Niyazi berkes tüRKİYE'de çAĞDAŞLAŞMA



Yüklə 5,75 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə2/283
tarix04.11.2017
ölçüsü5,75 Mb.
#8492
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   283

TÜRK

İ

YE'DE ÇA



Ğ

DA

Ş



LA

Ş

MA



 

olacağı konusunda son sözü Türkiye'de Çağdaşlaşma söyledi. Bu yüzden bu ki-

tabın yeni basımını hazırlamak, benim için çok anlamlı bir çaba oldu. Hakkıyla 

üstesinden gelebildiğim konusunda kuşkularım var. Eminim, okurlar da birçok 

haklı eleştiride bulunacak, yanlışlara ve eksiklere dikkat çekeceklerdir. Ama, eğer 

Türkiye'de Çağdaşlaşma, benim sandığım gibi güncelliğini hâlâ koruyorsa, bu 

eksik ve yanlışları daha sonraki baskılarda gidermek boynumun borcudur.

 

Türkiye'de Çağdaşlaşma'nın yeni basımına önayak olan, Berkes'in oğlu, 

Manitoba Üniversitesi öğretim üyelerinden, Profesör Fikret Berkes'tir. Babasının 

vefatından sonra eline geçen Berkes'in kişisel kopyasındaki (İstanbul: Doğu-Batı 

Yayınları, [1978]) notlardan babasının Türkiye'de Çağdaşlaşma’nın yeni bir bas 

kısına hazırlandığını anlamakta gecikmeyen Fikret Beyle, Ruşen Sezer aracılığıy 

la tanıştık ve hemen yeni bir baskı yerine, gözden geçirilmiş ve zenginleştirilmiş 

bir basıma karar verildi. O sıralarda benim niyetim, kitaba temel olan ve ilk kez 

McGill Üniversitesi'nce 1964'te yayımlanan The Development of Secularism in 



Turkey adlı eserle karşılaştırmalı bir edition critique hazırlamaktı. Ancak, o kitap 

ta olup da Türkiye'de Çağdaşlaşma 'ya alınmayan ya da ilk eserde olmayıp da 

Türk okurları için yeni yazılmış bölümlerin bir arada verilmelerinin yaratacağı tek 

nik zorlukların yanı sıra, bu bölümlerin varlık veya yokluk nedenleri üzerinde, 

spekülasyon diye adlandırılmasalar da, en azından sav olarak nitelenebilecek bir 

dizi açıklamaya girişme mecburiyeti, beni sonuçta orijinal İngilizce eseri tümüyle 

işin dışında bırakmaya itti. Burada, adı geçen iki kitabın ayrı iki kitap olduklarını 

daha en başta söyleyen Fikret Berkes'in ne kadar haklı olduğunu teslim etmem 

gerekir.  

İngilizce eserin devre dışı kalmasından sonra oluşan yeni basımın yeniliğini 

dört öğe oluşturuyor. Bunlardan birincisi, Niyazi Berkes'in kendi kopyasına yaptığı 

eklerdir. Nitekim Berkes, bazen satır aralarında, bazen marjlarda, bazen de kitaba 

iliştirdiği küçük not kâğıtlarıyla, 1978'de yayımlanan metne epey müdahalede 

bulunmuş. Bunların neredeyse hepsi, "Akçura" örneğindeki gibi basit bir soyadı 

hatırlatması bile olsalar, hemen Berkes'in kopyasında bulunduklan yerlerde, 

dipnot biçiminde gösterildiler; çok küçük bir bölümü ise, daha uygun olduğu için 

bölümlerin son notlarında gösterildi. Dipnotlarda gözüken ikinci öğe, Berkes'in 

metnine bazen itiraz, bazen de ek biçiminde ve çoğunlukla yeni kaynaklar da ek-

leyerek verdiğim, kendi müdahalelerimdir. Gene benim müdahalelerimden oluşan 

üçüncü öğe ise, bölümlerin son notlarında, "YN" (yayınlayanın notu) hatırlatma-

sıyla verilen ve büyük çoğunluğu konuya ilişkin yeni yayınlardan oluşan ek bil-

gilerdir. İkinci ve üçüncü öğelerde adı geçen kaynakların, konuya ilişkin tam bir 

kaynakça oluşturmayıp, yalnızca benim kişisel tercihlerimi yansıttıklarım, dolayı-

 




