiçbir şey sonsuz ve kesin bir varlık durumunda olamaz. Söz
gelişi Barthes, postmodern toplumu “yalnızca erotik ilişkilerden ibaret bir mutluluklar
yapısı” olarak nitelendirirken, öne çıkan anlam, hızlı ve kolayca zevke erişmektir; bu,
zora gelmeyen postmodern toplumun ve bireylerinin yaşam tarzıdır.
84
Postmodern durumun bu köksüz ve hızlı yanına baktığımızda “muhtemelen
postmodern düşüncenin en sevilen yanının yüzeyselliği olduğu söylenebilir. Zira
derinlemesine düşünce baş ağrıtan, insanı şaşkına çeviren ve sürekli sorular sorulmasına
yol açan, çok uzun bir zaman dilimi boyunca nasıl bir sonuçla karşılaşacağınızı
bilmeden emek ve enerji isteyen ve oldukça stresli bir yaşantıya yol açan bir şeydir.”
85
Bu postmodern kültür ortamında mükemmel birey ya da toplum fikri, zahmet, bilgi ve
örgütlü hareketlilik (ilişkilerde amaç ve devamlılık da diyebiliriz) gerektirdiğinden,
postmodern insan bu zahmetten kaçınır. Zaten onun için, zahmete değecek mutlak bir
değer/anlam taşıyan bir şey de yoktur, kişisel doyum ya da tüketimi hesaba katmaz isek.
83
Steven Best, - Douglas Kelner,
Postmodern Teori
, (Çev.: M. Küçük), Ayrıntı Y., İstanbul 1998, s.159–
160.
84
Barthes’ten akt. Murphy, s. 31.
85
Oğuz Adanır, “Modern Dünyaya Özgü Bir Düşünce Simülakrı”,
Düşünen Siyaset Düşünce Dergisi,
Sayı: 21, Lotus Yayınevi, Ankara 2005, ss. 43–50, s.47.
43
Katsak bile bu devamlılığı birey sağlayamaz. Tüketim ürünleri ve tüketmek için
yaratılıp bireylere sunulan arzulama/istek reklâmları, pazarlama taktikleri bu
devamlılığı sağlar. Birey kendisinden yola çıkarak ürüne yönelmez, bu anlamda
üründen yola çıkarak, kendine varlık ya da var olma hali sağlar.
86
Neticede postmodern toplumda, bir zaman gelir, her şey birbiriyle
ilişkilendirilebilir bir duruma gelirken, bir anda hiçbir şey birbirinde durmaz hale de
gelebilir. Örneğin modern dönemin ürünü olan bilimsel özerklikler, iç içe bir görüntü
çizebilir ya da bir zamanlar yan yana durmalarıyla anlam taşıyan şeyler, çok ayrı şeyler
olarak kopabilirler birbirinden. Postmodern durumda bu sabitsizlik hem her şeyi
yakınlaştırır hem de her şeyi uzaklaştırır birbirinden, iki koşulda da yorumlanabilecek
bir esneklik vardır.
87
Meselâ ‘dünyada sınırlar var mıdır?’ diye bir soru sorduğumuzda,
postmodern bir cevap olarak karşımıza: ‘Hem vardır hem yoktur ya da tersi’, diye
yanıtlanabilecek kadar derinlikten uzak ya da derinlikte bir cevap çıkabilir. Sonuçta,
postmodern toplum ve birey, modern kesinliklerin (bilimsel-akılsal) veya vaatlerin (bir
proje olarak Aydınlanma/modernitenin ileride getireceği beklenilen mutluluk gibi)
ıstırabını çekmiş bir dönemin sonundaki kararsızlığın hâleti ruhiyesidir. Bu noktada da
dilsel anlam çokluğuna veya bulanıklığına yaslanır postmodernler. Her şey çok
anlamlı/anlama gelebilir ya da hiçbir anlam taşımayabilir bu kararsızlıkta.
Dostları ilə paylaş: |