YAYINA HAZIRLAYANIN ÖNSÖZÜ

 

sıyla eleştirilere karşı yalnızca benim sorumlu olduğumu hatırlatmaya bilmem ge-



rek var mı? Son öğe ise, metinle ilgili ve bazılarını bizzat Berkes'in bazılarını da 

benim yaptığım değişiklik ve düzeltmelerden oluşuyor. Düzeltmelerin neredeyse 

tümü yazılım yanlışlarına ilişkin. Değişiklikler ise iki türde toplanabilir. Birinci 

grupta, "kurul" yerine "kurum" veya "basmacılık" yerine "basımcılık" gibi, söz-

cük seçimiyle ilgili müdahaleler var. İkinci grupta ise, cümle yapısında gerçekleş-

tirilen değişiklikler bulunuyor ki, çoğunun nedeni, İngilizce'den biraz aceleyle ya-

pıldığı anlaşılan çevirinin Türkçe cümle kuruluşuna uygun düşmemiş olması.

 

Türkiye'de Çağdaşlaşma’nın bu yeni basımını hazırlarken pek çok kişinin 

yardımlarından yararlandım. Süleyman Demirci, Yücel Demirel, Elettra Ercolino, 

Ayşe Erdem, Nüket Esen, Emin Nedret İşli, Cemal Kafadar, M. Asım Karaömerli-

oğlu, Ali Kılıçarslan, M. Sabri Koz, Azmi Özcan, Ruşen Sezer, Ömer Faruk Şeri-

foğlu, Özgür Türesay, Coşkun ve İbrahim Yılmaz, Murat Yurdakul ve Tuncay Zor-

lu'dan oluşan bu dostlar orducuğuna teşekkürü bir borç bilirim. Bir de eşim Esra 

var. Kitabın tamamını, endeksine kadar bilgisayara geçirdiği gibi, baştan sona her 

konuda yardımcım oldu. Kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.

 

Ahmet Kuyaş 



Temmuz 2002

 



Kardeşim Enver'e

 



ÖNSÖZ

 

Türkiye'de çağdaşlaşma sürecinin gelişimini izleyen bu araştırma, 18. 



yüzyılın başlarından Cumhuriyet rejiminin kuruluşuna değin geçen olayların 

tarihi olarak yazılmamıştır. Cumhuriyet'in ilanından sonraki dönemin tarihi de 

değildir. Tarihsel olaylar burada Cumhuriyet'e gelişin önkoşulları olarak 

oynadıkları roller açısından yer almışlardır.

 

Bu yapıtın başta gelen amacı, sözü edilen yüzyıllar içinde geçen iç ve dış 



olayların nasıl zorunlu olarak bir ulus birimine dayalı Cumhuriyet rejiminin 

gelmesi doğrultusunda aktığını göstermektir. Cumhuriyet'in ilanından sonraki 

siyaset, ekonomi ve kültür sorunlarının başlangıçları bu araştırmanın vardığı 

sonuçlar olacaktır. Özellikle siyasal ekonomik gelişmelerle din - gelenek sorunları 

arasındaki ilişkileri, bugün bu sonuçların doğru olarak saptanması ile 

tartışabiliriz.

 

Türkiye'de Çağdaşlaşma bir yapıt olarak Cumhuriyet'in doğuşunun 50. 

yıldönümünün kutlandığı  yılda yayımlanmak üzere yazılmıştı. Cumhuriyet'in 

doğuşu yıllarının kuşağından gelen bir kişi olarak o yıldönümünün kutlanmasına 

böyle bir araştırma ile katkıda bulunmak yazı ve öğretim yaşamımın en doğal, en 

mutlu göreviydi. Ayrı aşamaları tartışırken bugün karşılaşılan toplum, devlet ve 

uygarlık sorunlarının kökenlerinin sanıldığından çok derinliklerde olduğunu 

gördükçe "devrim" kavramının yüzeysellikten kurtarılması zorunluluğu daha çok 

beliriyor. Tarihe başvurma bize ancak bugüne ve yarına daha geniş bir çerçeve 

içinde bakma olanağı sağlama açısından yararlı olabilir. Bu araştırmada varılan 

sonuç, olayların kendilerini tarih süreci boyunca gözlemlemenin ister istemez 

vardığı sonuçtur.

 

Daha önce, 1964'te The Development of Secularism in Turkey adı altında 



İngilizce olarak yayınlanmış olan bu yapıtın Türkçesinin Cumhuriyet'in 50.

 

13

 



Yüklə 5,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə